BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER-II

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
EKİZELDEN Hukuk Bürosu
Advertisements

 Amaç ve kapsam  MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, kamu kurum ve kuruluşları hariç olmak üzere ondan az çalışanı bulunanlardan, tehlikeli ve çok.
TİCARİ İŞLETMENİN REHNİ
Lisanssız Güneş Enerjisi Sözleşmeleri
İSTANBUL BAROSU AVUKATLARI MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI
AİLE HUKUKU İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü
YASAL SORUMLULUKLAR VE SİGORTA
HUKUKSAL SÜREÇ Anayasamızın 60. maddesi sosyal güvenlik konusunda kesin hüküm getirmiştir. Anayasa Madde 60: “ Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir.
HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNA YAPILAN SİGORTALI VE İŞYERİ BİLDİRİMLERİNİN BAZI KURUMLARA YAPILMASI GEREKEN.
İŞ KAZALARINDAN DOĞAN CEZAi VE HUKUKi SORUMLULUKLAR
PATENTTEN DOĞAN HAKLAR
TİCARİ İŞLETMENİN DEVRİ
HUKUKİ VE CEZAİ SORUMLULUK
4703 SAYILI ÜRÜNLERE İLİŞKİN TEKNİK MEVZUATIN HAZIRLANMASI VE UYGULANMASINA DAİR KANUN Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çevre Sağlığı Daire Başkanlığı Çevre.
4703 SAYILI KANUN 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun 11/07/2001 tarih ve sayılı Resmi Gazete’de.
İhalelere Katılmaktan Yasaklama Kararı Verilirken Uyulacak Hususlar Alattin ÜŞENMEZ Mali Hizmetler Uzmanı Alattin ÜŞENMEZ.
AA1. Ölüm ve bedensel zarar
TİCARET HUKUKU DERSİ Ticaret Sicili.
DENİZ TİCARETİ SÖZLEŞMELERİ-TAŞIYANIN SORUMLULUĞU VE HAKLARI
Ticari İş ve Ticari Yargı
Deniz Ticareti Hukuku 19-20/11/2012
TAM YARGI DAVALARI.
Motorlu aracın işletilmesi sırasında 3
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HUKUKU
İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIKLARININ HUKUKİ SONUÇLARI
Canik Başarı Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. İsmayıl İsmayıllı
Sözleşmenin hükümsüzlüğü
İCRA TAKİBİ TARAFLARI VE TAKİP YOLU DEĞİŞİKLİĞİ
Temsil eden(temsilci)
İŞVERENİN BORÇLARI Ücretin Belirlenmesi
İŞ HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARI
İş Sözleşmesinden Doğan Borçlar
İTİRAZIN İPTALİ DAVASI(İİK m. 67 vd)
Edit the text with your own short phrases. The animation is already done for you; just copy and paste the slide into your existing presentation. İş Sağlığı.
Sosyal Güvenlik Hukuku 1. Ders
DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİ Bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda Gecelik konaklama.
DENIZ YOLU YOLCU TAŞıMACıLı Ğ ı ZORUNLU MALI SORUMLULUK SIGORTASı CEM İ L GÖKTAŞ 1.
Çocuk ve Genç İşçilerle İlgili Özel Düzenlemelere Uy
Eşitlik İlkesini Uygula
Konu : Sigorta – Trafik Cezaları – Trafik Suçları
Aldatıcı hareket veya dürüstlük kurallarına aykırı diğer şekillerde ekonomik rekabetin her türlü kötüye kullanılmasıdır.  Başka bir işletmeye ait ürünlerin,
KİRALAMA-İRTİFAK HAKKI VE KULLANIM İZNİ(İNTİFA HAKKI)
İDARİ DAVALAR Tam Yargı Davaları.
DAVA İŞLEMLERİ 17 – 21 EKİM 2016.
BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER-II
BİLİNÇLİ TÜKETİCİ.
NİŞANLILIK NİŞANLILIK KAVRAMI VE NİŞANLANMA NİŞANLILIĞIN HÜKÜMLERİ
BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER-II
BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER-II
ANKARA BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ Piyasa Gözetim ve Denetim Şubesi
BORÇLAR HUKUKU.
BÖLÜM 6: SİGORTA SÖZLEŞMESİ - I
ANKARA BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ Piyasa Gözetim ve Denetim Şubesi
ÇALIŞANLARIN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ EĞİTİMLERİNİN USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK 15 Mayıs 2013  ÇARŞAMBA RG Sayı :
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Kişiler Hukuku-12. Hafta.
Başlangıç Hükümleri-8. Hafta
T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ AYAŞ MESLEK YÜKSEKOKULU
FİKRİ VE SINAİ HAKLAR MAHKEMELERİ
KUSURSUZ SORUMLULUK HALLERİ
MÜLKİYET HAKKI
İŞ MAHKEMELERİ.
MEDENİ HUKUKTA SORUMLULUK
DÜRÜSTLÜK KURALI-GENEL OLARAK
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
DAVA İŞLEMLERİ 12 – 16 ARALIK 2016.
BORÇLARIN ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE ETKİSİ I. ÜÇÜNCÜ KİŞİ YARARINA SÖZLEŞME 1
9.BASININ MANEVÎ ZARARDAN SORUMLULUĞU
Sunum transkripti:

BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER-II 4. hafta

KARAYOLLARI TRAFİK KANUNUNDA DÜZENLENEN SORUMLULUKLAR 2918 sayılı KTK- karayolunda motorlu araçların işletilmesinin sebep olduğu zararlardan motorlu aracı işletenin tehlike esasına dayanan kusursuz sorumluluğunu düzenlemektedir. Kanun bundan başka, işletilme halinde olmayan bir araç işleteninin kendisinin aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurları ya da araçtaki bir bozukluk yüzünden bu aracın sebep olduğu trafik kazasından doğan zararlardan sorumluluğunu da düzenlemektedir.

İŞLETİLEN MOTORLU ARACIN SEBEP OLDUĞU ZARARDAN SORUMLULUK KTK m. 85/1- Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Burada düzenlenen sorumluluk tehlike esasına dayanan bir sorumluluktur. Motorlu araç işletilmesinin başkaları için yarattığı önemli tehlike, konunun ayrı bir kanunla düzenlenmesine yol açmıştır.

ktk m. 85/1’de düzenlenen sorumluluğun uygulama alani KTK m.1,2 kanunun uygulama alanı ile sınırlıdır yani karayollarında sebep olunan zararla sınırlıdır. KTK m.3-Karayolu : Trafik için, kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlardır. KTK m.2-Bu Kanun, karayollarında uygulanır. Ancak aksine bir hüküm yoksa; a) Karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile, b) Erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da, Bu Kanun hükümleri uygulanır.

ktk m. 85/1’de düzenlenen sorumluluğun uygulama alani Ancak motorlu araçların sebep olduğu zararlardan sorumluluk hükmün kapsamına girer. Motorlu araç makine gücü ile hareket eden araç demektir. Ancak römorklar bir motorlu araç tarafından çekilirken çekici aracın işleteninin sorumluluğu kapsamına girerler. Karayolunda ray üzerinde hareket eden tramvayların KTK m. 85/1 kapsamına girip girmeyeceği tartışmalıdır. Baskın görüş bu kapsama girdiği yönünde.

ktk m. 85/1’de düzenlenen sorumluluğun uygulama alani KTK m. 103 motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunu genel hükümlere tabi tutmuştur. Motorlu bisiklet (Moped): Azami hızı saatte 45 kilometreyi, içten yanmalı motorlu ise silindir hacmi 50 santimetreküpü, elektrik motorlu ise azami sürekli nominal güç çıkışı 4 kilovatı geçmeyen iki veya üç tekerlekli taşıtlar ile aynı özelliklere sahip net ağırlığı 350 kilogramı aşmayan dört tekerlekli motorlu taşıtlardır. Elektrik ile çalışanların net ağırlıklarının hesaplanmasında batarya ağırlıkları dikkate alınmaz.

ktk m. 85/1’de düzenlenen sorumluluğun uygulama alani Ancak işletilme halindeki motorlu araçların işletilmesinin sebep olduğu zararlardan sorumluluk KTK m. 85/1 kapsamındadır. Zarara aracın işetilmesi sebep olmuş değilse gene sorumluluk KTK m. 85/1’e tabi değildir. örnek olarak araçtan sızmış sular yolun buzlanmasına ve başka bir şahsın zarara uğramasına yol açmışsa Aracın işletilmesinden ne anlaşılmalıdır? Motorlu aracın işletilmesinden maksat motoru çalıştırılarak aracın hareket haline konulmasıdır.

ktk m. 85/1’de düzenlenen sorumluluğun uygulama alani Motorlu aracın işletilmesinin sebep olduğu bütün zararlardan sorumluluk değil, aracın bir kimsenin ölmesi veya yaralanmasına sebep olmasından doğan maddi zararlarla bir mala verilen zararlardan sorumluluk KTK m 85/1’in kapsamındadır. Zarar görenin beraberinde bulunan bagaj ve benzeri eşya dışında araçta taşınan eşyanın uğradığı zararlardan sorumluluk KTK m.85/1 kapsamı dışındadır. Birden çok motorlu aracın katıldığı bir kazada işletenlerden biri bedensel bir zarara uğrarsa, özel durumlar ve özellikle işletme tehlikeleri başka türlü paylaştırmayı haklı göstermedikçe, kazaya katılan araçların işletenleri ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahipleri kendilerine düşen kusur oranında, zararı gidermekle yükümlüdürler. Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir.

ktk m. 85/1’de düzenlenen sorumluluğun uygulama alani İşletilen motorlu aracın sebep olduğu manevi zararlardan sorumluluk ile adam ölmesi veya yaralanması söz konusu olmaksızın kazanç kaybı tarzında uğranılan zararlardan sorumluluk da KTK m. 85/1 hükmüne tabi değildir. Kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların işletilmesinin sebep olduğu zararlardan sorumluluk da KTK m. 85/1’e tabidir. Devlet veya diğer bir kamu kuruluşu olan araçların kazasından doğan davalar da adli yargıda görülür.

Ktk m. 85/1’de düzenlenen sorumluluğun şartlari a) Bir kimse ölmüş veya yaralanmış veya bir mal zarara uğramış olmalıdır. Bu zarar KTK m. 85/1 kapsamına giren biz zarar olmalıdır. Bunu ispat mağdura düşer. b) zarara bir motorlu aracın karayolunda veya 2. maddede belirtilen bir yerde işletilmesi sebep olmalıdır. Trafik kazası : Karayolu üzerinde hareket halinde olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm,yaralanma ve zararla sonuçlanmış olan olaydır. c) Sorumlu tutulmak istenen kişi zarar sebep olan aracın işleteni veya işletenin bağlı olduğu teşebbüs sahibi olmalıdır. Bunu ispat etmek de mağdura düşer.

Ktk m. 85/1’de düzenlenen sorumluluğun şartlari İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.

Ktk m. 85/1’de düzenlenen sorumluluğun şartları İşletenin fiillerinden sorumlu olduğu kimseler, aracın sürücüsü ve aracın kullanılmasına katılan yardımcılardır. KTK m. 85/5 uyarınca araç işleten bu kimselerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. Konu TBK m. 66’dan farklı şekilde özel olarak düzenlenmiştir. Bir kimsenin aracın kullanılmasında yardımcı kişi sayılması için işletenin emrinde olması şart değildir. örneğin bir araç ana yola çıkarken gel gel işareti veren bir kişi de aracın kullanılmasına katılan bir yardımcıdır.

İŞLETEN KAVRAMI İşleten : Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır. Şayet araç mülkiyeti muhafaza kaydıyla satılmış ise alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı olan kişi işletendir. İşleten kabul edilen kimseden başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse bu kişi işleten sayılır. Aracı çalmış ve gasp etmiş olan kimseler de bu durumdadır.

İŞLETEN KAVRAMI Aracı uzun süre için kiralamış olan kiracı, ödünç alan, rehin alan kişi işletendir. Bu hallerde araç sahibi işleten değildir. sadece bunlar yetmez, aracın zilyetliğini de elde etmiş olmaları gerekir. Motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan teşebbüslerin sahibi, gözetim, onarım, bakım, alım-satım, araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri bir amaçla kendisine bırakılan bir motorlu aracın sebep olduğu zararlardan dolayı işleten gibi sorumludur. Oto tamircileri, garaj sahipleri, kendilerine bırakılan motorlu araçlar bakımından bu durumdadır.

İŞLETEN KAVRAMI Yarış düzenleyicileri, yarışa katılanların veya onlara eşlik edenlerin araçları ile gösteride kullanılan diğer araçların sebep olacakları zararlardan dolayı motorlu araç işleteninin sorumluluğuna ilişkin hükümler uyarınca sorumludurlar. Yarışçıların veya onlarla birlikte araçta bulunanların uğrayacakları zararlarla, gösteride kullanılan araçların uğradıkları zararlardan dolayı sorumluluk genel hükümlere tabidir. Yarış düzenleyicilerinin, yarışa katılanların ve yardımcı kişilerin yarış esnasında üçüncü kişilere karşı olan sorumluluklarını karşılamak üzere bir sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. Bu gibi yarışlara izin vermeye yetkili olan makamın talebi üzerine Ticaret Bakanlığı durum ve şartlara göre en az sigorta tutarlarını belirlemekle görevlidir.

İŞLETEN KAVRAMI – Bir motorlu aracı çalan veya gasbeden kimse işleten gibi sorumlu tutulur. Aracın çalınmış veya gasbedilmiş olduğunu bilen veya gereken özen gösterildiği takdirde öğrenebilecek durumda olan aracın sürücüsü de onunla birlikte müteselsilen sorumludur. İşleten, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birinin, aracın çalınmasında veya gasbedilmesinde kusurlu olmadığını ispat ederse, sorumlu tutulamaz. İşleten, sorumlu olduğu durumlarda diğer sorumlulara rücu edebilir. Aracın çalındığını veya gasbedildiğini bilerek binen yolculara karşı sorumluluk, genel hükümlere tabidir.

İŞLETENİN BAĞLI OLDUĞU TEŞEBBÜS SAHİBİ KAVRAMI 4199 sayılı kanunun 28. maddesinin KTK’nın 85. maddesine getirdiği değişikliğe göre, işletenin bağlı olduğu teşebbüs sahibi şu şekilde tanımlanmıştır: ‘… motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi..’ Bu değişiklikten önce, bir araçtan farklı ilişkilerle yaralanan kişilerden sadece biri işleten sayılarak kusursuz sorumluluk rejimine tabi olur iken, bu hükümle artık işleten sıfatı taşıyan kişi yanında ve onunla birlikte, işletenin bağlı olduğu teşebbüs sahibi de müteselsil olarak kusursuz sorumlu tutulabilecektir.

İŞLETENİN BAĞLI OLDUĞU TEŞEBBÜS SAHİBİ KAVRAMI Değişik m. 85/1 uyarınca işletenin bağlı olduğu teşebbüs sahibi sayılmak için işletenin hizmet sözleşmesiyle bu kişiye bağlı olması aranmayıp, kira, ortaklık veya sadece hatır ilişkisiyle bir teşebbüs için aracını tahsis etmek yeterli sayılacaktır. Maddedeki bağlılık kelimesi tabi olmak değil ilişki içinde bulunmak olarak anlaşılmalıdır. Bu sonucun doğması için aracın bu şartlar altında bir kez işletilmesi yeterli olup süreklilik aranmaz.

TAZMİNATA İLİŞKİN DİĞER ESASLAR a) Kusurun ağırlık derecesinin tazminatı etkilemesi söz konusu değildir. KTK m.86- İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.

TAZMİNATA İLİŞKİN DİĞER ESASLAR b) Kanunda işletenin KTK m. 85/1 kapsamına giren sorumlulukları için mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu kabul edilmiştir. Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya talepte bulunabilir ve gerekirse sigortacıya karşı dava açabilir. c) Tazminat davasında yetkili mahkeme KTK m. 110-Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.

TAZMİNATA İLİŞKİN DİĞER ESASLAR d) Zarardan birden fazla kişinin sorumlu olması halinde KTK m.88-Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur. Birden fazla kişinin sorumlu olduğu durumlarda, bunlar arasındaki ilişki bakımından zarar, olayın bütün şartları değerlendirilerek paylaştırılır. Özel durumlar ve özellikle araçların işletme tehlikeleri, zararın iç ilişkide başka türlü paylaştırılmasını haklı göstermedikçe, işletenler ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahipleri kusurları oranında zarara katlanırlar.

TAZMİNATA İLİŞKİN DİĞER ESASLAR KTK m.89-Birden çok motorlu aracın katıldığı bir kazada işletenlerden biri bedensel bir zarara uğrarsa, özel durumlar ve özellikle işletme tehlikeleri başka türlü paylaştırmayı haklı göstermedikçe, kazaya katılan araçların işletenleri ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahipleri kendilerine düşen kusur oranında, zararı gidermekle yükümlüdürler. İşletenlerden ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahiplerinden birine ait bir şeyin zarara uğraması halinde, zarar gören, ancak zarar veren işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kimsenin kusuru veya geçici olarak temyiz gücünü kaybetmesi veya zarar verene ait araçtaki bir bozukluk yüzünden zararın vuku bulduğunu ispat etmesi halinde zarar veren işleten veya işleticinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi tazminatla yükümlü tutulur. Tazminatla yükümlü olan işletenler veya işleticinin bağlı olduğu teşebbüs sahipleri zarar gören işletene veya işleticinin bağlı olduğu teşebbüs sahibine karşı müteselsilen sorumludurlar.

TAZMİNATA İLİŞKİN DİĞER ESASLAR KTK m. 95/2- Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir. e) Zamanaşımı KTK m.109-Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir. Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır. Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar. Diğer hususlarda, genel hükümler uygulanır.

TAZMİNATA İLİŞKİN DİĞER ESASLAR f) KTK m.111-Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir. 2. fıkra hükmü trafik kazasından sonra yapılan anlaşmalar için önem taşır.

KAZAYA KARIŞAN ARACIN DEVRİNİN ÖNLENMESİ KTK m. 85/2-Motorlu araç ölüme veya yaralanmaya sebebiyet vermiş ise, kazaya karışan aracın başkalarına devir ve temliki veya üzerinde bir hak tesisini önlemek amacıyla olaya el koyan Cumhuriyet Savcılıklarınca, aracın tescilli olduğu tescil kuruluşuna trafik kaydı üzerine şerh düşülmesi için talimat verilir. Kaza anı ile Cumhuriyet Savcılığınca trafik kaydı üzerine şerh düşülmesi arasında geçen süreler içinde kötü niyetle yapılan araç tescilleri hükümsüz sayılır. Şerhin konulduğu tarihten itibaren bir ay içerisinde, şerhin kaldırıldığına veya devamına ilişkin mahkeme kararı ibraz edilmediği takdirde bu şerh hükümsüz sayılır.

İŞLETİLME HALİNDE OLMAYAN ARACIN SEBEP OLDUĞU TRAFİK KAZASINDAN SORUMLULUK KTK m. 85/3- İşletilme halinde olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Yardımcıların kusurlu fiillerinden sorumluluk halinde işletene şahsen kusuru bulunmadığını veya seçmede talimatta ya da nezarette gereken özeni gösterdiğini ispat etme imkanı tanınmış olmadığı için, kusura dayanmayan bir sorumluluk söz konusudur. Araçtaki bozukluk halinde ise sorumluluğun kusura dayanmadığı daha açıktır. Bu halde sorumluluğun tehlike esasına dayandığı söylenebilir. Durduğu yerde el freni boşalan bir otomobilin yokuş aşağı hareket ederek trafik kazasına yol açması halinde durum böyledir.

İŞLETİLME HALİNDE OLMAYAN ARAÇTAN DOLAYI SORUMLULUĞUN UYGULAMA ALANI Sorumluluğun işletilme halinde olmayan araçlardan kaynaklanması dışında KTK m. 85/1’in uygulama alanı gibidir. Karayollarında vuku bulan trafik kazaları Sorumluluğa yol açan motorlu araç işletilme halinde olmadığına göre bu araç işletilmeden harekete geçmiş olmadıkça veya işletme halinde başka bir araç kazaya karışmış olmadıkça özel sorumluluk hükmü uygulanmaz.

İŞLETİLME HALİNDE OLMAYAN ARAÇTAN DOLAYI SORUMLULUĞUN ŞARTLARI a) Bir kimse ölmüş veya yaralanmış veya bir mal zarara uğramış olmalıdır. b) Zarar, işletilme halinde olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından doğmuş olmalıdır. c) kazanın oluşumunda işletenin veya fiillerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmalı veya kazaya araçtaki bir bozukluk yol açmış olmalıdır. - Bunları ispat etmek mağdura düşer.

TAZMİNATA İLİŞKİN DİĞER ESASLAR Mağdurun kusuru tazminatın tenkisine imkan verebilir. Işletilme halinde olmayan araçtan sorumluluk zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında değildir. Tazminat davalarında yetkili mahkemenin tayininde KTK m. 110’un bir etkisi olmamak gerekir. Zira zarar mali sorumluluk sigortasının kapsamı dışındadır. Zarardan birden fazla kişinin sorumlu olması halinde KTK m. 88 ve 89’daki hükümler burada da uygulanır. Zamanaşımı KTK m. 109’a tabidir. Sorumluluğa ilişkin anlaşmalar için KTK m. 111’de yer alan hükümler burada da uygulanır.

TRAFİK KAZASINDA YARDIM EDENLERİN ZARARLARINDAN SORUMLULUK KTK m. 85/4- İşleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibi, hakimin takdirine göre kendi aracının katıldığı bir kazadan sonra yapılan yardım çalışmalarından dolayı yardım edenin maruz kaldığı zarardan da sorumlu tutulabilir. Ancak, bu durumda işletici teşebbüs sahibinin sorumlu kılınabilmesi için kazadan kendisinin sorumlu olması veya yardımın doğrudan doğruya kendisine veya araçta bulunanlara yahut kazaya taraf olan üçüncü kişilere yapılması gerekir. Burada kusurlu veya kusursuz bir haksız fiil sorumluluğundan çok vekaletsiz iş görmenin özel bir tipinde işi görülenin yükümlülüğü söz konusudur.

TRAFİK KAZASINDA YARDIM EDENLERİN ZARARLARINDAN SORUMLULUK Kanun işletenin ve bağlı olduğu teşebbüs sahibinin trafik kazasından sorumlu olduğu hallerde yardıma koşarak bu zararı sınırlandırmaya çalışmış olanlarla işletenin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu bakımından doğrudan doğruya teşebbüs sahibine veya aracındakilere yardıma çalışmış olanların bu yardım çalışmaları sebebiyle uğradıkları zararların yardım edilen işleten ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi tarafından hakkaniyet çerçevesinde hakimin takdir edeceği miktarda tazmin edilmesini öngörmektedir. Hüküm daha ziyade kendiliğinden yardımda bulunanları öngörmektedir.

YARDIM EDENİN ZARARINDAN SORUMLULUĞUN ŞARTLARI a) bir trafik kazasında bir kimse yardım çalışmasında bulunmuş olmalıdır. b) trafik kazasına yardımdan yararlanan işletenin aracı katılmış olmalıdır. bu katılma aracın işletilmesi döneminde olabileceği gibi işletme halinde olmayan aracın katılması halinde de olabilir. c) yardım eden yardım çalışmalarından dolayı bir zarara uğramış olmalıdır. d) hakim bütün hal ve şartları dikkate alarak işletenin trafik kazasından yardım edenin zararını tazmin etmesi gerektiği sonucuna varmalıdır. hakkaniyet gerektiriyorsa hakim zararın tazminine karar verecek ve miktarını tayin edecektir.

TAZMİNATA İLİŞKİN DİĞER ESASLAR Tazminatın takdiri hakime bırakılmıştır. Yardım edenlerin zararlarından dolayı sorumluluk zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında değildir. Tazminat davalarında yetkili mahkemenin tayininde KTK m. 110’un bir etkisi olmamak gerekir. Zira zarar mali sorumluluk sigortasının kapsamı dışındadır. Zarardan birden fazla kişinin sorumlu olması halinde KTK m. 88 ve 89’daki hükümler burada da uygulanır. Zamanaşımı KTK m. 109’a tabidir. Sorumluluğa ilişkin anlaşmalar için KTK m. 111’de yer alan hükümler burada da uygulanır.

ÇEVRE KANUNUNA GÖRE ÇEVREYİ KİRLETENİN SORUMLULUĞU 2872 Sayılı Çevre Kanunu Çevre Kanunu M.28/1- Çevreyi kirletenler ve çevreye zarar verenler sebep oldukları kirlenme ve bozulmadan doğan zararlardan dolayı kusur şartı aranmaksızın sorumludurlar. Bu sorumluluğun daha önce incelediğimiz sorumluluk esaslarından hiç birine dayandığı söylenemez. Çevreyi kirletenin kusursuz sorumluluğu, çevreninin korunmasının taşıdığı büyük önemden ve toplum açısından bir zorunluluk olmasından kaynaklanmaktadır.

SORUMLULUĞUN UYGULAMA ALANI Buradaki sorumluluk, çevrenin kirletilmesi ve bozulmasından doğan zararlar içindir. Çevre: Canlıların yasamları boyunca iliskilerini sürdürdükleri ve karsılıklı olarak etkilesim içinde bulundukları biyolojik, fiziksel, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamı, Çevre kirliligi: Çevrede meydana gelen ve canlıların saglıgını, çevresel degerleri ve ekolojik dengeyi bozabilecek her türlü olumsuz etkiyi, Kirleten: Faaliyetleri sırasında veya sonrasında dogrudan veya dolaylı olarak çevre kirliligine, ekolojik dengenin ve çevrenin bozulmasına neden olan gerçek ve tüzel kisileri ifade eder.

Sorumluluğun Şartlari a) Bir kimse zarara uğramış olmalıdır. Zarar gören bir gerçek kişi olabileceği gibi bir özel hukuk veya bir kamu hukuku tüzel kişisi de olabilir. Yargıtay 4. HD 84 yılında verdiği iki kararda, iki tankerin İstanbul Boğazı’nda çarpışması ve denizi kirletmesi sonucu Balıkhaneye daha az balık gelmesi dolayısıyla Belediye’nin yoksun kaldığı rüsum tutarının tazminini ve bu olayda denize dökülen petrol ürününün İstanbul Boğazı ve çevresinde ekolojik yapıya verdiği zararın Devlete tazminini kabul etmiştir.

Sorumluluğun Şartlari b) Zarara bir kişinin çevreyi kirletmesi sebep olmalıdır. aa) Kirletme şartı gerçekleşmiş olmalıdır. bb) Çevreyi kirletme halinde kirletmenin Çevre Kanununa aykırılığı sebebiyle hukuka aykırılık unsuru gerçekleştiği için ayrıca fiilin hukuka aykırılığının araştırılması söz konusu değildir. cc) Çevre kirletilmesi ile zarar arasında uygun nedensellik bağı bulunmalıdır.

TAZMİNATA İLİŞKİN DİĞER ESASLAR Sorumluluk kusur aranmayan sorumluluk olduğundan kusurun derecesi de tazminatın belirlenmesinde rol oynamaz. TBK m. 51/1 ve 52/1-2 burada da uygulanır. ÇK m.28/3 uyarınca, çevreye verilen zararın tazminine ilişkin talepler zarar görenin zararı ile tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren beş yıl sonra zamanaşımına uğrar. kirlenme süreklilik arz ediyorsa bu fiil sona ermeden hiçbir zamanaşımı işlemeye başlamaz. Zarardan başka kişiler de kirleten sıfatıyla veya başka sebeplerle sorumlu iseler, rücu imkanını TBK m. 62 uyarınca hakim belirler. ÇK m28/2- Kirletenin meydana gelen zarardan ötürü genel hükümlere göre de tazminat sorumluluğu sakldıır. Mağdur davasını dilediği sorumluluk sebebine dayandırabilir.

KAMU HİZMETİ SIRASINDA ÇEVRENİN KİRLETİLMESİ Kamu tüzel kişileri özel hukuk çerçevesinde fiillerinin çevre kirliliğine yol açması halinde---- ÇK m. 28 uyarınca sorumlu, tazminat davası Adliye Mahkemelerinde Kamu tüzel kişilerinin kamu hizmeti görürken çevreyi kirletmeleri halinde------ ÇK m.28 uyarınca sorumlu, tazminat davası İdare Mahkemelerinde

TÜRK SİVİL HAVACILIK KANUNUNA GÖRE SORUMLULUK 2920 sayılı TSHK m. 134 uyarınca sivil hava aracı işleten aracın üçüncü kişilere verdiği zararlardan kusursuz olarak sorumlu olacaktır. TSHK m. 133 uyarınca işleten sivil hava aracını kendi adına bizzat kullanan veya yardımcıları marifetiyle kullanılmasını sağlayan gerçek veya tüzel kişilerdir. Hava aracının kullanılması hakkını devreden kişi, seferlerin kontrolünü elinde tutuyorsa işleten sayılacaktır. Hava aracının maliki olarak tescil edilmiş bulunan gerçek bulunan gerçek veya tüzel kişi aksi ispat edilinceye kadar işleten sayılacaktır.

TÜRK SİVİL HAVACILIK KANUNUNA GÖRE SORUMLULUK Işleten kendisinin veya istihdam ettiği kişilerin kusursuzluğunu ispat ederek sorumluluktan kurtulamaz. Ancak TSHK m. 137’ye göre, zararın doğmasına veya artmasına zarara uğrayanın veya adamlarının kusurlu davranışlarının yol açtığını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilirler. TSHK m. 138 uyarınca, Türk Hava Sahasında uçuş yapacak Türk ve yabancı sivil hava araçlarının üçüncü kişilere verecekleri zararın tazminini güvence altına almak için işleten tarafından mali mesuliyet sigortası yapma zorunluluğu getirmiştir. Sigorta şartlarını Ticaret ve Ulaştırma Bakanlıkları birlikte tespit edecektir.

TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUNA GÖRE ÜRETİCİ İTHALATÇI VE BAĞLI KREDİ VERENİN SORUMLULUĞU TKHK m. 11/2 uyarınca “ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulamaz. TKHK m. 30/4- bağlı kredilerde mal hiç ya da gereği gibi teslim veya ifa edilmez ise satıcı, sağlayıc ve kredi veren, tüketicinin satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim hakkını kullanması halinde müteselsilen sorumludur.

TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUNA GÖRE ÜRETİCİ İTHALATÇI VE BAĞLI KREDİ VERENİN SORUMLULUĞU TKHK m. 12/1 uyarınca bu seçimlik talepleri, ayıp sonradan ortaya çıksa bile, malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabi tutmuştur. Ancak bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda beş yıla çıkarılmıştır. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre, ikinci el satışlarda satıcının ayıplı maldan sorumluluğu bir yıldan, konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda ise üç yıldan az olamayacaktır. Gene aynı maddenin 3. fıkrasında, satılan malın ayıbı tüketiciden satıcının aldatması ile gizlenmişse, zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı belirtilmiştir. Burada aldatarak ayıbı gizleyen müteselsil sorumlulardan sadece biri (örneğin sadece satıcı veya sadece imalatçı) olsa bile, diğerleri de kendilerine başvuran tüketiciye karşı zamanaşımı defi ileri süremeyeceklerdir.

TKHK’da yer alan düzenleme üreticinin sorumluluğu bakımından yetersiz. ÜRÜNLERE İLİŞKİN TEKNİK MEVZUATIN HAZIRLANMASI VE UYGULANMASINA DAİR KANUNA GÖRE ÜRETİCİNİN SORUMLULUĞU TKHK’da yer alan düzenleme üreticinin sorumluluğu bakımından yetersiz. Misafir gittiği evde arızalı elektirikli eşyadan dolayı çarpılan, önünden geçtiği dükkanda patlayan arızalı tüp yüzünden yaralanan, komşusundaki arızalı elektrikli tesisatının çıkardığı yangında evi yanan bu hükümlere göre üreticiyi sorumlu tutamaz. 29.6.2001 tarihli ve 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun

ÜRÜNLERE İLİŞKİN TEKNİK MEVZUATIN HAZIRLANMASI VE UYGULANMASINA DAİR KANUNA GÖRE ÜRETİCİNİN SORUMLULUĞU Üretici: Bir ürünü üreten, imal eden, ıslah eden veya ürüne adını, ticarî markasını veya ayırt edici işaretini koymak suretiyle kendini üretici olarak tanıtan gerçek veya tüzel kişiyi; üreticinin Türkiye dışında olması halinde, üretici tarafından yetkilendirilen temsilciyi ve/veya ithalatçıyı; ayrıca, ürünün tedarik zincirinde yer alan ve faaliyetleri ürünün güvenliğine ilişkin özelliklerini etkileyen gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder.

4703 sayılı Kanun M. 5/ F. 3-4 Üretici, piyasaya sadece güvenli ürünleri arz etmek zorundadır. Teknik düzenlemelere uygun ürünlerin güvenli olduğu kabul edilir. Teknik düzenlemenin bulunmadığı hallerde, ürünün güvenli olup olmadığı; ulusal veya uluslararası standartlara; bunların olmaması halinde ise söz konusu sektördeki iyi uygulama kodu veya bilim ve teknoloji düzeyi veya tüketicinin güvenliğe ilişkin makul beklentisi dikkate alınarak değerlendirilir. Üretici, güvenli olmadığı tespit edilen ürünün kendisi tarafından piyasaya arz edilmediğini veya ürünün güvenli olmaması halinin ilgili teknik düzenlemeye uygunluktan kaynaklandığını ispatladığı takdirde sorumluluktan kurtulur. **Üretici ancak ürünün piyasaya arzı ile kendi davranışı arasında nedensellik bağı bulunmadığına veya teknik düzenlemeye uygun ürün arz etmesine rağmen bu düzenlemenin yetersizliğinden ötürü zararın doğduğunu ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecektir. Kanunda bazı hükümlerde «tüketici» ifadesi yer almaktadır ancak kanunun genel amacı gözetildiğinde güvenli olmayan üründen zarar gördüğü için bu kanuna göre üreticiden tazminat isteme hakkının sadece tüketim sözleşmesi ile ürünü satın almış kişilerle sınırlanmadığı kabul edilmelidir.

MAHKEME İÇTİHADI İLE KABUL EDİLEN KUSURSUZ SORUMLULUK HALLERİ İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞINDAN DOĞAN ZARARDAN İŞVERENİN SORUMLULUĞU İş kazası ve meslek hastalıklarından doğan zararların karşılanması konusunda çeşitli aşamalardan geçildikten sonra iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına yakalanan işçilerin bu yüzden uğradıkları zararları karşılamak üzere sosyal sigorta sistemi kabul edilmiştir. Ne var ki bir işçinin iş kazasına uğraması veya meslek hastalığına yakalanması halinde uğradığı zararın tamamı sosyal sigorta tarafından karşılanmamaktadır.

87 TARİHLİ YARGITAY HUKUK GENEL KURURU KARARI «Yargıtay ilk kararlarında işverenin iş kazalarından doğan sorumluluğunun haksız fiile dayandığını kabul etmişken, zamanla işçinin daha yararına olan akdi sorumluluk esasını benimsemiştir. Sosyal ve ekonomik ve kültürel alanda meydana gelen gelişmeler nedeniyle akdi sorumluluğun da yetersiz kalması üzerine Yargıtay, son uygulamalarda istikrarlı şekilde tehlike sorumluluğu görüşünü kabul etmektedir.»

87 TARİHLİ YARGITAY HUKUK GENEL KURURU KARARI «Sanayiin gelişmesi ve yurt düzeyine yayılması sonucunda işyerinde kullanılan teknik ve motorlu araçların her geçen gün daha fazla artması ve bu nedenle alınabilecek her türlü önlemlerle dahi önüne geçilmesi olanağı bulunmayan tehlikelerin ortaya çıkması, dolayısıyla iş kazaları ve meslek hastalıklarının büyük artışlar göstermesi karşısında kusura dayanan sorumluluk ilkesinin yetersiz kaldığı, modern toplum hayatının ihtiyaçlarına cevap vermediği görülmüştür. İşte son zamanlarda kendisini yoğun bir biçimde hissettiren teknik ve teknolojik alanlardaki bu gelişmeler kusursuz sorumluluğun bir türü olan tehlike sorumluluğu kavramını ortaya çıkarmıştır.»

İÇTİHADIN UYGULAMA ALANI Yargıtay kararları ile, işveren için tehlike esasına dayandırılan sorumluluk iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına yakalanan işçinin maddi zararının sosyal sigorta tarafından karşılanmayan kısmı ile sosyal sigorta kapsamı dışında kalan manevi zarara ilişkindir. SSK m.26- İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güveliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa Sosyal Sigortalar Kurumuna, işverene rücu imkanı tanımaktadır.

Sorumluluğun Şartları a) İşçinin sosyal sigorta tarafından karşılanmayan bir zararı bulunmalıdır. Bu zarar maddi veya manevi zarar olabilir. b) İşçinin uğradığı zarara iş kazası veya meslek hastalığı sebep olmalıdır.

TAZMİNATA İLİŞKİN DİĞER ESASLAR Sorumluluk kusur aranmayan sorumluluk olduğundan kusurun derecesi de tazminatın belirlenmesinde rol oynamaz. TBK m. 51/1 ve 52/1-2 burada da uygulanır. Yargıtay kararlarında belirtilmiş olmamakla beraber sorumluluk sözleşme ilişkisine dayandığı için zamanaşımı TBK m. 146’ya tabi. Zarardan başka kişilerde başka sebeplerle sorumlu ise bunların birbirlerine rücu imkanını hakim belirler.

RUHSATLI İNŞAATIN KOMŞULARA VERDİĞİ ZARARDAN SORUMLULUK Ruhsatlı yapılan bir inşaatın, komşu malike, komşular arasında hoş görülecek ölçüyü aşan fakat önlenmesi mümkün olmayan zarar vermesi halinde, İsviçre Federal Mahkemesi zararı gören komşunun ruhsatlı inşaat işlerinin kaçınılmaz şekilde yol açtığı (toz, sarsıntı, tahta perdenin dükkan girişini daraltması gibi) taşkınlığa katlanmak zorunda olduğunu, taşkınlığın önlenmesini isteyemeyeceğini, ancak MK m. 730’un temelindeki prensip uyarınca zararını inşaat sahibine tazmin ettirebileceğini kabul etmiştir. İçtihatla yaratılan bir kusursuz sorumluluk hali söz konusudur. Bir haksız fiil sorumluluğu değil, hukuka uygun bir fiilden sorumluluktur.

Sorumluluğun Dayandığı Esas İsviçre Federal Mahkemesi’nin kararında da ifade edildiği üzere, sorumluluğun dayandığı esas fedakarlığın denkleştirilmesidir. Ruhsatlı inşaat yapan kimsenin bu inşaatı yaparken kaçınılması mümkün olmayan taşkınlıklarına komşuları katlanmak zorunda kalmaktadırlar. Zarara katlananların bu fedakarlığına karşılık, inşaat sahibinin de hukuka aykırı olmayan taşkınlıklarının doğurduğu zararları hakkaniyet çerçevesinde tazmin ederek fedakarlıkta bulunması gerekmektedir.