AİLE HAYATI AİLE KAVRAMI VE TOPLUMDAKİ YERİ AİLE HAYATINA ETKİ EDEN FAKTÖRLER
AİLE HAYATI Toplumsal yapı,o yapıyı oluşturan kurumlarla, kurumların karşılıklı ilişkilerinden doğan toplumsal değerlerin oluşturdukları bir bütündür. Aile de toplumun en küçük sosyal kurumudur. Bu kurum,gelenekler,görenekler,yasalar ve toplumsal kuralların öngördüğü şekilde kurulmuş sosyal bir yapıdır.
AİLE KAVRAMI & TOPLUMDAKİ YERİ AİLE:Evlilik ve kan bağıyla bağlı olup aynı çatı altında yaşayan bireyler topluluğudur.Başka bir ifadeyle evlenme ya da evlatlık edinme yoluyla birbirine bağlı,aynı evde yaşayan ,aynı geliri paylaşan,insanların oluşturduğu bir kurumdur. Aile,toplumun,ekonomik yönden tarım ya da sanayi toplumu olması durumuna göre iki şekilde sınıflandırılabilir: Çekirdek (küçük) aile Geniş (büyük) aile
ÇEKİRDEK (KÜÇÜK) AİLE: Anne,baba ve evlenmemiş çocukların oluşturduğu ailedir.Daha çok,büyük şehirlerde görülen kentsel aile tipidir. GENİŞ (BÜYÜK) AİLE: Anne,baba çocukların eş ve çocuklarıyla,anne babanın kardeşlerini de bulundurabilen ailedir. Tarımla geçimini sağlayan kırsal kesimde daha çok geniş aile tipi geçerlidir.Ülkemizde de hızlı kentleşmeye bağlı olarak çekirdek aile tipine doğru sürekli bir geçiş vardır.
Toplumsal yaşamın temeli olan ailenin başlıca görevleri şöyle sıralanabilir: Üyelerin psikolojik ve fiziksel gereksinimlerini karşılamak, Üyelerin ekonomik gereksinimlerini karşılamak, İnsan neslinin devamını sağlamak, Çocuklarına ruhsal güven ortamı sağlayarak toplumsal çevreye hazırlamak, Çocukları, sağlıklı bir yaşam felsefesine yöneltmek, Çocukların olumlu değerler ve amaçlar edinmelerini,kaynaklarını bilinçli kullanmalarını sağlayıp sağlam bir toplum oluşturmaktır.
AİLE HAYATINA ETKİ EDEN FAKTÖRLER Biyolojik bir birim olmanın yanında sosyal bir kurum ola aile hayatında; Kimin kiminle ve nasıl evleneceği, Evlenen eşlerin nerede ve kiminle oturacağı, Çocukların nasıl nerede ve ne şekilde yetiştirileceği, Kadınla erkeğin hakları,görevleri ve sorumluluklarının neler olacağı, Mirasın kimlerle ve nasıl bölüşüleceği,toplumlara göre belirlenmiş kurallara bağlıdır. Bu kurallar toplumun örf ve adetlerini,dini,ahlaki ve hukuki düzenlemeleri ile belirlenmiştir.
A-Evliliğe karar vermede etkisi olan faktörler: Türk medeni yasası ile evlenebilme yaşı erkeklerde 17 kadınlarda ise 15 tir.18 yaşından küçüklerin evlenmesi için ailelerin izni gerekir.Akraba evlilikleri de dini ve biyolojik açıdan yasaklanmıştır. Kişilerin evliliğe hazır oluşunu etkileyen ve aşağıda sıralanan birçok faktör vardır: Kişilerin bu sorumluluğu duyacak yaşlarda olmalarını gerektirir. Evlenecek kişilerin bedensel olarak yeterli olgunlukta olması gerekir
Evliliğin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirebilmesi için kişinin her yönden olgunlaşmış:beceri,yetenek ve hoşgörü yönünden yeterli düzeye ulaşmış olmaları gerekir. Ailenin beklentilerini gerçekleştirebilmesi için belli bir ekonomik olgunluğa erişmesi gerekir. Kişilerin sosyal çevreleriyle ilişkilerinin sağlıklı olması için belli bir sosyal olgunluğa erişmeleri gerekir. Evliliğin zamanı ve biçimine karar vermede bu faktörlerin yanında kişilerin öğrenim ve askerlik durumları da etkilidir.
B-Aile hayatına etki eden faktörler: Bocalama dönemi geçirmeden,sürekli uyum sağlayabilen evli çift çok azdır. Aile hayatını etkileyen bazı sorunlar karşısında eşlerin konuşup,tartışıp,anlaşmaları önemlidir. Aile hayatını etkileyen başlıca faktörler: I-EKONOMİK DURUM Tüm aile bireylerinin belli konularda beklentileri vardır. Bu beklentilerin gerçekleştirilmesi bir harcama gerektirir. Gelir ve giderlerin dengelenmesi için gereksiz harcama ve savurganlıktan kaçınılmalıdır.
II-SOSYAL DURUM Anne ve babanın yetiştiği ortam,meslekleri,iş ve ev çevreleri,yaşama biçimleri ailenin sosyal durumunu oluşturur. III-EĞİTİM DURUMU Ailenin başarılı çocuklar yetiştirebilmeleri, ekonomik ve sosyal durumlarını planlı ve dengeli tutabilmeleri anne babanın eğitimi ile orantılıdır.
IV-SAYGI,SEVGİ VE HOŞGÖRÜ DURUMU Aile bireylerinin düşünceleri,zevkleri,beklentileri ve davranışlarının farklı olması doğaldır. Bu farklılığın yarattığı güçlükler, saygı ve hoşgörü tutumuyla yenilebilir. Ailenin ev içindeki işlerin anneye, ev dışındaki işlerin babaya yüklenmesi, anne babada bunalım , çocuklarda ise sorumsuzluk yaratır. Bunun önlenmesi için ailede iş bölümü gereklidir.
Ailenin bütünlüğü ile bireylerin ruh ve beden sağlıklarının korunması için aşağıda sıralananlar göz önünde tutulmalıdır: Eşlerin değişik görüşlere sahip oldukları bilinmeli ve eşler,birbirlerini anlayarak ortak bir görüşte birleşmeyi başarabilmelidirler. Tartışmalar uygun zaman ve yerde yapılmalı özel konular,baş başa görüşülmelidir. Tartışmalara,karşı tarafı suçlamak yerine soru sorup görüşleri öğrenilerek başlanmalı ve tartışmalar, olumlu bir sonuca bağlanarak bitirilmelidir.
Tartışma sırasında kişi kendisini karşısındakinin yerine koyarak anlayışlı olmaya çalışmalı. Tartışma konusu saptırılmamalıdır. Konuşmalarda, eski sorunlar ve geçmişte yaşanmış olumsuzluklar sık sık gündeme getirilmemelidir. Tartışmalar,kazanmak için değil bir çözüme ulaşmak için yapılmalıdır. Tartışmalar evin dışına taşırılmamalı,çocuklar, akrabalar ve arkadaşlar hakemlik etmeye zorlanmamalıdır.