ARUZA VEDA İlk hasretiyle gençliğimin ilk elemleri Ey paslı tellerinde gülen, ağlayan aruz, Ey eski dost yad edelim eski demleri, Madem ki son sadanı dağıtmış, yorulmuşuz! Anlat alevli bir çölün üstünde ansızın! Billur sesinle hıçkırarak doğduğun günü! Binbir diyarda binbir ilahi güzel kızın Anlat nasıl terennümün inletti gönlünü! Neydin gönülde, şimdi ne oldun zavallı sen, Hıçkır benim de bari bu son gizli nalemi. Timsalin asumanda ziyalarla işlenen Bir pembe gül mü, yoksa bir altın piyale mi? Akşam gruba karşı tüten bir buhurdanın Hüznüyle şahit olma nihayet zevaline! İran yoluyla Zühre tacın, nağme kervanın Şahane geldiğin gibi şahane git yine! Biz şimdi başka bir ahenge bağlıyız: Aşık naziıya geldi erenler bu meclise, Yalnız bugün senin gibi ölgün sadalıyız, Zira bu saz da parçalanır gülmek istese... İncitmeden rübabını insafsız ellerin Zalim temaslarıyla zamanın sitemleri, Ah ayrılırken, inleyerek paslı tellerin, Ey eski dost, yad edelim eski demleri...
SANAT Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek, Bizim diyârımız da binbir baharı saklar! Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çek, İncinir düz caddede dağda gezen ayaklar. Sen kubbesinde ince bir mozaik arar da Gezersin kırk asırlık bir mabedin içini. Bizi sarsar bir sülüs yazı görsek duvarda, Bize heyecan verir bir parça yeşil çini… Sen raksına dalarken için titrer derinden Çiçekli bir sahnede bir beyaz kelebeğin; Bizim de kalbimizi kımıldatır yerinden Toprağa diz vuruşu dağ gibi bir zeybeğin. Fırtınayı andıran orkestra sesleri Bir ürperiş getirir senin sinirlerine, Istırap çekenlerin acıklı nefesleri Bizde geçer en hazin bir musikî yerine! Sen anlayan bir gözle süzersin uzun uzun Yabancı bir şehirde bir kadın heykelini; Biz duyarız en büyük zevkini ruhumuzun Görünce bir köylünün kıvrılmayan belini... Başka sanat bilmeyiz, karşımızda dururken Yazılmamış bir destan gibi Anadolu’muz. Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz.
H ALİT FAHRİ OZANSOY E NİS BEHİÇ KORYÜREK Y USUF ZİYA ORTAÇ O RHAN SEYFİ ORHON F ARUK NAFİZ ÇAMLİBEL
Aruzla şiire başlamış sonraları heceyle şiirler yazmış ve Beş Hececiler’e katılmıştır. Bir öğretmen olan şair, şiirlerinde aşk, ölüm, hüzün konularını sıkça işlemiştir. Eserleri: Şiir: Cenk Duyguları, Rüya, Efsaneler Tiyatro: Sönen Kandiller (Manzum) Roman: Sulara Giden Köprü Anı: Edebiyatçılar Geçiyor
Şiire arzula başlamış Ziya Gökalp’ in etkisiyle heceyi kullanmaya başlamıştır. “Gemiciler” şiiri başta olmak üzere, Türk denizciliğiyle ilgili şiirleriyle tanınmıştır. Son yıllarında tasavvufi şiirler de yazmıştır. Eserleri: Şiir: Miras, Güneşin Ölümü, Varidat-ı Süleyman (Tasavvufi)
Hem heceyle hem de aruzla şiirler yazmıştır. Türk edebiyatının önemli mizah yazarlarındandır. Akbaba adlı mizah dergisini çıkarmıştır. Eserleri: Şiir: Akından Akına, Cenk Ufukları, Yanardağ, Kuş Cıvıltıları (Çocuk Şiirleri) Anı: Portreler, Bizim Yokuş (Gazetecilik Anıları) Roman: Göç, Uç Katlı Ev Fıkra: Beşik, Ocak, Sarı Çizmeli Mehmet Ağa Gezi Yazısı: Göz Ucuyla Avrupa
Şiire aruzla başlamış sonraları heceyle yazmaya başlamıştır. Hece ölçüsüyle gazel biçiminde şiirler de yazmıştır. “Peri Kızı ile Çoban Hikâyesi” adlı manzum masalıyla sevilmiştir. Mizah çalışmaları da vardır. Eserleri: Şiir: Fırtına ve Kar, Peri Kızı ile Çoban Hikâyesi, Gönülden Sesler Mizah-Hiciv Hikâyeleri: Asri Kerem, Düğün Gecesi Makaleleri: Dün-Bugün-Yarın Fıkra: Kulaktan Kulağa
Aruz ölçüsüyle yazdığı ilk şiirlerden sonra daha çok heceyi kullanmaya başlamıştır. Aruzu tamamıyla terk etmeyen şair her iki vezni de ustaca kullanmıştır. “Sanat” adlı şiiriyle “memleketçi edebiyat” anlayışının öncülüğünü yapmıştır. Hem bireysel duygularını hem de memleket konularını şiirlerinde işlemiştir. Düş ile gerçeği kaynaştırdığı epik ve lirik özellikteki şiirler yazmıştır. Realist-romantik özellikler taşır. “Han Duvarları” şiiriyle sevilmiş bir şairdir. Eserleri: Şiir: Dinle Neyden., Çoban Çeşmesi, Sudaki Halkalar, Şarkın Sultanları,Han Duvarları, Zindan Duvarları, Akıncı Türküleri… Tiyatro: Canavar, Akın, Özyurt, Kahraman, Yayla Kartalı… (Çoğu manzumdur) Roman: Yıldız Yağmuru, Ayşe’nin Doktoru