Dersin Temel Amaçları:

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ARCHİMED (DOMENİCO FETTİ)
Advertisements

Felsefenin Neliği Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık.
İnsan, tüm canlılardan farklı olarak, canlı-cansız doğa ve kendisi hakkında bilgiler edinir. Bilgi edinmekle kalmaz, bilgilerine göre davranır. İnsanın.
BİLGİNLER ULUĞ BEY ARŞİMET EİNSTEİN NEWTON
A-BİLİŞSEL GELİŞİM İlk İki Yılda Görülen Bilişsel Gelişim : Bebek doğumunun ilk gününden itibaren çevresini keşfetme çabasına başlar. Keşif çabasında.
Felsefe Nedir? Aristoteles'in ünlü yapıtı Metafizik
BİLİMSEL BİLGİNİN ÖZELLİKLERİ VE FEN - TEKNOLOJİ OKURYAZARLIĞI
GENEL BİYOLOJİYE GİRİŞ
Uygarlık nedir? Uygarlık ve Çağdaşlık Bilgilendirme
ELEKTRONİK YÜZYIL.
AYDINLANMA ÇAĞI.
EPİSTEMOLOJİ RASYONALİZM.
“Bilgi” Kavramıyla Anlaşılan şey Nedir?
Yorumlayıcı Paradigma ve Nitel Araştırmanın Bilimsel Araştırma Geleneğindeki Yeri Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık.
MANTIK DERSİ AKIL YÜRÜTME YÖNTEMLERİ
İDEALİZM NEDİR ?.
Dersin Temel Amaçları:
Zaman içinde bilim.
ÖĞRENME VE ÖĞRETMENİN KURAMSAL TEMELLERİ
İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü

GERÇEKLEŞEN DÜŞLER Buluş: Bir şeyin ilk kez ortaya koyulması, icat edilmesidir. Mucit: Yeni bir buluş ortaya koyan, icat eden kimsedir.
İnsan, tüm canlılardan farklı olarak, canlı-cansız doğa ve kendisi hakkında bilgiler edinir. Bilgi edinmekle kalmaz, bilgilerine göre davranır. İnsanın.
İnsan, tüm canlılardan farklı olarak, canlı-cansız doğa ve kendisi hakkında bilgiler edinir. Bilgi edinmekle kalmaz, bilgilerine göre davranır. İnsanın.
THALES.
TARIM ÖNCESİ YAŞAM.
SANAT TARİHİ.
Aristo ve Francis Bacon
PSİKOLOJİ İLE DİĞER BİLİM DALLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ
Salih Zeki Anadolu Lisesi
Doç.Dr. Sebahattin DEVECİOĞLU Fırat Üniversitesi
Bilimsel Bilginin Oluşum Süreci
Sosyoloji Tarihi-A Ders.
Klasik Sosyoloji Tarihi
DİL-DÜŞÜNCE-DUYGU İLİŞKİSİ
Tarih Sosyolojisi-4- Yöntem-1- Tarihsel Materyalizm.
BİLİM:İnsanlar yaşadığı doğal çevreyi her dönemde kendi ihtiyaçlarına göre düzenlemeye çalışmıştır.Bunun için öncelikle doğanın yasalarını araştırmıştır.bu.
ARAŞTIRMA YÖNTEM ve TEKNİKLERİ
EĞİTİMDE YARATICI DRAMA
Bilim nedir? Hazırlayan= Mihriban Harmancı
BİLİM FELSEFESİ TARİHÇESİ Hazırlayan=Yakup Çelik
Sembolik Düşünce Nedir
BİLİMİN SAVUNMASI D. Ali Ercan Ankara.
Ortaçağlarda Bilim Ortaçağ düşüncesinin belirgin özelliklerinden birisi, dinî öğretilere dayanan dinsel bakışın ön plana çıkmasıdır. Ancak düşüncede.
FAKÜLTEMİZ HAKKINDA Fakültemiz tarihinde kabul edilen ve tarihinde Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı.
Bilimsel İçerik Bilimsel içerik, bilimsel bilgiyi oluşturmaktadır. Erken çocukluk döneminde fen eğitimi de, çocukların yaşadığı çevre hakkında gerekli.
Kurgusal Tarih Tasarımları
ÖĞRENME VE ÖĞRETMENİN KURAMSAL TEMELLERİ
BİLİM KAVRAMI TANIMI-AMACI-SINIRLARI-ÖZELLİKLERİ
Deney Bilimsel bir gerçeği kanıtlamak için yapılan deneyler, bilimsel olayların çocuklar tarafından somut bir şekilde yapılmasını sağlamakta ve çocukların.
 Felsefenin anlamı  Felsefenin Doğuşu  Felsefenin Tarihsel Gelişimi  Felsefenin amacı  Felsefe toplum ilişkisi  Bilgi ve Bilgi.
EĞITIME FELSEFI YAKLAŞıMLAR IDEALIZM REALİZM NATÜRALİZM PRAGMATİZM VAROLUŞÇILIK (EGZİSTANSİYALİZM)
ARCHİMED HAYATI
“Bilgi” Kavramıyla Anlaşılan şey Nedir?.  Bilgi edinme insanın en temel güdülerinden birisidir.  İnsan bu özelliği sayesinde diğer canlılardan ayrılır.
ÜTOPYALAR Ahmet Taşer 11-A Ütopya Ne Demektir ? Ütopya, aslında olmayan, tasarlanmış olan ideal toplum ve devlet şekli anlamı taşır. Ütopyalar,
 Felsefenin anlamı  Felsefenin Doğuşu  Felsefenin Tarihsel Gelişimi  Felsefenin amacı  Felsefe toplum ilişkisi  Bilgi ve Bilgi.
 Felsefenin anlamı  Felsefenin Doğuşu  Felsefenin Tarihsel Gelişimi  Felsefenin amacı  Felsefe toplum ilişkisi  Bilgi ve Bilgi.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Kurgusal Tarih Tasarımları
İŞLETME YÖNETİMİNİN TARİHSEL GELİŞİM SÜRECİ
Sosyoloji Tarihi-A- Klasik Sosyoloji Tarihi
Bilimsel Bilgi ve Özellikleri Bilimsel Araştırma Nedir-Türleri
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Birinci Hafta Antropolojinin rehberliğinde tarih öncesine yolculuk
Erken Çocukluk Döneminde Sağlık Bilimleri Fakültesi
THALES Thales kimdir,bilime nasıl katkı sağlamıştır?
Bilimsel Bilgi ve Özellikleri Bilimsel Araştırma Nedir-Türleri
1 EĞİTİMDE YARATICI DRAMA EĞİTİMDE YARATICI DRAMA.
Sunum transkripti:

Dersin Temel Amaçları: Bilimsel olanla olmayanı ayırt etmek Bilginin ne olduğundan önce, nerede olduğunu ve ona nasıl ulaşılacağını öğrenmek

İnsan, tüm canlılardan farklı olarak, canlı-cansız doğa ve kendisi hakkında bilgiler edinir. Bilgi edinmekle kalmaz, bilgilerine göre davranır. İnsanın nesneler dünyası kadar, simgeler dünyası da vardır. Bilgi, nesneler dünyasının insanın beynindeki (zihnindeki) simgesel yansımasıdır.

Ve düşünme devam eder. İnsan, söz konusu simgeler üzerine de kafa yorar. Hatta nesneler evreninde karşılığı olmayan simgeler yaratır. O simgeleri sistemleştirir. Bu simgeler de kafatasının içinde hapsolmaz; insanın eylemini, davranışını ve böylece de nesneler evrenini etkiler.

İnsanı hayvanlardan ayıran özelliklerden biri, doğa ile uyumsuzluğunu araçlarla gidermek zorunda olmasıdır. Hayvanlar, değişen doğa ve hayat koşullarına beden yapılarını değiştirerek uyum sağlarlar. Oysa insan, kendini savunmak ve gıda bulmak için silahlar, aletler ve stratejik planlar icat etmiştir.

İnsanı hayvanlardan ayırdeden bir diğer özelliği de, biyolojik bakımdan gelişmesinin gecikmeli olmasıdır. Doğumdan sonra da insan yavrusunun biyolojik gelişmesi devam eder. Bacak ve kol kemikleri gelişir, dişleri çıkar, kafatası tamamlanır vb. Böylece bebek uzun bir süre bir toplumsal grubun koruma ve beslemesine muhtaç olacaktır. İnsanın diğer hayvanlara göre doğada daha korunaksız olması ve değişen koşullara doğal olarak uyum göstermesinin çok zor oluşu, vücudunun dışında [extracorporeal] bazı aletler kazanmasını gerektirmiştir. Bu aletlerin yapımı; ellerin, işlere göre uzmanlaşmış diğer organların ve beynin eşgüdümlü çalışması ile mümkün olabilirdi. Bu edim bilinçli bir eylemdir ve giderek içgüdülerin yerini almaya başlamıştır.

Marx’a göre, insanlar arasındaki en beceriksiz mimar, en iyi yuva yapan böcekten daha üstündür; çünkü sadece insanlar, bir yapıyı inşa etmeden önce onu imgelemlerinde canlandırabilirler.

Hayvanlar gereksinimlerini karşılamak için “çabalar Hayvanlar gereksinimlerini karşılamak için “çabalar.” İnsan, bunun yanı sıra “emek” döker. Emek etkinliği, bedensel ve zihinsel çalışma ve bunların ürünleri olan maddesel ve simgesel araçlar olmak üzere dördünün birlikte kullanılması ile gerçekleşir. İnsanın doğayı, kendini ve toplumu öğrenip etkilemesi emek etkinliği ile gerçekleşir.

Amerikalı bilgin ve politikacı Benjamin Fraklin (1706-1790) insan için “araç yapan canlı” anlamına gelen homo faber deyişini kullanmıştır. Karl Marx (1818-1883) insanın arı, karınca gibi canlılardan farklı olarak araçlarını değiştirip geliştirdiğini yazar. Ernst Cassier (1874-1945) diğer canlılardan farklı olarak insanların simgesel araçlar kullandığını söyler: Homo symbolicum

Bilen Özne Bilinen Nesne (Beş duyu organı ve mantıksal akıl yürütme sayesinde araştırmacı özne (bilimci), nesneler dünyası hakkındaki doğru bilgiye ulaşabilir.) Bilinen evrende bilince sahip (bildiğini bilen) tek varlık (şimdilik) insandır.

İmgeler, simgeler, kavramlar, bilgiler gerçekliğin; simgelerden kurulu olan ve onu çeşitli oranlarda kapsayıp yansıtan modelleridir. Gerçekliği yanlış yansıtan, çarpıtan, tepetaklak gösteren modeller de üretilmiştir.

Gerçekliğin (olguların) simgesel modelleri; yaşam pratiği ile, deneyimle, emek etkinliği sırasında sınavdan geçirilebilir. Gerçekliği yansıtma dereceleri, bilimsel doğrulama-yanlışlama yöntemleri ile ortaya konabilir. Bilen özne olarak insan, gerçekliğin doğru bilgisini, hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak kesinlikle edinebilir. Gerçekliğin doğru bilgisine gerçek denir.

Gerçeklik, bilgisi edinilecek nesnenin (olgunun, olayın) “özne”den bağımsız durumudur. Bilgi, bir gerçeklik hakkında, insanın (bilen öznenin) kafasında kurulan simgesel modeldir. Bir model, gerçekliğe uygunsa, söz konusu model (veya düşünce) gerçektir. Doğru Bilgi = Gerçek

İNSANIN KÜLTÜREL EVRİMİ İnsanın kültürel evrimi, maddesel aracını yontarken aynı zamanda kafasında onun simgesel karşılığını kurmasıyla başlamıştır. Simgesel araçlar edinmesinin yolları şunlardır: * Pratik * somut düşünüş * soyut düşünüş * sezgi: onun dinsel biçimi “vahiy” ve dinsel olmayabilen biçimi “spekülasyon” * gözlem ve deney

Kültürlerin ilk aşaması Yontma Taş Dönemi’dir ve 1 milyon yıl sürmüştür. Bu dönemde insan biyolojik gelişmesini tamamlamadığı (daha doğrusu bugünkü halini almadığı) gibi, dünya coğrafyası da bugünkü durumuna gelmemişti. Bu dönemin en büyük teknolojik devrimi, avların pişirilerek yenmesidir. Böylece daha iyi beslenebilen insanın beyni büyümüş ve gelişmiştir. İyi beslenme ve daha güvenli yaşam koşulları nüfusun çoğalmasına ve toplumsal ilişkilerin gelişmesine yol açmıştır.

Yontma Taş Dönemi’nin sonlarına doğru homo sapiensler ortaya çıkmıştır Yontma Taş Dönemi’nin sonlarına doğru homo sapiensler ortaya çıkmıştır. Bunlar; taş uçlu mızrak, ok ve yay, iğne ve iplik, soğuktan koruyan elbiseler gibi icatlar gerçekleştirmişlerdir. Topluluk olarak yaşama becerileri gelişkindir. Homo sapiens’lerin 30.000 yıl önce tüm kültürel miraslarını daha gelişkin, akıllı, yeni ve son türe (homo sapiens sapiens) bırakarak ortadan kaybolmaları, insan türünün evriminde bir büyük dönüm noktası olmuştur.

Ortaya Çıkış Zamanı Tür Ortalama Beyin Hacmi 4 milyon yıl önce Austrapithecus Afarensis (“Lucy”) 450 cc. 2,9 milyon yıl önce Paranthropus - 1,8 milyon yıl önce Homo Habilis 750 cc. 0,5 milyon yıl önce Homo Erectus 1000 cc. 200 bin yıl önce Homo Sapiens (Neanderthalensis) 1500 cc. 30 bin yıl önce Homo Sapiens Sapiens 1400 cc.

Kültürel evrim, insanların aletler kullanarak yaşam alanlarını ve doğayı kendine göre düzenleme becerilerini geliştirmeleri ile önem kazanmıştır. Böylece diğer canlılardan farklı olarak işbölümü yaparak birlikte yaşayan insanlar, değişen yaşam koşullarına bedensel formlarını değiştirerek uyum sağlamak zorunda kalmamışlardır. Biyolojik evrimin yerine kültürel evrimin baskın olması bu yüzdendir. İnsan türünü biyolojik ve zihinsel olarak üstün kılan ve yüz binlerce yıl süren biyolojik evrimin (aslında yavaşlamış bile olsa hâlâ sürmektedir) temel dönüşümlerini ise şöyle özetlemek mümkündür: Ellerin ve özellikle baş parmağın özelleşmesi Göç çukurunun nesneleri üç boyutlu görebilmeyi sağlayacak şekilde öne kayması İskelet ve kas sisteminin iki ayaklı bir pozisyonu alacak şekilde gelişmesi Kafatasının sertleşmesi ve beyin hacminin büyümesi Birlikte yaşamayı zorunlu kılan gebelik ve bebeklik dönemlerinin uzaması

Tarıma dayalı ilk topluluklar, günümüzden yaklaşık 9-10 bin yıl önce ortaya çıkmıştır. Bu dönemin (Neolitik Dönem) karakteristik iktisadî ve kültürel birimi köydür. Tarımın ortaya çıkışı, insanlık tarihinin bir diğer büyük devrimidir. Tarım Devrimini takiben köy ve şehirlerin kurulmasıyla ilk mülkiyet türleri ile ilk devlet ve hukuk kuralları ortaya çıkmış, toplumsal sınıflar oluşmuştur. Tarım toplumlarının en büyük icadı ise yazının bulunmasıdır.

Antik Çağda Bilim A) İlk bilimciler veya doğa filozofları dönemi (MÖ 600–480): İyonya (Batı Anadolu) Dönemi, Miletos Okulu. B) Sokrates, Platon, Aristotales’i ve Epikürcü ve Stoacı filozofları kapsayan klasik veya Altın Çağ (MÖ 480–330) C) Büyük İskender’in büyüttüğü imparatorluğun, Yunan kültürünü eski Asya kültürleri ile tanıştırdığı Helenistik Dönem (MÖ 330–100) D) Hıristiyanlığın doğmasına da yol açan, akılcı olamayan akımların güç kazandığı Greko-Romen Dönemi (MÖ 100 – MS 500)

Miletos, dönemin en önemli kent-devletidir Miletos, dönemin en önemli kent-devletidir. Burasının ilk bilim merkezi olması da şaşırtıcı bir durum değildir. Thales (MÖ 624–546), dönemin ve kentin en önde gelen filozofu, matematikçisi ve siyasetçisidir. MÖ 560 yılında Thales, ilk kez bir güneş tutulmasının zamanını önceden saptamıştır. Bir güneş tutulmasının zamanını önceden saptayabilmek için en az 200 yıllık bir süreyi kapsayan gözlem sonuçlarına ihtiyaç vardır. Thales, Babilli astronomların yüzlerce yıllık gözlem sonuçlarını kullanmıştır. Thales, ilk bilim insanı olarak kabul edilmektedir.

Dönemin ve İyonya’nın diğer önde gelen doğa felsefecileri/bilimcileri arasında Sisamlı Pisagoras, Rodoslu Kleobulos, Pireneli Bias, Midillili Pittakos, Miletli Anaksimandros, Miletli Anaksimenes, yine Miletli Leucippus, Hekataitos ile Kadmos, Tenedoslu Kleostratos ve “her şeyin değiştiğini” söyleyen Efesli Heraklitos, atomcu Abderalı Demokritos ve Elealı Parmenides sayılabilir. Sokrates öncesi dönemin fizyologları akılcı, eleştirel, seküler/laik bir karaktere sahiptirler.

Bu dönemin sonraki dönemlere de taşınan mirasını şöyle özetlemek mümkündür: Biçim değiştiren maddenin en temel elemanının yok edilemeyeceği düşüncesi. Deney ve gözlemler sayesinde, maddenin şekil değiştirmesinin nitelik değişikliğine yol açtığı anlaşılmıştır. (Buz – Su – Buhar). Bu değişim, maddenin seyreltilmesi veya yoğunlaştırılması yoluyla ortaya çıkmaktadır. Değişim ve hareketin gözlemlenmesi, bunun nedeninin metafizik değil, fiziksel olduğu düşüncesini getirmiştir. Uzayın sonsuz olduğu kabul edilmiştir. Bizim dünyamız gibi pek çok dünyanın var olabileceği kabul edilmiştir. Canlıların gelişmesindeki evrimsel niteliğin bir parçası olarak hata veya bozukluk kavramı, Anaksimandros tarafından ilk kez ortaya atılmıştır. Hipokrates, doğanın iyileştirici gücünü ortaya çıkararak canlı organizmaların kendini onardığına dair temel biyoloji doktrinini başlatmıştır.

Yunan biliminin Altın Çağı, Sokrates (MÖ 470–399) ile başlar Yunan biliminin Altın Çağı, Sokrates (MÖ 470–399) ile başlar. Sokrates, resmî ideolojiye aykırı düştüğü için idam edilen ilk düşünürdür. Öğrencisi olan Platon (MÖ 429–347), Atina’da kurduğu Akademia okulunda 40 yıl boyunca ders vermiş ve bu dersler sayesinde kendi bilim teorisini geliştirmiştir. Adını Platon’un dersler verdiği Akademos Bahçesi’nden alır. Okulun bahçe kapısında “geometri bilmeyenler girmesin” yazmaktadır. İlk bilim okulu olan Akademia, 916 yıl boyunca açık kalmış, MS 529’da İmparator Justinyen tarafından kapatılmıştır. Bu olay, Greko-Romen bilim ve düşüncesinin sonu olmuştur.

Platon’un öğrencisi olan Aristotales (MÖ 384–322); Büyük İskender’in üç yıl hocalığını yapmış, Akademia’ya karşı Assos’ta Lyceum [Lykeion] okulunu kurmuştur. Fizik, mantık, biyoloji, siyaset gibi birçok alanla ilgilenmiştir. Dünya merkezli, küresel ve sınırları olan fizikî bir evren tanımlamıştır. Lykeion MÖ 335’te kurulmuştur. Akademia, bugünkü lisansüstü eğitime karşılık gelebilir. Lykeion ise, devletten yardım alan ve çok sayıda araştırmacının çalıştığı bir araştırma enstitüsü niteliğindedir. Öğrenciler, çeşitli taşları ve mineralleri inceliyor, rüzgâr vb. doğal olguları gözlemliyor ve biyoloji, kimya gibi alanlarda öğrenim görüyorlardı. Bunu yanı sıra toplumsal konularda da araştırmalar yapılıyordu.

İskenderiye Kütüphanesi, bir araştırma enstitüsüdür İskenderiye Kütüphanesi, bir araştırma enstitüsüdür. Burada 100 kadar araştırmacı çalışmakta ve 500 bin civarında kitap bulunmaktadır. Bu büyük bilim merkezinde Helenistik Dönemin önemli isimleri Öklides, Arkimedes (Arşimet), Claudius Ptolemeus (Batlamyus) gibileri çalışmışlardır. İskenderiye Kütüphanesi’nin sanata ve bilimi yaptığı büyük katkılar, Roma İmparatorluğu’nun burayı yerle bir etmesine kadar sürmüştür. Helenistik Dönemin en büyük düşünürlerinden Öklides (MÖ 330–260), geometri alanındaki çok önemli çalışmalarını “Elementler” adlı kitabında toplamıştır. Bu kitap, yakın zamanlara kadar geometri eğitiminin temelini oluşturmuştur. Newton’un en çok yararlandığı kaynak olarak bilinmektedir. Batlamyus’un (MS II. Yüzyıl) “Matematik Derleme” [Almagest] adlı eseri, 17. yüzyıla kadar matematiksel astronominin başucu kitabı olarak kullanılmıştır. Modern astronominin kurucuları Kopernik ve Kepler de bu kitaptan fazlasıyla yararlanmışlardır. Dönemin diğer bir büyük düşünürü Arşimet [Arkimedes] (MÖ 287–212), hidrostatik, akışkanlar fiziği ve mekanik alanlarında çok sayıda kitap yazmıştır. “Bana bir destek verin, dünyayı yerinden oynatayım” diyen büyük düşünür, değişik biçimlerdeki cisimlerde denge konusunu araştırmış ve ağırlık merkezi kavramını ilk kez ortaya koymuştur.

Antik Yunan’dan ayrıca, istisnai olarak üç mucidin ismi günümüze kadar ulaşmıştır: * Arşimet (MÖ 387–312): Kaldıraç ilkesini, suyun kaldırma gücünü ve hacim – ağırlık ilişkisini bulmuştur. * Ktesibios (MÖ III. yüzyıl): Su saati ve pompalar icat etmiştir. Böylece hidrolik biliminin temellerini atmıştır. * Heron (MÖ I. yüzyıl): İlk yüzey ölçüm aletlerini, otomatik sahne düzeneklerini, ilk buhar veya jet motoru olarak kabul edebileceğimiz buhar jetiyle kendi etrafında dönen rüzgâr topu (aerofil) oyuncağını vb. icat etmiştir. “Mekanika” adlı ilk makine kitabını yazmıştır.