1.Ünite : ARKADAŞLIK
Invitation Card: Davet Kartı SENDER : Gönderen Who is the sender? Who sent it? Who is the writer ? RECIVER : Alıcı Who is the invitation for? EVENT : Olay What is the invitation about? What is the event ? INVITE : Davet Genelde “Would you like to join…” kalıbıyla yapılan davet cümleleridir DATE : Tarih When is it? When is it going to be? When is the party/organization? e-mail olursa; FROM : Gönderen TO : Alıcı SUBJECT : Konu
Invitation Card: Davet Kartı TIME : Saat What time is the party/organization? PLACE : Yer Where is it? Where is it going to be? Where is the party? REQUEST : Rica Can – Will- Fiil ile yapılan ricalar ( Can you bring CDs) CONCLUSION : Sonuç Cümlesi Cheers – Love- See you soon – Hope you can make it Take care – Bye – I hope you can come
I don’t have anything to do I’m not going to do anything GİRİŞ CÜMLELERİ Are you busy…? Are you free…? Do you have any plans…? What are you doing…? What are you going to do…? Are you doing anything…? Are you going to do anything…? What do you want to do …? No, not at all Not really Nothing special I don’t have anything to do I’m not going to do anything Yes, I’m busy Yes, I’m free Why ?
INVITE ( Teklif) Let's (Haydi) (Sonunda nokta var) Shall we.? (Teklif) Why don't we ?(Niçin…..yapmıyoruz?) to + fiil veya isim Would you like .? (….ister misin?) Do you want .....? (….ister misin?) How about..? (..ye ne dersin ?) What about....? (..ye ne dersin ?) fiil + ing veya isim I would be very happy if…? Eğer.. çok mutlu olurum
Will you come and pick me up ACCEPT ( Kabul ) Yes,Please (Evet,lütfen) Sure .Yeah/Of course (Tabi ki, ) That is a great idea. (Harika fikir.) That is a good idea. (İyi fikir.) It sounds good/awesome (Kulağa iyi geliyor.) That would be great. (Harika olur.) Yes, I would love to. (Evet çok isterim.) I'd love to. (Çok isterim.) It sounds like fun ( Eğlenceli görünüyor) I don’t have anything better to do ( Yapacak daha iyi işim yok) Why not? (Neden olmasın?) That's better. (Daha iyi olur.) Ok. Let's. (Tamam, haydi yapalım.) OK. I’ll be there (Tamam . Orada olacağım) Great idea! (Harika. Saat kaçta? All right. (Tamamdır) Sure, I am coming (tabiki geliyorum) DETAY İSTERİZ When is it Where is it What time is it What kind of… What type of… Will you come and pick me up
REFUSE ( Red) EXCUSE : Bahane I'd like to but I can't. (İsterdim ama gelemem/yapamam) No, thank you (hayır, teşekkürler) I'd love to but I can't. (Çok isterdim ama gelemem/yapamam) I'm sorry, but I can't. (Üzgünüm ama gelemem/yapamam) I'm afraid, I can't. (Korkarım ki gelemem/yapamam) No, thanks. (Hayır teşekkürler) Thank you for asking , but (Sorduğun için teşekkür fakat) *Unfortunately , I can’t….(Ne yazık ki olmaz) Maybe later (Belki sonra) Thanks anyway (yine de teşekkürler) It is impossible (İmkansız) Maybe some other time (Belki başka zaman) Do we have another choice ( Başka seçeneğimiz var mı) EXCUSE : Bahane Bahaneler ; I’m going to… I have to … I’m not feeling well I’m really full I’m not hungry thanks I’m busy
Apologize: Özür dilemek Making apologies:Özür dilemek I apologize you senden özür dilerim I apologize for... … için özür dilerim I'd like to apologize for... … için özür dilemek isterim I am so sorry for... … için çok üzgünüm Please, forgive me for... … için beni affet Excuse me for ... … için beni bağışla I'm terribly sorry for... … için gerçekten üzgünüm Please, accept my apologies for... lütfen .. için özürlerimi kabul et Accepting apologies: Özürü Kabul Etmek That's all right. Tamamdır Never mind. Takma kafana Don't apologize. Özür dileme It doesn't matter. Önemli değil Don't worry about it. Bunun için endişelenme That's OK. tamamdır
FUTURE PLANS ( GELECEK PLANLARI) What are you going to do tomorrow? (FUTURE) — I’m going to visit my cousin. What are you doing tonight? (CONTINUOS) — I’m going to a soccer match. Are you going to watch the soccer match tomorrow? (FUTURE) — Yes, I am. / — No, I’m not. Are you doing anything tonight? (CONTINUOS)
ÖNEMLİ KELİMELER back someone up /help / support desteklemek /yardım etmek count on someone / depend on someone / rely on/ trust (güvenmek) Not : aklınıza never tell lie ya da always tell the truth gelsin get on well with someone (iyi geçinmek) Argue : tartışam Not : “Get on well” varsa şıklarda “ argue” ara. have something in common have the same interests 3 ifade de aynı anlamda share similar likes and dislikes Call on = visit for a short time ( kısa süreliğine uğramak) Feel blue : depressed /sad : ( mutsuz olmak) Be glad = be happy : mutlu olmak To swear = to promise : (yemin etmek /söz vermek)
ÖNEMLİ İFADELER COME IN FEEL AT HOME AND ENJOY YOURSELF İçeri gel ,evindeymiş gibi hisset ve rahatına bak SEE …OFF : BİRDAHA GÖRMEKÜZERE UĞURLAMAK DO WE HAVE ANOTHER CHOICE : Başka bir seçenek var mı* THAT’S BETTER : Bu daha iyi (2.defa teklif olursa) NO MATTER : Red edilirsen dersin (Sorun değil) WHT DO YOU HAVE IN YOUR MIND : Aklında ne geçiyor? I FEEL LIKE + Ving : canım çekiyor/istiyor THANKS ANYWAY : Yine de teşekkürler YOU’RE WELCOME : Rica ederim/ bir şey değil(THANKS olursa) NO NOT AT ALL : pek değil ( Are you busy) NOTHING SPECIAL : Özel bir şey yok ( Do we have any plans) I DON’T HAVE ANYTHING BETTER TO DO : (kabul ifadesi) Yapacak daha iyi bir şey yok WHY NOT? Niçin olmasın ( Olumsuz gibi görünür am KABUL ifadesi) MAYBE LATER : Belki sonra (RED ifadesi) I HOPE ALL IS WELL IN YOUR WORLD (Umarım her şey yolundadır) STAY FOREVER : Sonsuza kadar kalmak X STAY FOR SHORT TIME : Kısa süreliğine kalmak Be like brother and sister : kardeş gibi olmak Deadline for handing…in : son teslim tarihi I feel like … : canım istiyor/çekiyor HOW ARE YOU DOING/ HOW IS IT GOING ( NASILSIN /NASIL GİDİYOR) Great thanks İLE CEVAP VERİLİR THANKS/THANKS FOR EVEYTHING : Teşekkütler YOU’RE WELCOME ( Rica ederim/Bir şey değil)
2.Ünite : gençlik
SPORTS Zorbıng :Bolonun içinde yuvarlanmak Snow Tubıng : Bot ile karda kaymak Bossaball :Trombolin voleybolu Mountain Biking : Dağ bisikleti Hiking /Trekking : yürüyüş Snowshoeing : karda yürüyüş Snowboarding : karda tahta ilekaymak camping : kamp yapmak Jogging : Tempolu yürüyüş
SIFatlar OLUMLU exciting : eğlenceli interesting : ilginç unusual : sıradışı trendy : modaya uygun FASHION/CASUAL energetic : hareketli terrific : harika , çok iyi impressive : etkileyici (VOICE) SINGER / ÖZEL İSİM OLUMSUZ ridiculous : saçma/gülünç boring : sıkıcı loud : gürültülü/ sesli (BAND) unbreable : dayanılmaz terrible : berbat
kalıplar Like(Sevmek) Don’t like(sevmemek ) Dislike(sevmemek ) Hate(nefret etmek ) Good at : (Bir şeyde/bir işte iyi olmak) Bad at : (bir şeyde/birişte kötü olmak Fond of : (Hayran olmak/sevmek) Interested in ( ilgilenmek/ ilgi duymak) Crazy about (-e bayılmak/aşırı sevmek) Keen on (hevesli olmak/ meraklı olmak) Can’t stand(tahammül etmemek ) Don’t mind(takmamak )
bıke THE BEST THINGS ABOUT CYCLING Good for your health Good exercise programme Make your legs stronger
FİKİR SORMA/BELİRTME/KATILMA Expressing Opinion(Fikir Belirtme) I think ( sanırım/bence) Actually ( Aslında ) To be honest, I think(dürüst olmak gerekirse sanırım) In my opinion.....(bence) Asking Opininon(Fikir Sorma) Do you think…? (düşünüyormusun?) What do you think about…..? (–nun hakkında ne düşünüyorsun?) Agreeing an Opinion(Bir fikre katılma) You are right : Haklısın I agree with this idea.(bu fikre katılıyorum) I completely agree with you.(sana tamamen katılıyorum) I’m of exactly the same opinion.( tamamen aynı görüşteyim) Disagreeing an Opininon(Bir fikre karşı olma) You are wrong : Yanlışın var I don’t agree with you (size katılmıyorum) I disagree with you (size katılmıyorum) I don’t agree that.(buna katılmıyorum)
PREFER : Tercİh Etmek ● PREFER Genel olarak hayatta neyi tercih ettiğinizi ifade ederken "prefer" kalıbı 2 farklı şekilde kullanılabilir: a) prefer something to something else (birşeyi başka birşeye tercih etmek) - I prefer football to basketball. (Futbolu basketbola tercih ederim.) - I prefer city to country. (Şehiri köye tercih ederim.) b) prefer doing something to doing something else (Birşeyi yapmak yerine başka birşeyi yapmayı tercih etmek.) - I prefer drinking tea. (Çay içmeyi tercih ederim.) - I prefer drinking tea to drinking coffee. (Çay içmeyi kahve içmeye tercih ederim.) - I prefer reading novels to reading comics. (Çizgi roman yerine roman okumayı tercih ederim.)
Sıklık zarfları Frequency Adverbs ( Sıklık zarfları) Always = hep, her zaman Almost always / nearly always = hemen her zaman Very often = çok sık Usually / generally = genellikle Often / frequently = sık sık Sometimes / occasionally = bazen, ara sıra Rarely / seldom = ender, nadiren, seyrek Hardly ever / almost never = hemen hemen hiç Never = hiç, hiç bir zaman, asla
ZAMAN İFADELERİ TIME EXPRESSIONS OF SIMPLE PRESENT every (day) : hergün every (week) : her hafta every (month) : her ay every (year) : her yıl every (weekend) :her hafta sonu on Sundays : Pazarları in my free time : boş zamanlarımda in the mornings : sabahları at nights : geceleri at weekends : hafta sonları EARLY : ERKEN LATE : GEÇ
HOW DO YOU GO TO… take the bus to the school : go to the school by bus OTOBÜS İLE drive to the school : go to the school by car ARABA İLE ride to school : go to the school by bike BİSİKLET İLE walk to the school : go to th school on foot YÜRÜYEREK Near : yakın Far away : uzak Next to: bitişiğinde Outside the city : şehir dışında Neighbourhood : mahalle
ÖNEMLİ İFADELER What do you have for breakfast : KAHVALTILIK hang out with: takılmak (spend time:vakit geçirmek) be alone / stay alone : yalnız kalmak fashion clothes : modaya uygun kıyafet casual clothes : günlük kıyafet martial arts : dövüş sporları I guess so : öyle derler / öyledir Keep fit : formunu korumak Tutor : eğitmen Band : grup Live music : canlı müzik Choir : koro Term : dönem HOW OFTEN…?: NE SIKLIKTA…? once : bir kere twice : iki kere three times : üç kere several times: bir çok kez Bad habit : Kötü Alışkanlıklar ( junk food/fast food/untidy/get up late/ never study) « it is time to change your lifestyle» Good habit : İyi alışkanlıklar eat fruit vegetaable / do exercise /dosports /get up early study/do homework What do you have for breakfast : KAHVALTILIK What do you do on the weekend : SIRALI CÜMLE What do you do in your free/spare time SIRALI CÜMLE What do you do after school :DİNLEN ÇALIŞ What do you do in the evening : TV İZLE UYU
3.Ünite : yemek pİşİRMEK
6 Pİşİrme yöntemi Boil : haşlamak Bake :fırında pişirmek HOW DO YOU COOK ………? (……..nasıl pişirirsin?) Bu soruyu görünce aklına aşağıdaki 6 yöntem gelsin COOKING METHODS( pişirme yöntemleri) Boil : haşlamak Bake :fırında pişirmek Steam : buharda pişirmek (How do you usually cook fish? We usually fry or bake.) Grill : ızgara yapmak Fry : yağda kızartmak Roast : fırında kızartmak
PROCESSES : Süreçler/aşamalar COOKING PREPERATION STEPS (yemek hazırlama aşamaları) Cut:kesmek Chop:doğramak Dice: küp küp doğramak Peel:kabuğunu soymak Slice: dilimlemek Spread:sürmek Melt:eritmek Knead:yoğurmak Mix=stir=blend:karıştırmak Beat:çırpmak Crack:yumurta kırmak Shape:şekil vermek Roll: merdane ile açmak Mash: ezmek-püre yapmak Season : baharatlamak Crush : ezmek * Shake:çalkalamak-sallamak * Put/keep :koymak * Add: eklemek * Overlap :katlamak * Pour: dökmek * Cover:üstünü örtmek * Fold :dürüm yapmak/katlamak * Fasten:bağlamak * Rinse:suyla yıkayarak temizlemek * Brush:fırçayla sürmek * Pre-heat:ön ısıtma yapmak * Heat:ısıtmak * Absorb: emmek-suyunu çekmek * Top:üstünü örtmek * Pop:patlamak * Sprinkle:serpmek *Serve : servis etmek Set:alarm kurmak Turn on: elektronik eşyayı açmak Turn down:altını kısmak Take out:dışarı çıkarmak Take off:ocaktan almak Contain:içermek Consist of:-den oluşmak Serve:servis etmek-ikram etmek Keep in:içinde tutmak Remove:almak-çıkarmak Leave to cool: soğumaya bırakmak Cool down: dinlendirmek bırakmak increase:arttırmak Describe:tarif etmek Need:ihtiyaç duymak Belong to:-e ait olmak Turn off : kapatmak (cihaz)
SEBZELER Green pepper:yeşil biber Mushroom:mantar Eggplant:patlıcan Zucchini: kabak Corn:mısır Garlic:sarımsak Onion:soğan Leek:pırasa Cabbage:lahana Carrot:havuç Cauliflower:karnabahar Cucumber:salatalık Potato:patates Tomato:domates
Araç-gereçler Bowl: kase Mixing bowl:karıştırma kabı Frying pan:kızartma tavası Rolling pin:merdane-oklava Teaspoon:çay kaşığı Tablespoon:yemek kaşığı Plate=dish:tabak Microwave:mikrodalga fırın Loaf pan: ekmek pişirme kabı Stove=cooker : ocak Oven: fırın Jug:sürahi Knife:bıçak Toaster: tost makinesi Saucepan=pot :tencere Tea towel : el bezi
malzemeler Chicken:tavuk Meat: et Fish: balık Egg:yumurta Bread:ekmek Butter:teryağı Jam:reçel Cheese:peynir Salt:tuz Oil:sıvı yağ Dry yeast:kuru maya Flour:un Orzo:şehriye Rice:pirinç Chicken stock : tavuk suyu Pasta:makarna Lentil:mercimek Lamb:kuzu eti Beef:SIĞIR eti Nut:kuru yemiş Almond: badem pistachio:Antep fıstığ noodle:erişte baking powder:kabartma tozu berry:yaban mersini corn flour:mısır unu chicken stock:tavuk bulyon oat:yulaf vanilla custard:vanilya sosu seafood:deniz ürünleri meat pie:etli börek coconut:Hindistan cevizi dessert:tatlı(baklava,kadayıf egg yolk:yumurta sarısı
Delicious:lezzetli Tasty:lezzetli (yummy) Wet:yaş Dry:kuru Healthy:sağlıklı Traditional:geleneksel Sliced:dilimlenmiş Chopped:doğranmış sour : ekşi Peeled:soyulmuş hot : acı/sıcak Fried:kızarmış salty : tuzlu Floured:unlanmış tastless : lezetsiz Steamed:buharda pişmiş Mashed:ezilmiş Diced:küp küp doğranmış Crushed:ezilmiş Seeded:çekirdeği alınmış Greased:yağlanmış
Dish: yemek-tabak Ingredients:malzemeler Recipe:tarif Booklet:kitapçık Mixture:karışım Soup:çorba Chips:patates kızartması National dish:milli yemek Regional variation:yöresel çeşitlilik Eye-catching: göz alıcı Low price: düşük fiyat Typical meal: kendine özgü yemek Snack:atıştırmalık Muffin cup: mafin kalıbı Baking sheet:pişirme kağıdı
What is in it : içinde ne var What do we need for cooking/making What are the ingedients : malzemler ne What does it contain? Ne içeriyor MALZEMELERİ SORAR Whatdoes it consist of?. Neden oluşuyor What do you put in it? İçine ne koyarsın What do you use for it ? Nekullanırısn Can you describe the processes ? Aşamaları tarif eder misin YAPILIŞININI Can you tell /give the recipe ? Tarifi verir misin?
Have a sweet tooth: tatlıya düşkün olmak (dessert/cake) Thanks to :-in sayesinde Throughout : boyunca However : Ancak Soft but not sticky: kulak memesi kıvamında GET TOGETHER : BİR ARAYA GELMEK What isyou favourite snack ? En sevdiğin atıştırmalık ne? BEFORE : ÖNCE AFTER : SONRA
Enjoy it: afiyet olsun Bon appetite: afiyet olsun Your pizza is ready: pizzan hazır. It is easy to make: yapması kolay Here is how: bunu yapmanın yolu : Is it delicious ? Lezetli mi? Is it healthy ? Sağlıklı mı? Give thanks to God : Allaha şükretmek Step by step: adım adım-aşama aşama Serve warm: ılık servis et Serve immediately:çabucak servis et Serve hot: sıcak servis et
Collected by teoghoca