CAĞDAŞ TÜRK RESMİ
OSMANLI’DA SANATIN ÖZETİ;
Osmanlı sanatında mimarlık ve süsleme sanatları ön plana çıkar Osmanlı sanatında mimarlık ve süsleme sanatları ön plana çıkar. Musikiye ilgi 18.yyda başlamıştır. Osmanlılarda resim ve heykelin yerini minyatür ve süsleme sanatları almıştır. Mimarlık; Osmanlılar önceleri Selçuklu ve Bizans etkisinde kalmışlar,daha sonra kendilerine özgü bir tarz geliştirmişlerdir. Mimari eserlerin yapımında incelik ve sağlamlık ön planda tutulmuştur. Bursa’da ULU CAMİ,YEŞİL CAMİ,YEŞİL TÜRBE,Kuruluş Dönemi’nin örnek eserleridir. Osmanlı mimarisinin altın çağı 16.yydadır.Çünkü MİMAR SİNAN bu dönemde yaşamıştır. 18.yy eserlerinde,bati mimari tarzının etkileri görülmeye başlar. 19.yy Osmanlı mimarisi batı etkisinde gelişme göstermiştir.Bu dönemde yaptırılan DOLMABAHÇE,ÇIRAĞAN ve BEYLERBEYİ saraylarında,Avrupa’nın tanınmış sarayları örnek alınmıştır.
Sultan Ahmet Camii, 1609-1616 İSTANBUL
TANZİMAT’TAN CUMHURİYET’E TÜRK RESMİ
TANZİMAT : Osmanlı İmparatorluğu'nda 1839 yılında Tanzimât Fermânı olarak bilinen Gülhane Hatt-ı Şerif-î'nin okunmasıyla başlayan modernleşme ve yenileşme döneminin adıdır. Sözcük anlamı "düzenlemeler, reformlar" demektir. Tanzimât Dönemi 1876'da II. Abdülhamit'in tahta çıkması ve Meşrutiyet'in ilânıyla sona ermiş kabul edilir. Ancak genel anlamda Osmanlı Reformunun 1922'de Osmanlı Devleti'nin sona ermesine dek sürdüğü de söylenebilir.
Geleneksel çizgide ilerleyen Türk sanatı; 18 Geleneksel çizgide ilerleyen Türk sanatı; 18. yüzyıldan itibaren belirginleşmeye başlayan Batılılaşma hareketlerinin sonucunda bir sonraki yüzyılda batı sanatının seyrine girmiştir. Böylece günümüze değin uzanan ve Çağdaş Türk sanatı olarak isimlendirilen süreç ortaya çıkmıştır. 1914 Çallı Kuşağı (Türk İzlenimcileri): 1908’de kurulan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti’nin asker kökenli ressamlardan sivil kuşağa geçiş, 1910 Çallı grubu olarak bilinen izlenimci ressamlar kuşağıyla gerçekleşmiştir.
OSMAN ASAF (1869-1935)
Ömer Adil (1868-1924)
Ömer Adil (1868-1924)
Osman Nuri Paşa (1839-1906)
Ferik İbrahim Paşa (1815-1891),
Süleyman Seyyid (1842-1913)
CUMHURİYET DÖNEMİ VE SONRASI ÇAĞDAŞ TÜRK SANATI
Türk tarihinde Tanzimat’la1 başlayan modernleşme çizgisi, Cumhuriyet Dönemi'nde daha radikal bir tercih haline gelerek kararlı bir şekilde devam eder. Özellikle Birinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından verilen kurtuluş mücadelesi, yeni bir “ulus devlet” bilincini yeşerterek Türk modernleşmesini bir ideal halinde gündeme taşımıştır. Yeni Cumhuriyet'in Doğu ve Batı kültürleri arasındaki yerini yeniden konumlandırma isteği, adeta bir geleneği ve kültürel geçmişi yok sayan inkılapçı atılımları gerekli kılmıştır. Bu yüzden Türk modernleşmesinin Batılı karakteri, Cumhuriyet'in ilanını (1923), çağdaş bilime ve kültüre açık yenilikçi niteliği ile sosyal ve kültürel alanda doğrudan bir milat saymış gibidir.
Müstakil ressamlar birliği hareketi Türkiye’de çağdaş Türk sanatının devrimci diye niteleyebileceğimiz büyük adımların atıldığı döneme yani 1920’li yıllara rastlar. Tam tarihiyle söyleyecek olursak, Müstakil Ressamlar Birliği 1929 yılında kurulmuştur. Ancak bu hareketin tohumları 1923 yılında atılmıştır
D Grubu: Beş ressam ve bir heykeltraş tarafından 1893’te kurulan “D” grubu, Türkiye’deki sanat kuruluşlarının dördüncüsü olduğundan, alfabenin dördüncü harfini isim olarak seçmiştir. 1933-47 arasında on beş grup sergisi açan topluluktur
Yeniler (Liman Ressamları ) Grubu 1940’da akademinin yüksek resim bölümünün faaliyete geçmesiyle bir grup ressam, toplum yaşamına ağırlık veren yeni bir topluluk çevresinde birleştiler. Bu topluluğun adı “Yeniler” ya da “Liman Ressamları” grubudur. Grubun amacı, toplumla ilişkisi zayıflamış olan sanatı, toplumsal yaşamdan aldığı konulara ağırlık vermek suretiyle, insan ve çevre temeli üzerinde geliştirmekti., kendisinden önceki “D” grubunun sanat tutumuna karşı çıkarak İstanbul limanını ve orada çalışanları, gerçekçi bir gözlemin ışığı altında inceleyerek tablolarına aktarmışlardır.
Günümüz Türk Resim Sanatı Günümüz Türk resmindeki eğilimler çok ve çeşitlidir. Sanat piyasasının oluşmaya başladığını gösteren ilk belirtiler, özel galerilerin devreye girmesi, sanat eğitim kurumlarının genişlemesi, özel kuruluşların destekleyici katkıları, sanatçı sayısındaki artışı olumlu yönden etkilerken üretimin de çoğalmasına yol açmıştır. Türkiye’de 1950’ler sonrası resim sanatına yansıyan eğilimlerini şu gruplar altında toplayabiliriz: İzlenimci ya da klasik-izlenimci anlayışta, eski hocaların açmış oldukları yolu sürdürenler ve böylece gelenekçi tabanı, yeni arayışlara tercih edenler.
Yöreselci ve toplumsal gerçekçi sanat anlayışına bağlı kalanlar, sanat-toplum ilişkisini bu yönde canlı tutmaya çalışanlar, Doğa gerçekliğinden hareket ederek, bu gerçekliği fantezi kalıplarına uyduranlar, resimle düşünce arasında organik bağıntı arayanlar, Anlatımcı ressamlar ya da dışavurumcular, Soyutçular, Safyürek (naif) ressamlar ve resminde safyürek ögelere yer verenler,
Akatünvel grubu Figüratif resim Toplumcu Gerçekçiler Toplumsal gerçekçilik, Gerçekçi doğa yorumları İzlenimcilik,
Müstakiller Grubu
Ali Avni Çelebi
Zeki Kocamemi
Cevat Dereli,
‘‘D’’ GRUBU SANATCILARI 1893
Zeki Faik İzer
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Elif Naci
Yeniler (Liman Ressamları ) Grubu 1940
NURİ İYEM
Avni Arbaş
Selim Turan
Kaynakca : Cağdaş Türk Sanatı Modulu http://www.caglarerbek.com http://sanalmuze.tcmb.gov.tr/ http://www.edebiyadvesanatakademisi.com