Eser İncelemesi Edirne Selimiye Camii
Klasik Dönem Osmanlı mimarisinin en önemli temsilcisi Mimar Sinan, sadece İstanbul’da değil ülkenin her yerinde cami başta olmak üzere hem dinî hem de sivil mimariye ait eserler inşa etmiştir. Bu eserlerden biri de Selimiye Camii’dir.
USTALIK ESERİM Mimar Sinan, Süleymaniye’nin ardından, küçük büyük çok sayıda eser ortaya koymuştur. Seksen yaşındayken bu şaheseri gerçekleştirmiştir. Eseri 1569 – 1574 yılları arasında, beş yılda tamamlamıştır. O, bunu “ustalık eserim” ifadesiyle tanımlar.
Sultan II. Selim’in isteği üzerine yaptığı bu eser, Ayasofya’yı gölgede bırakacak kadar görkemlidir. Cami, Edirne’nin en yüksek noktasında, Yıldırım Beyazıt’ın yaptırdığı bir sarayın kalıntıları üzerine inşa edilmiştir. Bu nedenle onu “Ustalık eseri” kabul etmiştir.
Edirne’nin merkezî bir yerinde yapılan cami, külliyesi ile beraber toplam 22.022 m2 alanı kaplamaktadır. Külliye niteliğindeki yapıya III. Murat zamanında kapalı bir çarşı eklenmiştir. Eserin 70,89 metre yükseklikte üçer şerefeli dört minaresi bulunmaktadır. Bunlar kubbeye yakındır. Esere estetik bir görünüm verirler. Minarelerin düzenleyiş biçimi, günümüz organik mimarisini hatırlatır.
Eserin 31,50 metre çapında ve yarım küre şeklindeki kubbesi yan kubbeler kullanılmadan 8 büyük ayak üzerine oturtulmuştur. Bu kubbe 1620 metrelik bir mekânı örtmüştür. Kubbe yüksekliği 43,28 metredir. Kubbe kasnağındaki 40, genelindeki 999 pencere ile yapının aydınlatılması sağlanmıştır.
Geniş mekâna sahip olan caminin içi takriben 6000 kişi almaktadır Geniş mekâna sahip olan caminin içi takriben 6000 kişi almaktadır. Cami; taş, mermer, çini, ahşap sedef gibi süsleme özellikleriyle de son derece önemlidir. Caminin mihrap ve minberi mermer işçiliğinin en ileri örneklerindendir.