PROKARYOTLAR = MONERA ALEMİ 1. BAKTERİLER 2. MAVİ-YEŞİL ALGLER
BAKTERİLER Bakteriler ilk defa 17.yy.da mikroskobun keşfiyle birlikte Antony Van Lövenhuk tarafından bulunmuştur. Fakat ondan önce 10.yy.da İbn-i Sina ve 15.yy.da Akşemseddin gibi düşünürler bakterilerin varlığını bilip onları hastalıkların sebebi olarak belirlemişlerdir. Bakteriler dünyada en çok sayıda bulunan canlılar olup bulunmadığı yer yok gibidir. Toprağın 5 m derinlerine kadar olan kısımlarda tatlı ve tuzlu sularda canlı vücutlarında çok sayıda bakteri bulunur. Çoğunlukla yararlıdır fakat zararlı türleri de vardır.
Bakterilerin Şekli ve Yapısı
Kamçı: Sulu ortamda hareketi sağlar Kamçı: Sulu ortamda hareketi sağlar. Yönetici molekül: DNA molekülü olup hayatsal olayları yönetir. Ribozom: Bakterilerde bulunan tek organeldir. Protein sentezi yapar. Hücre çeperi: Bakteriyi dış etkenlerden korur. Bitkilerdeki hücre çeperinden farklıdır. *Çekirdek zarı ve mitokondri, kloroplast gibi zarla çevrili organelleri yoktur. *Bazı bakterilerde klorofil vardır. Bunlar fotosentez yapabilirler. *Besin alımı ve boşaltım olayı hücre zarı ile olur. Solunum oksijenli veya oksijensiz solunum şeklindedir. *Çoğalma genellikle bölünerek çoğalma şeklinde eşeysiz olarak gerçekleşir. Fakat bazen eşeyli olarak da çoğalabilirler.
ÖZELLİKLERİ Monera alemini oluşturan prokaryot canlıların en yaygın ve en çok bilinen grubu bakterilerdir. O kadar yaygındırlar ki bugün dünyamızda bakterinin bulunmadığı yer yoktur diyebiliriz. En çok organik atıkların bol bulunduğu yerlerde ve sularda yaşarlar. Bununla beraber -90 C buzullar içinde ve +80 C kaplıcalarda yaşayabilen bakteri türleri de vardır. Hava ve su damlacıkları ile çok uzak mesafelere taşınabilirler. Bakteriler bütün hayatsal olayların gerçekleştiği en basit canlılardır. Hepsi mikroskobik ve tek hücrelidirler. Büyükleri normal ökaryot hücrelerin mitokondrileri kadardır.
HÜCRE YAPISI *Prokaryot olduklarından zarla çevrili çekirdek, mitokondri, kloroplast, endoplazmik retikulum, golgi gibi organelleri yoktur. Ribozom bütün bakterilerin temel organelidir. DNA, RNA, canlı hücre zarı ve stoplazma yine bütün bakterilerin temel yapısını oluşturur. Bunlara ek olarak bütün bakterilerde hücre, cansız bir çeperle (murein) sarılıdır. Çeperin yapısı, bitki hücrelerinin çeperinden farklıdır. Selüloz ihtiva etmez. *Bazı bakterilerde hücre çeperinin dışında kapsül bulunur. Kapsül bakterinin dirençliliğini ve hastalık yapabilme (patojen olma) özelliğini artırır.
*Bazı bakteriler kamçılarıyla hareket edebilirken, bazıları kamçıları olmadığı için ancak bulundukları ortamla beraber pasif hareket edebilirler. *Bazı bakteriler mezozom denilen zar kıvramları bulundurur. Burada oksijenli solunum enzimleri (ETS enzimleri) vardır. Oksijenli solunum yapan, ancak mezozomu bulunmayan bakterilerde ise solunum zinciri enzimleri hücre zarına tutunmuş olarak bulunur. Bakterilerde genel yapının %90’ı sudur. Suda çözünmüş maddeler hücre zarından giriş-çıkış yaparlar. DNA’lar stoplazmaya serbest olarak dağılmıştır. Bakteriler ökaryot hücrelere göre daha çok ve daha küçük ribozom içerirler. Bu sayede protein sentezleri çok hızlıdır.
BAKTERİLERİN SINIFLANDIRILMASI Bakteriler şekillerine, yaşama ve beslenme biçimlerine göre gruplara ayrılırlar. Şekillerine göre; 1. Yuvarlak olanlar (koküs): Tek tek, ikili, üçlü tesbih tanesi gibi yan yana dizili veya üzüm salkımı şeklinde olabilirler. Örn: Zatürre bakterisi. 2. Çubuk şeklinde olanlar (basil):Tek tek veya yan yana dizili şekilde bulunurlar. Örn: Tifo, tüberküloz bakterileri. 3. Spiral olanlar (spirillum):Kıvrımlı bakterilerdir. Örn: Frengi bakterisi. 4. Virgül şeklinde olanlar (vibrio):Virgül biçiminde tek Kıvrımlıdır. Örn: Kolera bakterisi.
BESLENME ŞEKİLLERİNE GÖRE BAKTERİLER 1.Üretici olanlar (Ototrof): Klorofilli olup fotosentez yapan bakterilerdir. 2.Tüketici olanlar (Heterotorf): Besinini dışardan hazır olarak alan bakterilerdir. Çürükçül ve parazit bakteriler bu gruba girer. *Çürükçül bakteriler: Salgıladıkları enzimlerle bitki ve hayvan ölülerini ve besinleri basit organik maddelere parçalarlar. Sindirim sonucu oluşan besinleri suda çözünmüş halde emerek alırlar. Böylece bir taraftan kendi besin ihtiyaçlarını karşılarken diğer taraftan toprağın organik madde bakımından zenginleşmesini yani humus oluşumunu sağlamış olurlar. *Ayrıca bitki ve hayvan artıklarını ayrıştırdıkları için doğadaki madde döngüsünü (karbon ve azot döngüsü) sağlamada çok önemli rolleri vardır.
Termojen bakteriler de çürükçül yaşar *Termojen bakteriler de çürükçül yaşar. Bu bakteriler hayvan pislikleri ve ıslanmış kuru ot yığınları üzerinde görülürler. Bazen sıcaklığı 90 C’ye yükselterek otların alevlenmesine sebep olurlar. *Maya bakterileri de çürükçül bakteriler olup sütün yoğurda ve peynire dönüşmesini sağlarlar. *Ortak yaşayan bakteriler: Baklagillerin kökünde yaşayan azot bağlayıcı bakteriler buna örnek verilebilir. Havanın serbest azotunu bağlayarak toprağa verir ve toprağın azot bakımından zenginleşmesini sağlar. *Parazit bakteriler: Hastalık yapan bakteriler bu gruba girer. Besinlerini üzerinde yaşadıkları canlıdan temin ederler.
MAVİ-YEŞİL ALGLER *Mavi-yeşil algler de bakteriler kadar küçüktür. Ya tek tek hücre olarak ya da koloni halinde yaşarlar. Nemli topraklarda ve sularda yaşarlar. *Zarla çevrili organelleri ve çekirdekleri yoktur. Stoplazmalarında hem yeşil rengi veren klorofil hem de mavi renk veren bir renk maddesi vardır. *Klorofilleri olduğu için fotosentez yapabilirler. *Sporla, eşeyli ve eşeysiz çoğalabilirler.