METNİN KONUSU,ANA FİKRİ VE YARDIMCI FİKİRLERİ KONU:Bir yazıda,eserde ele alınan düşünce,olay veya duruma konu denir.
ANA FİKİR(Ana Düşünce):Bir yazının temelini oluşturan asıl düşüncedir.Bu düşünce aynı zamanda yazarın okuyucuya vermek istediği mesajdır.
YARDIMCI FİKİR(Yardımcı Düşünce):Bir yazıda ana fikri destekleyen fikirler yardımcı fikir denir.
Öğrencilik yıllarında dersleri anlamadığı için başarısız olmaya mahkum olduğunu düşünen biri,tasını tarağını toplayıp vatanına geri dönerken mola verdiği mağarada gördükleri ilgisini çeker.Mağaranın tavanında düşen damlaların zemindeki mermer taşta derin bir çukur açtığını görür ve düşünmeye başlar. “Benim kafam bu taştan daha sert değildir.Damlalar taşa iz bırakır da çalıştığım derslerim benim zihnimde neden iz bırakmaz?”der ve okula geri döner.Sabırla çalışır ve sonunda dünyaca ünlü bir doktor olur.
Öğrencilik yıllarında dersleri anlamadığı için başarısız olmaya mahkum olduğunu düşünen biri,tasını tarağını toplayıp vatanına geri dönerken mola verdiği mağarada gördükleri ilgisini çeker.Mağaranın tavanında düşen damlaların zemindeki mermer taşta derin bir çukur açtığını görür ve düşünmeye başlar.”Benim kafam bu taştan daha sert değildir.Damlalar taşa iz bırakır da çalıştığım derslerim benim zihnimde neden iz bırakmaz?”der ve okula geri döner.Sabırla çalışır ve sonunda dünyaca ünlü bir doktor olur. KONU:Öğrenmede sabrın önemi Ana DÜŞÜNCE:Sabreden birinin öğrenemeyeceği hiçbir şey yoktur.
Türkiye’de kitapçılık son yıllarda çehre değiştirdi.Öncelikle kitabı seven,işinin manevi boyutuyla tatmin olan bir kitapçı türü vardı.Şimdi sayıları azaldı.Yalnızca kitap satan,”iyi çeşit” bulunduran pek az dükkan görüyoruz.
Türkiye’de kitapçılık son yıllarda çehre değiştirdi.Öncelikle kitabı seven,işinin manevi boyutuyla tatmin olan bir kitapçı türü vardı.Şimdi sayıları azaldı.Yalnızca kitap satan,”iyi çeşit” bulunduran pek az dükkan görüyoruz. KONU:Yeni kitapçıların eski kitapçılardan farkı Ana Düşünce: Şimdiki kitapçılar,kitabı sadece para kazanmak için satıyorlar.
Herkes kendi evinin marangozudur.Herkes günbegün kendi hayatını inşa eder;bir gün bir çivi çakarak bir gün tahta koyarak,bir gün duvar örerek…Evet bugün aldığınız kararlar,ortaya koyduğunuz davranışlar,sarf ettiğiniz sözler yarın yaşayacağınız evin malzemeleridir.
Herkes kendi evinin marangozudur.Herkes günbegün kendi hayatını inşa eder;bir gün bir çivi çakarak bir gün tahta koyarak,bir gün duvar örerek…Evet bugün aldığınız kararlar,ortaya koyduğunuz davranışlar,sarf ettiğiniz sözler yarın yaşayacağınız evin malzemeleridir. KONU:İçinde bulunulan zaman en iyi şekilde değerlendirme Ana Düşünce:Bugün yaptıklarımız,yarınlarımızı şekillendirdiği için bugünlerimizi en iyi şekilde değerlendirmeliyiz.
İnsan,bir şey yazacaksa kendi toplumunu,içinde yaşadığı gerçekleri yazmalı.Ben köyde yaşıyorum,köylülerle yaşıyorum,onların çektiği çileyi onlarla birlikte çekiyorum.Bana anlattıkları başlarından geçen öyküleri yazıyorum ve bunu yazmayı da bir görev biliyorum.
İnsan,bir şey yazacaksa kendi toplumunu,içinde yaşadığı gerçekleri yazmalı.Ben köyde yaşıyorum,köylülerle yaşıyorum,onların çektiği çileyi onlarla birlikte çekiyorum.Bana anlattıkları başlarından geçen öyküleri yazıyorum ve bunu yazmayı da bir görev biliyorum. KONU:Yazmanın amacı Ana Düşünce:Yazar,eserinde içinde yaşadığı toplumun gerçeklerini yazmalı.
Bir yazar,sonraki yıllarda ve çağlarda bir başka yazarla yaşar.Yunus,asırlar sonrasından Necip Fazıl olarak çıkar karşımıza.Asaf Halet Çelebi,yeni bir Mevlana soluğu olur.
Bir yazar,sonraki yıllarda ve çağlarda bir başka yazarla yaşar.Yunus,asırlar sonrasından Necip Fazıl olarak çıkar karşımıza.Asaf Halet Çelebi,yeni bir Mevlana soluğu olur. Konu:Yazarların birbirini etkilemesi Ana Düşünce:Yazarlar,aradan asırlar geçmesine rağmen birbirilerini etkileyebilir.
İnsan,çocukluk çağından kurtuldu mu ileride yaşamaya başlar ve yaşadığı günlerle gelecek günleri kıyaslamaktan kendini alamaz.Bu kıyaslama daima yaşanan günlerin zararına olmuştur.Böyle olsa,bu geçen günlerin güzelleşmesi,özlem buğularıyla örtülmesi,beklenen günlerde aradığımızı bulamadığımız içindir.
İnsan,çocukluk çağından kurtuldu mu ileride yaşamaya başlar ve yaşadığı günlerle gelecek günleri kıyaslamaktan kendini alamaz.Bu kıyaslama daima yaşanan günlerin zararına olmuştur.Böyle olsa,bu geçen günlerin güzelleşmesi,özlem buğularıyla örtülmesi,beklenen günlerde aradığımızı bulamadığımız içindir. Konu:Geçmişe özlem Ana Düşünce:İnsan gelecekte ümit ettiğini bulamadığı için geçmişe özlem duyar.
Büyükşehir,bize kiminle birlikte olmamız konusunda bir seçme olanağı vermiyor.Otobüse ya da dolmuş,duraktakiler kimselerse onlarla biniyorsunuz.Oysa eskiden İstanbul’da taşıtlara binenler birbirlerini tanırlardı.Özellikle Boğaz vapurlarında yolcuların birbirlerini tanımaları çok doğaldı.Artık böylelerine rastlamak mümkün değil.
Büyükşehir,bize kiminle birlikte olmamız konusunda bir seçme olanağı vermiyor.Otobüse ya da dolmuş,duraktakiler kimselerse onlarla biniyorsunuz.Oysa eskiden İstanbul’da taşıtlara binenler birbirlerini tanırlardı.Özellikle Boğaz vapurlarında yolcuların birbirlerini tanımaları çok doğaldı.Artık böylelerine rastlamak mümkün değil. KONU:Şimdiki büyükşehirlerle eski büyükşehirler arasındaki yaşam farkı. Ana Düşünce:Günümüzde,büyükşehirlerde insanların kiminle olacağını seçme imkanı yoktur.
Doğaya el uzatanlar,onu kirletenler,tarih içinde sıklıkla karşımıza çıkar.Bunlar kimi zaman bir ağacın yaşını belirlemek için keser,kimi zaman bir kuş türü hakkında bir yargıya varmak için onu vurur,kimi zaman da fotoğraf uğruna hayvanların doğal ortamını bozarlar.Aslında bunların yaptıkları doğayı yok etmekten başka bir şey değildir.
Doğaya el uzatanlar,onu kirletenler,tarih içinde sıklıkla karşımıza çıkar.Bunlar kimi zaman bir ağacın yaşını belirlemek için keser,kimi zaman bir kuş türü hakkında bir yargıya varmak için onu vurur,kimi zaman da fotoğraf uğruna hayvanların doğal ortamını bozarlar.Aslında bunların yaptıkları doğayı yok etmekten başka bir şey değildir. Konu:Doğaya zarar verenler Ana Düşünce:İnsanlar kendi ihtiyaçlarını karşılamak için farkına varmadan doğaya zara verirler.