İç sular Zoo bentozu 4.Ders Doç. Dr. Utku Güner uguner@trakya.edu.tr
Bu hafta Hirudineler Sülük biyolojisi Sülük yetiştiriciliği http://personel.trakya.edu.tr/uguner/#.VOMODEtwuKl
Hatırlatma
Hatırlatma
Hatırlatma
Hatırlatma
Hatırlatma
Hatırlatma
Annelida İçsularda oligochaeta ve hirudinea sınıflarına ait türler bulunmaktadır. Oligochata grubuna ait olanlar serbest yaşayan organizmalar olup hirudinea üyelerinin bazı türleri ektoplazmiktir. Oligochatea türleri göl verimliliğinde çok önemli olup birçok bentik balığın temel besin maddelerindendir.
Annelida Homonom metameri ilk defa bu canlılar ile ortaya çıkar. Vücut segmentleri, birbirine benzer. Metmerizm görülmeyen tek sistem, sindirim sistemidir. Ağız ve anüs oluşumu ile tek yönlü sindirim sistemi görülür. Epidermis tabakasından salgılanan kutikula tabakası, vücudun dış yüzeyini tamamen örter. Bu tabaka daima nemlidir ve solunumun vücut yüzeyi ile yapılmasında hayati rol oynar. Gaz değişimi vücut yüzeyi, solungaçlar veya Parapod'lar ile gerçekleştirilir. Vücutları üzerinde bulunan kitin yapıdaki "Seta (Chaeta)" uzantıları, harekete yardımcıdır.
Annelida Bu grup, en gelişmiş rejenerasyon (kendini yenileme) yeteneğine sahiptir. Tatlısuda yaşayan iki sınıfı vardır. İçsularda oligochaeta ve hirudinea sınıflarına ait türler bulunmaktadır. Oligochata grubuna ait olanlar serbest yaşayan organizmalar olup hirudinea üyelerinin bazı türleri ektoplazmiktir. oligochatea türleri göl verimliliğinde çok önemli olup birçok bentivor balığın temel besin maddelerindendir.
Classis (Sınıf): Oligochaeta (Karasal solucanlar ve tatlısu solucanları) Lumbriculidae Tubifex sp.
Classis (Sınıf): Hirudinea (Sülükler) Hirudo medicinalis (Tıp sülüğü) Hirudinea
Polychaeta
Tubificit Oligoketler Tubificit Oligoketler: sedimentin 2-4 cm derinliğinde bol olarak bulunrken nadiren 15 cm derinliğe kadar inerler
Naidid Oligoketler Naidid Oligoketler sediment su birleşimindeki bölgede yoğun halde bulunurlar. Nadir olarak sedimentin 2-4 cm derinliğinde yoğun populasyona ulaşırlar
Classis: Hirudinea (Sülükler) Sülükler, 15.000 den fazla türü olan Annelida Filumundandır. Çoğu ektoparazit olup, kan emerek beslenen canlılardır. Bunların yaklaşık 650'den fazla türü Hirudinea sınıfındadır. Hastalıklarda tedavi edici özelliği bulunan sülüklerin birkaç türü olup Hirudo medicinalis , Hirudo verbana bunlardandır. Diğer tıbbi sülük türleri de bazen tedavide kullanılır: Hirudo orientalis, Hirudo troctina, Hirudinaria manillensis (Asya tıbbi sülüğü) ve Macrobdella decora (Kuzey Amerika tıbbi sülüğü). Hirudo cinsi içinde bulunan tüm sülük türleri tıbbi amaçla kullanılabilir. Bugüne kadar ülkemizde saptanan tıbbi sülük türleri Hirudo medicinalis, Hirudo verbanadır.
Hirudinea (Sülükler) Sülükler çok eski çağlardan beri hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Sülüklerin tükrük bezi salgıları 100'ün üzerinde biyoaktif madde içerir. Bu salgılar vazodilatatörlere, bakteriyostatiklere, analjeziklere, anti-inflamatuarlara ve antikoagulanlara, ödem çözücülere, mikrosirkülasyon bozukluklarını önlemeye, organ ve dokuların hasarlı vasküler permaabilitesini, hipoksiyi düzeltmeye, kan basıncını düşürmeye, immüniteyi artırmaya, ağrı olaylarını gidermeye önemli rol oynar.
Sülüklerin Anatomisi
Sülüklerin Anatomisi Vücut tipik olarak dorso-ventral yassılaşmıştır. Segmentler anterior ve posteriorde çekmen biçimine dönüşmüştür. Anterior çekmen genellikle posterior çekmenden daha küçüktür ve ağzın etrafı çekmenle çevrilidir. Posterior çekmen, sekiz segmentin eriyerek birleşmesiyle oluşmuş, disk şeklinde ve ventrale dönüktür. Vücutları daima sabit sayıda 34 segmentten oluşur. Ikinci derecedeki eksternal halkalar, asıl segmentler tarafından gizlenmiştir. Seta yoktur. Sülüklerin 9, 10, ve 11. segmentlerine klitellum yerleşmiş olup bu kısma klitellar bölge adı verilmektedir. Klitellar bölge bir erkek bir de dişi üreme deliği taşır. Vücudun orta kısmı 15 segmentten oluşur. Gövdenin en büyük bölümüdür (12-26 segmentler arası).
Sülüklerin Anatomisi
Sülüklerin Anatomisi
Sülüklerin Anatomisi
Sülüklerin Anatomisi
Sülüklerin Hareketleri Sülükler sürünme, yüzme ve dalgalanma hareketi olmak üzeri üç tip hareket yaparlar. Sürünmede posterior çekmen zemine sıkıca tutunur, anterior çekmen serbest bırakılarak uzanabileceği azami uzaklığa kadar uzanır ve zemine kuvvetlice yapışır. Sonra posterior segment serbest bırakılarak, anterior çekmenin yakınına kadar çekilir ve yapıştırılır. Sülük bu işlemi tekrarlayarak yerini değiştirmiş olur. Yüzme hareketi dorso-ventral ondülasyon ile yapılmaktadır. Bu tip yüzme boyuna kasların gelişmesiyle sağlanır. Sülükler dalgalanma hareketini ise posterior çekmenini sabit bir yere tutturup, anterior çekmenini serbest bırakarak, vücudlarını su içinde öne- geriye ve sağa-sola titreterek yaparlar.
Sülüklerin Hareketleri
Sülüklerin Hareketleri
Sülüklerde Dolaşım ve Solunum Sülüklerde Sülüklerdeki sölomik boşluklar bazı türlerde yardımcı dolaşım sistemi görevi yapar. Düzenli dolaşım sistemi gelişmiş sülüklerde sölomik boşluk ve sıvı, gerçek kan damarlı sistem formuna dönüşmüştür. Bütün sülüklerde sölomik boşluğun düzenli kanal sistemi içinde, kan bir yerden başka bir yere taşınır. Kan lateral longitudinal kanalların kontraksiyonu ile iletilir .
Sülüklerin Ekolojisi ve Dağılımı Bazı sülükler denizlerde olduğu halde, çoğu akuatik türler tatlı sularda yaşarlar. Yüzeysel bitki bulunan havuz, göl ve hafif akan çayların kenarını tercih ederler. Asidik sular sülük faunasının zayıflamasına sebep olur. Çoğunlukla organik kirleticilerin bulunduğu bölgelerden hoşlanırlar. Taşların altı çevrildiğinde şaşırtıcı sayıda bireysel olarak görülürler. Çoğu türler kuraklık periyodunda havuz veya çayların dibinde çamur içine açılmış yuvalarda bulunurlar. Dehidrasyon sonucu vücut uzunluklarının % 90 'nından fazlası zarar görse bile yaşayabilirler. Sülüklerin yüzen formları üreme periyodunda kümeler halinde suyun kaynağına doğru yüzerler. Hirudinidae ve Erpobdellidae türü sülükler hem suda hem de karada yaşayabilirler Sülükler dünyanın her tarafına yayılmışlarsa da, daha çok kuzey ılıman göl ve havuz sularında bulunurlar. Kuzey Amerika sülük faunasının çoğu Avrupa ile benzerdir
Sülük Biyolojisi Sülüğün gelişim süresi çevre ve su sıcaklığına bağlıdır. Sülük yavruları 24-28°C sıcaklıkda 28 günde ve 18-20°Csıcaklıkta ise 35-45 günde yumurtadan çıkarlar. Yumurtadan ilk çıkan sülük yavruları yaklaşık 24 (16-39) mg ağırlığında ve 1.7 cm boyunda olurlar. Yumurtadan yeni çıkan yavru sülüklerin büyüklüğü ve ağırlığı kokon içindeki albumin içeriğine ve yumurta sayısına da bağlıdır. Şayet bir kokonda 3 adet yumurta varsa bu kokondan çıkan yavru sülükler ortalama 60 mg ağırlığında ve 3.5 cm uzunluğunda olurlar. Ancak bir kokon 33 yumurta içeriyorsa bu kokondan yaklaşık 20-40 mg ağırlığında ve 0.7-2.0 cm uzunluğunda yavrular çıkar. Yumurtadan çıkan yavru sülükler uzun bir süre beslenmeksizin hayatta kalabilirler. Bu yavrular 22-25°C'de aç kaldıkları zaman 93 gün sonra ölmeye başlarlar. Kitleler halinde ölüm ise 120 gün sonra ortaya çıkar. Aç kalan yavru sülüklerin tamamının ölümü ise 125 gün sonra olar .
Sülük Biyolojisi
Sülüklerde üreme
Sülüklerde üreme
Sülük Biyolojisi Sülüklerin olgunlaşmasını besinin miktarı ve beslemede kullanılan konakçının türü etkiler. Yumurtadan ilk çıkan yavru sülüklerin derhal beslenmeleri gerekiyorsada, bu sülüklerin ilk yemlerinin 23°C'de 10-20 gün içinde verilmesi normaldir. Ikinci besleme 1-1.5 ay sonra üçüncü besleme ise 1.5-2 ay sonra ve bundan sonra devam edecek olan beslemeler ise 2-3 aylık aralarla yapılması gerekir Laboratuvar koşullarında en iyi besleme yöntemi yavru sülüklere ilk iki beslemede kurbağa kanı, sonraki beslemelerde ise memeli hayvanların kanının verilmesidir. Bu yöntemle sülüklerin minimum 4 besleme sonunda, takribi 8-10 ay sonra 3.0-6.5 gr ağırlığa ulaştıkları görülür. Sadece kurbağa kanı ile toplam 7-9 kez beslenen sülükler ancak 17-20 ayda 0.5-2.0 gr ağırlığa ulaşabilirler. Sıcak kanlı memeli hayvanların kanları sülüklerin gelişmesinde çok büyük öneme sahiptir. Laboratuvar koşullarında 6 kez optimal bir beslemeyle sülüklerin 12-18 ayda 8-15 gr ağırlığa çıkarılması mümkündür.
Yetiştiricilik
Küçük Kaplarda Üretim Tatlısularımızda bulunan Hirudo medisinalis küçük akvaryum, çanak ve kavanozlarda üretilebilir. Hindistan tıbbi sülüğü de (Hirudinaria) yaygın olarak bu yolla kültür edilir. Sülüklerin kokonlarını rahatça bırakabilmesi için bu kabların içine kil toprak konulur. Sülükler kokonlarını bu kilin içine bırakır. Yumurtalardan çıkan yavru sülükler bu kap içinden alınarak, temiz su bulunan başka bir kaba aktarılır ve beslenmeye başlanır
Toprak Havuzlarda Yetiştiricilik Toprak havuzlarda sülüklerin yetiştiriciliği doğadaki yaşam ortamının yapay olarak oluşturulması prensibine dayanmaktadır. Havuzlar sülüklerin doğal ortamına uygun tarzda sazlık, bataklık ve organik maddece zengin bir şekilde hazırlanır. Doğadan toplanan sülükler bu havuzlara yerleştirilir. Sülüklerin kan emerek beslenmeleri için havuza canlı kurbağa veya balık bırakılır. Yine mezbahanelerden sağlanan sağlıklı kanla da bu sülükler beslenebilir. Toprak havuzlarda üretim ve yetiştiricilik ekonomik olmamakla beraber yılda ancak bir veya iki ürün alınabilir. Yine sülüklerin üremesi çok uzun bir sürede olur. Oysa laboratuvarlarda su sıcaklığı her mevsim sabit düzeyde tutulabileceğinden sürekli yavru almak ve bunları kısa sürede büyütebilmek mümkündür. Bu gün dünyada sadece laboratuvar üretim teknikleri uygulanmaktadır
Yetiştiricilik
Hirudoterapi (Sülük Tedavisi) Sülüklerin medikal alandaki ilk kliniği yaklaşık 2500 yıl önce kurulmuştur… Mikro cerrahide ve plastik cerrahide Tedavi edilecek bölgede küçük bir ısırıkla işe koyulan bu küçük omurgasız hayvan kanı emerken salğıladıgı enzimler sayesinde vücudun kan dolaşımını sağlar
Tıbbi sülük uygulaması 1-Hasta sülüğün uygulanacağı bölgeye herhangi bir jel ,losyon veya ona benzer bir sıvı sürmemelidir. Tedavi edilecek bölge tedaviden önce mümkünse suyla ya da alkolle temizlenmelidir. Alkole temizlendi ise tedaviye başlamadan önce yıkanmalıdır. Tedavi için hastanın derisi ılık olmalıdır. Bunun için de ılık su kullanılmalıdır. 2- Sülük tedavilerinde uygulanan metotlar: Şırınganın ucunu keserek deposuna sülüğü çekiniz. Hangi bölgeye uygulamak istiyorsanız şırınganın ucunu ısırmasını istediğiniz bölge tutunuz ısırma işlemi ğerçekleştikten sonra yavaşça şırıngayı alınız. Bu işlemden sonra şırıngayı atınız. Veya likör bardağıyla, Laboratuar tüpü ile istenilen bölgeye uygulayınız. Belirlenen noktaya sülüğü yerleştirmek için tahta kaşık kullanılması tavsiye olunur. 3- Sülüklerin başıboş dolaşmalarını engelmek için 1 cm lik alana sargı bezi kullanarak bir nevi bari yer kurarak engelleyebilirsiniz. 4- Sülüğün başını tedavi edilecek yere yönlendiriniz. Çabuk yapışacaktır. Ama yapışmıyorsa kullanılmamış enjektör ignesini yapışmasını istediğiniz bölgeye hafifçe batırınız ve kan akmasını sağlayınız. Sülük kanın olduğu yere gelip yapışacaktır. Eğer hala yapışmıyorsa başka bir sülük kullanmanızı öneririz.
Tıbbi sülük uygulaması
Tıbbi sülük uygulaması 5- Sülük yapıştıktan sonra iyice şişinceye kadar yapıştığı yerde kalmalıdır. Uygulama esnasında sık sık sülükleri kontrol etmekte fayda vardır. 6- Sülük karnını doyurduktan sonra ki bu genelde 45 dakikayı bulur , kendi kendine yapıştığı yerden ayrılır. Kesinlikle ısırdığı bölgeden çekmek suretiyle çıkartmaya çalışmayınız. Tedavi bitmeden sülük ısırdığı bölgeden alınmak istenirse az miktarda sigara dumanı yada ısı kaynağı sülüğün ısırdığı yeri bırakmasını için kullanılabilir. 7- Sülüğün ısırdığı yerin etrafındaki alanlar rutin olarak her gün dezenfekte edilmeli ve gerekiyorsa pansuman yapılmalıdır. 24 Mayıs 2007 tarihinde Sağlık Bakanlığı, Tıbbî Sülük tedavisinin (Hirudoterapi) tamamlayıcı tedavi olarak sadece yataklı hastanelerde kullanılmasına onay vermiştir.
Tıbbi sülük salgısındaki aktif maddeler Hirudin • Destabilase • Hirustasin • Bdellins • Hyaluronidase • Tryptase inhibitor • Eglins • Factor Xa inhibitor • Complement inhibitors • Carboxypeptidase A inhibitors • Histaminelike substances • Acetylcholine • Anesthetics subsctance
Hirudoterapi (Sülük Tedavisi) Sülükle tedavi anlamına gelen Hirudoterapi, antik çağlardan beri hekimler tarafından tedavi aracı olarak kullanılmıştır. Ayrıca MÖ. 2. yüzyılda Ege kıyılarında yaşamış olan hekim Nikandros, MS. 1. yüzyılda Yunan hekim Pliniy ve MS. 2. yüzyılda yaşamış olan Galen sülük tedavisi uygulamışlardır. İbn-i Sinanın kitaplarında da sülük tedavisi yerini almıştır. Ne var ki, 20. yüzyılda doğadan elini çeken insanlık sülük tedavisini unutmuştur. Bugün sülük tedavisi biyolojik etkileri açısından “benzeri olmayan” bir tedavi yöntemi olarak nitelendirilmektedir. Almanyada 300′ü aşkın Hirudoterapi Kliniği vardır. Sadece Avrupa yılda 100 milyon sülük kullanmaktadır. Amerikada sülük tedavisi uygulayan hekimlerin kurduğu derneğin 1000′den fazla üyesi vardır ve 2004′te Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi (FDA) sülük tedavisini akredite etmiş ve Avrupadaki gibi eczanelerde satılmasına izin vermiştir.
Ekonomik öneme sahip Zoobentik olarak sülük Halen doğal ortamlardan toplanarak kotalı sülük ihracatı yapan tek ülke Türkiye'dir.Dünya tıbbi sülük ticaretinin yaklaşık 2/3'lük kısmı ülkemizin elinde bulunmaktadır. Yıllık kota 5.000 kg'dır. İhracatçılardan alınan bilgilere göre kg'ı ortalama 500-750 Euro arasındadır. ABD'de ise ikinci ülkelerden alınan sülük satışı, büyük boy sülük tanesi ortalama 10$ (dolar) (yaklaşık 5 gr) , küçük boy sülük (1-1,5 gr) ortalama 8$'a satılmaktadır.
Ekonomik öneme sayip Zoobentik olarak sülük
Özetle Annelide Sülük yetiştiriciliği Hirudine Hirudoterapi Sülük biyolojisi Ekonomik canlı olarak sülükler