VII. Ünite SİYASET FELSEFESİ Toplumsal gelişmenin de çürümenin de temelinde yöneticilerin tavırları yatar.
Siyaset(Arapça): «İdare etmek işleri yoluna koymak Siyaset(Arapça): «İdare etmek işleri yoluna koymak.» Politika(Yunanca): «Şehir halkının hayatıyla ilgili her şey.» Vatandaşların toplumu ilgilendiren işlerle ilgili yaptığı her şeydir. Aristoteles
Siyaset Felsefesinin Konusu siyasal otoriteyi, bu otoritenin oluşumunu, kaynağını, gücünü nasıl sürdürdüğünü, siyasal otoriteyle birey arasındaki ilişkiyi bunların daha iyi, daha adil duruma gelip gelmeyeceğini ele alan bir felsefe disiplinidir.
Bilim ve Felsefe farkı Siyaset Bilimi Siyaset Felsefesi Olanı, olduğu gibi açıklar. İyi-kötü değerlendirmesi yapmaz. Siyaset Felsefesi Olması gerekeni(ideal olanı) arar. İyi-kötü değerlendirmesi yapar.
Siyaset Felsefesinin temel kavramları İnsan Hakları Bireyin, başka bireylerden ya da kurumlardan isteyebileceği her şeydir. Herkese hak ettiğini vermektir. Din işlerini devlet işlerinden ayıran yönetim şeklidir. Devlet dinlere eşit uzaklıkta durarak inanç özgürlüğünü güvence altına almayı sağlar. Devlet otoritesi ve kurumları dışında kendini yönlendirebilen, haklarını savunabilen özgür vatandaşlardan oluşan toplumdur. Bireyler arası ilişkileri düzenlemek amacıyla devlet tarafından konulmuş, uyulması zorunlu olan ve yaptırımla desteklenen kuraldır. Toplumsal ilişkileri düzenleyen uyulması zorunlu kurallar topluluğudur. Sınırları belli bir toprak parçası üzerinde yaşayan bağımsız ve egemen bir toplumun oluşturduğu siyasi ve hukuki bir örgütlenmedir. Sahip olduğu özelliklerle diğer insanlardan ayrılan ve toplumu oluşturan insanlardan biridir. İktidar olmaktan doğan gücü, hiçbir iç ya da dış baskı olmadan kullanabilmektir. Halk egemenliğine dayalı yönetim şeklidir. Devletin yasalarla belirlenmiş görevlerini ast-üst ilişkisi içinde yerine getiren memurlar topluluğunu ifade eden yapıdır. Temel ve sosyal ihtiyaçları karşılamak için etkileşimde bulunan, aynı kültürü ve coğrafyayı paylaşan insanların oluşturduğu topluluktur. Bir toplumda halkı yönetme gücüne sahip olmadır. İktidar gücünü elinde bulunduran kişi ya da grupların toplumu idare etmesidir. İnsanın herhangi bir koşula veya statüye bağlı kalmaksızın doğuştan sahip olduğu dokunulmaz ve vazgeçilemez üstün nitelikli değerlerdir. Yapılan eylemin yazılı yasaya uygun olması durumudur. Sivil Toplum Demokrasi Egemenlik Meşruiyet Bürokrasi Yönetim Toplum İktidar Hukuk Adalet Devlet Laiklik Birey Yasa Hak
Siyaset Felsefesinin temel soruları İktidarın kaynağı nedir? Meşruiyetin ölçütü nedir? Egemenliğin kullanılış biçimleri nelerdir? Bürokrasiden vazgeçilebilir mi? Sivil toplumun anlamı nedir? Bireyin temel hakları nelerdir? Koruyucu haklar İsteme hakları Katılma hakları Geleneksel egemenlik Karizmatik egemenlik Rasyonel-Yasal egemenlik Korunma ihtiyacı Tanrı Ortak irade
Devlet ortaya nasıl çıkmıştır? Devletin doğal bir varlık olduğunu savunanlar Platon Aristoteles Farabi İbn-i Haldun Devletin yapay bir varlık olduğunu savunanlar Thomas Hobbes John Locke Jean Jacques Rousseau
İdeal Düzen arayışları İdeal bir düzenin olabileceğini reddedenler - Sofistler - Nihilistler - Anarşizm İdeal bir düzenin olabileceğini kabul edenler - Özgürlüğü temel alan yaklaşım - Eşitliği temel alan yaklaşım - Adaleti temel alan yaklaşım
Ütopyalar İstenilen ÜTOPYALAR İstenilmeyen ÜTOPYALAR Platon - DEVLET Farabi - ERDEMLİ TOPLUM Thomas More - ÜTOPYA Campanella - GÜNEŞ ÜLKESİ İstenilmeyen ÜTOPYALAR Huxley - YENİ DÜNYA George Orwell - 1984
Birey - Devlet ilişkisi Yusuf Has Hacip Devletin amacı bireyi mutlu kılmaktır. Charles De Montesquieu Kuvvetler ayrılığı ilkesi benimsenmelidir. John Locke Hukukun üstünlüğü, yasama yürütmenin ayrı olması Karl Popper Açık toplum – Demokrasi – Çok partililik