Ülkemizde Akarsuların Önemi Hidroelektrik üretimi (Fırat, Dicle, Kızılırmak v.s) Yurdumuzdaki akarsuların belirli yerlerine barajlar kurularak bu barajlardan elektrik üretimi yapılmaktadır. Böylece yurt ekonomisine önemli katkıda bulunmaktadır. * İçme ve kullanma suyu : Özellikle büyük şehirlerimizin içme suyu ihtiyacı barajlarımızdan sağlanmaktadır. * Tarım alanlarını sulama Tarım alanlarımız sulanarak bol ürün alınması sağlanmaktadır. Sulaması yapılmayan arazilerdeki verim önemli ölçüde azalmaktadır. Tatlı su ürünleri elde etme Balıkçılık Akarsu ve baraj göllerimizden balıkçılık ve diğer su ürünleri elde edilmektedir. * Su sporları Rafting Akarsular su sporları yapılması son yıllarda büyük bir gelişme göstermiştir. Bu da turizm in canlanmasını sağlamıştır. Ulaşım, Balıkçılık, Su Ürünleri Üretimi, Sportif faaliyetler, Sulama, İçme, Kullanma, Şifa Bulma, Turizm, Soda ve Maden suyu elde etme, Isıtma ve Enerji elde etme amacıyla kullanılır.
GÖLLERDEN YARARLANMA Baraj Göllerinden Yararlanma: * İçme ve kullanma suyu olarak * Enerji üretimi * Tatlı su ürünleri elde etme * Taşkınlardan korunmada yararlanırız. Doğal Göllerden yararlanma: * Bazı göllerden balık ve diğer su ürünleri elde edilir.(Van, Beyşehir) * Bazı göllerden tuz elde edilir. (Tuz Gölü) * Göl suları içme suyu olarak kullanılabilir.(Durusu, Büyük Çekmece) * Elektrik enerjisi elde etmek amacıyla kullanılabilir.( Hazar, Kovada, Tortum ve Çıldır göllerinde elektrik üretilmektedir.) * Bazı göllerde ulaşım yapılabilir. (Van Gölü) * Tarım alanlarının sulanması için yararlanılabilir. (Bütün tatlı su göllerimiz) * Turizm alanında yararlanılır.(Kuş gölü) Bütün göller çevreleri için gezi ve eğlence alanlarıdır.
YER ALTI SULARINDAN YARARLANMA 1-Soğuk Yer altı Sularından yararlanma * İçme suyu * Kullanma suyu (Temizlikte, sanayide) * Tarımda sulamada 2-Sıcak Yer altı sularından yararlanma * Enerji üretimi (Jeotermal enerji): Elektrik üretimi, ısınma * Termal Turizm (Sağlık Turizmi)
DENİZLERDEN YARARLANMA * Ulaşım * Su ürünleri (Balıklar, Kabuklular, Yumuşakçalar, Sünger, Yosunlar) * Deniz turizmi * Tuz üretimi * Kum üretimi * Dalga enerjisi (Türkiye’de yararlanılmamaktadır) * İçme suyu (Rafine edilerek)
Su neden yaşamın kaynağı? Vücutta taşıyıcı göreve sahip olan su, hücrelere besin ve oksijen taşır, atıkları uzaklaştırır. Böbreklerin toksik maddelerden temizlenmesine yardımcı olur. Kan ve lenf sisteminin büyük bir kısmını oluşturur. Vücut sıcaklığının düzenlenmesinde rol alır. Kan basıncını kontrol eden elektrolitlerin dengelenmesine ve taşınmasına yardımcı olur. Sıcak havalarda vücudu serin tutar ve soğuk havalarda vücut izolasyonu sağlar. Yeteri kadar tüketildiğinde, cildin daha düzgün, daha yumuşak, daha parlak ve daha esnek olmasını sağlar. Tükürük ve mide salgısında bulunarak, besinlerin sindirilmesinde görev alır. Su, emziren kadınlarda, süt üretimini artırır. Bağışıklık sisteminin görevini yapabilmesi için su gerekmektedir. Bu özelliği ile zinde ve dinç kalmada yardımcı olur. Eklemlerin kayganlığını sağlar. Su tüketimi azaldıkça, vücutta depolanan yağ miktarı artmaya başlar ve kilo alımı gerçekleşir.
Yeterli su içip içmediğinizi test etmek için 3 küçük ipucu Susuzluğunuzu gidermek için içtiğiniz su miktarının en az 2 katını tüketin. Günboyu ve sık sık su için ve su içmek için susamayı beklemeyin. İdrar renginiz koyu sarı renkli ise yeterli miktarda su içmiyorsunuz demektir. İdrar renginiz koyu sarıdan açik ve şeffaf renge dönüştüğünde yeterli miktarda su tüketiyorsunuz demektir. Kimler daha çok su tüketmeli? Yüksek proteinli diyetle beslenenler. Lifli gıdalardan zengin beslenenler. Bulantı kusma ve ishal ile sıvı kaybının arttığı zamanlar Ağır fiziksel aktivite yapanlar Çok sıcak ortamlarda olup, aşırı terleyen kimseler daha fazla su tüketmelidirler.
Su tüketiminizi artırmak için öneriler: Su içmek için susamayı beklemeyin. Yemeklerle birlikte ve yemek aralarinda su için. 8x8 kuralını unutmayın. Günde 8 kez 8 onz (240 ml, 1 su bardağı) su için. Kendinize su içmek için güzel bardaklar ya da şık bir sürahi alabilirsiniz. Çalışma ortamınızda ve evinizde belirleyeğiniz bölümlere “su iç” yazılı notlar asabilirsiniz. Ofis bilgisayarınıza su hatırlatması programlarından kurabilirsiniz. Böylelikle siz işinize konsantre olmuş çalışıyorken, ekranda beliren su şişesi size su vaktinin geldiğini hatırlatır. Çay, kahve, kola suyun yerini tutmaz İçeceklerin hiçbiri suyun yerine geçemez. Su, kalori içermez ve asiditesi yoktur. Kafeinli içeceklerin fazla tüketilmesi; çarpıntıya neden olurken; bu içeceklerin beraberinde fazla şeker ve krema tüketilmesi de gereksiz kalori alınmasına yani kilo artışlarına sebep olabilir. Ayrıca kafeinin idrar söktürücü özelliği de olduğundan fazla tüketildiginde önce sıvı alımı artmış olur, ancak daha sonra idrarla sıvı kaybı artar. Kola ve benzeri asitli içecekler mideye rahatsızlık verdiği gibi; alınan asidin etkisini azaltmak için vücut çok fazla su harcamak zorunda kalır."
Suyun Canlılar İçin Önemi Canlılığın devam etmesi için su çok önemlidir. Su tıpkı ışık, ısı, hava ve besin gibi yaşamın temel kaynaklarındandır. Canlı organizmalar hücrelerden meydana gelir ve bu hücrelerin organizmanın canlılığını sağlayabilmesi için kendilerinin de canlı olmaları gerekir. Ancak hücreler susuz canlı kalamaz. Suyun zorunlu bir gereksinim olduğu şuradan anlaşılabilir: Bir insan aç kalıp su içerek 5 hafta hayatta kalabilmektedir. Ancak su içmediği taktirde 7-12 gün içerisinde hayatını tüketmektedir. Fetüsler hayata başlamadan önce anne karnındaki insanlara verilen isimdir. Fetüslerin %95’i sudur. Susuzluk insanı ölüme götürmektedir. Ölüm gerçekleşmeden önce ise pek çok sorun çıkarmaktadır. Kandaki su miktarı %3’ün altına düştüğünde metabolizma artıkları böbreklerden geçememeye başlar. Farklı organizmalar su kaybı oranlarına farklı sonuçlar gösterir. İnsanlarda 2 litre su kaybı halsizlik başlangıcıdır. 3 litre su kaybedildiğinde ise bariz bir düşkünlük baş gösterir. 4 litre su kaybettiğinde insan tehlike sınırını geçmiş demektir.
Vücuttaki suyun önemi şöyle sıralanabilir: – Vücut sıcaklığını normal düzeyde tutar. – Vücudun temizlenmesi ve toksinlerin atılmasını sağlar. – Deriyi nemlendirir. – Böbreklerin çalışmasını sağlar. – Bazı vitamin ve mineralleri çözer ve taşımaya yardımcı olur. – Kayganlaştırıcı özelliği olduğundan organların birbirini etkilemeden ve kendi içlerinde sorun çıkarmadan çalışmalarına yardımcı olur
Su Olmasaydı Ne Olurdu ? Yeryüzünde en bol bulunan Maddelerden biridir ve yaşamın temelidir. Eğer su olmasaydı yaşam da olmazdı. Denizler ve Okyanuslar yeryüzünün yaklaşık onda yedisini kapla; toprakta atmosferde ve bütün canlı varlıklarda su vardır. İnsan vücudunun yaklaşık üçte ikisi Sudan Oluşu; ayrıca yiyeceklerin özelliklede sebze ve meyvelerin büyük bir bölümü de sudur. Güneşinısısı deniz suyunun yüzeyinde buharlaşmaya neden olur ve su buharlaşıp öbür mineraller kalır ve bu mineraller altaki suya karışır. Denizlerin buralara dökülen ırmaklardan çok daha tuzlu olmasının sebebi budur. içme sularının kolayca içilebilmesi için de suyun belirli ölçülerde çözünmüş gaz ve mineralleri içeriyor olması gerekir. Dünyadaki yaşamın varlığı suya bağlıdır. Güneş ısısı suyu buharlaştırır; buharlaşan su damlacıklardan oluşan bulutlar halinde atmosferde kümelenir. Bu kütleler yeterli bir büyüklüğe ulaşınca yağmur dolu ya da kar halinde yeryüzüne iner ve yaşamın sürmesini sağlar. Buna yağış denir; suyun toprağa işlemesi de bu süreçte olur. Bitkiler suyu topraktan soğurur ve bunun belirli bir bölümünü terleme denen bir süreç sonucunda tekrar atmosferde bırakır. Buharlaşma yağış ve terleme su çevrimini oluşturur. Yağan yağmur ve akan sular yeryüzünü zaman içinde değişikliğe uğratır. Dev barajların yardımıyla suyun bir bölümü denize dökülmeden önce tutulabilir. Bu yapay depolarda toplanan sudan yararlanılarak elektrik üretimi için kullanılan su Türibinleri Çalıştırılabilir kasaba ve kentlerin su gereksinimi karşılanabilir. İNSAN suyun varlığına o kadar alışmıştır ki su olmasaydı ne olurdu pek düşünmez. Oysa su Dünya’nın yaşam sürülebilen bir yer olmasının temel şartıdır. Yaşam için gerekli olan dengeler su sayesinde devamlılığını korur. Yeryüzünün dörtte üçü suyla kaplıdır. Suyun önemli bir bölümü de gökyüzündedir; bulutların her birinde milyonlarca ton su bulunabilmektedir. Bunların bir kısmı zaman zaman yağış halinde yere iner. Şu an solumakta olduğunuz havanın içinde de belirli miktarda su buharı vardır. Tüm bunların yanı sıra insan vücudunun yaklaşık %75'i sudur. (Bu oran kişiye vücut bileşimine yaşa cinsiyete ve diğer bazı faktörlere göre değişebilmektedir.) Bütün vücut dokuları su içerir. Örneğin kanın %83'ü ve çok sert görünmelerine rağmen kemiklerin %22'si sudur. Hayvan ve bitkilerde ise su %90 gibi yüksek bir oranda bulunabilmektedir. Kısacası susuz bir hayatın var olabilmesi mümkün değildir.
Dünya üzerindeki su miktarı daha az olsaydı ne olurdu? GECE ile gündüz sıcaklıkları arasındaki fark aşırı derecede artarak karaların büyük kısmı çöle döner yaşam imkansız hale gelir ya da en azından çok zorlaşırdı.
EYLÜL SANSÜR 10-F 992
KAYNAKÇA: instant&ion=1&espv=2&ie=UTF-8#q=su%20res%c4%b0mler%c4%b / canl%C4%B1lar-i%C3%A7in-%C3%B6nemi