ASEPSİ, ANTİSEPSİ, dezenfeksİyon DOÇ. DR. DİLEK AYGİN
HASTANE ENFEKSİYONLARI VE ASEPSİ Çevremizde doğal olarak bulunan mikroorganizmaların bazıları insanlara zararsız, bazıları ise zararlıdır. Normal koşullarda bireyde hastalık yapmayan mikroorganizmalara nonpatojenler, hastalık yapanlara ise patojenler denir.
HASTANE ENFEKSİYONLARI VE ASEPSİ Bedenin içinde ya da üzerinde yerleşen mikroorganizmaların yaptığı hastalık durumuna enfeksiyon denir. Enfeksiyon mikroorganizmaların varlığına karşı gelişen inflamatuar yanıt olarak tanımlanabilen bir süreçtir veya normalde steril olan konakçı dokuların bu mikroorganizmalarla invazyonudur.
Enfeksiyon Zincirinin HalkalarI Enfeksiyon ajanı Kaynak Çıkış kapısı Taşınma yolu Giriş kapısı Uygun konakçı
Enfeksiyon Zincirinin HalkalarI-1 Enfeksiyon ajanı: Bakteri, virüs, protozoa, mantar gibi enfeksiyon meydana getirebilen ajanlara denir. Mikroorganizmaların sayısı, hastalık yapma yeteneği, bireyin bağışıklık sisteminin yetersizliği gibi faktörlerin etkisi ile organizmalar hastalık oluşturabilir.
Enfeksiyon Zincirinin HalkalarI-1 Enfeksiyon gelişimi çeşitli faktörlere bağlı olarak gelişebilir. Bunlar; Konakçı savunma mekanizması Lokal faktörler Hastaneye özgü faktörler Enfeksiyöz ajanın patojenite ve sayısı
Enfeksiyon Zincirinin HalkalarI-2 Kaynak: Mikroorganizmaların yaşayıp çoğalabildiği canlı ya da cansız ortamlardır. İnsan, hayvan, toprak, su, gıdalar kaynak olabilir.
Enfeksiyon Zincirinin HalkalarI-3 Çıkış kapısı: Mikroorganizmaların kaynağı terk ediş yoludur. Solunum, sindirim, boşaltım, üreme yolları gibi yollardan mikroorganizmalar çıkabilir.
Enfeksiyon Zincirinin HalkalarI-4 Taşınma Yolu: Mikroorganizmaların kaynaktan yeni konakçıya geçmek için izledikleri yoldur. Bulaşma 3 yoldan gerçekleşir: Direkt (doğrudan): Cinsel ilişki, dokunma… İndirekt (dolaylı): Kontamine gıdalar… Aracı ile taşınma: Sivrisinek, fare gibi hayvanlar…
Enfeksiyon Zincirinin HalkalarI-5 Giriş kapısı: Organizmanın konakçıya girdiği yerdir. Genellikle giriş ve çıkış kapısı aynıdır. Uygun konakçı: Savunma gücü kırılmış, mikroorganizmalarla yeterince baş etme gücü olmayan bireydir.
Enfeksiyonlara Karşı Bedenin Savunma MekanizmalarI-1 Fiziksel Bariyerler (Örn; Deri, epitelize müköz membranlar) Kimyasal Bariyerler (Örn; Trakea ve bronşlardaki silier hareketler, mukus, Gastrointestinal sistem pH’sı sayılabilir.) Hücresel immünite Humoral immünite Sitokinler
Enfeksiyonlara Karşı Bedenin Savunma MekanizmalarI-2 Konak savunma mekanizmasında azalmaya yol açabilecek bazı durumlar mevcuttur. Bunlar; 1.İlerlemiş yaş 2.Diabet 3.Malnütrisyon 4.Obesite 5.Kronik alkol kullanımı 6.Kemoterapotik ve steroid kullanımı 7.Yanık ve travma hastaları 8.Malignite hastaları 9.Sistemik hipoksi 10.Hipovolemi’dir
Asepsi Ve Aseptik Teknikler Hastalık yapan mikroorganizmaların yokluğu, enfeksiyon olmamasıdır. Asepsi, tüm bulaşıcı etkenlerin temizlenmesi ve ortamdan çekilmesine yöneliktir. Aseptik teknikler, çevrede var olan mikroorganizmaları uzaklaştırmaya, yok etmeye yönelik uygulamaları içerir.
Asepsi Teknikleri Sterilizasyon: Bütün yaşayan mikroorganizmaların, buhar veya kimyasal yollarla ortadan kaldırılmasını sağlayan bir yöntemdir. Dezenfeksiyon: Mikroorganizmaların sadece vejetatif formlarını ortadan kaldırır, fakat spor formları intakt olarak kalır.
Antisepsi Canlı doku üzerinde ya da içinde patojen mikroorganizmaların üremelerinin durdurulması ya da öldürülmesi sürecidir. Günümüzde, girişim öncesi el yıkamada ve hastanın cildini yıkamada kullanılan güvenilir antiseptikler mevcuttur. Bu antiseptikler yüzey mikroorganizmaların %90-95’ini tahrip edebilme yeteneğine sahiptir.
Antisepsi-2 Mikroorganizma: Yalnızca mikroskop ile görülebilecek kadar küçük canlı oluşumlardır. Bakteri, virüs… Vegetatif bakteri: Mikroorganizmaların aktif olan ancak spor oluşturmayan kısmıdır. Spor: Mikroorganizmaların normalde inaktif olan fakat yaşamını devam ettiren dirençli şeklidir.
Antisepsi-3 Bakteriostatik: Bakterilerin üremelerini durduran ya da yavaşlatan kimyasal maddelerdir. Bakterisit: Bakterileri öldüren ancak sporlarına etkili olmayan kimyasal maddelerdir.
Sterilizasyon Ve Dezenfeksiyon Yöntemleri Fiziksel yöntemler Buhar Kuru ısı Kaynatma Radyasyon Kimyasal yöntemler Gazlar Etilenoksid Formaldehit ve betaproplolakton Sıvı kimyasal maddeler
FİZİKSEL YÖNTEMLER Buhar ile sterilizasyon-1 Hücre proteinlerini koagüle ederek mikroorganizmaların yıkımına neden olan bir sterilizasyon yöntemidir. Bu yöntemde gerekli olan buhar otoklav ile sağlanır. Otoklavda 121 C de cisimlerin hacimlerine göre 15-45 dk da sterilizasyon sağlanır.
FİZİKSEL YÖNTEMLER Buhar ile sterilizasyon-2 Yağlar, plastikler, mercekli aletleri, pudralar zarar görecekleri için otoklavla steril edilemezler. Sterilizasyon işleminin gerçekleşip gerçekleşmediğini kontrol için otoklavda bazı özel tüp ya da ampuller kullanılır.
FİZİKSEL YÖNTEMLER Kuru IsI: Bu yöntemde Pasteur Fırını kullanılır ve mikroorganizmaların oksidasyon yolu ile ölmeleri amaçlanır. Ancak kuru ısı, nemli ısıya (buhar) göre mikroorganizmalara daha az etkilidir. Nemli ısıdan zarar gören, bozulabilen porselen, yağ, pudra, gibi maddelerin dezenfeksiyonu için kuru ısı tercih edilir.
FİZİKSEL YÖNTEMLER KAYNATMA Hücre proteinlerini koagüle ederek mikroorganizmaları öldürür. Sporlar ve bazı virüsler kaynamaya dirençli olduklarından kaynatma bir sterilizasyon yöntemi değil, dezenfeksiyon yöntemidir. 100 C de 15 dk kaynatmak ile mikroorganizmaların sadece vegetatif şekilleri ölür.
FİZİKSEL YÖNTEMLER Radyasyon İyonize edici ışınların bakterisid etkisi vardır. İlaçlar, besin maddeleri ve ısıya duyarlı malzemeler için kullanılır.
KİMYASAL YÖNTEMLER Etilen oksid Sporosid etkisi de olduğundan gaz sterilizatör olarak da bilinir. Isıya dayanıksız malzemelerin sterilizasyonu için tercih edilir. Endoskoplar, tansiyon aletleri, plastik malzemeler için kullanılabilir.
Dezenfektan Solusyonun Etkisini Belirleyen Faktörler Zaman: Dezenfektan dezenfekte edilecek madde ile ne kadar uzun süre temas ederse etkinliği o kadar artar. Dezenfekte edilecek maddenin özelliği: Düz, geniş, sert yüzeyler daha kolay dezenfekte edilir. Yabancı maddeler: Dezenfekte edilecek maddenin üzerine bulaşmış kan, dışkı, mukus gibi maddeler dezenfektanı absorbe ederek etkisiz kılarlar.
Temas: Dezenfekte edilecek madde tamamen solüsyonun içinde olmalıdır. Isı: Dezenfektan maddenin ısısı arttıkça dezenfeksiyon zamanı kısalır. Isı yüzey gerilimini azalttığından sıvının maddeyi ıslatması kolaylaşır ve kimyasal reaksiyon hızlanır.
Aseptik Ve Dezenfektan Solüsyonlar Etilalkol: Vejetatif bakterilere bakterisid etkilidir. Antiseptik olarak %70’lik solüsyonu kullanılır. Proteinleri çökelttiği için açık yara ve mukozada kullanılmamalıdır. Mercekli aletleri bozduğu, polietilenli plastikleri sertleştirdiği ve metalleri paslandırdığı için alkol dezenfektan olarak tercih edilmez.
Gluteraldehit: Dezenfektan olarak %2’lik solüsyonu kullanılır. Temas dermatiti yaptığından antiseptik olarak kullanılmaz. Mercekli aletler gibi ısıya dayanıksız bazı aletlerin sterilizasyonunda kullanılabilir.
Klor: Gaz halinde olduğu için cildi irite edicidir ve antiseptik olarak kullanılmaz İçme suyu ve çevre dezenfeksiyonunda kullanılır. Sürgü, ördek , tuvalet dezenfeksiyonu için kullanılabilir. Ağartıcı olarak kullanılan ve piyasada çamaşır suyu olarak bilinen sodyum hipokloridin % 1’lik Hepatit B ve HIV virüslerine etkilidir.
Sodyum dikloroisosiyanürat: Son yıllarda kullanıma giren dezenfektan tabletlerdir. Tüberküloz, HIV, Hepatit ve herpes virüslerine etkilidir.
İyot: Tendürdiyot, iyodun alkolle olan bileşimidir ve aynı zamanda suların dezenfeksiyonu içinde kullanılır Bir litre suya 5 damla iyot damlatılıp 30 dakika içinde bekletilmesi, su dezenfeksiyonu için yeterlidir.
İyodoforlar: İyodun, suda çözülmesini sağlayan yüzey aktif ajanlarla birleşmiş haline denir. Geniş spektrumlu bir antiseptik solüsyondur. Uzun süre kullanımlarda, ciltte iritasyon ve kimyasal aktivite oluşmasına neden olur, yanıklı hastaların tedavisinde sürekli olarak kullanıldığında metabolik asidoza yol açtığı bilinmektedir.
Hidrojen Peroksit: %3’lük solüsyonu “oksijenli su “ olarak bilinir. Enfekte yaraların yıkanması için hidrojen peroksit kullanılması, antiseptik etkisinden daha çok mekanik etkisi nedeniyledir. Günümüzde yumuşak kontakt lenslerin dezenfeksiyonu için kullanılmaktadır.
Hekzaklorofen: Özellikle stafilokoklara krşı etkili olan fenol bileşiğidir. Suda çözülmediği için sabun içeren şekilleri kullanılır. Cilt üzerinde etkili olması için birkaç gün üst üste kullanılmalıdır. Kana karıştığında santral sinir sistemi üzerine toksik etkisi mevcuttur.
Klorheksidin: Özellikle gram pozitif bakterilere karşı etkili bir fenol bileşiğidir. Özellikle yara temizliği ve dematit tedavisinde kullanılır. Klorheksidin içeren Savlon antiseptik ve dezenfektan olarak kullanılır. %5’lik olarak hazırlanmış solüsyonu etkili bir cilt atiseptiğidir. Ameliyat ekibinin elleri ve hastanın ameliyat öncesi cilt hazırlığı için kullanılması önerilmektedir.
Benzalkonyum Klorid: Zefiran olarak bilinen antiseptik ve dezenfektan bir solüsyondur. Günümüzde kullanılması önerilmemektedir.
Setrimid: Klorheksidinle birlikte oluşturduğu savlon, antiseptik ve dezenfektan olarak kullanılır.
Sabun: Antiseptik etkisi zayıf bir maddedir. Ciltteki kir, yağ ve bakteri döküntülerini uzaklaştırmak için iyi bir temizlik ajanıdır. Kalıp sabunlarla enfeksiyonun yayılabileceği kanıtlanmamıştır, ancak sıvı sabunlar uzun süre bekletildiğinde içinde gram negatif mikroorganizmaların ürediği görülmüştür.