ÇEVİRİ Tanım
Çevirinin Farklı Tanımları «Çeviri» kelimesinin bir çok alanda farklı tanımları bulunmaktadır. Örneğin: (Matematik) moving an object without changing it in any other way. (İşletme) Restatement of financial statement in a currency other than in which it was originally dominated. (Araştırma) the conversion of something from one form or medium to another.
«Dil» de Çevirinin Tanımı The process of translating words or text from one language into another or The communication of the meaning of a source language text by means of an equivalent target language text
«Çeviri» kelimesinin literatürde yüzden fazla tanımı vardır «Çeviri» kelimesinin literatürde yüzden fazla tanımı vardır. Ancak en genel haliyle çevirinin tanımı şu şekilde yapabiliriz: Çeviri, kaynak dildeki (source language) bir iletinin (message) erek / hedef dile (target language) eşdeğer biçimde aktarılmasıdır. Çevirinin temel amaçlarından birisi bu iki dil arasında eşdeğerlilik ilişkisini sağlamaktır. Çevirinin bu tanımı, Roman Jakobson’un Çeviri sınıflandırmasında «Diller arası Çeviri» tanımıyla örtüşmektedir.
Jacobson ve Çeviri Sınıflandırması Jacobson çeviriyi üç ana başlık altında inceler. Diller arası Çeviri (interlingual translation) 2) Diliçi Çeviri (intralingual translation) 3)Göstergeler arası Çeviri (intersemiotic translation)
Diller arası Çeviri Günlük dilde çeviri dendiği zaman aklımıza ilk gelen diller arası çeviridir. Yani sözel veya yazılı bir iletiyi farklı bir dilde sözel veya yazılı olarak yeniden ifade etmektir.
Diliçi Çeviri Belki en fazla yaşadığımız ama en az kavramsallaştırdığımız çeviri türüdür. Diliçi çeviri çok farklı ortam ve biçimlerde gerçekleşebilir. Diliçi çeviri sözel bir iletiyi aynı dilde yine sözel olarak farklı biçimde aktarmak olarak tanımlanmaktadır. Örneğin; bir öğretmenin anlattığı dersi anlamayan bir öğrenciye daha yavaş ve basitleştirerek anlatması bir diliçi çeviri uygulamasıdır.
Diğer taraftan diliçi çeviri yazılı metinlerde de sık sık karşılaşılan bir olgudur.; halk hikayeleri yada anonim masallar hemen hemen her basımda farklılaşır, uzunluk, sözcük çeşitliliği ve olay örgüsü açısından değişebilirler. Bu durumda karşı karşıya kalınan şey de yine bir diliçi çeviridir. Türkiye’de diliçi çeviriye gösterilebilecek bir diğer örnek de Osmanlıca metinlerin Latin alfabesi ile yayımlanması, yani çevrimyazı işlemidir.
Göstergeler arası Çeviri Sözel bir iletiyi farklı bir gösterge sistemi aracılığı ile yeniden ifade etmek olarak tanımlanmaktadır. Bu çeviriye verilebilecek en iyi örnek işaret dilidir. İşaret dilinde sözel olarak verilen bir ileti sözel olmayan, beden hareketlerine dayalı bir sistemin göstergelerine taşınarak karşı tarafa aktarılır.
Çeviri ister diller arası, isterse diliçi olsun, sınıflandırmada kullanılan bir diğer ölçüt de yazılı / sözlü çeviri ayırımıdır. Bir çok benzerlik içermekle birlikte bazı notalarda birbirlerinden ayrılırlar. Bu nedenle, hem uygulama, hem de kavramsallaştırma açısından ikisini ayrı ele almak gerekir. Bu ayrıma girmeden önce her ikisinde de ortak olan sürece göz atmak gerekir.
Çeviri Edinimi (Act of Translation) Çeviri genellikle dilsel bir aktarım olarak düşünülür ve en basit haliyle aşağıda yer alan bir süreç içinde gerçekleşir. KAYNAK METİN ÇÖZÜMLEME YENİDEN YAPILANDIRMA EREK METİN (ÇEVİRİ SÜRECİ 1) Ancak çeviri bu şekilde kurgulandığında ortaya oldukça indirgemeci bir yaklaşım çıkar ve çevirmen iki metin arasında aktarım yapan mekanik bir kodlama cihazına benzetilir.
Oysa her metnin bir yaratıcısı ve bir de alıcısı vardır Oysa her metnin bir yaratıcısı ve bir de alıcısı vardır. Üstelik çeviri sürecinde bunların sayısı en az ikidir, çünkü çevirmen hem kaynak metnin alıcısı hem de erek metnin yaratıcısıdır. Dolayısıyla çeviri için çok daha kapsamlı bir süreç öngörmek gerekir.
Çeviri Süreci 2
Çeviri Süreci 3 Bir diğer çeviri süreci modeli ise Nida’nın ortaya koyduğu süreçtir. Bu süreç çevirmenin metinler ve metin birimleri arasında diller arası eşdeğerlilik sağlamasına yönelik bilişsel bir etkinliktir.
Çevirmen bu süreçte, kaynak metinde ifade edilen düşünceleri hedef dilde yeniden ifade etmek amacıyla, kaynak metnin özelliklerini çözümlemek ve yorumlamak, çeviri yöntemlerini uygulamak, hedef metnin kaynaklarını incelemek, uygun seçenekleri oluşturmak ve seçilen eşdeğerlilikleri doğrulamak için bilinçli ve yöntemli bir yol izlemek durumundadır.
Nida ve Çeviri Süreci
Bu süreçte en önemli aşama metni okuyup anlamaktır. İlk aşamada kaynak metnin anlamını çözümleyen (decoding the meaning) çevirmen metin çözümleme aşamasından sonra bu bilgileri hedef dile aktarır ve anlamı hedef dilde yeniden düzgüler (re-decoding the meaning) Yani çevirmen anlamlı hedef dil yapısında yeniden üreterek hedef dile çevirisini yapar.
ÇEVİRİ TÜRLERİ I- YAZILI ÇEVİRİ I-a) Edebiyat Çevirisi: Edebiyat çevirisi yazılı çeviri denilince akla gelen ilk çeviri türüdür. Edebiyat çevirisini aslında şemsiye terim olarak düşünmek gerekir çünkü içinde bir çok alt tür barındırır. Bunlar; düzyazı ve kurmaca çevirisi (roman ve öykü türleri), şiir çevirisi ve tiyatro çevirisidir.
Diğer Yazılı Çeviri Türleri Edebiyat dışı metinler, özellikle teknik ve bilimsel metin çevirisi dünyada ki çeviri üretiminin % 90’nını oluşturmaktadır. Bunlara; Teknik Çeviri: teknoloji ve bilimsel metin çevirisi (Byrne 2006), Özel Alan Çevirisi: ekonomi, hukuk, ticari metinler ve sosyal bilimlere ilişkin metinlerin çevirisi (Newmark 1988), adı verilmektedir.
I-b) Bilimsel ve Teknik Çeviri Bilimsel ve teknik metinler çoğunlukla terminolojisi fazla olan metinlerdir. Bu metinlerin çevirisinde terminoloji açısından doğru karşılıkları bulmak veya oluşturmak önemlidir. Teknik çevirilerin anlaşılabilir ve net olması gerekir. Teknik çeviri yapan çevirmenlerin araştırmacı olması ve alanda yeterli bilgiye sahip olması gerekir.
I-c) Sosyal Bilimler Çevirileri Sosyal bilimler alanında yazılan ve çevrilen metinlerin yeni düşünce ve kavramların tanıtılması ve düşünsel tartışma başlatması amacı vardır. Sosyal bilimler Antropoloji, sosyoloji, psikoloji, hukuk gibi alanları kapsadığından bu alandaki terimler ancak kültürel bağlamları içinde anlamlandırılabilirler. Bu alanda çeviri yapan çevirmenlerin sadece terim bilmesi yeterli olmaz. Aynı zamanda metnin üretildiği topluma, bağlama ve kuruma ait söylemi de bilmelilerdir.
I-d) Ticari Metin Çevirisi Ekonomi, finans, iş dünyası ve reklam metinlerinin çevirisi bu başlık altında incelenir. Şirketler arası yazışmalar, gümrük belgeleri, ticari anlaşmalar, reklam metinleri ticari metinlere örnektir. Bu metinlerin çevirisinde önemli olan kaynak metnin sözcüğü sözcüğüne aktarımı değil, kaynak kültürde sahip olduğu işlevin erek kültüre taşınmasıdır.
I-e) Görsel İşitsel Metin Çevirisi Sinema ve televizyonda gösterilen film ve programların çevirisi için geliştirilen bir dizi özel çeviri yöntemini kapsar. İki temel yöntemi; dublaj ve altyazıdır. Diğer yazılı çeviri türlerinden farklı olarak metin-görsellik-ses üçgeninde gerçekleşir ve beraberinde diğer yazılı çeviri türlerinde bulunmayan bir dizi kısıtlayacı öğe getirir.
II. Sözlü Çeviri Sözlü çeviri iki farklı şekilde sınıflandırılır: Yöntemine göre Diyalog çevirisi Ardıl çeviri Eşzamanlı çeviri b) Ortama göre Konferans çevirmenliği Toplum çevirmenliği Mahkeme çevirmenliği Medya çevirmenliği
Diyalog Çevirisi: Çok farklı ortamlarda gerçekleşebilir. Genellikle karşılıklı konuşma şeklindedir. Konuşmalar kısa ve karşılıklı olduğundan konuşma akışı bozulmadan her iki tarafa da çeviri yapılması gerekir. Çevirmenler not almadan çeviri yapar. Çevirmenler çevrinin gerçekleştiği ortamdadırlar. Bu çeviri türü genelde iş görüşmelerinde, turizm merkezlerinde, mahkeme ve devlet dairelerinde gerçekleşir.
Ardıl Çeviri: Çeviri ortamı daha resmidir. Konuşmacılar genelde 5-6 dakikayı bulan konuşmalarının ardından çeviri için beklerler. Çevirmenler not alarak konuşmayı daha sonra erek dile aktarırlar. Çevirmenlerin hafıza ve not alma becerileri önemlidir. Bu çeviri türü genelde konferanslar ve resmi ortamlarda daha çok tercih edilir.
Eş zamanlı çeviri: Çevirmen konuşmacı ile aynı anda çeviri yapar. Bilişsel yükü oldukça fazladır dolayısıyla eş zamanlı çeviri yapan bir çevirmen en fazla 40 dk. çeviri yapabilir. Eş zamanlı çevirinin kabinsiz ve donanımsız yapıldığı çeviri türüne fısıltı çevirisi denir.
Konferans Çevirmenliği: Konferanslarda en çok eş zamanlı çeviriye başvurulur. Az katılımcının olduğu ve eğitim semineri gibi etkileşimin olması gereken ortamlarda ise ardıl çeviriden de yararlanılabilir. Eğer çevirmen konferansta konuşulan dillerin hepsini bilmiyorsa bu durumda dolaylı çeviri yapılır, yani dili bilen bir çevirmen bu dili bilmeyen çevirmenlere çeviri yapar ve çevirmenlerde çevirileri bu çeviriye göre yapar. Bu uygulamaya röle denir.
Toplum Çevirmenliği: Toplum çevirmenliğinde en fazla kullanılan çeviri türü diyalog ve ardıl çeviridir. Özellikle resmi kurumlar (okul, hastane, devlet daireleri, emniyet merkezleri) ve bireyler arasındaki iletişimde gereklidir. Bu ortamların her birinde çevirmenlerden istenen uzmanlık ve nitelikler farklıdır.
Mahkeme Çevirmenliği: Mahkeme ve benzer yargı kurumlarında gerçekleştirilen çeviri uygulamalarıdır. Genellikle mahkemenin dilini bilmeyen davalı, davacı ya a tanıkların duruşmada kendilerini ifade edebilmeleri için yapılır. Çevirmen kesinlikle tarafsız olmalıdır. Genellikle sözcüğü-sözcüğüne çeviri stratejisi ile çeviriler yapılır.
Medya Çevirmenliği: Televizyon programlarında ki yabancı konuk ve uzmanlar için yapılan çeviridir. Genellikle eş zamanlı ve ardıl çeviriden yararlanılır.
Yazılı Çeviri / Sözlü Çeviri Ortak noktalar: Her ikisi de çevirinin alt dalıdır. Her iki alanda dilsel ve kültürel aktarım ile ilgilidir. Her ikisinin de kişiler, toplumlar ve kültürlerarası iletişimde benzer görevleri vardır.
Yazılı ve sözlü çeviri arasında ki fark işlevlerinden daha çok nasıl yapıldıklarına ve ortaya çıkarttıkları çalışma şeklinden kaynaklanır. Zaman: Yazılı çeviri de çevirmenlerin elindeki metni okuyup yorumlayacak, araştırma yapacak ve çevirdikleri metni gözden geçirecek belli bir süreleri olur. Ancak sözlü çeviri anlık iletişime dayalıdır birkaç saniye ile birkaç dakika arasında gerçekleşir.
Mekan ve Ekip Çalışması: yazılı çeviri genellikle belirli bir çalışma ortamında bireysel gerçekleşir. Sözlü çeviri ise iletişimin esas olduğu topluluklar içinde bir ekip çalışması ile gerçekleşir. Donanım ve Araştırma Olanakları: yazılı çeviri sırasında çevirmenler kapsamlı araştırma yaparlar. Gerektiğinde terminoloji araştırması yapar, sözlük ansiklopedi gibi yazılı kaynaklardan ve internetten yararlanırlar. Sözlü çeviri de ise araştırma olanağı kısıtlıdır.
Çeviri Ürünü: sözlü çevirinin ürünü de sözlüdür ve dinleyenler tarafından anında anlamlandırılır. Çevirmenin yaptığı çeviriyi kontrole dip düzeltme şansı yoktur ve çevirinin gerçekleştiği ortam koşulları yapılan çeviri üzerinde etkilidir. Yazılı çeviri kağıt üzerindedir ve çevirmen yaptığı çeviriyi düzeltebilir. Okur ise çevrilen metni anlamadığında tekrar dönüp okuma şansına sahiptir. Beceriler: yazılı çevirmenlerin araştırmacı olmaları ve kalemi kuvvetli olmaları gerekmektedir. Sözü çevirmenlerin ise güçlü bir hafızaya, not tutma becerilerine ve sözlü dile hakim olmaları gerekir.
Bilişsel Süreçler: sözlü çeviri yazılı çeviriye göre daha çok konsantrasyon gerektirir çünkü üç işlemi – dinleme / dinlediğini çözümleme/ diğer dile aktarma – aynı anda gerçekleştirir.