KRiMiNOLOJiNiN TARiHi GELiSiMi

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
KLASİK OKUL TEORİSİ.
Advertisements

Hâsılat kavramları Firmaların kârı maksimize ettikleri varsayılır. Kâr toplam hâsılat ile toplam maliyet arasındaki farktır. Kârı analiz etmek için hâsılat.
Sosyal savunma hareketi
Konu 7: TARIM HUKUKU KONUSUNDA YURTTAŞLAR YASASI.
Tanimi Elemanlari Subjeler Suc yeri Suc zamani.  Sucun tanimi vermek icin herseyden once tum suclarin hukuki elemenlarini ogrenmelidir. O elemenlari.
Siyaset Sosyolojisi.
Bilimsel bilgi Diğer bilgi türlerinden farklı
PLATON NAMI DİĞER: EFLATUN
Gülara Tırpançeker Bilişim Etiği Kuramlar.
TÜRK KÜLTÜRÜNÜ OLUŞTURAN UNSURLAR VE TÜRK KÜLTÜRÜ
Girişimcilik Öğr.Gör.Seda AKIN GÜRDAL. Ders Akışı İşletmenin Amaçları İşletme Çevre İlişkisi.
SPORLA İLGİLİ HAREKETLER DÖNEMİ (7-12 yaş)
DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ
RADAR EĞİTİM DANIŞMANLIK 1 YAPILANDIRMACI ÖĞRENME YAKLAŞIMI.
ÖRGÜTSEL ADALET Adaletsizlik Nedir? Örgütlerdeki Adaletsizlikler?
SOSYAL GELİŞİM Öğr. Gör. İdris KARA.
Psikolojik Danışma ve Rehberlik
ŞEKER(DİABETES MELLİTUS DM) HASTALARININ YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER Şeker ya da diyabet denilen hastalık genellikle kalıtsal ve.
Ceza Muhakeme hukukunun kavramı Ceza usul hukuku diğer Hukuk dalları ile ilişkisi Ceza Muhakeme hukukunun kaynaklari.
Sözsüz İletişimin Özellikleri
YETERSİZLİĞİ OLAN BİREYLERE İLİŞKİN ULUSLARARASI YASAL DÜZENLEMELER
Metinlerin Sınıflandırması
Doç. Dr. Melike KAPLAN Sağlık ve Kültür.
KOHLBERG ve AHLAK GELİŞİMİ Yrd. Doç. Dr. Aysel TOPAN
Doç.Dr.Gülbiye Yenimahalleli Yaşar
Hayvan refahına uygun koşulların belirlenmesi
REHBERLİK SERVİSİ.
AİLENİN TÜRLERİ VE İŞLEVLERİ
YÖNETİM- ÖRGÜT TEORİLERİ MODERN EKOL- SİSTEM TEORİSİ
Adalet.
ÖĞR.GÖR.İDİL YILDIRIM ARI
C) BÜROKRATİK YÖNETİM YAKLAŞIMI
ÖZELLİK FAKTÖR KURAMI.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü
EMPATİK İLETİŞİM 1.
BENLİK VE KİMLİK.
Bir psikolojik yapı olarak "zeka" ve madde geliştirme süreci*
Kent Sosyolojisi Kuramları
TOPLUMSAL HAREKETLER I
Hıristiyanlığın Kutsal Kitapları
Psikolojik Ölçmelerin Felsefi ve Tarihi Temelleri
EĞİTİME GİRİŞ Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
VERİ MERKEZLERİ VE BİLGİ GÜVENLİĞİ
ÜNİVERSİTEDE YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE İNTERNET KULLANIMINA İLİŞKİN ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ Mehmet AKSÜT Nihat ÇAKIN 
Psikolojik Danışma ve Rehberlik
İŞ ve Meslek Sosyolojisi
SOSYOLOJİYE GİRİŞ SOS Hafta Sosyoloji Nedir? Sosyolojik Bakış Açısı, Tarihçe, Kuramsal Yaklaşımlar, İlk Kuramcılar.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Sporun Çeşitli Hukuk Dallarıyla İlişkileri
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
10. HAFTA TOPLUMSAL CİNSİYET.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Sosyal hareketlerin sosyolojisi
Gelişim ve Temel Kavramlar
ANALİTİK EĞİTİM FELSEFESİ YAKLAŞIMI
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
7. SINIF 1. ÜNİTE Melek ve Ahiret İnancı.
HUKUK BAŞLANGICI 4.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Yrd. Doç. Dr. Şükrü KEYİFLİ
DİFERENSİYEL DENKLEMLERİN TARİHSEL GELİŞİMİ
İş ve Meslek Sosyolojisi
SESBİLGİSEL GELİŞİM Dil EdİNimi-4. Hafta.
Sunum transkripti:

KRiMiNOLOJiNiN TARiHi GELiSiMi Kriminolojinin okullari

KRiMiNOLOJiNiN TARiHi GELiSiMi Kriminolojinin gelisiminde uc farkli donem vardir: antik donemi, orta cag donemi, ronesans donemi.

KRiMiNOLOJiNiN TARiHi GELiSiMi Antik donemi Eski Yunan dusunurleri sucun nedenleri uzerinde durmuslardi. Platon, sucun uc kaynagini, ihtiraslar, zevk aramak ve cahillik olarak belirtmisti. Aristo – insanlarin egilimden ve cevre faktorlerinden suclu olduklarini bilmesine ragmen, suclularin toplum dusmani olarak sert cezanlandirilmasini istemisti. Suc failler devletin dusmanlardir. Sert ceza onlara suctan yarardan daha cok zarar goturebilecegini gostermelidir. Hipokrat icin suclu akil hastasiydi. Beden sekilleri ile karakter arasinda bir iliski gozleminin yapildigini goruyoruz.

KRiMiNOLOJiNiN TARiHi GELiSiMi b) Orta cag donemi   Bu donemde suclarin kaynagi ve nedeni olarak, dogaustu gucler ile cinler, periler, seytanlar ve benzeri inanustu varliklar gosterilmekteyde. Suc gunahdir. O donemde Avrupada 100 000'in uzerinde insan cadi avlari sonucunda mahkemelere suruklenmis ve cogu oldurulmustur. Thomas Aquinas insan ihtiraslarinda suclarin cogunun kokenini gormekle beraber, yoksullugun ve suca neden olan onemli bir faktor oldugunu belirtmisti. Suc aslinda kutsal duzenligi bozuyor. Saint Augustus'ca ceza suc icin odemesidir. Cezanin amaci suclu olana pisman ettirmek. Suclu olanin icinde kotuluk varmis, icinde seytan varmis ve o seytanin cikartmasini kilisenin en onemli gorevidir.

KRiMiNOLOJiNiN TARiHi GELiSiMi C) Ronesans donemi Thomas More, Voltaire sucun ekonomik nedenlerini kabulde birlemislerdi. Cesare Beccaria, eger hirsizlik, siddete bagli degilse, para cezasiyla, yoksulluktan ekmek calinmasinin ise belirli bir zaman calisma ile cezalandirilmasini oneriyordu. Charles Montesqieu „Sucun ruhu“ kitabinda suca sosyal faktorlerin etkilenmesini anlatiyor. Jean Jacques Russeau'ca her insan dogdundan beri muhtesem bir varliktir. Kotu olan aslinda toplumdur ve onun etkisinin altinda insan da kotulesiyor. Jean-Jacques Rousseau'nun 1762 yılında yayınlanan “Sosyal Sözleşme” (Du Contrat Social) isimli eseri bireyle devlet arasındaki ilişkilerin yeniden ele alınmasını sağlamıştır. Bu çerçevede, insanların kamu otoritesine özgürlüklerinin bir kısmını—ancak yeteri kadarlık bir kısmını—bırakırken karşılığında güvenlik ve adalet gibi temel bir takım hizmetleri almayı bekledikleri ifade edilmiştir. Sosyal sözleşme fikriyle birlikte yönetenle yönetilenler arasında karşılıklı haklar ve sorumluluklar olduğu belirtilmiş, böylece insanlara tebâ olma halinden vatandaş olma idealine doğru giden yol gösterilmiştir. - Holbach'ca kotu yonetilmis bir toplum kotu insanlarla dolu olmasi gerekiyor. Insanin davranislari onun ic ozeliklerinin degil onun toplumun ozeliklerinin sonucudur.

KRiMiNOLOJiNiN OKULLARI Klasik okulu İnsanları kendi davranışlarının faili ve sorumlusu olarak gören Klasik Okul, insanları özgür irade sahibi, rasyonel, bencil ve hedonist (zevkleri ve hazları için yaşayan) varlıklar olarak değerlendirmiştir. Bu nedenle Klasik Okul’a göre suça neden olan temel faktör bireyin suç işlemeyi istemesidir. Klasik Okul’uninsan doğasına ilişkin varsayımlarını ve suçun meydana gelmesinde insan iradesinin rolüne ilişkin düşüncelerini daha iyi anlayabilmek için Karanlık Çağ’da Avrupa’da hâkim olan dünya düzeni ve insanınbu düzendeki yerini bilmekte fayda bulunmaktadır.

KRiMiNOLOJiNiN OKULLARI Klasik okulu Aydınlanma Çağı’nın insan eksenli bu perspektifi, kriminoloji biliminde Klasik Okul olarak bilinen bir dönemin başlamasına yol açmıştır. Böylece suçlar, cezalar ve topyekûn ceza adalet sistemi için de farklı bir bakış açısı benimsenmiştir. Bu dönemde suçlar, ilahi emir ve yasakların ihlali olarak değil, sosyal sözleşmenin çiğnenmesi şeklinde tanımlanmıştır. Cesare Beccaria, 1764 yılında yazdığı “Suçlar ve Cezalar Üzerine Bir Deneme” (An Essay on Crimes and Punishment) isimli kitabıyla o günün ceza adalet sistemindeki keyfilikleri ve çarpıklıkları gözler önüne sererek kurulması gereken yapının temellerini atmıştır.

KRiMiNOLOJiNiN OKULLARI Klasik okulu Bu dönemde insan, acılarını ve ıstıraplarını azaltma, hazlarını ve zevklerini artırma eğiliminde olan hedonist bir varlık olarak görülmüştür. Böylece suçlar, insanların bir takım doğaüstü güçlerin etkisinde kalarak gerçekleştirdikleri eylemler değil, bilerek ve isteyerek yaptıkları norm ihlalleri olarak değerlendirilmiştir. Suç, rasyonel bir tercih ile gerçekleştirilen bir eylem olarak değerlendirildiği için suçla başa çıkmanın enkestirme yolu olarak cezalar vasıtasıyla potansiyel suçluları caydırma ve suçtan vazgeçirme anlayışıbenimsenmiştir. Bu bakış açısının bir yansıması olarak Klasik Okul düşüncelerinin günümüzün modern ceza adalet sistemlerinin temelini oluşturduğunu görmekteyiz.

KRiMiNOLOJiNiN OKULLARI Klasik okulu Klasik Okulun kurucusu “Suclar ve cezalar” isimli kitabiyla Sezar Beccaria’dir (Cesare Beccaria). O kitabi 1764’de imzasiz yayinlatti. Bu, ceza hukuku tarihinin en onemli eseri olarak nitelendiribilen sadece 100 sayfalik sert elestirili iceren bir kitapti. O yillarca sidet ve Engizisyonu elestirdi. Beccaria’nin kitabinda ortaya koydugu dusunceler, onun zamani icin devrimci olarak gecerliydi cunku o zamana kadar ki ceza hukuku dusuncesine ve tezlerine genelikle karsiydilar. Beccaria cezanin amacini, ne insane iskence yapmak ne de islenmis sucu vukubulmamis yapmak olarak gorur. Bir insanin oludurulmesini kanunlarin ongormesi ve onu devletin kendisinin yapmasi cok sacmaydi.

KRiMiNOLOJiNiN OKULLARI Klasik okulu Beccaria haric bu okulun onemli temsilci Jeremy Bentham’di. Benthama gore, kanunlarin amaci toplumunun mutlulugudur. Insanlar, mevcut ve gelecekteki zevk ihtimallerini, mecvut ve gelecekteki aci ihtimallerine karsi tartarlar. Insanlar akilci varliklardir, bilinci olarak hazzi sečer ve cezadan kacarlar. Bentham sucu her zaman soyut olarak gormus, sucluyu insane ve cesitli kisiliklere sahip olarak soyut olarak gormus. Cezanin dort amaci vardir: tum suclari onlemek; sucu onleyemedigi zaman daha hafif suc islemeye ikna etmek; bir suclunun gerektiginden fazla guc kullanmamasini garantilemek; sucu mumkun oldugunca en az maliyetle control etmek.

KRiMiNOLOJiNiN OKULLARI Klasik okulu Anselm Foenbach de Klasik okulun unlu temsilciydi. Ona gore cezanin amaci tum suclari onlemek.

KRiMiNOLOJiNiN OKULLARI Klasik okulu Bu okulunun gelecek zamanina etkisi: Yasal presibi kulanmadadir; Her suclu kisi ayri ceza almasi gerekiyor; Ekvizyonu kesilmis; Olum cezasi sadece belli zamanlarda kullanilabilir; Iskence kesilmis.

KRiMiNOLOJiNiN OKULLARI Antropoloji okulu Darwin ve Galton’un fikirleri, İtalyan bir doktor olan Cesare Lombroso’yu derinden etkilemiştir. Lombroso, evrimci bir bakış açısıyla hareket ederek, “suçluların diğer insanlara göre evrimleşme sürecini tamamlayamamış ‘insan-altı’ (sub-human) dejenere varlıklar” olabileceği düşüncesini benimsemiştir. Askerler (3000) ve mahkumlar (383 kafatasi) üzerinde yaptığı antropolojik ölçümler sonucunda suçluların fiziksel özellikler bakımından diğer insanlardan farklı oldukları kanaatine varan Lombroso, bu insanları “doğuştan suçlu” (born criminals) olarak nitelemiştir. Bu kimselerin kendilerinden önceki ilkel atalarına benzedikleri düşüncesiyle bu duruma “atavizm” (atavism) adını vermiştir.

Kriminoloji okullari Antropoloji okulu Lombroso’ya gore, dort suclu insan turu var: dogustan suclu, akili hastalar, tutkudan suclular, tesaduften suclular.

Kriminoloji okullari Antropoloji okulu - Lombroso, suclunun acikca bedeni dis isaretlerle (stigmat) taninabilecegi gorusundeydi. Sucludaki bu gariplikler (anomaliler): Kafatasi: basik alin, iri alt cene, buyuk goz cukurlari, disari firlamis patlak gozler, yuzun asimetrikligi; Vucudun diger kisimlari: uzun kollar, buyuk ayaklar ve eller; Duygu organlari: duygu ve aci hissiyatinin azalmasi, bundan dolayi olumu hice sayma ve acimasizlik.

Kriminoloji okullari Antropoloji okulu

Kriminoloji okullari Antropoloji okulu Suclarin gorunusleri ile ozeliklerini incelemis ve bunlarin insan evriminin onceki asamasindan kalan ozelikler sergiledigi sonucuna varmisti. Hirsizlar genel olarak, cok hareketli, yuz yapisina ve ellere sahiptiler; kucuk gozleri husursuz ve genelikle sasirdirlar, kaslar birbiri ile birlesmis, burun egri... Cinsel suclari isleyen ahlaksiz suclular, hemen hemen daima parlayan gozler ile ayni sekilde ince bir yuz ve iri dudaklar vasitasiyla dikkat cekerler. Tipik katiller: sabit, buz givi, dik bakislari, ayni sekilde ara sira kanli gozlere sahiptirler, kulaklar uzun, dudaklar ince.

Kriminoloji okullari Italiyan positif okulu Lombroso’nun çalışmaları daha sonraki dönemlerde Rafael Garafalo ve Enrico Ferri isimli iki İtalyan tarafından daha da geliştirilmiştir. Bu üç İtalyan’ın fikirleri hem Kriminoloji biliminde hem de 1900’lerder itibaren Ceza Hukuku üzerinde oldukça etkili olmuştur. Kriminal antropoloji (criminal anthropology) olarak bilinen Lombroso’nun çalışmaları Pozitivist Kriminoloji’nin de başlangıcı kabul edilmektedir. Pozitivist Okulda sosyolojik faktörlerin ayrı bir yeri vardır. Günümüz Kriminolojisine yön veren teorilerin, görüşlerin ve modellerin büyük çoğunluğu sosyoloji temelli argümanlardan oluşmaktadır.

Kriminoloji okullari Italiyan positif okulu Lombrosso’nun unlu ogrenci Enrico Ferri’ye gore suc, biyolojik, fiziki ve sosyal kokenlerin ayni zamanda bir gorunusudur. Hangi factor grubunun, hangi etkiyi yapacagi onceden tespit edilemet. Cunku bu etki, her suc hareketi icin, hepsinden birinin psikolojik ve sosyal ozellikleriyle degisir. Görüldüğü üzere Pozitivist Okul, suçu biyolojik, psikolojik ve sosyolojik faktörlerin bir ürünü olarak görür. Suçu, kendisine etki eden faktörlerle birlikte sebep-sonuç ilişkisi içinde açıklamaya çalışır. Bunu yapabilmek için, elde ettiği sonuçların farklı zaman ve mekân kesişimlerinde de geçerli olup olmadığını sürekli olarak test edip genellenebilir sonuçlar elde etmeyi amaçlar.

Kriminoloji okullari Sosyoloji okulu Tarihte birkac sosyoloji okul varmis: Fransiz okulu; Chicago okulu; Avusturya okulu; Alman sosyoloji okulu

Kriminoloji okullari Sosyoloji okulu: Fransiz okulu Lombroso'nun teorisine karsi, Montesquieu, Locke ve Rouseau'nun yazilarinin etkisi altinda Fransiz okulu gelisti. Onun en unlu temsilciler Gabriel Tarde ve Lacassagne'ydiler. Bu teoriye gore insan ozeligi yalniz onun dis sartlarina baglanmak zorundadir. Toplumlar, layik olduklari suclulara sahiptirler ve sadece suclu degil, tum dunya sorumludur. Suclu,, icinde bulundugu sosyal cevre ve sartlara gore, suclu olacak ve ya olmayacaktir. Bu nedenle, suclulugun meydana gelmesinde sosyal cevre etken bir rol oynar.

Kriminoloji okullari Sosyoloji okulu: Chicago okulu Toplumun suclar icin en buyuk sorumlulugu var. Bu okulun temsilciler: Tomas ve Znaniecki. Insanin davranislarin nedenleri onun biyoloji faktorlarindan degil, sosyal ve ekoloji nedenler yuzunden oluyor. Sosyal kontrolu gorevi yapmamadigi icin suclar oluyor.

Kriminoloji okullari Sosyoloji okulu: Avusturya okulu Hans Gros onun kurucu. Bu okulun bakislari: Suc ve sucun onlemesi bir bagli varligidir; Bu varligin ortasinda insan var (suclu olarak degil); Onlara sadece kriminoloji degil, hem kriminoloji, hem de ceza hukuku ve penoloji anlamalilar

Kriminoloji okullari Sosyoloji okulu: Alman okulu Onun temsilci Frantz Von List. O suc antropolojisi ve suc sosyolojinin aciklamalarini uzlastirmayi denemeye giristi. Italiyan ve Fransiz okullarinin karsi goruslerini sentez vasitasiyla asti: Suc, dis iliskilerin kusattigi fiil ani icindeki failin ozellliginin urunudur. List'e gore suc, bir yandan failin kismen dogustan ve kismen sonradan edinilen ozelligi, diger yandan onun fiil aninda etrafini kusatan toplumsal ve ozellikle ekonomik iliskilerin neden oldugu insani davranistir. Bir suclulugun yapisi, egilim ve cevre kosullarina bagli olarak formule edilir. Bununla bir kriminolojik neden aciklamasinin dusunce silsileleri yaratilmistir. List cezadan hurriyeti baglayici cezayi dusunur.