GEÇİŞLERDE TIKLAYINIZ. AKBABA İLE HOROZ Çiftçi tavukları için yorulmayan bir horoz almaya pazara gider. Pazarcı; - İstediğiniz her şeyi bu horoz yapar.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Aşk, Dostluk ve Güven... Lütfen sesli izleyiniz.
Advertisements

KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ.
Çok samimi iki dost ve arkadaşlardı
ASIL EKSİKLİK Asıl eksiklik, eksik olduğumuzu düşünmekti. Asıl eksiklik, çareyi başkasında aramaktı.
Baba, itiraz eder, Olmaz öyle çok dost, Hakikisi belki bir, belki iki, Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki...
Baba, itiraz eder, Olmaz öyle çok dost, Hakikisi belki bir, belki iki, Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki...
Bir süre önce, başka bir kadınla çıkmaya başladım ve bu aslında
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
Lütfen sesi açıp Tıklayınız..
Çok samimi iki dost ve arkadaşlardı
Baba ve minik oğlu şehrin sıcak(!) bir sokağından arabayla geçerken…
Vaktiyle bir Keloğlan varmış… Bütün ailece çiftlikle meşgul olurlarmış
Bu olay, Marmara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü 1993 yılında bitiren Dilek isimli bir kızın başından geçmiş. (Böyle anlatılıyor, soyadı.
Dost Genç adamın biri, Dermiş babasına her gün; 'Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi'
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
TIKANDI BABA Seval KEMERTAŞ tarafından düzenlenmiştir.
Sevgili günlük, Bugün çok yoruldum. Neden mi bugün hem eğlendik hem öğrendik… Merak mı ediyorsun? Peki anlatayım…
Temel, arkadaşıyla yolda giderken elindeki çakısıyla parmağını kesti
Adam ve hayattaki tek arkadası olan köpeği
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
BAYKUŞ KARDEŞİN PARTİSİ.
DiŞ DOKTORU Diş hekiminin odasına giren genç ve güzel kadın:
ÜÇ İHTİYAR MİSAFİR ÖYKÜSÜ
Bir dilim pasta ya ne dersiniz?
ÇİRKİN ÖRDEK YAVRUSU …
NASREDDİN HOCA ‘ DAN FIKRALAR
Sen hangisini seçerdin?
Okulun ilk günü, ilk derste profesörümüz, önce kendini tanıttı, sonra 'Bu yıl, yepyeni bir öğrencimiz var. Çok ilginç biri bakalım bulabilecek misiniz'
SAKAL ÜZERİNE Atatürk Amasya ziyaretinde
ADAMIN BIRI YAŞLI GÖRÜNMEKTEN ŞİKAYETÇİYMİŞ.
KARAGÖZ İLE HACİVAT MEKTUP HÜSEYİN ÖZDEMİR 6/B 1230.
Boya sandığına saklı düşler
Boya sandığına saklı düşler
NOKTALAMA İŞARETLERİ ... ? . ‘’ , !.
AYDINLANMA Nasıl anlatsam bilmiyorum Düşündükçe şaşırıyorum. Dün akşam bir haller yaşadım Aydınlanıverdi sonra aklım. Yarı uykulu yarı uyanık Oda oldukça.
İKİ MÜHENDİS İki mühendislik ögrencisi kampus içerisinde yürürken biri diğerine sorar, - Bu muhteşem bisikleti de nereden buldun ? Diğeri cevap verir,
SABIR Değerler Eğitimi.
Lütfen okuyun (5 dakikanızı alır)
Bremen Mızıkacıları.
KADINLAR NE İSTER..? Kral Arthur, bir soruya doğru cevap verebilirse
BUBU’NUN ARKADAŞ ÖZLEMİ
MÜHENDİS DEYİP GEÇME.
KÜL KEDiSi-SINDRELLA Hazırlayan: Emine KOÇAK- 7/A
SESLİDİR Beyin, insan vücudunun %2'si ağırlığında olmasına rağmen, geriye kalan %98'i yönetiyor. Başarının da mutluluğun da kaynağı beyin. Öğrenirken,
ÇOK B İ NE Ş EL İ NOEL KARTINIZ İ Y İ NOELLER Önce, yıldızı bi tıklayın bakalım, daha parlak olsun !!
ASIL EKSİKLİK.
Modern hukuk literatüründe; haksız iktisab, sebepsiz zenginleşme, sebepsiz iktisab tabirleriyle de ifade edilen haksız kazanç, hukuki bir sebebe dayanmaksızın,
Bunu okumak sizi herhangi bir borç yükü altına sokmayacaktır.
Dost Genç adamın biri, Dermiş babasına her gün; 'Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi'
KOYUN ÇİFTLİĞİ. A damın biri koyun yetiştirmek üzere 8 koyun ve bir koç alır. 1 yıl boyunca kuzucukların doğmasını ve koyun sürüsünün çoğalmasını bekler,
NASRETTİN HOCA SÖYLER BAKALIM NELER SÖYLER.
Uzak bir ormanın yamacında bir ördek yaşarmış
TAVŞAN VE YILANIN DOSTLUĞU
EBEDİ AŞKIN IŞIĞI Seneler önceydi... Denizaltında görevli asker, Çanakkale’de yaşayan bir kıza sevdalanmıştı. Evlenmek için askerliğin bitmesini bekliyorlardı.
Keloğlan ve Kuyu Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir Keloğlan’la ninesi varmış. Bunlar çok yoksul insanlarmış. Keloğlan’ın.
SEÇİM MEYDANLARINDA HAKARETİN DİZ BOYU OLDUĞU ŞU GÜNLERDE BİRAZ BEYEFENDİ GÖRELİM DEDİK...
. 25 SİHİRLİ FASULYE Bir zamanlar yoksul ve dul bir kadın varmış. Oğlu çok tembel bir delikanlı olduğu için paraları yok denecek kadar azmış. Bir gün.
Çin düşünürü Lao Tzu'nun öyküsü
Tural Garayev & Muhammet Hommenov
Helal ve Haram.
AHİRET GÜNÜNE (HAŞRE) İMAN
Gökyüzü kapısının önündeki üç marangoz ustası
Sen hangisini seçerdin?
İKİ MÜHENDİS İki mühendislik ögrencisi kampus içerisinde yürürken biri diğerine sorar, - Bu muhteşem bisikleti de nereden buldun ? Diğeri cevap verir,
Bu olay, Marmara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü 1993 yılında bitiren Dilek isimli bir kızın başından geçmiş. (Böyle anlatılıyor, soyadı.
ÜÇ ÖĞÜT M.Fatih Derleyen ve slayt tasarım:.
Baba, itiraz eder, Olmaz öyle çok dost, Hakikisi belki bir, belki iki, Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki...
Dost Genç adamın biri, Dermiş babasına her gün; 'Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi'
Sunum transkripti:

GEÇİŞLERDE TIKLAYINIZ

AKBABA İLE HOROZ Çiftçi tavukları için yorulmayan bir horoz almaya pazara gider. Pazarcı; - İstediğiniz her şeyi bu horoz yapar diye azgın mı azgın bir horoz satar. Adam çiftliğe döner, horozu kümese koyar koymaz tüyler uçuşur, gıdaklamalar başlar. Çiftçi çok memnundur. Ama horoz çok azgındır, adam endişelenmeye başlar horoz iki günde ölecek diye. Horozu tutmaya çalışır, başaramaz. Neyse der, eve döner. Ertesi gün bir bakar ki horozun ayaklar havada dili dışarıda yatıyor ve hatta tepesinde bir akbaba uçuşuyor. Çiftçi kendi kendine - Eh işte geberdi diye söylenir. Horoz bir gözünü hafif açarak çiftçiye yarım ağızla ve kısık sesle homurdanır. - Git lan git! Kaçıracan şimdi akbabayı!

VAKİT BULAMADIĞINDAN Halepli Abdürrahim Efendi uzun entarisi ile dolaşır, altına don giymezmiş. Bir gün Halep çarşısında dolanırken şiddetli bir rüzgâr çıkmış. Entari havalanmış. Halepli Abdürrahim Efendi'nin açıkta kalan maslahatını herkes görmüş. Esnaf kendi arasında homurdanmış, bu uygunsuz durumu Kadı'ya kadar duyurmuşlar. Kadı da Abdürrahim Efendi'yi adaba mugayir davranışlarından dolayı yargılamak üzere mahkemeye çağırmış. Dava görülmeye başlamış. Kadı kimlik tespiti yaparken sormuş: — Evli misin? — Evliyim. Dört karım, dört de cariyem var. — Kaç çocuğun var? — Dur hele Kadı Efendi düşüneyim? Halepli Abdürrahim Efendi başlamış düşünmeye, düşünürken de parmak hesabı yapmaya. —Birinci karıdan altı çocuk. İkinciden dört çocuk. Üçüncüden iki kızım var ellerinden öper. —On iki etti. Başka? —Küçük karıdan da üç çocuk. Cariye kullarından ikişer çocuk daha. Bizimki sadece sayı söylüyor. Hesabı Kadı yapıyor. —On dokuz etti. Başka? — Başka yok Kadı Efendi. Hanımlardan üçü hamile. Cariye kullarından da ikisi yüklü. — Yani beş çocuk daha yolda. — Allah kısmet eylerse Kadı Efendi. Halep Kadısı bu ifade üzerine biraz düşünmüş. Uzun, kır sakallarını karıştırmış. Karşısında boynu bükük duran Abdürrahim Efendi'ye uzun uzun baktıktan sonra — Yaz kâtip, deyip hükmünü açıklamış. -Halep'de mukim, Abdülmecit'ten olma Razıya'dan doğma Abdürrahim Efendi'nin don giymeye fırsat bulamadığından beraatına."

DAHA MÜKEMMELSİN Adam son derece sevdiği ve saydığı karısının 60. yaş gününde önemli konuklarını da davet ettiği parti için bir pasta ısmarlamış. —Üzerine ne yazmamı istersiniz? diye sormuş Karadenizli pastacı. Adam bir an düşünüp: —Yıllarca yoruldun ama inan daha mükemmelsin yazılsın demiş adam. —Peki, efendim pastanın üzerine nasıl yerleştirelim bu yazıyı? —İki satır halinde olsun, üstte 'Yıllarca yoruldun ama' altta 'İnan daha mükemmelsin' şeklinde olabilir. Parti günü tüm davetlilerin önüne pasta gelmiş. Üzerinde aynen şöyle bir yazı! — Üstte yıllarca yoruldun ama Altta inan daha mükemmelsin!

ZEVK Mİ KÜLFET Mİ? General kırk yıllık karısıyla muntazaman sevişmektedir. Gene bir sevişme esnasında aklına bir soru takılır. “Yahu ben 40 yıldır aynı kadınla yatıyorum ve sürekli aynı kadınla seks hayatım var. Acaba bu zevk mi külfet mi?” General günlerce düşünür, kafa patlatır lâkin bir türlü cevabı bulamaz. Bu sefer subay ve astsubaylarını yanına çağırır. — Arkadaşlar benim günlerdir kafamı kurcalayan bir soru var size de soracağım belki bir cevap bulabilirsiniz. Benim karımla 40 yıllık yataktaki birlikteliğim zevk midir külfet midir? Subaylar ve astsubaylar kıpkırmızı olurlar. Birbirlerinin suratına bakarlar. Ne desinler, karsılarındaki koskoca General. Sürer valla diye general den birkaç gün düşünmek için müsaade isteyip ayrılırlar ama tabii ki günler boyunca da çıkıp bir cevap vermezler. Subay ve astsubaylardan umudu kesen general kışla da yürürken bir er görür. Omzuna dokunup — Evlat der. Bizimki hemen künyesini patlatıp — Emredin komutanım der. General sorar; — Evladım sana bir soru soracağım. — Emredin komutanım. — Benim karımla 40 yıldır yasadığım seks hayatım var. Bu zevk midir, külfet midir? Asker hemen cevabı yapıştırır; — ZEVK tir komutanım. General şaşırır. — Oğlum ben bu sorunun cevabını günlerce düşündüm. Benim subaylarım günlerce düşündüler bulamadılar. Sen nasıl bu kadar çabuk cevap verebildin. Asker; —Komutanım külfet olsa bize yaptırırdınız!