"Değişen Aileye Terapötik Yaklaşım” Prof Dr Süheyla Ünal İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD-MALATYA
Toplumsal etkiler Toplumun değer yargıları, norm ve kuralları, gelenek ve görenekleri bireyin yaşamını düzenleme işlevine sahiptir Toplumun bireysellikle, yaşla, cinsiyetle, zamanla ilgili normları bireyin yaşam tarzını ve sürecini şekillendirdiği için, bu normlardaki değişim, bireyi ve aileyi de yakından etkilemektedir
Modernlik sonrası dünya Çoğulculuk, demokrasi, dinsel özgürlük, tüketicilik, hareketlilik, artan eğlence ve haber olanakları ile karakterizedir Modernlik sonrası bireyi, birçok inanç, çoğul gerçekler, yüzlerce dünya görüşü karşısında “gerçek” ve “doğru” konusunda güvenini kaybetmektedir (O'Hare and Anderson 1991)
Modernlik sonrası toplum Modernlik sonrasının “farklılıklara saygı göstermek” ve “standartları ortadan kaldırmak” yaklaşımı, hem kendiliğin şekillenmesinde, hem de aile gibi toplumsal kurumların yapılanmasında büyük değişikliklere yol açmaktadır Alternatif anlamların çokluğu, kendiliğin yapılanmasına yansımaktadır
Modernlik sonrası birey Toplumsal yapıdaki esneklik ve değişkenliğin, bireysel kimliğin yapılanmasına yansıması en kötüsünden “parçalanmış”, en iyisinden “yaratıcı” kendilikler ortaya çıkarmaktadır (Boston 2000) Günümüzde sınırda ve antisosyal kişilik bozukluklarının artış gösterdiği dikkat çekmektedir
Toplum-Birey Aile/birey, aile/toplum arasındaki sınırlarda değişimler “Güç” sorunları ve çatışmalarına yol açmakta Bireyi, aileyi ve toplumu dönüştürmekte
Birey-Aile Bireyselleşmeye yapılan vurgu aile kurumunda, akrabalık bağlarında gevşemeye, dağılmaya yol açmakta, ailenin stresli durumlarda bireye destek ve tampon olma işlevi giderek azalmaktadır
Modernlik sonrası aile Ailenin temel işlevi olan “gelecek nesilleri oluşturmak ve yetiştirmek, onlara yuva sağlamak” önemini giderek kaybetmektedir Annelik ve babalık rolleri değişmekte, ailenin çocuk yetiştirme ve eğitme işlevi giderek zayıflamaktadır Fiziksel birlikteliğin “aile olmada” koşul olmaktan çıkması ile parçalanma hızlanmakta, aile kurumsal niteliğini kaybetmektedir
Shorter’a göre modernlik sonrası ailenin özellikleri Ailesinin kimliğine ilgisiz kalan ergen Eşlerin stabil olmayan yaşamları Hızla artan boşanma oranları Kadının özgürleşmesi ile çekirdek ailenin ve “yuva” anlayışının kaybı Çocuğun sosyalizasyonunda anne bakımından, bakıcılara kayışla ortaya çıkan sorunlar Ailenin çocuk üzerindeki eğitici rolünün kaybı
Elkind’e göre modernlik sonrası aile Orta sınıf ailenin çocukları daha hazır olmadıkları erken bir dönemde fiziksel, sosyal ve ruhsal olarak yetişkinliğe geçmektedirler Bu geçirgen aileler çocuklarını dünyanın gerçekleri ve şiddet, cinsellik, madde kullanımı gibi durumların tehlikeleriyle başa çıkacak yeterlikte görmektedirler
Gergen’e göre gelmekte olan aile Üyelerinin aşırı meşguliyet nedeniyle “saçıldığı” “yoğun aile” Teknoloji ile sağlanan sosyal yoğunluk ailede kaos, parçalanma ve süreksizliğe katkıda bulunmaktadır
Borderline aile Güç çatışmalarının yoğun olduğu Baskınlık için sürekli ancak etkisiz girişimlerin bulunduğu Duygusal ihtiyaçların karşılanması becerisinin az olduğu Kaotik yapı ve ilişkilerin söz konusu olduğu
AİLE Yapı Aile Ağlar Roller (Büyüklük, yaşam döngüsü) Ev Yönetimi Zaman Alan, mekan Kaynaklar (Aktiviteler) (Aktiviteler) (Tüketim) Değerler Aile/ Yaşam Tarzı Politik/ Sosyal tutumlar Kültürel Yaşam tarzı değerler
Aile terapisi Genel sistemler kuramı (parçaların bütünle ilişkisi) Sibernetik (geri bildirim sistemleri aracılığı ile homeostazis sağlamaya çalışan bilgi işleme sistemleri olarak aile) Yapısal model (yönetici işlevleri düzenleyen, sınırları ve etkileşim kalıplarını belirleyen yapı olarak aile)
Sistemik aile tedavisi Dile dayalı Danışan yönelimli İlişki odaklı İçerik, öykü temelli
Sistem olarak dil Anlam ve anlama sürekli bir çaba gerektirir Dil sistemi içinde yapılanan sorunlar, yine dil sistemi içinde çözümlenmek durumundadır Değişim yeni bir dil aracılığı ile gerçekleşir Bireysel kimlik, kendiliğin farklı versiyonlarını içeren bireysel öykülerin içine gömülmektedir
Yapılanma Aile üyeleri maruz kaldıkları değerleri, tutumları, fikirleri, yaşam tarzlarını, kişilikleri ilişkiler içine yedirirler Bu yeni anlamlarla öyküler/kimlikler oluşturuldukça, önemli kişilerle olan ilişkilere yansıtılmakta, bu ilişkiler aracılığı ile canlı tutulmaktadır
Güçlü ailenin özellikleri Bağlılık, sadakat Takdir etme, değerbilirlik İyi iletişim becerisi Birlikte zaman geçirme arzusu Güçlü değer sistemi Krizle ve stresle başa çıkma Dayanıklılık Etkililik, kendine yeterlilik
Güçlü ailenin özellikleri Birey değil, sistem yönelimli olma Değer geçişini sağlama Yakınlık ihtiyacını karşılama Karşılıklı saygı Eşit etkileşim Bireysel seçimlere saygı Çatışma çözümünde anlaşmayı, aileye yönelik sorun çözmeyi önceleme Net sınırlara sahip olma
Dinamik yapı Aile yaşamı bir süreç izler Ailenin yatay ve dikey bir hareketliliği vardır Geçiş dönemleri stres taşır Değişim kaçınılmaz olduğu için değişimin yönetilmesi oldukça önemlidir
Ailedeki stres nedenleri Dikey stres etkenleri Aile gelenekleri, mitler, sırlar, kurallar ↓ Zaman → Yatay stres etkenleri → Gelişimsel: Yaşam döngüsü geçişleri 2. Öngörülemeyenler: Ölümler, kronik hastalıklar, kazalar
Aile yapısında değişimler Kadının çalışma yaşamına katılması evdeki güç dengelerini, rolleri ve ilişkileri değiştirmektedir Kadının evde geçirdiği zaman azaldıkça, evlenme ve doğurma yaşı artmakta, doğum sayısı düşmektedir Ailenin temel işlevi olan “gelecek nesilleri oluşturmak ve yetiştirmek, onlara yuva sağlamak” önemini giderek kaybetmektedir
Ailede stres etkenleri Hızlı değişim ve akışlar çağı olan 21. yüzyıl, ailenin yapılanması ve işleyişine hem yatay hem dikey eksende etki göstermektedir Dikey eksende aile gelenekleri, mitleri, kuralları hızla değişmekte, geçmişle bağlantılar kopmakta, davranış referans sistemleri etkinliğini kaybetmektedir Yatay eksende ise yaşam döngüsü geçişlerinin daha sorunlu olmaktadır
Aile yapısında değişmeler Daha önceki hak ve görevler, roller ve sorumluluklar değişmekte Kurumsuzlaşma nedeniyle bireylerin önündeki yol haritaları, kurallar, rehberler önemini kaybetmekte Bencilce bireyselleşme, antisosyalliğe kaymaya neden olmakta “Şimdi”nin baskınlığı, yaşam tarzına ağırlığını koymakta
Aile yapısında değişmeler Evlenme yaşı artmakta, evlenme oranı düşmekte “Eşlik” ve “ebeveynliğin” anlamları ve işlevleri değişmekte “Tek ebeveynli” ya da “çocuksuz” ailelerin sayısı artmakta Boşanma oranları artmakta
Aile yapısında değişmeler Aile üzerinde sosyal kontrolün kaybı çocuklar ve kadınlara sağlanan sosyal desteği azaltmakta İletişim teknolojisi “zaman” ve “yer” kavramlarına “akışkanlık” kazandırmakta “Etkinlikte bulunmaya” verilen önemin artmasıyla yaşam hızlanmakta “Huzursuz bedenler” ve “huzursuz ruhlar” çağı yaşanmakta
Çağımızın aile terapisi-Anderson Danışan ve danışman iki uzman olarak bir araya gelir Danışan “kendisi” ve “dünyasının” uzmanıdır Terapist etkileşim ve işbirliği süreçlerinde ve alan yönetiminde uzmandır Terapist konuşmanın yönünü tek başına kontrol etmez Danışman ve danışan birlikte öyküyü yeniden yazarlar
Modernlik sonrası terapi süreci Önceden yapılandırılmış soruları içermeyen, Süreçten kaynaklanan düşünceler, eylemler, anlamları netleştirmeyi amaçlayan, Çözüme odaklanan Her iki tarafın da dönüşüme uğradığı bir etkileşim süreci
Aile terapisi Öznelerarası ilişki aracılığı ile “kendiliğin” ve “aile sisteminin” yeniden yapılanma süreci Sosyal yapısalcılık Değişime olanak veren yeniden öyküleştirme Alternatif görüşleri yansıtma Flaskas 2002
KAYNAKLAR Boston P. Systemic family therapy and the influence of post-modernism Advances in Psychiatric Treatment (2000) 6: 450-457 Anderson H.The Therapist and the Postmodern Therapy System: A Way of Being with Others. 6th Congress of the European Family Therapy Association and 32nd Association for Family Therapy and Systemic Practice UK Conference Glasgow, Scotland October 5, 2007 Flaskas C. Family Therapy beyond postmodernism. Practice challanges Theory. Brunner-Routledge 2002