5. Hafta: İç ve Dış Borç Kamu harcamaları, kamu gelirleri tarafından finanse edilemediğinde; 1.Para basılabilir (emisyon), 2.İç borçlanma yapılabilir, 3.Dış borçlanma yapılabilir. Yurtdışından TL olarak alınan borçlar, iç borçlanma sayılmayacağı gibi, yurtiçerisinden yapılan borçlanmalar da (para birimi ne olursa olsun) iç borçlanma olacaktır.
Yani, iç ve dış borç ayırımı, alınan borcun para birimi cinsi açısından değil, borcun hangi piyasadan yapıldığına bağlıdır. Yurtiçi piyasalardan alınan borçlar, iç borçlar olarak adlandırılırken, yurtdışı piyasalardan yapılan borçlanmalar, dış borç olarak adlandırılır. İç borçlanma yapıldığında, yurtiçi piyasalarda para arzı daralırken, dış borçlanma yapıldığında (başlangıç itibariyle) para arzı değişmez. Alınan dış borçlar, yapılan kamu harcamaları ile piyasaya çıktığında, para arzı genişlemiş olur. Alınan borçların geri ödenmesi durumunda da iki borç türü arasında farklılıklar vardır.
İç borç geri ödemesi yapıldığında para arzı genişlerken, dış borç geri ödemesi için piyasalardan fon toplanması gerektiği için, para arzını daraltıcı bir etki yaratabilir. Bu söylediklerimizden, para arzını daraltıcı ve genişletici etkilerin birbirlerine eşit olduğu sonucu çıkarılmamalıdır. Alınan borçların geri ödemesi genelde faiz harcaması gerektirdiği için, çoğu zaman daraltıcı etki, genişletici etkiden büyük olur (dış borçlar için böyledir). İç borçlarda durum tam tersidir.
Bu durumun üstesinden gelebilmenin tek yolu, alınan borçların, faiz ödemesinden daha fazla kazanç sağlayacak bir yatırım alanına yönlendirilmiş olmasıdır. Mesela 1000TL iç borç aldık diyelim. Para arzı 1000TL daralmış olacaktır. Borcumuzu vadesi geldiğinde %10 faizle 1100TL olarak ödediğimizde, para arzı başlangıç değerinin üzerinde artmış olur. Enflasyona yol açmak istemiyorsak, iç borç geri ödemelerini «Daraltıcı Para Politikaları» ile desteklemek zorundayız.
1000$ dış borç aldık diyelim. Bu 1000$’ı kamu harcaması olarak piyasaya sürdüğümüzde, para arzı genişler. Geri öderken %10 faiz ödediğimizi düşünelim. Piyasalardan 1100$ toplayıp ödeme yapmamız gerekecek demektir. Yani daraltıcı etki, başlangıçtaki etkiden daha büyüktür. Bu durum ekonominin küçülmesine yol açabilir. Bu durumun üstesinden gelebilmek için, ya ödeme yapılan dönemler genişletici para politikaları ile desteklenmeli, ya da alınan borçlar 100$’dan daha fazla kazanç sağlayan üretken alanlara harcanmalıdır.
Kamu kesimi çokça iç borç aldığında, piyasalarda borç verilebilecek olan fonların miktarı azalır. Bu da fonların fiyatı olan faiz oranlarının yükselmesine yol açar. Yükselen faizler özel kesimin borç alıp yatırım yapmasını güçleştirir. Buna «Dışlama Etkisi (Crowding-Out Effect)» denilmektedir. Bu durumun yaşanması istenmiyorsa, iç borçlanma süreçleri «genişletici para politikaları» ile desteklenmelidir. Dışlama Etkisi