KARDİYOLOJİDE KULLANILAN TANI YÖNTEMLERİ Doç. Dr. M. Necdet Akkuş Kardiyoloji ABD
Frontal ve lateral radyografiler, kalp ve akciğerleri değerlendirmek için rutin olarak kullanılırlar. Telekardiyografi, film tüpü hastaya 1,5-2 m ( ort. 175 cm) uzaktayken çekilen frontal, lateral veya oblik görüntülerdeki göğüs filmini ifade eder. Bu filmde X ışınları paralel olduğundan kalp boyutlarında çok az büyümeye sebep olur.
Postero-anterior (PA) görüntüde, hastanın sırtı tüpe bakar ve sternumu filme mümkün olduğu kadar yaklaştırılır. Oblik görüntülerde ise hasta 45 derece döndürülür, ya sağ omuz ( RAO görüntü ) ya da sol omuz ( LAO görüntü ) filme bakar.
Filmi değerlendirmeye başlamadan önce; * Filmin uygun dozda çekilip çekilmediği, * Rotasyon olup olmadığı, * İnspirasyonun yeterli olup olmadığı (diyafram 9. veya 10. posterior kostaların altında olmalıdır) kontrol edilmelidir.
Zorlu ekpirasyon
Frontal radyografi ( PA görüntüleme, telekardiyografi ), özellikle LV, LA apendiksi, PA, aorta ve superior vena kavanın değerlendirilmesi için iyidir. Kalbin sağ tarafının sınırını, aşağıda sağ atriyum, yukarıda superior vena kava oluşturur. Kalbin sol tarafının sınırlarını ise aşağıdan yukarıya doğru; sol ventrikül, sol atriyum, ana pulmoner arter ve en üst kısmını aort topuzu oluşturur.
PA akciğer radyografisi
Normal kalp
Anterior radyografik görüntü
Lateral görüntülerde ise, RV büyüklüğü, LA ve LV’nin posterior kenarı ve toraksın PA çapı daha iyi değerlendirilir. Kalbin ön sınırını sağ ventrikül, arka sınırını ise altta sol ventrikül arka duvarı ve üstünde sol atriyum oluşturur.
Lateral akciğer radyografisi
Göğüs radyografileri kalp boşluklarının büyüklüğü ve kalp hastalıklarına bağlı gelişen akciğer bulgularının değerlendirilmesinde kullanılır. Erişkinlerde kalp gölgesi, toraksin maksimal genişliğinin % 50 veya daha azını kaplamalıdır. Kardiyotorasik (KTO) oran: Kalbin mak. transvers çapı / toraks mak. transvers çapı
Sol ventrikül büyümesi, genelikle hipertansiyon, kalp kapak hastalıkları, kardiyomiyopati ve iskemik kalp hastalıkları sonucu olşur. Telekardiyografide kalbin sol alt kenarının yuvarlaklaşması ve çıkıntı yapması ile belli olur.
Sol ventrikülde genişleme ve pulmoner venöz hipertansiyon
Kardiyomegali
Kardiyomegali
Sol atriyum genişlemesi, sağ kalp kenarında çift densite, sol ana bronşun yukarı ve arkaya doğru yer değiştirmesine neden olur.
Sol atriyal diltasyon
Sağ ventrikül büyümesi, lateral projeksiyonda en iyi görülür ve kalp gölgesinin öne doğru yer değiştirerek, retrosternal hava aralığının daralmasına neden olur. PA görüntüde, genelde apeks yukarı doğru yer değiştirir ve sabo şekli ( boot-shaped) konfigürasyon oluşur.
Lateral görüntüde sağ ventrikül
Sağ atriyal dilatasyon
Aort dilatasyonu: Çıkan aortanın genişleme ve dilatasyonu PA projeksiyonda üst mediasten sınırının genişlemesine neden olur.
Aort dilatasyonu
Aort anevrizması
Pulmoner bulgular: * Pulmoner venöz basınç artışı * Pulmner arteriyel basınç artışı * Pulmoner vaskuler oligemi
Normal pulmoner kan akımı
Pulmoner venöz hipertanisyon
Kerley A – B çizgileri
Kerley çizgileri KKY olan hastalarda akciğer alanlarındaki interstial çizgiler belirginleşir. Kerley B çizgileri pulmoner septalardaki intersitial ödemi gösterir. Akciğerin lateral pleural yüzeyine dik, kısa horizantal çizgilerdir. Kerley B çizgileri geçicidir, kronik değişiklikler fibroza neden olabilir veya sarkoidoz, lemhoma veya lenfanjitik karsinomatozda irreversibil oluşur. Kerley A çizgileri akciğer parankiminideki düz, uzun çizgilerdir ve sıklıkla hilus ve pleura arasında bulunur. Kerley C çizgileri intersitial ödemde oluşur, birçok kerley B çizgisinin superimpozisyonu ile oluşan ince ağ şeklindedir.
Pulmoner ödem
Pulmoner arteriyel hipertansiyon
Pulmoner hipertansiyon
Kalp pili
Perikardiyal efüzyon
Bilateral pnömoni
Karsinom, multiple pulmoner nodüller
EFOR TESTİ: Koroner arter hastalığına bağlı anginası olan hastaların % ’ında istirahat EKG’si normal bulunduğundan miyokard iskemisini uyarmak için egzersiz testleri geliştirilmiştir.
Egzersiz testinin amacı kalp hızı ve kan basıncını kontrollü bir şekilde artırarak, miyokard iskemisini uyarmaktır.
Egzersiz testinin başlıca kullanım alanları: * İskemik kalp hastalığının teşhisi, * Fonksiyonel kapasitenin belirlenmesi, * Tedavinin etkinliğinin saptanması, ( medikal, cerrahi veya PTCA) * Prognozun değerlendirilmesi.
EKOKARDİYOGRAFİ Yüksek frekankslı ultrasonik dalgalar piezoelektrik transduser tarafından üretilir, vücut dokularını geçer ve bitişik dokuların akustik impedansında bulunan farkları yansıtır, yansıyan dalgalar transdusere geri dönerler. Böylece farklı anatomik yapılar ve aralarındaki mesafe net olarak tespit edilebilir.
Ekokardiyografi kullanım alanları: Kapak lezyonlarının, koroner arter hastalığı komplikasyonlarının, septal defektlerin, kalp tümör ve trombüslerin, kardiyomiyopatilerin, ventrikül hipertrofilerinin, perikard hastalıklarının, konjenital kalp hastalıklarının tanınmasında ve şiddetinin belirlenmesinde çok önemli rol oynar.
Mitral darlığı
İskemi- ventriküler anevrizma
Transözefageal ekokardiyografi
KALP KATETERİZASYONU Bazı kardiyovasküler hastalıkların teşhisi için kan damarları ve kalp boşluklarındaki basınçları ölçmek, kalp debisini ve vasküler rezistansları belirlemek ve kalp damarlarını ve kalp boşluklarını görüntülemek için kullanılır.
KORONER ANJİYOGRAFİ Arter yoluyla kalp damarlarına kontrast madde verilerek, koroner arterlerin görüntülenmesidir.
Kardiyak kateterizasyon endikasyonları: * Koroner arter hastalığı * Kalp kapak hastalıkları * Konjenital kalp hastalıkları
Koroner anjiyografi
Koroner stenoz
KALBİN NÜKLEER GÖRÜNTÜLENMESİ: Kalp fonksiyonu ve kan akımı özel hazırlanmış radyoaktif materyallerin kan dolaşımına enjeksiyonuyla değerlendirilebilir. Radyoaktivite, bir nükleer kamera ile tespit edilebilir. Bu maddelerin kardiyovasküler sistem içindeki dağılımı görüntülenir.
Nükleer görüntüleme ile; * Miyokard perfüzyonu değerlendirilir, * Kalp ve büyük damarlardan geçen kan görüntülenebilir, * Miyokard iskemisi ve infarktüsü lokalize edilerek, miktarı belirlenebilr, * Miyokard metabolizması değerlendirilebilir.
HOLTER İZLEMİ - Ambulatuvar devamlı elektrokardiyografik izlem: Hastane dışında devamlı EKG kaydı yapılarak, hastanın günlük aktivitesi esnasında kalp ritmi, hızı ve QRST morfolojisi belirlenerek; aritmi ve iskemik değişiklikler bulunup bulunmadığı araştırılabilir.
Holter izlemi endikasyonları: * Temelinde kalp aritmilerinin bulunduğunu gösteren semptomların değerlendirilmesi: baş dönmesi, presenkop, senkop, çarpıntı... * Aritmisi olan hastaların analizi: aritminin tipi, sıklığı, konfigürasyonu, sürekli olup olmadığı...
* Anti-aritmik tedaviye cevabın değerlendirilmesi, * Miyokard iskemisinin belirlenmesi, * Pacemaker fonksiyonunun değerlendirilmesi.
SİNYAL ORTALAMALI EKG SOEKG yeni teknik bir EKG sistemidir. Bu sistemle QRS’lerin ortalaması alınıp, amplifiye edilir ve filtre edilir, böylece normal standart EKG’de parazitler nedeniyle tespit edilemeyen QRS kompleksi sonundaki geç potansiyeller tespit edilebilir.
Yapılan çalışmalarda, ventrikül geç potansiyeller varlığının, özellikle MI geçiren hastalarda gelişebilecek venrtriküler aritmi riskini belirlemede yararlı olduğu gösterilmiştir. Benzer şekilde atriyal geç potansiyellerin varlığı da atriyal aritmi gelişme riskini gösterir.
ELEKTRON BEAM TOMOGRAFİ (EBT) Kardiyolojide iki şekilde uygulanmaktadır: * EBT ile koroner kalsiyum taraması * Non-invasiv koroner elektron anjiyografi.
Koroner kalsiyum tarama testi efor testi ile karşılaştırıldığında, erken koroner arter lezyonunun tespitinde sensitivite ve spesifitesi daha yüksek tespit edilmiş. Koroner elektron anjiografi ile koroner anjiografi karşılaştırıldığında ise, önemli koroner arter lezyonunu tespit etmede sensitivitesi ve spesifitesi ~%80 olarak tespit edilmiş.
EBT testi, yüksek riskli hastalarda konvansiyonel koroner anjiografiye bir alternatif olamaz, ancak düşük ve orta riskli hastalarda koroner arter hastalığı tespiti için egzersiz testi ve miyokard perfüzyon sintigrafisi testine alternatif bir tarama testi olarak kullanılabilir.