WALTER BENJAMIN ‘ÇEVİRMENİN GÖREVİ’ Rabia Arıkan GAZİ ÜNİVERSİTESİ ÇEVİRİ ve KÜLTÜREL ÇALIŞMALAR DOKTORA PROGRAMI EDEBİ ÇEVİRİ KURAMLARI Yrd. Doç.Dr. Aslı Özlem Tarakçıoğlu WALTER BENJAMIN ‘ÇEVİRMENİN GÖREVİ’ Rabia Arıkan
Walter BENJAMIN (1892-1940) Alman felsefecisi, denemecisi ve sanat eleştirmeni. Berlin’de bağımsız yazar ve çevirmen olarak çalıştı. Bern Üniversitesi’nde doktorasını verdi. Bauldelaire’den ve Proust’tan Almanca’ya çeviriler yaptı. 1933’te Paris’e göç etti. 1940’da yaşamına son verdi. İnceleyeceğimiz yazısını Bauldelaire’den Almanca’ya aktardığı Tableaux Parisiens’in önsözü olarak yazdı.
Çeviriye dair Görüşleri Çeviri Nedir? Üstüne kurumsal düşünceleri büyük ölçüde etkilemiş, üzerinde çok tartışılmış, ‘kapalı anlatımı’ ve ‘örtülü kanıtlama’ yoluyla muammalı bir metin durumuna gelmiş deneme. Özgün metin ile çeviri metin arasındaki işlevdeşliğin saptanması: Yazın yapıtının özü, iletmek yada bildirmek değildir, aynı şey yazın yapıtının çevrilebilirliğinde de geçerlidir. Çeviri kuralları, yasaları özgün metinde aranacak bir ‘biçim’dir. Çeviriyi yöneten yasa, özgün yapıtın çevrilebilirliğinde yatar.
Çeviriye dair Görüşleri Çeviri kaynağını özgün yapıtta bulur. Gerçek çeviri saydamdır, yapıtın aslını saklamaz, onun saçtığı ışığı kesmez. Bu açıdan varış dili özgün metnin katkılarına açık olmalıdır. Çeviri bir değişimdir; özgün yapıtı değişikliğe uğrattığı gibi, yabancı dil sayesinde anadiline de dönüştürür. Bütün bunların temelinde de, doğal dillerin ötesinde, ‘sadece öz’ olabilecek bir dilyetisine inanış ve bu dilyetisini arayış yatar.
‘Çevirmenin Görevi’ Makalesi’nde Sanat , okur için değildir o zaman niye okura göre çevrilsin der şu sözlerle: ‘Hiçbir şiir okuyucusu için yazılmamıştır, hiçbir resim alıcısı için yapılmamıştır, hiçbir senfoni dinleyicisi için bestelenmemiştir. Çeviri neden okura göre yapılsın?’ diye düşünmüştür. Çeviride orijinal metni hep eşsiz bulup çeviri ile orijinal metin arasındaki ilişkiyi hayat ile hayatla ilgili yazmaya benzetmiş, çevirinin hep çeviri tadında olması gerektiğini ‘sanki bu dilde yazılmış gibi ‘ demenin övgü değil hakaret olduğunu savunmuştur.
‘Yazarın söylediklerini kendi sözcükleriyle sürdüren en büyük çevirinin yazgısı bile, bir yandan kendi dilinin gelişmesinin bir parçası olarak, öte yandan da bu dilin yenileşmesiyle birlikte eskiyip bir kenarda kalmaktır. Çeviri iki ölü dilin sağır denklemi olmaktan o kadar uzaktır ki, tüm yazın biçimleri arasında yabancı dilin olgunlaşma süreciyle, kendi dilinin doğum sancılarını saptama görevi yalnız ve yalnız çeviriye düşer.’ (Benjamin: 1983)
Çevirmenin Görevleri İLETİŞİMCİ ELEŞTİRMEN DİLBİLİMCİ ŞİFRE ÇÖZÜCÜ KODLAYICI KURTARICI AKTARICI TERCÜMAN
Çevirmenin Görevleri KONUŞMACI YENİDEN OKUYAN YENİDEN YAZAN GÖRÜŞMECİ ARABULUCU YORUMCU
W.Benjamin’in Görüşü Çevirmen iletmez veya iletişim kurmaz; Özgün çalışmada saklanan gizemi korumaya çalışır, bu edebi oluşumla aynı doğrultuda olan, bir öbür dünya, bir çeviri yaratır. (Saf bir dil)
1.Okurları arasında uygun bir çevirmen bulunabilecek midir? W.Benjamin’e Göre; ‘Çeviriyi idare eden kanun: çevrilebilirliği’ asıl metinde olmalıdır. Verili bir çalışmanın çevrilebilirliğini şöyle ele alır: 1.Okurları arasında uygun bir çevirmen bulunabilecek midir? 2.Metnin doğası çeviriye elverişli ve çeviriyi gerektirecek nitelikte midir? Metnin çevrilebilirliği metnin çeviri yapılıp yapılamayacağından bağımsızdır. Bu yüzden, şunu iddia eder: Çevrilebilirlik bazı metinlerin özünde var olan bir niteliktir, fakat bu çevrilmelerinin gerekli olduğu anlamına gelmeyip, metine ilişkin özgül anlamın kendisini çevrilebilirliğinde ortaya koyması demektir.
W. Benjamin’in Kuramı Diller birbirine yabancı olmayıp, öncül ve tarihsel ilişkilerden ayrı olarak, ifade etmek istediklerinde birbiriyle ilişkilidirler. Biz ‘saf dil’i ‘simgeleşmiş’e çevirmek, dil akışında bütünüyle şekillendirilmiş ‘saf dil’i yeniden kazanmak çevirinin en büyük ve tek yeteneğidir. Çevirmenin görevi, başka dilin etkisi altındaki o ‘saf dil’i kendi dilinde serbest bırakmak, metni yeniden yaratırken herhangi bir çalışmaya hapsolmuş dili özgürleştirmektir.
W. Benjamin’in Kuramı Onun kuramı, felsefi bir alıştırmaya benzemektedir. Bu nedenle her fırsatta çelişik sözlerini haklılaştırmak için dinbilim’e başvurmaktadır: ‘Bir kimse unutulmaz bir yaşantı veya andan bahsedebilir, bütün insanlar onu unutmuş olsalar da. Eğer o yaşantı veya anın doğası unutulmamasını gerektiriyorsa bu durum bir yanlışlığı göstermez. Gösterdiği insanın bu işin üstesinden gelemediğidir. ‘
Benjamin’in öne sürdüğü kavramların bazıları bulanıktır Benjamin’in öne sürdüğü kavramların bazıları bulanıktır. Yine de tanımlar: ‘Çeviri bir moddur.’, bu iddiayla kastettiği şey açık değildir. Benjamin’e göre çevirmenin görevi, asıl metni yeni bir dilde yankılamaktadır. ‘Yankı’ fikri de bulanıktır, tıpkı dilin saflığı gibi: ‘Çeviride asıl metin daha önceki üstün ve saf haline tekrar yükselir.’ Benjamin ‘ Dilin herhangi bir nesnel gerçekliğe izafe edilemeyeği fikrini öngörür. ‘
Basnett’in işaret ettiği gibi: ‘Benjamin’in yazısı 1980’lerde çeviri kuramcıları tarafından tekrar keşfedilmiş ve post-modern çeviri kuramının en önemli metinlerinden bir olmuştur.’ (1993:151)
Kaynakça Bullock, Marcus and W. Jennings, Michael(2002); Walter Benjamin Selected Writings Volume I(1913-1923), The Task of the Translator, pg. 253-263, London-England: Harward University Press. Man de Paul(1973); Conclusions on Walter Benjamin’s ‘The Task of the Translator’ Messenger Lecture: Connell University. Munday, Jeremy(2008); Introducing Translation Studies, pg. 169, London and New York: Routledge. Raquel de Pedro(Çev. Necip Fazıl Kurt); ‘Metin Çevrilebilirliği: Tarihsel Bir Bakış’ Rifat, Mehmet(2012); Çeviri Seçkisi II, Çeviri Bilim Nedir?,İstanbul: Yaylacık Matbaası.