MEDENÎ KANUNUN BAŞLANGIÇ HÜKÜMLERİ VE TEMEL KAVRAMLAR MEDENÎ HUKUK III MEDENÎ KANUNUN BAŞLANGIÇ HÜKÜMLERİ VE TEMEL KAVRAMLAR Hazirlayan: as. Adnan Hadžimusić
HAKLARIN KULLANMASINDA VE BORÇLARIN YERİNE GETİRMESİNDE DÜRÜSTLÜK İLKESİ Haklara ilişkin iyiyniyetten sonra ikinci önemli ilke dürüstlük ilkesi DÜRÜSTLÜK İLKESİ KAVRAMI Madde 2 - Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Dürüstlük ilkesi, herkesin hakları kullanırken ve borçlarını yerine getirirken, ortalama zeka seviyesine sahip , makül, dürüst ve güvenilir bir kişiden aynı hal ve şartlar altında beklenebilecek davranış tarzına uygun hareket etme zorunluluğu.
DÜRÜSTLÜK İLKESİNİ UYGULAMA ALANI A) Hakları kullanılmasında B) Borçları yerine getirmesinde C) Kanun hükümlerinin yorumlamasında D) Hukuki işlemlerde 1- Hukuki işlemlerin kurulmasında 2- Hukuki işlemlerin yorumlamasında 3- Hukuki işlemlerin tamamlanmasında 4- Hukuki işlemlerin dönüştürülmesinde 5- Hukuki işlemlerin değişen şartlara uyarlanmasında
DÜRÜSTLÜK İLKESİNİN HÜKMÜ Hakkın kötüye kullanma kavramı Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük ilkesine hareket etmenin emredici kuralına aykırı davranan kişi hakkı kötüze kullanmış oluyor. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Hakkın kötüye kullanılmasının şartları: Geçerli şekilde kazanılmış bir hak mevcut olmalı Hak sahibi gibi olmadığı halde öyleymiş gibi hareket edene zarar verilmişse, hakkın kötüye kullanması değil haksız fiil ya da vekaletsiz iş görme hususlar uygulanır. Hak, açık şekilde kötüye kullanılmış olmalı
HAKKIN KÖTÜYE KULLANMANIN YAPTIRIMI Genel olarak hakkın kötüye kullanmanın yaptırımı (müeyyidesi) hukuk düzeninin sağladığı korumadan mahrum kalmak. Bazı durumlarda hak sahibi hakkı kötüye kullanana karşı davaları açabilir: -önleme, -tazminat -men
HAKLARIN KORUNMASI GENEL OLARAK Haklar devlet gücü aracılığıyla veya bizzat korunur. Devlet tarafından korunma dava açarak gerçekleştiriliyor ve dava sonucunda elde edilen hüküm cebi icra ile elde ediliyor. Bizzat korunması, ancak kanun tarafından izin veridiği durumlarda geçerli. Kişilerin hakları bizzat elde etme yolun abaşvurması genellikle yasaktır (kendiliğinden hakkı alma yasağı)
A) HAKLARI HAK SAHİBİ ELİYLE KORUNMASI Genel olarak hakların bizzat korunması yasaktır ve kanun koyucu aşağıdaki hallerde bizzat hak korunmasına iyin veriyor: A) Haklı savunma (meşru müdafaa) B) Zorunluk hali (zaruret) C) Kendi hakkını korumak için güç kullanma
Haklı savunma (meşru müdafaa) KAVRAM Haklı savunma (meşru mudafa), bir kişinin kendisinin veya başkasının şahısvarlığı veya malvarlığı değerine yönelik başlamış veya başlaması kuvvetle muhtemel bir saldırı fiili defetmek (önlemek) için kuvvet kullanması dır. Kuvvet kullanma saldırganın şahısvarlığına veya malvarlığına yönelik olmalı. ŞARTLAR: Şahısvarlığı veya malvarlığı değerine yönelik saldırı, Saldırı fiilen başlamış veya başlaması kuvvetle muhtemel olmalı, Saldırı bir insandan kaynaklanmalı Fiil hukuka aykırı nitelik taşımalı, Savunma saldırgana karşı yapılmalı, Saldırı ile savunma arasında uygun bir denge (oran) olmalı. HÜKMÜ Meşru müdafaanın tüm şartları tamam ise bu durumda işlenen fiil hukuka uygun. Saldırganın malına şahsine veya malına verilen yarar tazmin edilmez.
B) Zorunluk hali (zaruret-iztirar) KAVRAM Zorunluk halı, bir kişinin kendisinin veya başkasının şahısvarlığı veya malvarlığı değerine yönelik derhal meydana gelecek bir tehlikeyi defetmek (önlemek) için tehlikeyle ilgiis bilinmayan üçüncü kişinin mallarına zarar vermesi dir. ŞARTLAR: Şahısvarlığı veya malvarlığı değerine yönelik derhal meydana gelecek bir tehlike, Sakınılmak istenen yarar veya tehlikenin kaynağı malına zarar verilecek üçüncü kişi olmamalı, Sakınılmak istenen tehlikeyle ilgisi bulunmayan üçüncü kişininsadece malvarlığı değerine zarar verilmesi, Üçüncü kişinin malvarlığına zarar vermesi kaöırılmaz olmalı, Önlenmek istenen tehlike veya zarar ile üöüncü kişinin mallarına verilecek zarara arasında uzgun bir denge bulunmalı. HÜKMÜ Zorunluluk halinde üçüncü kişiye zarar verme fiili hukuka aykırı değil. Bu nedenle cezai sorumluluk da yok. Ancak, hakim zarar verenini zarar görene tam veya kısmı bir tazminatı ödemeye mahkûm edebilir.
C) Kendi hakkını korumak için güç kullanma KAVRAM Hakkını korunmak için güç kullanma, hakkını kendi gücü ile koruma durumda kalan kişi, durum ve koşullarına göre o sırada kolluk gücünün yardımını zamanda sağlayamayacak ise ve hakkının kayba uğramasını yada kullanılmasının önemli ölçüde zorlaşmasını önleyecek başka yol yoksa, verdiği zarardan sorumlu tutulamaz. ŞARTLAR Bir hakkın korunması söz konusu olmalı Kolluk gücünün zamanda müdahalesi mümkün olmamalı Hakkın korunması için başka bir yol bulunmamalı Güç kullanma dengeli olmalı HÜKMÜ Şartlar varsa kendi hakkını korumak için güç kullanana kişinin fiili hukuka uygun sayılır.
B) HAKLARI DEVLET ELİYLE KORUNMASI Haklarını devlet elliyle korunması, kural olarak, dava yolu ile istenebilir. Dava yolu ile hakkın korunmasını istemeden once olah hususu ise talep (istem) hakkı. Bunlardan sonra, hakların devler elliyle korunma yolu ise cebri icra da vardır. TALEP HAKKI TANIM Davadan önce hakka sahip olan kişinin yükümlü taraftan hakkın yerine getirmesini istem hakkı. Talep hakkı asıl hakka bağlı bir yetki. Kişi talep hakkını isterse kullanır isterse kullanmaz. Çeşitli haklarda talep hakkı: Nısbı hak’ta: belirli kişilere ve belirli hukuki işişkilerde talep hakkı istebebilir, vadeye bağlı ifaasında talep vaaddeden sonra iletilebilir yoksa vaadeye bağlı olmayan ifasında talep hak ilişkinin kurılduktan sönra hemen istenebilir. - Mutlak hak’ta: talep hakkı ihlaldan sonra doğar, hakkın ihlalı olmadan talep hakkından söz edilemez, Yenilik doğuran (inşai) hak’ta: talep hakkına ihtiyaçç duzulmaz, inşai hakkın kanunca uygun şekilde kullanabilmesi için talep iletmesi gerekmez
DAVA HAKKI Dava Hakkı Anayasa tarafından teminat altına alındı MADDE 36- Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz. A) KAVRAM Dava, talep (istem) hakkının mahkeme huzurunda dile getirmesi dir.
Çekişmeli davanın türleri: B) DAVA ÇEŞİTLERİ 1) Çekişmesiz davalar: bu tip davalarda hakimden anlaşmazlığı çözmesi istenmiyor, sadece belli bir konu hakkında karar verilmesi talep ediliyor (örn. Ergin kılınma davası) 2) Çekişmeli davalar: bu tür davalarda hakimden bir ihtilafın çözülmesini istenmektedir, davada daima iki tarafı var davacı ve davalı. Çekişmeli davanın türleri: Eda davası: davalının davacı lehine bir şey vermeye, bir şey yapmaya veya yapmamaya mahküm edilmesini istendiği davalar. Tespit davası: bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığının belirlenmesini amaçlayan davalar Olumlu (müspet) davası: hukuk işişkinin mevcut olduğunu tespit edilmesini isteniyorsa Olumsuy (menfi) davası: hukuk işişkinin mevcut olmadığını belirlnmesini isteniyorsa Yenilik doğuran (inşai) davası: yeni bir hukuki durumun yaratılmasını veya mevcut hukuki durumun değiştirilmesinin ıstenmesini amaçlayan davalar
C) DAVANIN TARAFLARI A) Çekişmeziz davalarda (çekişmesiz yargı usulünde) dava tek taraflı B) Çekişmeli davalarda (çekişmeli yargı usulünde) davada iki taraf var davacı ve davalı. Davacı: sahibi olduğu hakkının yerine getirilmesini isteyen kımse Davalı: hakkının yerine getirilmesini kendisinden istenen kişi Davacı veya davalı tarafında birden fayla kişinin olduğu durumlar da var. Bunlar iki şekilde önümüze geliyor: İhtiyari dava arkadaşlığı: bir dava içinde bir birinden bağımsız olarak birden fayla davaların yürümesi Mecburi dava arkadaşlığı: bih hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken haller
D) DAVADA TARAFLARIN SERGİLEYEBİLECEKLERİ DAVRANIŞLAR DAVACININ SERGİLEYEBİLEKLERİ DAVRANIŞLAR Davacı normalde davanın kesintisiz şekilde yürümesini çalışıyor. Sonucuna ulaşmak için gereken davranışları sergiliyor fakar davacının davayı geri alma veya takipsiz bırakma yetkisine de sahip. Davacı davadan feragat etmesini veya davanın sulh anaşmasını yaparak da sonuölandırılmasını da isteyebilir. 2) DAVALININ SERGİLEYEBİLECEKLERİ DAVRANIŞLAR Davalı da dava sırasında çeşitli davranışları gösterebilir ve bunlar: kanul etme, ikrar etme, sulh olma, inkar etme, itiraz etme, def’i ileri sürme
E) DAVADA İSPAT İspat, bir olayın veya olgunun varlığı veya yokluğu konusunda kakimin kanaat sahibi olmasına yönelik bir faaliyet. İspatın konusu: İsaptın konusu, tarafların üzewrinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeki vakılar. Herkesçe bilinen vakıalar öekişmeli sayılmaz. Hukuk kuralların ispatı gerekmez. İspatlamanın araçları Vakıların ispatlanmaya yarayan araçlar deliller dir. Delil ikrar, belge ve senet, yemin, tanık, bilirkişi incelemesi, keşif ve uzman görüşü gibi.
İspat yükü Madde 6 -Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. II. Resmî belgelerle ispat Madde 7 - Resmî sicil ve senetler, belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı, kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça, her hangi bir şekle bağlı değildir. İspat yükü, kanunda aksi öngörülmedikçe, taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.
CEBRİ İCRA KAVRAM Davalı aleyhine sonuçlanan ve kesinleşen mahkeme kararına uygun davranmadığı halde kararın devlet organları tarafından yorla uygulanması dır. CEBRİ İCRANIN GERÇEKLEŞTİRMESİ Çekişmeli yargıda cebri icra söz konusu olmaz. Çekişmeli yargıda tespıt ve inşai davalarda cebriicra söz konusu olmaz. Eda davalarda cebri icranın nasıl gerçekleştirileceğini İcra ve İflas Kanunuca düzenlenir.