Sizce Crystal’ın kumsalda koşu yaptığı sırada kumsalın ilerisinde gördüğü şey ne olabilir? Kaya Kıyıya yanaşmış kayık Dal yığınları ......
Crystal ilk başta kumsalın ilerisinde gördüğü şeyin sularla sürüklenmiş dallar olduğunu düşünüyor. Sonrasında gördüğü şeye yaklaşırken bunun sularla sürüklenen bir dal olmayabileceğini düşünüyor ve iyice yaklaştığında bir “şemsiye” gördüğünü anlıyor.
Crystal’in yaşadıkları, duyuların uyarılması sonucunda ortaya çıkan deneyimler olarak tanımladığımız algı ile ilgili bazı şeylere örnek oluşturuyor. Algı, duyularımızın bize sağladığı veriler dizisinden anlamlı bilgiler inşa etme sürecidir. Duyum, uyaranın ilk olarak tespitini, algı ise hissettiklerimizin yorumlanmasını içerir.
Algılamada Örgütleme Bir tek uyarana değil, uyaran gruplarına tepkide bulunuruz. Bir nesneden bir değil pek çok uyaranlar gelir. Bir portakaldan renk, şekil ve koku uyaranlarının alınması gibi. Bu uyaranlar anlamlı bütünler halinde örgütlenir.
Pervane beyaz mı, siyah mı? Köhler Pervanesi
Beyaz kısımları pervane olarak gördüğümüz takdirde, siyah kısımlar zemin olur.
Siyah kısımları pervane olarak gördüğümüz takdirde, beyaz kısımlar zemin olur.
Çevremizde belli bir yerden gelen uyaranlar değişik algılamalara yol açar. Bu da algılamanın bir örgütlenme olayı olduğunu göstermektedir.
Algılamayı Etkileyen Belli Başlı Etmenler Uyaranları Gruplama ve Bütünleme Eğilimi / Gestalt İlkeleri Algılamada, etraftan gelen uyarıcılar anlamlı bir bütün halinde kavranmakta, zihin daima bir toplama ve yorumlama yapmaktadır.
1) Benzerlik A ve B olarak işaretlenen bölümlerde hangi noktalar dikey, hangiler yatay olarak sıralanmış görülmektedir?
Benzer şeyler birlikte gruplanmış gibi görünür. Zihinde birbirine benzeyen şeyleri gruplama eğilimi vardır. Şekilde bütün noktaların birbirine mesafesi aynı olduğu halde sırf nokta işaretlerinin benzerlikleri, A bölümündekiler yatay çizgiler, B bölümündekiler ise dikey çizgiler olarak görmemize sebep olur.
2) Yakınlık A ve B olarak işaretlenen bölümlerde hangi noktalar yatay, hangiler dikey çizgiler olarak sıralanmış görünmektedir?
C’deki çizgiler nasıl kümelenmektedir? 2) Yakınlık C’deki çizgiler nasıl kümelenmektedir?
Zihinde zaman ya da uzay bakımından birbirine yakın bulunan şeyler de gruplanır. Şekilde A ve B bölümlerindeki noktaları saydığımız zaman, bu iki grupta aynı miktarda nokta bulunmamasına rağmen, A grubundakileri yatay, B grubundakiler ise dikey çizgiler halinde algılarız. Bu türlü görmemizi etkileyen etmen, yakınlık ilkesidir. C’ deki çizgileri, soldan sağa doğru olmak üzere üç çift çizgi ve bir tek çizgi olarak gruplandırırız. Bunun aksi yönde, yani sağdan sola doğru, üç çift ve bir tek çizgi olarak görebilmek için ayrıca gayret sarf etmek gerekir.
3) Süreklilik Buradaki noktalar, birbiriyle dikey açı halinde birleşen dört çizgi olarak mı, yoksa birbirini dikey olarak kesen iki çizgi olarak mı görülmektedir?
3) Süreklilik Şekildeki noktaları tek tek görmemekte, bunları birbiriyle kesişen doğru çizgiler halinde birbirine bağlamaktayız. Çizgiler en düzgün yolu izler gibi algılanır.Filmlerdeki hareketlilik de bu olaydan yararlanılarak sağlanır.
4) Bütünleme Zihinde tam olmayan şekilleri bütünlemeye doğru bir eğilim vardır.
İnsanda tam olmayan şekilleri tam olarak görme konusunda kuvvetli bir eğilim vardır. Bir kitapta tertip yanlışlarını görmek de bu yüzden zor olur. Çünkü insanda yanlış ya da eksik yazılmış kelime ve cümleleri bütünleyerek, doğru okuma eğilimi kuvvetlidir.
Olimpiyat Simgesi Gerçekten 5 Çemberden mi Oluşmakta? Algılamayı Etkileyen Belli Başlı Etmenler Pragnanz / Basitlik (Gestalt İlkesi) Almancadan kaba bir çeviriyle pragnanz “iyi biçim” anlamına gelir. İyi biçim yasası ya da basitlik yasası olarak da anılan pragnanz yasasına göre: gerçeklik en basit forma indirgenir. Olimpiyat Simgesi Gerçekten 5 Çemberden mi Oluşmakta?
Şekildeki olimpiyat simgesi (a) da olduğu gibi beş çember olarak algılanır. b’ deki gibi dokuz şekil olarak algılanmaz. Sebep: Karmaşık olan her şey daha zor algılanır ancak basit olan şekiller, teoriler vb. her şey daha kolay algılanır.
Algılamayı Etkileyen Belli Başlı Etmenler Algılamada Geçmiş Yaşantıların Etkisi Algılanan nesneler ile yaşantıların zihinde izleri kalır. Algı, geçmişte öğrenilen bilgilerden, geçmişte kurduğumuz hipotezlerden, önyargılardan ve duyusal sinyallerden etkilenmektedir. Herkes zihnindeki tasarımlara göre algılar.
Algılamayı Etkileyen Belli Başlı Etmenler Algılamada Geçmiş Yaşantıların Etkisi İlk defa portakal gören çocuk, bunu daha önce gördüğü topa benzetebilir. Gökyüzünde hareket halinde olan bir cismi geçmiş tecrübelerimize dayanarak uçak olarak algılarız. Herkesin bir nesneyi veya olayı kendine göre algılamasının en önemli nedeni de, her insanın yaşantılarının kendine göre olması, aynı uyarıcıların değişik kişilerde değişik şekilde algılanmasıdır.
Algılamayı Etkileyen Belli Başlı Etmenler Duyguların, Tavırların ve Güdülenme Durumunun Algılama Üzerinde Etkileri Kuvvetli duygular, doğru, kesin ve objektif olarak algılamayı çok kere engeller. Bu yüzden çok heyecana kapılmış kişilerin mahkemede tanıklığı kabul edilmez. Doktorlar kendi yakınlarına teşhis koyamazlar. Bir insan çok sevdiği bir kimseyi tam objektif olarak değerlendiremez.
Korku, kaygı gibi ruh halleri de algı yanılmalarına yol açar Korku, kaygı gibi ruh halleri de algı yanılmalarına yol açar. Örneğin korkan bir insan için tahta gıcırtıları eve hırsız girdiği sanısını uyandırır. Işık ve gölgeler hayaletmiş gibi görünür.
KISA BİR DENEY !!! Algılamayı Etkileyen Belli Başlı Etmenler Parfüm şişesinin kapağını açtıktan sonra, kokuyu duyar duymaz ellerinizi kaldırın.
Algılamayı Etkileyen Belli Başlı Etmenler Algılama Üzerinde Telkinin Etkisi Parfüm şişesinde tamamen kokusuz bir sıvı bulunmaktaydı. Kokuyu algıladığınıza dair el kaldırmanızın temel nedeni telkinin algılama üzerindeki etkisidir.
Algılamayı Etkileyen Belli Başlı Etmenler Dikkat Dikkat zihinsel çabanın duyusal veya zihinsel olaylara yoğunlaştırılmasıdır. Dikkat aynı zamanda belirli uyarıcı ya da konumlara odaklanma yeteneğidir. Bu odaklanma düşüncesi çoğunlukla seçici dikkat, yani dikkatin belirli bir konum, nesne ya da mesaja odaklanması ile bağdaştırılır.
Sürekli dikkatten söz edilebilir mi?
Dikkat, sık sık bir konudan başka bir konuya atlar Dikkat, sık sık bir konudan başka bir konuya atlar. Buna dikkatte kayma denir. Örneğin, bir konferans dinlerken gözümüzü konuşanın yüzüne dikmiş olduğumuz halde, dikkatin zaman zaman kendi iç yaşantılarımıza çevrildiği olur.
Sürekli dikkat denilen durum, dikkatin belli bir konunun sınırları içinde bir noktadan ötekine kaymasından ibarettir. Örneğin, çok ilgi ile izlediğimiz bir maçı seyrederken dikkat hali bazen topa, bazen oyunculara, bazen hakeme ya da seyirciye doğru bir takım kaymalar yapar.
İki şeye birden dikkat etmek mümkün müdür? İki şeye birden dikkat eden insanlar bunu nasıl yapabilmektedirler?
Aynı zamanda iki şeye dikkat etmek kolay olmaz; hatta bunun mümkün olmadığı ileri sürülür. Ancak aynı zamanda iki işi birden görmek mümkündür. Örneğin, örgü örerken bir konuyu arkadaşıyla tartışan bir bayan gibi. Yahut, iki telefonla birden konuşan bir iş adamı gibi. Bu durumlarda bir arada yapılan iki işten birinin otomatikleşmiş olması mümkündür. Böylece insan, işlerden birini düşünmeden mihaniki olarak yapar ve dikkatini öteki iş üzerinde toplar.
Algı Aldanmaları / Optik Aldanma Bir şeyin doğruluğuna karşımızdakileri inandırmak için “gözlerimle gördüm, kulağımla işittim “ deriz. Acaba gözlerle görülen şeylerin doğruluğuna her zaman güvenilebilir mi?
Algı Aldanmaları / Optik Aldanma Algılamada duyu organları yoluyla alınan duyumlar zihinde bütünlenerek yorumlandığından, her görülen ve işitilen şeyin nesnel olarak doğru olması ihtimali kesin değildir. Göz yanılmaları, algımızda sürekli ve tutarlı bir biçimde hatalara neden olan fiziksel uyaranlara verilen addır.
1. Yanılsama (İllüzyon) Zihinde duyumların yanlış olarak yorumlanmasına yanılsama denir. Yanılsama, geçmiş yaşantılardan ve duygusal etmenlerden meydana gelebileceği gibi, duyu organlarının özelliklerinden, fiziksel nedenlerden ve çevresel koşullardan da ileri gelebilir.
Çizgilerden hangisi daha uzun? Müller-Lyer İlüzyonu Çizgilerden hangisi daha uzun?
Yani algı sistemimiz yanlışlıkla, uzaklığı hesaba katmaktadır. Aslında bu iki çizgi birbiri ile tıpatıp aynıdır. Müller-Lyer yanılsamasına ilişkin bir açıklama, uçları dışa bakan çizgiyi dikdörtgen bir cismin bize nispeten daha takın dış köşesi gibi algıladığımızı öne sürmektedir. Tıpkı bir binanın dış köşesi gibi. Ok uçları içe doğru bakan diğer çizgiyi ise yine dikdörtgen bir cismin bizden uzaktaki iç köşesi gibi algılıyoruz, yanı tıpkı bir odanın bize uzaktaki iç köşesi gibi. Yani algı sistemimiz yanlışlıkla, uzaklığı hesaba katmaktadır.
Beynimiz Bizi Kandırıyor mu? Yaşadığımız Yanılsamalara Bir Göz Atalım…
Hadi Ne Gördüğünüzü Söyleyin…
İlk bakıldığında korkunç bir bıyıklı adam suratı gibi İlk bakıldığında korkunç bir bıyıklı adam suratı gibi. Ama, aslında öyle değil. Kuzulu muzulu, sakin bir köy.
Ortadaki “+” işaretine baktığımızda geçiş yeşil oluyor sanki !!!
Turuncu Noktanın boyutu sabit desem ?
Yes mi? No mu?
Ames Odası !!!
Aslında hiç de bizim gördüğümüz gibi değil…
Soldaki birey aslında sağdakinden daha uzaktadır ve bu nedenle daha küçük bir retinal imge yansıtmaktadır. Uzaklıktaki bu farkı düzeltemeyiz, çünkü normal bir odaya baktığımıza inanmak ve böylece her iki bireyin de bizden eşit uzaklıkta olduğunu düşünmek eğilimindeyizdir. Aslında odanın normal olduğu varsayımımız, büyüklük-uzaklık sabitliği ilkesini normal bir şekilde uygulamamızı engeller ve sonuç olarak büyüklük değişmezliği bozulur.
Sıradan bir sandalye mi?
Küçük Bir İlüzyon Yapalım… Zölner İlüzyonu
Deneyin Bakalım…
Şeytan Çatalının iki dişi vardır. Yoksa üç müydü ?
Şeytan Çatalı Çizme Deneyi (Algılamada Kültürün Etkisi) Çok büyük ihtimalle, bu iş sizin için neredeyse imkansız bir şey olacak. Tabi Batı kültürüne az çok maruz kalmış bir Afrika kültürünün üyesi değilseniz. Batılı zihinler bu çizimi otomatik bir biçimde üç boyutlu olarak var olması imkansız bir cisim olarak yorumlamaktadır, bu yüzden de çizimini yapmaları olanaksız hale gelmektedir. Öte yandan, Afrikalı bazı kişiler cismin “imkansız” bir cisim olduğu varsayımında bulunmadan, doğrudan doğruya iki boyutlu olarak algılayıp şekli rahatça çizebilmektedir.
SONUÇ Göz yanılsamaları, merak uyandıran psikolojik tuhaflıklardan ibaretmiş gibi görünüyor olabilir. Oysa, tüm bunlar, algı süreçleri ile ilgili olarak çok daha temel bir noktayı işaret etmektedir. Dünya hakkındaki genel bilgilerimiz, ihtiyaçlarımız, motivasyonlarımız ve dünyanın nasıl bir yer olduğu ya da olması gerektiği ile ilgili beklentilerimiz, dünyayı nasıl algıladığımız ile yakından ilgilidir.
Bu nedenle, dünyayı nasıl gördüğümüz, temel olarak bizi bağlayan psikolojik faktörlere dayanmaktadır. Ayrıca, her bireyin kendi çevresini algılama biçimi, kendine has ve kendine özeldir.
Algı aldanmaları hakkında bilgi edinmek, ayrıca herkesin karşılaşabileceği bu çeşit yanılmaları, hoşgörülükle karşılamamıza yol açar. Bu yönden algılama, psikoloji biliminin kurulduğu günden beri bir ilgi konusu olmuş, üzerinde önemli araştırmalar yapılmıştır.
Herkes, algılama işinde ne gibi yanılmalar olabileceğini bilecek olursa, gerek kendisinin, gerekse başkalarının gözlemlerine ve yargılarına derhal inanmaz ve bu aldanmaların önüne geçmek için gerekli önlemeleri alır. Daha iyi gözlemler yapmak ve daha sağlam yargılara varabilmek için gereken yerlerde bir değil birkaç duyu organını kullanır. Böylece meydana gelebilecek yanılmaların sayını azaltmaya çalışır.
Bir Şekilde Dinlediğiniz İçin Teşekkür Ederiz. Algılarınızı Açıp Dikkatli Bir Şekilde Dinlediğiniz İçin Teşekkür Ederiz.
KAYNAKÇA Baymur, B. F. (1972). Genel Psikoloji. İstanbul: İnkilap. Solso, R. L., Maclin, M. K., Maclin, O. H. (2010). Bilişsel Psikoloji (3. Baskıdan Çev. Ayşe Ayçiçeği-Dinn). İstanbul: Kitabevi. Goldstein, E. B. (2013). Bilişsel Psikoloji (1. Baskıdan Çev. Okhan Gündüz). İstanbul: Kaknüs. Furham, A. (2014). Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Psikoloji Fikri (3. Baskıdan Çev. Sumru Ağıryürüyen). Ankara: Domingo. Hill, M. G. (2015). Aklımın Aklı: Psikoloji (2. Baskıdan Çev. Mithat Durak, Emre Şenol Durak, Ufuk Kocatepe). Ankara: Nobel. Kleinman, P. (2013). Psiko 101: psikolojinin gerçekler, temel öğeler, istatistikler, testler ve daha fazlası. (H. Kaplan, Çev.). İstanbul: Okuyan Us Yayınevi.
KAYNAKÇA http://sizofrenpsikolog.com/goz-yanilmasi.html (Erişim Tarihi: 03.05.2017) http://www.haberself.com/h/1433/ (Erişim Tarihi: 03.05.2015) http://www.turgutgoksu.com/?Syf=5&Id=35601 (Erişim Tarihi: 01.05.2015) http://web.itu.edu.tr/pusuluk/bakmak.pdf (Erişim Tarihi: 02.05.2015) https://www.youtube.com/watch?v=QE8_gg5r-Pc (Erişim Tarihi: 04.05.2017) https://www.youtube.com/watch?v=N4bMR0lSC20 (Erişim Tarihi: 04.05.2017) https://www.youtube.com/watch?v=At-mZ8CrJDY (Erişim Tarihi: 04.05.2017)