GAZİ ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİNA BİLGİSİ DERSİ (İNM-205) BİNA TASARIMINA İNSAN VE EŞYA ÖLÇÜLERİNİN ETKİSİ KONUSU ÖĞRETİM.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Matematik ve Resim.
Advertisements

3/A SINIFI.
MATEMATİK DERSİ PROJE ÖDEVİ
Yukarıdaki dikdörtgenlerden hangisi daha estetik görünüyor?
Fotoğraf ve Sinemada Kompozisyon: “Altın Oran ve Fibonacci Dizimi”
ÇOKGENLER.
1 . ÜNİTE : GEOMETRİK ŞEKİLLER
Simetri ekseni (doğrusu)
AÇIKLAMA HAZIRLAYAN.
A-A KESİTİNİN ÇIKARILMASI
Mobilya ve Oda Tasarımı
ÇOKLU ORTAM UYGULAMALARINDA GÖRSELTASARIM.
“Okullar Hayat Olsun” Okullara Oyun Alanlarının Çizilmesi
ÇEMBER VE DAİRE.
PRİZMATİK YÜZEYLER Düzlemsel bir çokgene dayanan ve bu çokgenin düzlemini tek noktada kesen sabit bir doğruya paralel olarak kayan bir doğrunun oluşturduğu.
Kazanımlar : Geometrik Cisimler
ÇOKGENLER.
GEOMETRİK CİSİMLERDE DÖNME HAREKETİ
GEOMETRİ.
Pİ SAYISININ TARİHÇESİ
KENTSEL MEKAN ANALİZLERİ
KATI CİSİMLERİN ALAN VE HACİMLERİ
Biçimin elemanları ve ilişkileri
Matematik Geometrik Şekiller.
GEOMETRİK ŞEKİLLER.
ÇEMBER ve DAİRE.
Melike DEVECİ ÇEMBER DAİRE VE.
Geometri'nin Kullanım Alanları
DÜZGÜN ÇOKGENLER ve ÖZELLİKLERİ
Estetik ZKÜ Estetik Ders Notları Mustafa Eyriboyun.
YÜZEY ALANININ BAĞINTISI
MATEMATİK VE DOĞA Hatice BAŞKAYA
ÇOKGENLER Düzgün çokgenlerin kenar ve açı özelliklerini açıklar
ÇEMBER.
DÜZEN KUŞAĞI Bütünde Farklılık
MTS 3022 TÜNEL AÇMA Prof. Dr. Turgay ONARGAN Prof. Dr. C. Okay AKSOY
Çokgenler.
DİKDÖRTGEN-KARE KONU ANLATIMI VE SORU ÇÖZÜMLERİ
PİRAMİT, KONİ VE KÜRE Bu slayt 8.sınıf düzeyindeki öğrencilere, matematik dersi ünite 4 konusu anlatımı için düzenlenmiştir.
ÇOKGENLER.
HAZIRLAYAN:Mesut ACAR NO:
İçindekiler; Orantı Çeşitleri Ters Orantı Doğru Orantı Örnekler
Pİ SAYISI.
GEOMETRİ ÖZEL DÖRTGENLER.
ÇEMBER, DAİRE VE SİLİNDİR
ÜÇGEN VE DÖRTGENLER.
DÖRTGENLER.
GEOMETRİK CİSİMLER.
HAZIRLAYAN: MERVE ŞAFFAK İLK. MAT. ÖĞRT. 2-B
ÜÇGEN KARE DİKDÖRTGEN.
Proje I.
Ölçme Bilgisi Ölçü Birimleri, Ölçek
KARE DİKDÖRTGEN VE ÜÇGEN
AD:TÜLİN SOYAD:KAYA SINIF:7/B NO:168 KONU:Pİ SAYISI DERS:MATEMATİK ÖĞRETMEN:PINAR METİN.
TASARIM ÖĞELERİ.
ÜÇGENLER VE DÖRTGENLER 1 . ÜÇGENLER 2 . DÖRTGENLER.
Yukarıdaki dikdörtgenlerden hangisi daha estetik görünüyor?
DÖRTGENLER-ÇOKGENLER
Pergel Yardımıyla Dik Doğru Çizmek
ÜÇGENLER VE DÖRTGENLER
ÇEMBER ÇEMBER BOŞ DOLU DAİRE Simitler ve bisiklet tekeri çemberdir.
ÇOKGENLER YUNUS AKKUŞ-2012.
“Okullar Hayat Olsun” Okullara Oyun Alanlarının Çizilmesi
 Altın oran, matematik ve sanatta, bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen, uyum açısından en yetkin boyutları verdiği sanılan geometrik ve sayısal.
Daha önce 6. yüzyılda Hint matematikçiler tarafından bulunmuş olan bu sayı dizisi Fibonacci tarafından 1202 yılında ortaya konmuştu. Dizinin ilk sayı değeri.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
PI SAYıSı. Pi sayısı, bir dairenin çevresinin çapına bölümü ile elde edilen matematik sabiti. İsmini, Yunanca περίμετρον sözcüğünün ilk harfi olan π.
Fatma Uğur 10/A 140. * Altın oran, matematik ve sanatta, bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen, uyum açısından en yetkin boyutları verdiği sanılan.
KATI(GEOMETR İ K) C İ S İ MLER MATEMATİK PROJE SLAYTI M.AŞKIN ERDOĞAN
Sunum transkripti:

GAZİ ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİNA BİLGİSİ DERSİ (İNM-205) BİNA TASARIMINA İNSAN VE EŞYA ÖLÇÜLERİNİN ETKİSİ KONUSU ÖĞRETİM ÜYESİ: DR. H. YILMAZ ARUNTAŞ HAZIRLAYAN: ÖZGE SERNUR ÇİZER

İÇERİK Tasarlamanın ve Bina Tasarımının Tanımı Bina Tasarımına İnsan ve Eşya Ölçülerinin Etkisi Modulor-Le Corbusier Vitruvius Adamı Altın Oran Altın Oran’ın Tarihçesi Fibonacci Sayıları ve Altın Oran Altın Oran'ın Oluşumu Beş Kenarlı Simetri 

TASARLAMANIN TANIMI: Yeni bir obje veya ürün (makine, mobilya, endüstriyel ürün vb.), mekan ve alan(yapı, peyzaj) için bir plan yaratma ve geliştirme sürecine işaret eder.  BİNA TASARIMININ TANIMI: Binanın inşa edilebilmesi için yapılacak işlemlerin düzenlenmesidir. Tasarımlarımızı elemanların boyutsal büyüklüklerini belirleyen “ölçü düzeni”ne göre düşünüp, çizim olarak anlamakta ve sunmaktayız.

***"COR" Binası (Miami, Florida, ABD)

ÖLÇÜNÜN TANIMI: Değişmez sabit birimler ile belirli boyutların kıyaslanmasına ölçü denir. Ölçü, soyut olarak iki büyüklük arasındaki sayısal bağıntı ya da bütünle onu oluşturan parçalar arasındaki oransal ilişkiler anlamına gelir. Buna mimarlıkta “PROPORSİYON” adı verilir. Süleymaniye Cami İstanbul'da aynı isimdeki semtte yer alan, Mimar Sinan tarafından yapılmış olan şehrin en büyük ve görkemli cami. İstanbul’un siluetini minareler ve kubbeler süsler. Dış ve iç estetiği, fevkalade muntazam, göz okşayıcı proporsiyonları seyredeni büyüler.

Mimarlıkta ölçünün dayanak noktası insanın kendisidir Mimarlıkta ölçünün dayanak noktası insanın kendisidir. “İnsan ölçüsü” ölçü kavramını düzenleyen bir mimari öge ve değerlendirme aracı olarak mimaride kullanıma uygunluğu sağlar. İnsanın temel olduğu bir ortamda, birim olarak insan ve onun ölçüleri alınır. Ancak günümüzde “insan ölçüsü” diye bir birim sistemi yoktur. Mimari düzenlemelerimizde ölçü, kendi fiziksel boyutlarımızla değerlendirdiğimiz bir mekansal orandır.

Yapılar ve mekanlar, kullanım amaçları doğrultusunda onları kullanan insanlara göre oranlı olarak biçimlendirilir. Düzenlediğimiz ortamlar, onu kullanacak olan insanlara uygun boyutlarda tasarlanmadığı zaman, fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklara neden olurlar. Bu nedenle, içinde yaşadığımız mekanlar “İNSANA GÖRE ÖLÇÜLÜ” olmalıdır.

İNSAN BOYUTLARI Mimari tasarımlarımızın kullanıcısı “insan” dır. Bu nedenle mimari tasarımda onun boyutlarını ele almamız gerekir. Mimarlıkta tasarlanacak mekanların ve o mekan içindeki donatım elemanlarının ölçü ve biçimleri onu kullanacak insanın vücut ölçülerinden kaynaklanmaktadır. Bu mekan ve araçların insan kullanımında herhangi bir rahatsızlık-zorlama yaratmayacak şekilde düzenlenmesi gerekir. İnsan kullanımına uygun olmayan mekanlar yapıldığında, insan kendi gereksinimlerine göre çevresini yeniden düzenlemek zorunda kalır. Bu durum, zaman ve ekonomik kayıplara yol açar.

İNSAN BOYUTLARI ‰Antropometrik boyutlar (vücut ölçüleri) ‰Duyusal boyutlar (beş duyu organları) ‰Algısal ve zihinsel boyutlar (insan hafızası boyutları) Antropometrik boyutlar, statik (durağan) ve devingen (hareketli) boyutlar olarak ikiye ayrılır. Statik boyutlar, hareketsiz durumdaki insanın standart durumdaki (ayakta duran/oturan insan) vücut ölçüleridir. Devingen boyutlar ise, hareket halindeki insanın vücut ölçüleridir. Yatay ya da dikey olarak en fazla ulaşabilme uzaklıkları gibi. Duyusal boyutlar, beş duyu organları ile ilişkili olup, insanın görme, işitme, dokunma, tat alma ve koku alma ile ilgili boyutlarıdır. Algısal ve zihinsel boyutlar ise insan hafızası boyutları ve reaksiyon verme süreleri ve insanın beyin, düşünme, karar verme sistemi ve sinir-kas sistemi ile ilişkilidir.

Kaare

İnsan ölçüsü, uluslar ve ırklar arası farklılıklara, bölgelerarası farklılıklara, beslenme düzenine, yaş ve cinsiyet farklılıklarına göre değişmektedir. Ülkemizde: Yetişkin kadın boyu: 160-165 cm. Yetişkin erkek boyu: 170-175 cm.dir.

Çevremizi ve kullandığımız eşyaları boyutlandıran, kendi vücut ölçülerimizdir. İnsan, boyu ve diğer ölçüleri ile çevresine ÖLÇÜ, ÖLÇEK ve ORAN kazandırır. Merdiven basamaklarının genişliği ayak uzunluğuna, basamakların dizilişi adım boylarına ve kapı kolu, zil, elektrik düğmesi, pencere kolu ve merdiven korkuluklarının yükseklikleri, kolumuzun ölçülerine göre tasarlanmaktadır. Duvara asacağımız tabloların yükseklikleri ayakta duran insanın göz hizası yüksekliğine göre, pencere çerçevesi boyut ve yükseklikleri ise oturan insanın göz seviyesine bağlı olarak boyutlandırılır ve biçimlendirilir

Mekanları oluşturan eylem alanlarını ve koridor gibi geçiş-bağlantıya da dolaşım/sirkülasyon alanlarını, kullanıcı sayısına bağlı olarak her zaman insan ölçüleri boyutlandırmaktadır. İnsanın yatay ve düşeyde oluşturduğu hareketler eylem alanlarını, insan-eşya ilişkileri de bu alanların boyutlarını belirler. Bir eylem için gerekli alanın bulunabilmesi için, o eylemin yapılış biçiminin ve özelliklerinin bilinmesi gereklidir.

Beden ve Tasarım Bedeni ölçüt alan ya da bedene özenen mimarlık ve tasarım dünyası, bu prensiplere göre ürün tasarlıyor. Bu, her ülkeye göre de değişiyor. Çünkü, her farklı coğrafyada, insan vücudu, oranları değişiyor. Kuzey ülkelerinde (Kuzey Avrupa) boy ortalaması 1,70 metreden fazla olunca, insanların gündelik hayatlarında kullandıkları ürünler de buna göre tasarlanıyor. İskandinavya’da masalar, sandalyeler, kapılar daha yüksek tasarlanıyor. Akdeniz ülkelerinde ise beden oranları biraz daha küçülüyor ve tasarım dünyası da buna ayak uyduruyor. Afrika ülkelerinde de bu durum geçerli. Sadece beden oranları değil, burada bazen günlük yaşam kültürü de mimarlık ve tasarımı etkiliyor. Ritüelleri ve inançları doğrultusunda, belirli gruplara belirli tasarımlar yapılıyor.

Uzakdoğu’ya baktığımızda ise, yine beden oranları ve günlük yaşam ritülleri ve alışkanlıkların tasarıma etki ettiğini görüyoruz. Kısa boylu ve çok çalışmayı seven Çin’liler, evlerini sadece bir barınma mekanı olarak görüyor ve çok büyük olmayan evlerde yaşıyorlar. Kapılarının ve yataklarının boyutları da, diğer ülkelerinkine kıyasla daha küçük.

Modulor-Le Corbusier Le Corbusier, eşyaların seri üretimi için insan oran ve ölçülerine dayanarak “MODULOR” adını verdiği bir ölçü sistemi geliştirmiştir. Corbusier, ortalama insan boyunu 183cm. olarak kabul etmiş ve bu boyu bir oranlar sistemi olan ve Fibonacci Dizisi adı verilen basit matematik toplama işlemleri ile gerçekleştirmiştir. Corbusier, insan boyu olarak aldığı 183 cm. den başlayan ölçü sistemine kırmızı seri, kolunu kaldırmış insan boyu olan 226 cm. den başlayan ölçü sistemine de mavi seri adını vermiştir. KIRMIZI SERİ: 4-6-10-16-27-43-70-113-183 (İNSAN BOYU 183 CM.) MAVİ SERİ: 13-20-33-53-86-140-226 CM. (KOLUNU KALDIRMIŞ İNSAN BOYU 226 CM.)

Fibonacci Dizisinde herhangi bir sayısal değer, kendisinden önce gelen iki sayının toplamına eşittir. Ayrıca ardışık iki sayısal değerin birbirine oranı sabit “ALTIN ORAN” değerini vermektedir. 226/140= 1.614… gibi. Bu boyutlar, şu biçimlerde kullanılmaktadır 27 cm.----otururken koltuk yüksekliği 43 cm.----sandalye yüksekliği 70 cm.----masa yüksekliği 86 cm.----tezgah yüksekliği 113 cm.---bar yüksekliği 140 cm.---yatay kol yüksekliği 183 cm.---boy yüksekliği 226 cm.---kol uzanma yüksekliği

Kaare Klint (15 Aralık 1888, Kopenhag-28 Mart 1954), çağdaş İskandinav üslubununyaratıcılarından Danimarkalı mimar ve mobilya tasarımcısı. Ergonominin de önde gelen temsilcilerinden biridir.

Vitruvius Adamı: Leonardo da Vinci’nin günlüklerinin birinde bulunan, aldığı notların yanında çizdiği bir eskizdir. 1492 yılında yapıldığı düşünülmektedir. Resim, iç içe geçmiş bir daire ve bir karenin ortasına çizilmiş, uzuvları açık ve kapalı pozisyonda üst üste geçen bir çıplak erkeği betimler.

Bu çizim ve yanındaki notlar sıkça "Oranların Kanunu" ya da “Altın Oran" olarak anılır. Venedik'te bulunan Gallerie dell'Accademia'da sergilenmektedir. Britannica Ansiklopedisi'ne göre Leonardo "insan vücudunun evrenin işleyişinin bir analojisi olduğunu" düşünüyordu. Bununla birlikte Leonardo'nun maddesel varlığı kare, ruhsal varlığı ise daire ile sembolize ettiği ve insanoğlunun iki yönünü çizimde bu şekilde ifade ettiği sanılmaktadır.

ALTIN ORAN: Matematik ve sanatta, bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen, uyum açısından en yetkin boyutları verdiği sanılan geometrik ve sayısal bir oran bağıntısıdır. Tarihçe: Matematikte ve fiziksel evrende ezelden beri var olmasına rağmen, insanlar tarafından ne zaman keşfedildiğine ve kullanılmaya başlandığına dair kesin bir bilgi mevcut değildir. Tarih boyunca birçok defa yeniden keşfedilmiş olma olasılığı kuvvetlidir. Matematik ve sanatta, bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen, uyum açısından en yetkin boyutları verdiği sanılan geometrik ve sayısal bir oran bağıntısıdır.

Altın Oran; CB / AC = AB / CB = 1,618 Bir doğru parçasının (AB) Altın Oran'a uygun biçimde iki parçaya bölünmesi gerektiğinde, bu doğru öyle bir noktadan (C) bölünmelidir ki; küçük parçanın (AC) büyük parçaya (CB) oranı, büyük parçanın (CB) bütün doğruya (AB) oranına eşit olsun. Altın Oran, pi (π) gibi irrasyonel bir sayıdır ve ondalık sistemde yazılışı; 1,618033988749894...'tür. -noktadan sonraki ilk 15 basamak- Bu oranın kısaca gösterimi:  olur. Altın Oranın ifade edilmesi için kullanılan sembol, fi yani Φ'dir.

Euclid (M.Ö. 365 – M.Ö. 300), "Elementler" adlı tezinde, bir doğruyu 1.6180339... noktasından bölmekten bahsetmiş ve bunu, bir doğruyu ekstrem ve önemli oranda bölmek diye adlandırmıştır.

Mısırlılar Keops Piramidi'nin tasarımında hem pi hem de phi oranını kullanmışlardır.

Yunanlılar, Parthenon'un tüm tasarımını Altın Oran'a dayandırmışlardır.

Fibonacci Sayıları ve Altın Oran : Fibonacci sayıları (0, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144, 233, 377, 610, 987, 1597, 2584, 4181, 6765... şeklinde devam eder) ile Altın Oran arasında ilginç bir ilişki vardır. Dizideki ardışık iki sayının oranı, sayılar büyüdükçe Altın Oran'a yaklaşır. Fibonacci ardışıkları, Altın Oran ilişkisi yorumlamasıdır. Dizi ilerledikçe iki terim arasındaki oran 1.618'ya yaklaşır...

Altın Oran'ın Oluşumu:  Altın Oran'ı anlatmanın en iyi yollarından biri, işe bir kare ile başlamaktır. Bir kareyi tam ortasından iki eşit dikdörtgen oluşturacak şekilde ikiye bölelim. Dikdörtgenlerin ortak kenarının, karenin tabanını kestiği noktaya pergelimizi koyalım. Pergelimizi öyle açalım ki, çizeceğimiz daire, karenin karşı köşesine değsin, yani yarı çapı, bir dikdörtgenin köşegeni olsun. Sonra, karenin tabanını, çizdiğimiz daireyle kesişene kadar uzatalım. Yeni çıkan şekli bir dikdörtgene tamamladığımızda, karenin yanında yeni bir dikdörtgen elde etmiş olacağız.

İşte bu yeni dikdörtgenin taban uzunluğunun (B) karenin taban uzunluğuna (A) oranı Altın Oran'dır. Karenin taban uzunluğunun (A) büyük dikdörtgenin taban uzunluğuna (C) oranı da Altın Oran'dır. A / B = 1.6180339 = Altın Oran C / A = 1.6180339 = Altın Oran Elde ettiğimiz bu dikdörtgen ise, bir Altın dikdörtgendir. Çünkü uzun kenarının, kısa kenarına oranı 1.618 dir, yani Altın Oran'dır.

Artık bu dikdörtgenden her bir kare çıkardığımızda elimizde kalan, bir Altın Dikdörtgen olacaktır.

İçinden defalarca kareler çıkardığımız bu Altın Dikdörtgen'in karelerinin kenar uzunluklarını yarıçap alan bir çember parçasını her karenin içine çizersek, bir Altın Spiral elde ederiz. Altın Spiral, birçok canlı ve cansız varlığın biçimini ve yapı taşını oluşturur. Buna örnek olarak Ayçiçeği bitkisini gösterebiliriz. Ayçiçeğinin çekirdekleri altın oranı takip eden bir spiral oluşturacak şekilde dizilirler.

Beş Kenarlı Simetri : Phi'yi göstermenin bir yolu da, basit bir beşgen kullanmaktır. Yani, birbiriyle beş eşit açı oluşturarak birleşen beş kenar. Basitçe Fi, herhangi bir köşegenin herhangi bir kenara oranıdır. AC / AB = 1,617 = Fi Beşgenin içine ikinci bir köşegen ([BD]) çizelim. AC ve BD birbirlerini O noktasında keseceklerdir. Böylece her iki çizgi de, bir noktadan ikiye bölünmüş olacaktır ve her parça diğeriyle Fi oranı ilişkisi içindedir. Yani AO / OC =Phi, AC / AO = Phi, DO / OB = Phi, BD / DO = Phi. Bir diğeri ile bölünen her köşegende, aynı oran tekrarlanacaktır.

Bütün köşegenleri çizdiğimiz zaman ise, beş köşeli bir yıldız elde ederiz. Bu yıldızın içinde, ters duran diğer bir beşgen meydana gelir (yeşil). Her köşegen, başka iki köşegen tarafından kesilmiştir ve her bölüm, daha büyük bölümlerle ve bütünle, Fi oranını korur. Böylece, içteki ters beşgen, dıştaki beşgenle de Fi oranındadır. Bir beşgenin içindeki beş köşeli yıldız, pentagram diye adlandırılır ve Pythagoras'ın kurduğu antik Yunan Matematik Okulu'nun sembolüdür. Eski gizemciler Fi'yi bilirlerdi ve Altın Oran'ın fiziksel ve biyolojik dünyamızın kurulmasındaki önemli yerini anlamışlardı

Bir beşgenin köşegenlerini birleştirdiğimizde, iki değişik Altın üçgen elde ederiz. Mavi üçgenin kenarları tabanı ile ve kırmızı üçgenin tabanı da kenarı ile Altın Oran ilişkisi içerisindedir. Fi, kendini tekrarlayan bir özelliğe de sahiptir. Altın Orana sahip her şekil, Altın Oranı kendi içinde sonsuz sayıda tekrarlayabilir. Yandaki şekilde, her beşgenin içinde meydana gelen pentagramı ve her pentagramın oluşturduğu beşgeni ve bunun makro kozmik ve mikro kozmik sonsuza kadar Altın Oranı tekrarlayarak devam ettiğini görebiliriz.

Abu Dabi de bulunan Aldar yönetim merkezi MZ Architects tarafından dizayn edilip 2010 yılında açıldı. Aldar Gökdeleni (Abu Dhabi, Birleşik Arap Emirlikleri) Zemindeki yerleşim yerini belirleyen 2 noktayı bulmak için oranlamadan yararlanılmış. İlk dairesel gökdelen ünvanına sahip.

Kaynaklar: Mimarlığın Temelleri (Lorraine Farrelly) Bina Tasarımının Temel İlkeleri (Prof. Dr. S.M. ÜNÜGÖR) www.dailymotion.com tr.wikipedia.org www.tasarimdergisi.com Tasarım Fikirleri (Bert Bielefeld, Sebastian El Khouli) Yapı Tasarımı (Newfert)