2015 YILI TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİ BÖLGESEL EĞİTİM ÇALIŞMASI

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNDE YASAL DÜZENLEMELER
Advertisements

 Amaç ve kapsam  MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, kamu kurum ve kuruluşları hariç olmak üzere ondan az çalışanı bulunanlardan, tehlikeli ve çok.
Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı
Dernekler Yönetmeliğinde Yapılan Değişiklikler
BANKALAR AÇISINDAN YENİ TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDAKİ KANUNUN GETİRDİĞİ YENİLİKLER Hazırlayan: Murat Haznedar.
TÜKETİCİ HAKLARI.
TÜKETİCİNİN KORUNMASI
Amaç Yeni yetişen nesillerde vergi bilincini oluşturmak ve belge alma alışkanlığını kazandırmak amacıyla Gelir İdaresi Başkanlığımızca "Ülkemi Seviyorum.
İLAMSIZ İCRA Prof. Dr. Mustafa ÇEKER Çukurova Üniversitesi
T.C İÇİŞLERİ BAKANLIĞI HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ
SAYILI KAMU İHALE KANUNU İLE KAMU İHALE SÖZLEŞMELERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN Şikayet Sistemine Etkileri Nisan 2009 ANTALYA.
VAN İL DERNEKLER MÜDÜRLÜĞÜ
4734 Sayılı Kanun Madde 10’da Yer Alan “İhale Dışı Bırakılma Durumları”  İle İlgili Sunulacak Belgeler ve Temin Yerleri.
İhale /Onayı/İlanı/Davet İşlemleri
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi
Candaş İLGÜN YARGITAY ÜYESİ.
4734 Sayılı KAMU İHALE KANUNU.
4703 SAYILI ÜRÜNLERE İLİŞKİN TEKNİK MEVZUATIN HAZIRLANMASI VE UYGULANMASINA DAİR KANUN Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çevre Sağlığı Daire Başkanlığı Çevre.
Mükelleflerin İzahat Talepleri
İhalelere Katılmaktan Yasaklama Kararı Verilirken Uyulacak Hususlar Alattin ÜŞENMEZ Mali Hizmetler Uzmanı Alattin ÜŞENMEZ.
Gümrük Vergilerinin Tahakkuku, Tebliği ve Ödenmesi
Kurulun İnceleme ve Araştırması
MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI PERSONELİ İZİN YÖNERGESİ
Ödeme Talep Formu hazırlanırken dikkat edilmesi gereken hususlar
GÜMRÜK KIYMETİNİN TESPİTİ
GENEL MAKRO EKONOMİK DEĞERLENDİRME VE 2009 YILI BÜTÇESİ HASAN BASRİ AKTAN MALİYE MÜSTEŞARI 30 Ocak 2009 – İSTANBUL T.C. MALİYE BAKANLIĞI.
GÜMRÜK ve TİCARET BAKANLIĞI
Eğitim Kurumları Bilgilendirme Toplantısı Eğitim Kurumları Denetimi
TÜRK İ YE’DE TÜKET İ C İ N İ N B İ LG İ LEND İ R İ LMES İ VE ÖRGÜTLENMES İ KONUSUNDA İ ZLENMES İ GEREKEN ADIMLAR.
Bankaların Faaliyetleri
1 PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMLARI.
E-Tebligat Nedir.
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanlık Bürosu Müdürlüğü’nün başlıca görevleri arasında; Yönetim Kurulu ve Meclis toplantılarının gündemlerini.
Fatura İncelemeleri Dr. Önder GÜNGÖR
Kasım 2015 VERGİDE ELEKTRONİK TEBLİGAT DÖNEMİ 1 OCAK 2016’ DA BAŞLIYOR.
İŞVERENİN BORÇLARI Ücretin Belirlenmesi
Gelir İdaresi Başkanlığı. ELEKTRONİK TEBLİGAT NEDİR? Elektronik Tebligat, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 456 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU
1/130 T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü BANKACILIK SEKTÖRÜNDE YAŞANAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ.
6502 SAYILI TÜKETİCİNİN KORUNMASI
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü 6502 SAYILI KANUN VE MESAFELİ SÖZLEŞMELER YÖNETMELİĞİ İLE GETİRİLEN.
6502 SAYILI YENİ TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN
1 T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI ESNAF VE SANATKÂRLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 14 Ocak 2016.
ÖDEME EMRİ BELGESİNİN EKLERİ VE TANIMLARI
DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİ Bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda Gecelik konaklama.
T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YATIRIM VE İŞLETMELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SEYAHAT ACENTALARINA SAĞLANACAK TURİZM DESTEĞİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME.
Tüketici kredisi nedir? Tüketim amacıyla satın alınan mal ve hizmetlerin finansmanını karşılamaya yönelik bir kredi şeklidir. Kredi ; mallarının bugün.
TAKSİTLİ SATIŞ. “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun” ile tüketici hakları yasal güvence altına alındı. Tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ilgili, ekonomik.
1 İhale Usulleri Arasından Çıkarılan Doğrudan Temin Yönteminin Usulsüzlük ve Yolsuzluk Riskine Etkisi Danışman : Başbakanlık Başmüfettişi R. Bülent TARHAN.
PAZARLAMA MEVZUATI Paket Tur Sözleşmeleri. Paket tur sözleşmeleri; ulaştırma, konaklama ve bunlara yardımcı sayılmayan di ğ er turistik hizmetlerin en.
MESAFELİ SÖZLEŞMELER.  Mesafeli sözleşmeler bilişim hukuku ve e-ticaret hukuku konusuna giren ve aynı zamanda tüketici mevzuatıyla alakalı olan bir kavramdır.
MALİ TATİL İHDAS EDİLMESİ HAKKINDA KANUN Mustafa Dündar Gelirler Başkontrolörü.
Görev ve Sorumluluklar PERSONEL DAİRESİ BAŞKANLIĞI 1-Üniversitelere Akademik Kadro Tahsis Edilmesi YÜKSEKÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞI.
TEKNOLOJİK ÜRÜN YATIRIM DESTEK PROGRAMI (TEKNOYATIRIM) 1.
SERBEST DOLAŞIMA GİRİŞ REJİMİ
KONUT SATIŞ SÖZLEŞMESİ. Tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya.
AVRASYA TÜKETİCİLERİ KORUMA DERNEĞİ
6740 SAYILI BİREYSEL EMEKLİLİK TASARRUF VE YATIRIM SİSTEMİ (BES) KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUNDA YER ALAN ÖNEMLİ DÜZENLEMELER.
ANKARA BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ Piyasa Gözetim ve Denetim Şubesi
TÜKETİCİ KONSEYİ HAKEM HEYETİ
İdari Davaların Açılması
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
Sendikaların Faaliyetleri
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
TÜKETİCİ HAKEM HEYETİ VE TÜKETİCİ MAHKEMESİ
İŞ MAHKEMELERİ.
V. Bireysel Başvuru Usulü
2018 Yılında Uygulamaya Konacak Teşvikler ve Yapılacak Diğer Çalışmalar 23 Şubat 2018.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
Sunum transkripti:

2015 YILI TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİ BÖLGESEL EĞİTİM ÇALIŞMASI T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü 2015 YILI TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİ BÖLGESEL EĞİTİM ÇALIŞMASI ANKARA – 13 Mayıs 2015

Sunum İçeriği I- GİRİŞ II- TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİNE İLİŞKİN İSTATİSTİKİ BİLGİLER III- YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER IV- TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİNİN ÇALIŞMA VE UYGULAMALARINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR V- GÜNCEL TARTIŞMA KONULARI

I- GİRİŞ «Tüketicinin Korunması» kavramı güçlüler karşısında zayıfların korunması ihtiyacından doğmuş olup, tüm Dünyada temel bir insan hakkı olarak kabul edilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 172’nci maddesinde yer verilen “Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder” hükmü gereği tüketicinin korunması konusu devlet güvencesine alınmıştır. 10.08.1993 Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü 23.02.1995 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 1997 Rekabet Kurumu’nun oluşturulması 14.3.2003 4822 sayılı Kanun ile Tüketici mevzuatında kapsamlı değişiklik 3.6.2011 Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü 28.05.2014 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un yürürlüğe girmesi Genel olarak “Tüketicinin Korunması” kavramı, satıcı, sağlayıcı veya kredi verenler karşısında zayıf durumda bulunan tüketici tarafının, bu zayıflıktan kaynaklanabilecek hak ihlallerinin önüne geçilebilmesi amacıyla, hukuken tanınan haklarla bulunduğu konum derecesinin yükseltilmesidir. Günümüzde tüketici hakları, tüm dünyada temel insan haklarından biri olarak kabul edilmektedir. - Tüketicinin korunması kavramı; Modern ve dinamik bir kavramdır. Güçlüler karşısında zayıfların korunması ihtiyacından doğmuştur. Temel bir insan hakkı olarak kabul edilmektedir. Tüketicinin korunması ilk defa 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile özel bir kanunla düzenlenmiştir. 4077 sayılı Kanun 1995 yılında yürürlüğe girmiş, 2003, 2007 ve 2008 yıllarında Kanun’da önemli ve kapsamlı değişiklikler yapılmıştır. Tüketici işlemlerinde, Türk Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu ve Avrupa Birliği müktesebatında meydana gelen değişiklikler ve gelişmeler nedeniyle 4077 sayılı Kanun’da daha kapsamlı değişiklikler yapma ihtiyacı doğmuştur. Söz konusu ihtiyacın kanun değişikliği ile karşılanamayacağı anlaşıldığından 4077 sayılı Kanun mülga edilmiş 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir.

II- TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİNE İLİŞKİN İSTATİSTİKİ BİLGİLER

II- TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİNE İLİŞKİN İSTATİSTİKİ BİLGİLER Tüketici Hakem Heyeti Ülkemizde halen 81 il ve 919 ilçede toplam 1.010 adet Tüketici Hakem Heyeti bulunmaktadır. İLİ İLÇESİ THH SAYISI ANKARA ÇANKAYA 3 BURSA OSMANGAZİ NİLÜFER 2 ADANA SEYHAN İSTANBUL KARTAL ANTALYA KEPEZ İZMİR KARŞIYAKA KARABAĞLAR Ankara – Çankaya: 3 Adana – Seyhan: 2 İstanbul – Kartal : 2 Antalya – Kepez : 2 Bursa – Osmangazi : 3 İzmir – Karşıyaka : 2 Bursa – Nilüfer : 2 İzmir – Karabağlar : 2 Ülkemizde halen 81 il ve 919 ilçede toplam 1.010 tane Tüketici Sorunları Hakem Heyeti bulunmaktadır. 6 ay içerisinde karar vermektedirler.

YENİ KANUN VE UYGULAMA YÖNETMELİKLERİNİN GETİRDİĞİ YENİLİKLER Yeni Kanun İle Getirilen Yenilikler

YENİ KANUN VE UYGULAMA YÖNETMELİKLERİNİN GETİRDİĞİ YENİLİKLER Yeni Kanun İle Getirilen Yenilikler

YILLARA GÖRE YAPILAN BAŞVURU SAYILARINDA BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN ORANI %90

YENİ KANUN VE UYGULAMA YÖNETMELİKLERİNİN GETİRDİĞİ YENİLİKLER Yeni Kanun İle Getirilen Yenilikler

TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİNE GÖNDERİLEN ÖDENEKLERİN KULLANIMI ÖDENEK TÜRÜ/ YILLAR 03.05/Hizmet Alımları (Posta Ödeneği) 01.05/Hakem Heyetleri Huzur Hakları 03.2/ Tüketime yönelik (Kırtasiye) 03-7 Menkul Mal, Gayrimaddi Hak Alım, Bakım ve Onarım Giderleri TOPLAM 2014 YILI 28.600.000,00 15.835.600,00 920.000,00 270.000,00 45.625.600,00 2015 YILI I. ve II.Dönem 3.708.000,00 4.327.900,00 463.740,00 212.000,000 8.711.640,00

III- YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Yeni Kanun ile Getirilen Yenilikler Temel İlkeler Ayıplı Mal ve Hizmetler Taksitli Satışlar Tüketici Kredileri Konut Finansmanı Sözleşmeleri Ön Ödemeli Konut Satış Sözleşmeleri İş Yeri Dışında Kurulan Sözleşmeler Mesafeli Sözleşmeler Finansal Hizmetlere İlişkin Mesafeli Sözleşmeler Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Paket Tur Sözleşmeleri Abonelik Sözleşmeleri Süreli Yayın Promosyonları Fiyat Etiketi Tanıtma ve Kullanma Kılavuzu Garanti Belgesi İhtiyari Garanti Satış Sonrası Hizmetler Tüketici Hakem Heyetleri Tüketici Mahkemeleri Piramit Satış Sistemleri

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Yeni Kanun İle Getirilen Yenilikler 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 28 Kasım 2013 tarihli ve 28835 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış ve 28 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yeni Kanun, 9 Kısım ve 88 maddeden oluşmaktadır. Ayıplı mal, ayıplı hizmet, tüketici kredileri, konut finansmanı, ön ödemeli konut satışları, tüketici hakem heyetleri gibi bazı uzun maddeler bölümlere ayrılarak düzenlenmiştir. Kanunun kapsamı tüketiciler lehine genişletilmiştir. Yeni Kanunda sadece tüketici işlemlerinin değil tüketiciye yönelik uygulamaların da Kanun kapsamında olduğu belirtilmiştir. Yargı kararları ile Mülga 4077 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmeyen, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de kanun kapsamına dahil edilmiştir.

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Yeni Kanun İle Getirilen Yenilikler Tüketici sözleşmelerine yönelik yeni düzenlemeler getirilmiştir. Bir çok sözleşmeye ön bilgilendirme zorunluluğu getirilmiştir. Sözleşmenin zorunlu içeriğinde yer alması zorunlu bilgiler yeniden düzenlenmiştir. Cayma hakkı süreleri yeniden düzenlenmiştir. Cayma hakkının kullanılmasında cayma talebinin cayma hakkı süresi içerisinde yöneltilmesi yeterli görülmüştür. Kanuna; sipariş edilmeyen mal ve hizmetler, finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmeler, ihtiyari garanti, haksız ticari uygulamalar, Reklam Konseyi, tüketici ödülleri, piramit satış sistemleri gibi yeni konular eklenmiştir. Yeni Kanuna dayanılarak Bakanlığımız tarafından çıkarılması öngörülen 23 adet Yönetmeliğin, 21’i Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Diğer 2 Yönetmelik Taslağı ise yayımlanmak üzere Başbakanlık’a gönderilmiştir. Kanun kapsamında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından hazırlanan 1 adet Yönetmelik de Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Temel İlkeler (Madde 4) Kanunda yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen sözleşmeler ile bilgilendirmeler en az on iki punto büyüklüğünde anlaşılabilir bir dilde, açık sade ve okunabilir bir şekilde düzenlenmek zorunda olacaktır. Sözleşmede öngörülen koşullar, sözleşme süresi içerisinde tüketici aleyhine değiştirilmeyecektir. Bankacılık işlemlerinde faiz dışında hangi hizmetlerden ücret, komisyon ve masraf alınacağı hususu, Bakanlığımızın görüşü alınarak BDDK tarafından belirlenecektir. Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilecektir. Bu hükme aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir. Tüketici işlemlerinde adi kefalet hükümleri uygulanacaktır.

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Ayıplı Mal ve Hizmetler (Madde 8-16) Mülga 4077 sayılı Kanunda düzenlenmiş olan ayıplı mallarda ve ayıplı hizmetlerde 30 gün içerisinde ayıbın satıcıya bildirilmesi yükümlülüğü kaldırılmıştır. Zamanaşımı süresi içerisinde kalmak kaydıyla, ilk 6 ay içinde ortaya çıkan ayıplarda malın ayıplı olmadığını satıcının ispat edeceği ilk defa düzenlenmiştir. Eser sözleşmeleri de ayıplı hizmet kapsamına alınmıştır. Ayıplı hizmet durumunda, eserlerin ücretsiz onarımı seçimlik hakkı da düzenlenerek tüketicinin seçimlik hakları genişletilmiştir. Ayıplı maldan sorumluluk; malın teslim tarihinden itibaren 2 yıl, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise 5 yıldır. İkinci el satışlarda ise; ayıplı maldan sorumluluk 1 yıl, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda 3 yıldır.

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Taksitli Satış (Madde 17-21) Yeni Kanunla bu alanda getirilen en önemli düzenleme taksitle satışlarda tüketiciye «7 günlük cayma hakkı» tanınmasıdır. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin cayma hakkı süresi içerisinde satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir. Tüketiciler açısından oldukça geniş bir hak olan cayma hakkına ilgili yönetmelikte bazı sınırlamalar getirilmiştir. Bunlar; Satıcı cayma süresi içinde malı tüketiciye teslim etmişse tüketici, malı ancak olağan bir gözden geçirmenin gerektirdiği ölçüde kullanabilir. Aksi takdirde tüketici cayma hakkını kullanamayacaktır. Olağan gözden geçirme ise malın ilk incelenmesini kapsamaktadır. Malın mutad olarak kullanılması durumunda tüketici cayma hakkını kullanamayacaktır. Cayma hakkı süresi sona ermeden önce, tüketicinin onayı ile hizmetin ifasına başlanan hizmet sözleşmelerinde de tüketici cayma hakkını kullanamaz.

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Tüketici Kredileri (Madde 22-31) Kredi sözleşmesinin kurulmasından makul bir süre önce, sözleşme öncesi bilgi formunun tüketiciye verilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Tüketiciye ilk defa tüketici kredisi sözleşmesinde; herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin 14 gün içinde cayma hakkı tanınmıştır. Tüketicinin açık talebi olmaksızın krediyle ilgili sigorta yaptırılması yasaklanmış, tüketicinin sigorta yaptırmak istemesi halinde ise istediği sigorta şirketi ile imzaladığı poliçe kredi veren tarafından kabul edilmek zorunda olacaktır. Tüketicinin açık talimatı olmadan Bankalar, kredi sözleşmesi ile ilişkili bir kredili mevduat sözleşmesi yapamayacaktır. Kart çıkaran kuruluşlar, tüketicilere yıllık üyelik aidatı ve benzeri isim altında ücret tahsil etmedikleri bir kredi kartı türü sunmakla zorunlu kılınmıştır.

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Konut Finansmanı Sözleşmeleri (Madde 32-39) Konut kredilerinin erken kapatılması durumunda tüketiciden alınan %2’lik «erken ödeme tazminatı» kalan vade 36 ayın altında ise %1’e düşürülmüştür. Bağlı kredilerde, konutun hiç ya da gereği gibi teslim edilmemesi nedeniyle tüketicinin, Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen seçimlik haklarından birini kullanması halinde satıcı ve konut finansmanı kuruluşu müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Tüketicinin açık talebi olmaksızın krediyle ilgili sigorta yaptırılması yasaklanmış, tüketicinin sigorta yaptırmak istemesi halinde ise istediği sigorta şirketi ile imzaladığı poliçe kredi veren tarafından kabul edilmek zorunda olacaktır. Bankaların, kredinin ödenmesi için açılan hesaplardan, sadece kredi ile ilgili işlemler yapılması durumunda tüketicilerden bir ücret ya da masraf talep etmesi yasaklanmıştır. Tüketicinin açık talimatı olmadan Bankalar, konut finansmanı sözleşmesi ile ilişkili bir kredili mevduat sözleşmesi yapamayacaktır.

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Ön Ödemeli Konut Satış Sözleşmeleri (Madde 40-46) Yeni Kanunda yalnızca konutların ön ödemeli satışı düzenlenmiştir. Kampanyalı Satış İzin Belgesi kaldırılmıştır.  Ön ödemeli konut sözleşmesi kurulmadan en az bir gün önce tüketicilere ön bilgilendirme formu verilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Yapı ruhsatı alınmadan, ön ödemeli konut satışı yapılamayacaktır. Ön ödemeli konut satışı tapu veya noterde yapılacak. Bina tamamlama sigortası getirilmektedir.    Ön ödemeli konut satışında; 14 günlük cayma hakkı getirilmiştir. 30 ay olan konutun teslim süresi yeni düzenlemeyle 36 aya çıkarılmıştır. Ön ödemeli konut satışında konutun teslimine kadar sözleşmeden dönme hakkı getirilmiştir.

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER İş Yeri Dışında Kurulan Sözleşmeler (Madde 47) İşyeri dışında satış yapacakların Bakanlıktan «yetki belgesi» alma zorunluluğu devam edecektir. İşyeri dışında kurulan sözleşmelerde ön bilgilendirme zorunluluğu getirilmiştir. 7 günlük cayma hakkı süresi 14 güne çıkarılmıştır. Tüketici, cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirilmezse, cayma süresi bir yıla çıkmaktadır. Sözleşme tarihinin tüketicinin kendi el yazısıyla attırılması ve sözleşmenin bir örneğinin tüketiciye verilmesi zorunlu hale getirilmiştir. Sözleşmeyi tüketicinin imzalamasını ve sözleşme tarihi ile “Sözleşmenin bir örneğini elden teslim aldım.” ibaresini ve cayma hakkının kullanılabildiği sözleşmeler için “On dört gün içinde cayma hakkımın olduğu konusunda bilgilendirildim.” ibaresini tüketicinin kendi el yazısı ile yazmasını sağlama zorunluluğu getirilmiştir.

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Mesafeli Sözleşmeler (Madde 48) Tüketicilerin mesafeli sözleşmeyi akdetmeden önce, satıcı veya sağlayıcı tarafından bilgilendirilmesi zorunlu tutulmuştur. Mesafeli sipariş edilen ürünlerin en geç 30 gün içerisinde tüketiciye teslim edilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Mesafeli sözleşmelerde 7 günlük cayma hakkı süresi 14 güne çıkarılmıştır. Tüketici, cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirilmezse, cayma süresi bir yıla çıkmaktadır. Ayrıca, tüketici sözleşmenin kurulmasından malın teslimine kadar olan süre içerisinde de cayma hakkını kullanabilir. Satıcı veya sağlayıcı, cayma hakkını kullanmış olan tüketiciye bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren on dört gün içinde, varsa tüketiciye teslim masrafları da dahil olmak üzere tahsil edilen tüm ödemeleri iade etmekle yükümlüdür. Cayma hakkının kullanımında, ön bilgilendirmede satıcının iade için belirttiği taşıyıcı aracılığıyla malın geri gönderilmesi halinde, tüketici iadeye ilişkin masraflardan sorumlu tutulamayacaktır.

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Finansal Hizmetlere İlişkin Mesafeli Sözleşmeler (Madde 49) Finansal hizmetlerin mesafeli satışına ilişkin AB Yönergesi ilk defa iç hukukumuza aktarılmıştır. Tüketicinin her türlü banka hizmeti, kredi, sigorta, bireysel emeklilik, yatırım ve ödeme ile ilgili mesafeli sözleşme kurulmadan önce bilgilendirilmesi zorunlu tutulmuştur. Tüketiciler, finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmelerden 14 gün içinde cayma hakkına sahiptir.* (*) Sigorta sözleşmeleri ve bireysel emekliliğe ilişkin sözleşmelerde ise cayma süresi hakkında diğer mevzuatta yer alan tüketici lehine olan hükümler uygulanacaktır.

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri (Madde 50) Devre tatil kavramının tanımı değiştirilerek devre mülkler ve alternatif tatil üyelikleri (devre yat, kulüp üyeliği vb.) de kapsama dahil edilmiştir En az 3 yıl süreyle kurulması düzenlenmiş olan devre tatil sözleşmeleri 1 yıla düşürülmüştür. Devre tatil ve uzun süreli tatillerde sözleşme kurulmadan en az 1 gün önce ön bilgilendirme yükümlülüğü getirilmektedir. Sözleşme tarihinin tüketicinin kendi el yazısıyla attırılması ve sözleşmenin bir örneğinin tüketiciye verilmesi zorunlu hale getirilmiştir. Devre tatillerde cayma hakkı süresi 10 günden 14 güne çıkarılmıştır. Tüketici, cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirilmezse, cayma süresi bir yıla çıkmaktadır. Devre tatil amaçlı taşınmazın ön ödemeli satışında yapı ruhsatı alınmadan sözleşme yapılamayacağı, teslim süresinin sözleşme tarihinden itibaren 36 ayı geçemeyeceği, Devir ve teslim tarihine kadar tüketiciye, sözleşme bedelinin %2’sine kadar tazminat ödemek suretiyle sözleşmeden dönme hakkı verilmesi düzenlenmiştir.

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Paket Tur Sözleşmeleri (Madde 51) Paket tur sözleşmelerinde sözleşme kurulmadan önce, tüketiciye ön bilgilendirme amaçlı broşür verilmesi zorunlu hale getirilmiştir. Paket tur sözleşmesinin esaslı unsurlarından birisinin önemli ölçüde değişmesi halinde tüketici; Yapılan değişikliği kabul ederek tura devam etme, Ek bedel ödemeden başka bir tura katılma, Fiyat farkının iade edilmesi şartıyla daha düşük bir değerde tura katılma, sözleşmeden dönme haklarından birini kullanabilecektir. Yeni düzenlemeyle AB ülkelerinde olduğu gibi ticari veya mesleki faaliyetleri çerçevesinde paket tur hizmetinden faydalanan kişiler de tüketici olarak kabul edilecektir. Paket tur sözleşmesi kurulduktan sonra ve paket tur başlamadan önce; yurt içi turlar için asgari 24 saat, yurt dışı turlar için ise asgari 48 saat önce katılımcıya yolculuk öncesi bilgilendirme yapılması zorunluluğu getirilmiştir.

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Abonelik Sözleşmeleri (Madde 52) Tüketici, Belirsiz süreli veya süresi bir yıl ve daha uzun olan belirli süreli abonelik sözleşmesini, herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin istediği zaman, Süresi bir yıldan az olan belirli süreli abonelik sözleşmesini, sözleşme koşullarında değişiklik yapılması halinde veya hizmetten yararlanmasına engel olabilecek geçerli bir sebebinin varlığı halinde feshetme hakkına sahiptir. Diğer mevzuatta tüketici lehine olan süreler saklı kalmak kaydıyla, satıcı veya sağlayıcı, tüketicinin fesih talebini, bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren en geç yedi gün içerisinde yerine getirmekle yükümlüdür. Aboneliğe son verme isteği süresi içinde yerine getirilmezse, bu sürenin bitiminden itibaren, abonelikten faydalanılmış olsa dahi tüketiciden herhangi bir bedel talep edilemeyecektir. Abonelik sözleşmesinin feshi için, sözleşmenin tesis edilmesini sağlayan yöntemden daha ağır koşullar içeren bir yöntem belirlenemeyecektir. Abonelik sözleşmelerinin daha detaylı düzenlenmesi bakımından ilk defa yönetmelik çıkarılmıştır.

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Abonelik Sözleşmeleri (Madde 52) Abonelik sözleşmelerinde faturanın zamanında ödenmemesi durumunda uygulanacak gecikme zammı oranı, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51. maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranını aşamaz. Taahhütlü aboneliklerde aboneliğin süresinden önce sonlandırılması durumunda, satıcı veya sağlayıcı tüketiciye sağladığı indirim ile sınırlıdır. Taahhütlü aboneliklerde tüketicinin yerleşim yerinin değişmesi ve taahhüt konusu hizmetin tüketicinin yeni yerleşim yerinde aynı nitelikte sunulmasının fiilen imkansız olması durumunda tüketici herhangi bir bedel ödemeksizin taahhütlü aboneliğini feshedebilir. Fesih bildiriminin kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir. Satıcı veya sağlayıcı gerekli güvenlik önlemlerini almak suretiyle, kaydı tutulan telefon yoluyla da tüketiciye sözleşmeyi feshetme imkanını sağlayabilir. Satıcı veya sağlayıcı, abonelik sözleşmesinin feshedildiği bilgisini yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye bildirmekle yükümlüdür. Abonelik sözleşmesine ilişkin olarak tüketicilerin satıcı veya sağlayıcı ile iletişime geçebilmesi için bir telefon hattı tahsis edilmesi durumunda, bu hat ile ilgili olarak olağan ücret tarifesinden daha yüksek bir tarife seçilemez. Verilen hizmetle birlikte bir malın mülkiyetinin veya kullanım hakkının devredildiği abonelik sözleşmelerinde hizmet sağlayıcısı da malın ayıbından sorumludur.

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Süreli Yayın Promosyonları (Madde 53) Mülga 4077 sayılı Kanunda örnekleme yöntemiyle sayılan, süreli yayın kuruluşlarının verebileceği süreli yayıncılık amaçlarına uygun kültürel ürünler, yönetmelikte tek tek sayılmıştır. Süreli yayının birden fazla sayıda satın alınmasını gerektiren ve belirli bir süreye yayılan promosyon uygulamalarının süresi; Günlük süreli yayınlarda 75 günü, Haftalık süreli yayınlarda 18 haftayı, Daha uzun süreli yayınlarda 12 ayı geçemeyecektir. Promosyon uygulamasına konu mal veya hizmetin teslim veya ifasının, promosyon uygulamasının bitiminden itibaren 45 gün içinde ilgili yayın kuruluşu tarafından yerine getirilmek zorundadır

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Fiyat Etiketi (Madde 54) Perakende olarak satışa sunulan mal ve hizmetlerin etiket, tarife ve fiyat listelerinde malın; üretim yerinin, ayırıcı özelliğinin, tüm vergiler dahil satış fiyatının ve birim fiyatının gösterilmesi zorunludur. Etiket fiyatı ile kasa fiyatı arasında fark olması durumunda tüketici lehine olan fiyat uygulanacaktır. Gerçeği yansıtmayan indirimli satış kampanyalarına sınırlama getirilmektedir. «Örneğin, işyeri sahipleri senenin 12 ayı indirimli satış kampanyalarına ilişkin reklam yapabilmekte veya fiyat etiketleri üzerine önceden geçerli olmayan yüksek fiyatlar yazarak tüketicilerde indirim yapılmış izlenimi uyandırabilmektedir.»  Yeni düzenlemeye göre; İndirimli satışa konu edilen mal veya hizmetlerin indirimli satış fiyatı, İndirimden önceki fiyatı indirim oranı etiketlerinde gösterilmek zorundadır. Yurtdışında ifa edilen konaklama hizmetlerinin fiyat listelerinin TL cinsinden düzenleme zorunluluğu ortadan kaldırılmıştır. Perakende olarak satışa sunulan mal ve hizmetlerin etiket, tarife ve fiyat listelerinde malın; Üretim yerinin, Ayırıcı özelliğinin, Tüm vergiler dahil satış fiyatının, Birim fiyatının, bulunması zorunludur. ( Yurt dışında ifa edilmesi öngörülen paket tur ve eğitim hizmetleri ile yurt dışına yönelik ulaşım ve konaklama hizmetlerinin fiyat listeleri hariç olmak üzere, etiket ve listelerde satış fiyatlarının; ‘Türk Lirası’, kısaca ‘TL’ veya simgesi şeklinde yazılması, (Yönetmelik mad. 9/3) Etiket fiyatı ile kasa fiyatı arasında fark olması durumunda tüketici lehine olan fiyatın uygulanması hususları düzenlenmiştir. İndirimli satışlara ilişkin kapsamlı bir düzenleme ilk defa yapılmıştır. Ülkemizde indirimli satışlarla ilgili kapsamlı bir yasal düzenleme bulunmaması çeşitli suistimallere neden olabilmekteydi bu nedenle bu maddede indirimli satışlar da düzenlenmiştir. İndirimli satışa konu edilen mal veya hizmetlerin indirimden önceki fiyattan daha düşük fiyatla satışa sunulduğunun ispatı satıcı veya sağlayıcıya ait olacaktır. Bakanlığımızla beraber, belediyelerin ve ilgili odaların da bu Yönetmelik hükümlerini uygulaması ve izlemesine ilişkin işleri yürütmekle ayrı ayrı görevlidir. (Yönetmelik mad. 13/1)

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Tanıtma ve Kullanma Kılavuzu (Madde 55) Malın güvenli kullanımına ilişkin hususların malın üzerinde yer alması halinde yazılı ve sesli ifadelerin Türkçe olması zorunluluğu getirilmiştir. Güvenlikle ilgili bilgilerin malın üzerine konulması veya kullanma kılavuzuna yazılması zorunlu olacaktır. Kullanıcı arayüzü olarak kabul edilen «Bir mal ile o malı kullanan tüketici arasındaki etkileşime aracılık eden her türlü dijital ortamda» yer alan yazılı, sesli ve görüntülü ifadelerin de Türkçe olması zorunludur. Türkçe tanıtma ve kullanma kılavuzlarının hazırlanması sorumluluğu üretici ve ithalatçıya; tüketiciye teslim edildiğinin ispatı sorumluluğu ise satıcıya ait olmuştur. Tüketicilerin bilgilendirilmesi açısından, tüketiciye sunulan malların, tanıtım, kullanım, kurulum, bakım ve basit onarımına ilişkin Türkçe tanıtma ve kullanma kılavuzuyla ve gerektiğinde uluslararası sembol ve işaretleri kapsayan etiketle satılması son derece önemlidir. Tüketicinin kullanımına sunulan ürünlerin birçoğunda malın güvenli kullanımına ilişkin hususların Türkçe olmayıp üretimin yapıldığı ülkenin diliyle verildiği görülmektedir. Bu durumun, tüketicilerin ürünü doğru bir şekilde kullanmasını engellemesi ve tüketicilerin can ve mal güvenliğini ciddi anlamda tehdit edebilmesi nedeniyle, güvenliğine ilişkin hususların da Türkçe olması kaçınılmaz bir hal almıştır. Tüketicinin kullanımına sunulan malların Türkçe tanıtma ve kullanma kılavuzuyla, gerektiğinde uluslararası sembol ve işaretleri kapsayan etiketle satışa sunulması zorunludur. (Kanun mad. 55/1) Güvenli kullanıma ilişkin hususların malın üzerinde yer alması halinde yazılı ve sesli ifadelerin Türkçe olması zorunludur. (Kanun mad. 55/2) Malın teknik düzenlemesi uyarınca kişinin sağlığı veya çevreye zararlı veya tehlikeli olabilmesi durumunda, bu durumla ilgili açıklayıcı bilgilerin malın üzerinde veya tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alması zorunludur. (Kanun mad. 55/3) Türkçe tanıtma ve kullanma kılavuzu hazırlama sorumluluğu üretici veya ithalatçıya, tüketiciye verilmesi sorumluluğu ise satıcıya aittir. (Kanun mad. 55/4) Tanıtma ve kullanma kılavuzunun Türkçe, açık, anlaşılabilir ve okunabilir bir şekilde düzenlenmesi ve kağıt üzerinde yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verilmesi zorunludur. (Yönetmelik mad. 5/1, 5/2) Kalıcı veri saklayıcı ile tanıtma ve kullanma kılavuzunun düzenlenmesi durumunda bu bilgilerin ayrıca üretici veya ithalatçının internet sitesinde de yer alması gerekir. (Yönetmelik mad. 5/3)

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Garanti Belgesi (Madde 56) Bakanlıktan onaylı garanti belgesi alınması zorunluluğu kaldırılarak bürokratik işlemler azaltılmıştır. Garanti belgesinin düzenlenmesi yükümlülüğü üretici ve ithalatçılara, bu belgenin tekemmül ettirilerek tüketiciye verilmesi sorumluluğu ise satıcıya ait olacaktır. Ücretsiz onarım hakkının kullanılmasına rağmen; Garanti süresi içinde tekrar arızalanması, Tamiri için gereken azami sürenin aşılması, Tamirinin mümkün olmadığının, yetkili servis istasyonu, satıcı, üretici veya ithalatçı tarafından bir raporla belirlenmesi durumunda, diğer seçimlik hakların kullanılması hakkı tekrar ortaya çıkar. Mala ilişkin faturaların garanti belgesi yerine geçmeyeceği düzenlenmiştir.   Garanti uygulaması değiştirilerek tüketicilerin seçimlik haklarının önündeki engeller kaldırılmaktadır. Ücretsiz onarım hakkının kullanılmasına rağmen; Garanti süresi içinde tekrar arızalanması, Tamiri için gereken azami sürenin aşılması, Tamirinin mümkün olmadığının, yetkili servis istasyonu, satıcı, üretici veya ithalatçı tarafından bir raporla belirlenmesi durumunda, diğer seçimlik hakların kullanılması hakkı tekrar ortaya çıkar. Bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. (Yönetmelik mad. 9/1)

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER İhtiyari Garanti (Madde 57) İhtiyari garanti, tüketicinin Kanundan kaynaklanan hakları saklı kalmak kaydıyla mal veya hizmetle ilgili verilen ilave taahhüdü ifade eder. İhtiyari garanti süresince, taahhüt edilen hakların kullanılması nedeniyle tüketiciden masraf talep edilemez. Reklam ve ilanda yer alan ifadeler de taahhüt kapsamındadır. Bu taahhütte, tüketicinin yasal haklarının saklı olduğu, garantiden faydalanma koşulları, süresi gibi hususlar yer almak zorundadır. İhtiyari garanti taahhüdünün tüketiciye yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile verilmesi zorunludur.

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Satış Sonrası Hizmetler (Madde 58) Satış sonrası hizmetler yalnızca tüketicinin kullanımına yönelik ürünlerle sınırlandırılmaktadır. Özel servisler verdiği hizmetten sorumlu olacaktır. Herhangi bir markanın yetkili servisi olmayıp, özel servis olarak hizmet veren servis istasyonlarının da verdikleri hizmetten dolayı tüketicilere karşı sorumlu olduğu vurgulanmıştır. İthalatçının herhangi bir şekilde ticari faaliyetinin sona ermesi halinde, bakım ve onarım hizmetlerinin sunulmasından garanti süresi boyunca satıcı, üretici ve yeni ithalatçı müteselsilen sorumlu olacaklardır. İthalatçının herhangi bir şekilde ticari faaliyetinin sona ermesi halinde, bakım ve onarım hizmetlerinin sunulmasından garanti süresi boyunca satıcı, üretici ve yeni ithalatçının müteselsilen sorumlu olacakları da hüküm altına alınmıştır. Uygulamada tüketici mağduriyetlerinin sıkça meydana geldiği azami tamir süresi mevzuatta ilk defa yer almıştır. Ayrıca malın garanti süresi içinde meydana gelen arızasının 10 iş günü içerisinde giderilememesi durumunda muadil ürün tahsisi konusu da ilk defa düzenlenmiştir.

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Tüketici Hakem Heyeti (Madde 66-72) 6502 sayılı Kanun’la «Tüketici Sorunları Hakem Heyeti» ismi «Tüketici Hakem Heyeti» olarak değiştirilmiştir. İl merkezleri ile Bakanlıkça belirlenen ilçe merkezlerinde tüketici hakem heyeti kurulması öngörülmüştür. Hangi ilçelerde tüketici hakem heyeti kurulacağı belirlenirken başvuru sayısı, nüfus yoğunluğu, coğrafi şartlar ve benzeri hususlar dikkate alınacaktır. Başvuru sayısına göre bazı ilçelerde birden fazla tüketici hakem heyeti kurulması öngörülmektedir. Tüketici hakem heyetleri için raportör kadrosu ihdas edilmiştir. Tüketici hakem heyeti üyelerinin ve raportörlerinin huzur hakları ve huzur ücretleri iyileştirilmiştir. Tüketici hakem heyetlerinin tüketici lehine verdiği kararlara karşı açılan itiraz davalarında, kararın iptali durumunda tüketici aleyhine, avukatlık asgari ücret tarifesine göre sadece nisbi tarife üzerinden vekâlet ücretine hükmedilecektir. Tüketici hakem heyetlerimizde yaşanan iş yoğunluğu nedeniyle, mevcut tüketici hakem heyetlerinin görevlerine devam etmeleri öngörülmektedir. Başvuru sayısının çok yoğun olduğu ilçe hakem heyetlerimizin talep etmeleri ve personel ve alt yapı gereklerini karşılayabilmeleri halinde yeni tüketici hakem heyetleri kurulabilmektedir. Tüketici hakem heyetlerine raportör ataması yapılırken özellikle başvuru yoğunluğu göz önüne alınmaktadır. Raportör atamalarının yapılmasının ardından, il müdürlüğü veya kaymakamlık makamının uygun görmesi halinde mevcut raportörlerin görevlerine devam etmelerinde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Atanan raportörlerin tüketici hakem heyeti iş ve işlemlerinde görevli olmaları esastır. Atanan raportörlere maaşları dışında huzur ücreti ödenmeyecektir.

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Tüketici Mahkemeleri (Madde 73) Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, davaları basit yargılama usulüne göre sonuçlandıran tüketici mahkemeleri görevlidir. Tüketici örgütleri üst kuruluşlarınca açılacak davalarda bilirkişi ücreti ve vekâlet ücreti Bakanlıkça karşılanacaktır. Tüketici davaları tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilecektir. Tüketici mahkemeleriyle tüketici hakem heyetlerinin UYAP ve Tüketici Bilgi Sistemi aracılığıyla entegre olması sağlanacaktır.

YENİ MEVZUATLA BİRLİKTE GETİRİLEN DÜZENLEMELER Piramit Satış Sistemleri (Madde 80) Piramit satış sistemleri ilk defa Kanunda düzenlenmiştir. Piramit satış; katılımcılarına bir miktar para veya malvarlığı ortaya koyma karşılığında, sisteme aynı şartlar altında başka katılımcılar bulma koşuluyla bir para veya malvarlığı kazancı olanağı ümidi veren ve malvarlığı kazancının elde edilmesini tamamen veya kısmen diğer katılımcıların da koşullarına uygun davranmasına bağlı kılan, gerçekçi olmayan veya gerçekleşmesi çok güç olan kazanç beklentisi sistemi olarak tanımlanmaktadır. Piramit satış sisteminin kurulması, yayılması veya tavsiye edilmesi yasaklanmıştır. Bakanlık, piramit satış sistemleri ile ilgili gerekli incelemeleri yapmaya ve varsa elektronik sistemin ülkemizde durdurulması dahil ilgili kamu kurum veya kuruluşlarıyla işbirliği içinde gerekli önlemleri almaya yetkili olmuştur.

IV- TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİNİN ÇALIŞMA VE UYGULAMALARINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

IV- Tüketici Hakem Heyetlerinin Çalışma ve Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar Temel Kavramlar 6502 sayılı Kanunun kapsamı, her türlü “tüketici işlemi ” ile “tüketiciye yönelik uygulamaları ” olarak belirlenmiştir. Tüketici tanımında “ticari veya mesleki olmayan amaç” ile “hareket eden” ifadelerinin ön plana çıkarıldığı görülmektedir. Tüketici işlemi, Tüketiciye yönelik uygulamalar, Diğer taraftan sosyal amaçlı ve ticaretle iştigal etmeyen dernek, vakıf gibi kar amacı gütmeyen tüzel kişiler ile apartman site yöneticiliği tüketici olarak değerlendirilebilmektedir. Kooperatifler, üniversiteler, kamu kurumları tüketici tanımı içerisinde değerlendirilememektedir. 6502 sayılı Kanun’la tanınan haklardan faydalanmak için tüketici olmak gerekmektedir. Bu kapsamda tüketici hakem heyetlerimiz başvuruları kabul ederken taraflardan birinin tüketici olup olmadığına dikkat etmeleri gerekmektedir. Satıcı veya sağlayıcılar da tüketicilerle yaşadıkları uyuşmazlıkların çözümü amacıyla tüketici hakem heyetlerine başvurabilirler. Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder. Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. Tüketiciye yönelik uygulamalar: Ticari veya mesleki amaçlarla hareket edenlerin, tüketicilerle sözleşme imzalanmadan önce, sözleşmenin kurulması esnasında ve sözleşme imzaladıktan sonra yaptıkları uygulamaların hepsidir.

TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİ IV- Tüketici Hakem Heyetlerinin Çalışma ve Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar Tüketici Hakem Heyetlerinin Görev Alanı: TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİ İLÇE THH 0-2200 TL’YE KADAR İL THH 0-3300 TL’YE KADAR BÜYÜKŞEHİR İL THH 2200-3300 TL’YE KADAR 6502 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklanan tüketici uyuşmazlıklarında; Değeri 2.200 -TL’nin altında bulunan uyuşmazlıklarda kaymakamlık bünyesinde kurulmuş bulunan ilçe tüketici hakem heyetine; Değeri 2.200-TL ile 3.300 –TL arasında bulunan uyuşmazlıklarda ise ticaret il müdürlüğü bünyesinde kurulmuş bulunan il tüketici hakem heyetine başvuru zorunludur. Değeri 3.300.-TL ve üzerindeki uyuşmazlıklarda, uyuşmazlığın çözümlenmesi tüketici mahkemesinin görev alanına girmektedir. Görevli tüketici hakem heyetinin tespitinde başvuru tarihindeki parasal sınırlar dikkate alınır. Her yıl il ve ilçe tüketici hakem heyetlerine başvuru sınırları yeniden belirlenmektedir. Yeniden belirlenme nedeniyle bir önceki yıl il tüketici hakem heyetinin görev alanına giren bazı başvurular bir sonraki yıl ilçe tüketici hakem heyetinin görev alanına girer hale gelmektedir. Tüketici tarafından başvuru yapıldığında uyuşmazlık değeri il tüketici hakem heyetinin görev alanına girmekte ise, başvuru yapıldığı yıl karara bağlanmamışsa ve her yıl yapılan yeniden belirleme nedeniyle uyuşmazlık konusu ilçe tüketici hakem heyetinin görev alanına girer hale gelmişse, söz konusu uyuşmazlığın il tüketici hakem heyeti tarafından karara bağlanması gerekmektedir. * Görevli tüketici hakem heyetinin tespitinde başvuru tarihindeki parasal sınırlar dikkate alınır.

IV- Tüketici Hakem Heyetlerinin Çalışma ve Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar Tüketici Hakem Heyetlerinin Yetki Alanı ve Başvuru Koşulları: Tüketiciler uyuşmazlık konusunun değerini de dikkate alarak, ikamet ettiği veya tüketici işleminin yapıldığı yerdeki tüketici hakem heyetine başvurabilirler. Yapılan başvurularda, tüketicinin: Adının soyadının, TC kimlik numarasının, adresinin ve varsa diğer iletişim bilgilerinin; Uyuşmazlık değerinin ve talebinin Şikayet edilene ilişkin bilgilerin yer alması zorunludur. Tüketici hakem heyetlerine başvuru: Dilekçe ile şahsen, Yönetmeliğin ekinde bulunan başvuru formu kullanılarak, Mobil veya elektronik imza ile www.tuketici.gov.tr adresli internet sitesinden, Avukat marifetiyle yapılabilir. Tüketici hakem heyetlerine yapılacak başvurularda bulunması gereken hususlar Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği’nin «Başvuru» başlıklı 11 inci maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu maddede belirtilen hususları taşımayan eksik başvurular eksiklikleri de belirtilerek tüketiciye iade edilmeli ve eksikliklerinin tamamlanması sağlanmalıdır. Yönetmelikte belirtilen usule uygun olarak mobil veya elektronik imza ile e-devlet kapısı üzerinden veya TÜBİS ile yapılan başvuruların değerlendirilmeye alınması zorunludur.

IV- Tüketici Hakem Heyetlerinin Çalışma ve Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar Yetki İl hakem heyetleri il merkezi sınırları içinde, ilçe hakem heyetleri ise ilçe sınırları içinde görevli ve yetkilidir. Tüketici Hakem Heyetleri görev ve yetki alanına giren başvuruları gereğini yapmak üzere kabul etmesi yasal bir zorunluluktur. Tüketici hakem heyetleri; görev ve yetki alanı dışında kalan başvuruları, tüketicinin başvuru yapabileceği yerleri de belirterek başvuru sahibine iade eder. Uyuşmazlığa konu tüketici işleminin tüketici hakem heyetinin kurulmasından önce yapılmış olması, uyuşmazlığın çözümü amacıyla görevli ve yetkili hakem heyetine başvuru yapılmasına ve uyuşmazlığın karara bağlanmasına engel değildir.

IV- Tüketici Hakem Heyetlerinin Çalışma ve Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar Başvuru Uyuşmazlık konusu ile ilgili sözleşme, fatura veya satış fişi dışında belge sunan yahut çeşitli nedenlerle herhangi bir belge sunamayan tüketicilerin başvurularının kabul edilip edilmeyeceği hususu tartışılmaktadır. Bu itibarla, ilgili mevzuat hükmü, hakem heyetlerinin uyuşmazlığın çözümüne yönelik çalışmalarına kolaylık ve çabukluk sağlanması amacıyla başvuru sahibinin iddialarını destekleyecek her türlü belgeyi sunmasına işaret etmekte olup, belgenin türüne ilişkin bir ayrım yapmadığı gibi, çeşitli nedenlerle herhangi bir belge sunamayacak olanların başvurularının kabul edilmeyeceğine ilişkin bir anlam da içermemektedir. Hakem heyetleri dilekçenin kabulü ile ispat ve delillerin değerlendirilmesi meselesini birbirinden ayırmalıdır. Zira, dilekçe eki belgelerin olmaması başvuruyu almaya engel olmayıp, daha ziyade ispat meselesini ilgilendirmektedir. Bilinmelidir ki bir taraf karşı tarafın ikrarı ile de davası ispat edebilmektedir. İkrar bunu yapan taraf aleyhine kesin delil teşkil eder.

IV- Tüketici Hakem Heyetlerinin Çalışma ve Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar Başvuruda Feragat Başvurunun tek bir uyuşmazlıkla ilgili olması ve uyuşmazlık konusunun tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılabilecek parasal sınırları aşması halinde, sınırları aşan kısımdan feragat edilerek tüketici hakem heyetine başvuru yapılabilir. Parasal sınırları aşan kısım için tekrar tüketici hakem heyetine başvuru yapılamaz. Belirsiz Alacaklar Başvuruları Tüketici hakem heyetine başvuru esnasında alacağını tam olarak belirleyebilme imkanına sahip değil ise veya talep sonucunun belirlenmesi kendisinden beklenemeyecek ise, belirsiz alacak başvurusunda bulunabilir. Belirsiz alacak başvurusunda, başvuru sahibinin hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktarı belirtmesi zorunludur. Hakem heyetlerine başvuru yapan tüketiciler, başvuru esnasında alacağını tam olarak belirleyebilme imkanına sahip değil ise veya talep sonucunun belirlenmesi kendisinden beklenemeyecek ise, belirsiz alacak başvurusunda bulunabilirler. Bu durumda, alacağın belirlenmesi en geç ispat aşamasında veya davalı tarafın delillerini mahkemeye sunması ve savunmasını yapmasından sonra mümkün olabilecektir.

IV- Tüketici Hakem Heyetlerinin Çalışma ve Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar Savunma alınması Tüketici hakem heyetleri, uyuşmazlığın çözümü amacıyla satıcı veya sağlayıcıdan uyuşmazlık ve tüketicinin iddiaları ile ilgili yazılı görüşünü ister. İstenen bilgi ve belgelerin sunulması için somut olayın özelliklerine göre en fazla 30 gün süre verilir. Bu esnada, belirtilen süre içerisinde görüş bildirilmemesi halinde dosya içeriğinde yer alan bilgi ve belgeler çerçevesinde karar alınmak durumunda kalınacağı hususunun hatırlatılmasında ise yarar görülmektedir. Satıcı veya sağlayıcılar tarafından bilgi ve belge isteme yazılarına süresi içinde cevap verilmemesi halinde dosya içeriğine göre karar verilir. Bu kapsamda herhangi bir bilgi veya belge ile iddialarını ispatlayamamış tüketicilerin taleplerinin reddine karar verilebilir.

IV- Tüketici Hakem Heyetlerinin Çalışma ve Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar Bilirkişi tayini Gerekli görülmesi halinde uyuşmazlık konusu hakkında bilirkişi tayin edilebilir ve/veya ilgili kamu kurum veya kuruluşlarından görüş istenebilir. Çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişi görüşüne başvurulabilmekte, genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda ise bilirkişiye gerek bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusuna göre teknik bilgiye, donanıma sahip konusunda uzman olan, uyuşmazlık konusunun tarafları ile herhangi bir bağlantısı olmayan kişilerin bilirkişi olarak görevlendirilmesi uygun olacaktır. Bilirkişinin görevini açıklayabilmesi için, kilit veya vida yerlerinde emniyet etiketi bulunan bir mal üzerin- de inceleme yapması zorunlu ise, hakem heyeti kararı ile gerekli incelemeyi yapabilir. Yapılan bu inceleme ürünü garanti kapsamından çıkarmaz.

IV- Tüketici Hakem Heyetlerinin Çalışma ve Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar Toplantı Tüketici hakem heyetleri ayda en az iki kez, ihtiyaç duyulduğunda başkanın çağrısı üzerine her zaman toplanabilir. Toplantı gündemi başkan tarafından belirlenir ve toplantı başlamadan önce üyelere bildirilir. Gündemde görüşülecek uyuşmazlık konusu bulunmadığı takdirde toplantı yapılmaz. Tüketici hakem heyeti, başkan dahil en az üç üye ile toplanır ve toplantıya katılanların oy çokluğu ile karar verir. Üyeler çekimser oy kullanamaz. Oyların eşit olması halinde başkanın oy kullandığı tarafın çoğunluğu sağladığı kabul edilir. Hakem heyeti üyelerinin toplantılara katılması zorunludur. Geçerli mazeretleri sebebiyle toplantılara katılamayacak üyeler, durumlarını toplantıdan önce başkana yazılı olarak bildirir. Mazeretsiz olarak birbirini takip eden toplam dört toplantıya veya mazeretli de olsa üç aylık sürede yapılan toplantıların hiçbirine katılmayanların üyeliği düşer.

IV- Tüketici Hakem Heyetlerinin Çalışma ve Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar Başvuruyu Değerlendirme Süresi Başvurular, başvuru tarih ve sırasına göre en geç altı ay içinde görüşülüp, karara bağlanır, yapılan başvurunun niteliği, başvuru konusu mal veya hizmetin özelliği gibi hususlar dikkate alınarak, karar süresi en fazla altı ay daha uzatılabilir. Tüketici hakem heyeti kararları, alındığı tarihten itibaren on iş günü içinde taraflara yazılı olarak ve Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Uyuşmazlık kapsamında yapılan yazışmaların ve kararların taraflara taahhütlü mektupla gönderilmesi esastır. Gecikmesi halinde zarar doğabilecek işlerde gerekçe belirtmek suretiyle memur vasıtasıyla tebligat yapılabilir. SMS yoluyla tebligat yapılamaz. Kararların elden tebliğ edilmesi taahhütlü mektupla tekrar gönderilmesine engel değildir. Tarafların temsilinin avukatla yapılması halinde tebligat avukata yapılır.

IV- Tüketici Hakem Heyetlerinin Çalışma ve Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar Hakem Heyeti Üyeleri Tüketici hakem heyetleri başkan dahil 5 üyeden oluşur. Başkan dışındaki üyelerin görev süresi üç yıldır. Üyelerin Yönetmeliğin «Üyelerde aranacak şartlar» başlıklı 9 uncu maddesinde düzenlenen şartları taşıyıp taşımadığının kontrolü son derece önemlidir. Başkan ve üyelerin yedekleri de ayrıca belirlenir. Tüketici hakem heyetinin oluşumunun sağlanamadığı yerlerde noksan üyelikler, Devlet memurları arasından illerde ticaret il müdürü, ilçelerde ise kaymakam tarafından tamamlanır. Başkan ve üyeler birden fazla tüketici hakem heyetinde görev alamazlar. Tüketici hakem heyeti başkanlığının devrinde esas olan görevin bütün olarak devredilmesidir, sadece imza devri yapılması söz konusu değildir. Üyelerden birinin toplantıya katılmaması halinde toplantı üyenin yokluğunda gerçekleştirilir yerine üyenin yedeği girmez. Yedek üye ancak, istifa, ölüm, altı aydan fazla sürekli hastalık ve diğer nedenlerle asil üyeliğin boşalması durumunda görev yapar ve asil üyenin görev süresinden kalan süreyi tamamlar. Başkanın toplantıya katılamadığı durumlarda, baro temsilcisi üye tüketici hakem heyetine başkanlık eder. Karar tutanaklarına başkan olarak imza atar.

IV- Tüketici Hakem Heyetlerinin Çalışma ve Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar Raportör Raportör İllerde il müdürü tarafından il müdürlüğü personeli arasından, ilçelerde kaymakam tarafından ilçede görevli Devlet memurları arasından en az bir asil bir yedek raportör görevlendirilir. Raportörün yüksek öğrenim görmüş olması esastır. Yüksek öğrenim görmüş kişinin bulunmaması halinde lise veya denkliği Milli Eğitim Bakanlığınca kabul edilen eğitim kurumlarından birini bitirmiş kişiler arasından görevlendirilir. Bazı ilçe hakem heyetlerinde kaymakamlık bünyesinde yeterli personel olmadığı veya diğer gerekçelerle işçi statüsünde bulunan kişilerin raportör olarak görevlendirildikleri bilinmektedir.

IV- Tüketici Hakem Heyetlerinin Çalışma ve Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar Hakem Heyeti Kararları Tüketici hakem heyetleri tarafından somut olay hakkında verilen kararlar tarafları bağlar. Taraflar, tüketici hakem heyetinin kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir. İtiraz, tüketici hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Tüketici hakem heyeti kararları, İcra ve İflas Kanunu’nun ilamların icrası hükümleri uyarınca yerine getirilir. Uyuşmazlığın tüketicinin lehine sonuçlanması durumunda tebligat ve bilirkişi ücretlerinin karşı tarafça karşılanmasına karar verilir.

IV- Tüketici Hakem Heyetlerinin Çalışma ve Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar Kararlarda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Tüketici hakem heyetleri, uyuşmazlıkla ilgili karar verirken tarafların talepleriyle bağlıdır. Kararların tereddüte mahal vermeyecek bir şekilde açık ve net olması gerekmektedir. Kararlarda altı imza bulunmamalıdır. Heyet, beş kişiden oluştuğu için tüketici dışındaki tarafın tacir veya esnaf ve sanatkar olma durumuna göre, ilgili üye toplantılara katılacak ve karara imza atacaktır. Her iki üye aynı anda toplantıya katılamaz ve oy kullanamaz. Kararların Yönetmeliğin ekinde düzenlenmiş olan «Karar Tutanağı»nda yer alan hususları içermesi, her kararın bir sayısının ve tarihinin olması, kararlarda tüketici hakem heyeti kod numarasının yer alması gerekir. Kararda uyuşmazlık konusunun Türk Lirası karşılığının uyuşmazlık bedeli olarak belirtilmesi gerekmektedir. Kararlarda uyuşmazlık bedelinin belirtilmesi önemlidir. Uyuşmazlık bedelinin belirtilmediği kararlar tüketici mahkemeleri tarafından hukuki yarar yokluğundan iptal edilebilmekte ve/veya icra müdürlükleri tarafından icraya konulmamaktadır.

IV- Tüketici Hakem Heyetlerinin Çalışma ve Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar Kararların düzeltilmesi Tüketici hakem heyeti kararlarında tarafların kimlik bilgilerine, ticaret unvanlarına ilişkin yapılan hatalar, ifade ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar re’sen veya taraflardan birinin yazılı talebi üzerine düzeltilebilir. Düzeltme kararı, yukarda örnekleme yoluyla belirtilen, hata olduğu açıkça anlaşılabilen konularda verilebilir. Düzeltme kararı verme yetkisi tüketici hakem heyetine uyuşmazlığın esası hakkında yeni bir karar verme yetkisi vermemektedir. Uyuşmazlığın konusuz kalması Başvuruya konu uyuşmazlık, tüketici hakem heyeti tarafından karar verilen kadar çözümlenmişse ve bu durumun ispatına yönelik bilgi ve belgeler tüketici hakem heyetine iletilmişse bu durumda hakem heyeti uyuşmazlığın konusuz kalması nedeniyle «karar verilmesine yer olmadığına» karar verir. Bu durumda tebligat ve bilirkişi ücretleri Bakanlığımız bütçesinden karşılanacaktır.

IV- Tüketici Hakem Heyetlerinin Çalışma ve Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar Kararlarda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Belirsiz Alacak Başvurularında; Başvuruda belirtilen meblağ ilçe tüketici hakem heyetinin görev alanına girmekle birlikte başvurunun incelenmesi sırasında uyuşmazlık konusunun il tüketici hakem heyetinin görev alanına girdiği anlaşılmışsa; ilçe tüketici hakem heyetinin görevsizlik kararı vermesi, tüketicinin başvurusunu il tüketici hakem heyetine yapması gerekmektedir. Başvuruda belirtilen meblağ il tüketici hakem heyetinin görev alanına girmekle birlikte başvurunun incelenmesi sırasında uyuşmazlık konusunun tüketici mahkemesinin görev alanına girdiği anlaşılmışsa; il tüketici hakem heyetinin görevsizlik kararı vermesi, tüketicinin başvurusunu tüketici mahkemesine yapması gerekmektedir. Başvuruda belirtilen meblağ il tüketici hakem heyetinin görev alanına girmekle birlikte başvurunun incelenmesi sırasında uyuşmazlık konusunun ilçe tüketici hakem heyetinin görev alanına girdiği anlaşılmışsa; il tüketici hakem heyetinin uyuşmazlığın esası hakkında karar vermesi gerekmektedir. İlk iki durum için aksi bir uygulamanın kabul edilmesi halinde ilçe veya il tüketici hakem heyeti görev sınırını geçen bir uyuşmazlığı karara bağlamış olacak ve bu karar icra kabiliyetine haiz olmayacaktır.

Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı IV- Tüketici Hakem Heyetlerinin Çalışma ve Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar KARAR TUTANAĞI T.C. …………./İl/İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı   THH Kod Numarası: Karar No : Karar Tarihi : Başvuru Sahibi: Varsa Vekili : Şikayet Edilen : Başvuru Tarihi: Başvuru Sahibinin Talebi : Uyuşmazlık Bedel : Uyuşmazlık Konusu : Olayın Özeti : Şikayet Edilenin Savunmasının Özeti : İnceleme ve Gerekçe : Karar : Başkan Üye Üye Üye Üye Raportör Toplantıda alınan kararlar, Yönetmeliğin Ek-2’de yer alan örneğe uygun olarak tutanağa geçirilir ve toplantıya katılan üyeler tarafından imzalanır. Karar tutanağı toplantı tarihine ve günden sırasına göre arşivlenir ve onaylı bir örneği dosyasında muhafaza edilir. Toplantıda imzalanan tutanak fotokopi yoluyla çoğaltılarak onaylanır. Taraflara gönderilecek nüshaların da onaylı olması yeterlidir.

IV- Tüketici Hakem Heyetlerinin Çalışma ve Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar Dikkat Edilmesi Gereken Diğer Hususlar Taraflar veya dosyaya vekaletname sunan avukatlar ve stajyerleri dosyaları inceleyebilirler, dosyalardaki evraklardan veya kararlardan imza karşılığı örnek alabilirler. Dosyalara sunulacak vekaletnamelerde vekalet pulu olması zorunludur ancak suret harcı aranmaz. Uyuşmazlık kapsamında yapılan yazışmaların ve toplantıda imzalanan tutanağın ıslak imza ile imzalanması zorunludur. İmza kaşesi vb. kullanılamaz. 6502 sayılı Kanun’la tüketici lehine sonuçlanan uyuşmazlıklarda sadece bilirkişi ve tebligat ücretlerinin satıcı veya sağlayıcıdan 6183 sayılı Kanun kapsamında tahsil edileceği öngörülmüştür.

IV- Tüketici Hakem Heyetlerinin Çalışma ve Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar Dikkat Edilmesi Gereken Diğer Hususlar Genel Müdürlüğümüz tarafından il ve ilçe tüketici hakem heyetlerimize yol göstermek amacıyla gönderilen dağıtımlı yazıların arşivlenmesi ve söz konusu yazılarda belirtilen hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir. Aksi dağıtımlı yazılarda açıkça belirtilmediği sürece hiçbir dağıtımlı yazı bir önceki dağıtımlı yazıda yapılan açıklamaları bertaraf etmez, ortadan kaldırmaz. 6502 sayılı Kanun’un ve uygulama Yönetmeliklerinin okunması son derece önem arz etmektedir. Hakem heyetleri idari para cezası vermeye yetkili değildir. Bakanlığımıza il ve ilçe tüketici hakem heyetlerimiz tarafından yazılı, e-posta veya telefonla yapılan başvurulardan Genel Müdürlüğümüz tarafından gönderilen dağıtımlı yazıların arşivlenmediği veya detaylı bir şekilde okunmadığı anlaşılmaktadır. Dağıtımlı yazılarımızda detaylarıyla ve örnekleriyle açıklanan hususların tekrar tekrar sorulduğu görülmektedir. Bu hususun önüne geçilebilmesi için dağıtımlı yazılarımızın ivedi bir şekilde il müdürlüklerimiz tarafından ilçelere ekleriyle birlikte gönderilmesi, gönderilen dağıtımlı yazıların ekleriyle birlikte arşivlenmesi raportör değişikliğinin olduğu durumlarda yeni görevlendirilen raportörlerin söz konusu yazılar ve tüketici hakem heyetlerinin genel uygulamaları hakkında bilgilendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Aksi dağıtımlı yazılarda açıkça belirtilmedi sürece hiçbir dağıtımlı yazı bir önceki dağıtımlı yazıda yapılan açıklamaları bertaraf etmez, ortadan kaldırmaz. Bu kapsamda aynı konunun farklı unsurları farklı dağıtımlı yazılarda açıklanmışsa yapılan açıklamaların hepsinin göz önüne alınması gerekmektedir. Bakanlığımıza il ve ilçe tüketici hakem heyetlerimiz tarafından yazılı, e-posta veya telefonla yapılan başvuruların önemli bir kısmının cevapları 6502 sayılı Kanun ve uygulama yönetmeliklerinde yoruma gerek olmayacak şekilde yer almaktadır. 6502 sayılı Kanun ve uygulama yönetmeliklerinde açıkça düzenlenen hususların soru konusu yapılması zaman ve mesai kaybına neden olmaktadır.

Huzur hakkı ve ücretleri IV- Tüketici Hakem Heyetlerinin Çalışma ve Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar Huzur hakkı ve ücretleri THH Başkan ve üyeleri ile raportörlere verilen huzur hakkı veya huzur ücretinin ödenmesine ilişkin esas ve usuller, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenmektedir. Maliye Bakanlığı’ndan alınan 23.07.2014 tarih ve 5837 sayılı yazı ekinde alınan listeye göre: il ve ilçe THH Başkanları için 2000, İl ve ilçe THH üyeleri için 1800, İl ve ilçe THH raportörleri için 1600, gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak brüt miktar, toplantı başına huzur hakkı veya huzur ücreti olarak hesaplanacak ve bu tutardan gelir vergisi ve damga vergisi kesilerek kalan miktar, ayda ikiden fazla olmamak üzere ve toplantılara fiilen katılmaları şartıyla ilgililere ödenecektir. Kadrolu atanan raportörlere bu ücret ödenemeyecektir. Hakem heyetlerince görevlendirilecek bilirkişilere ödenecek brüt ücret, inceleme başına, 2000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçmemek üzere işin mahiyeti dikkate alınarak söz konusu heyetin başkanı tarafından belirlenecektir.

V- GÜNCEL TARTIŞMA KONULARI

V- GÜNCEL TARTIŞMA KONULARI 1. 6502 sayılı TKHK ve mülga 4077 sayılı TKHK İlişkisi 6502 sayılı Kanun’un “Geçiş Hükümleri” başlıklı Geçici Madde 1’in 2 inci fıkrasında düzenlenen ana kural ve istisnaları birlikte değerlendirildiğinde, 6502 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 28/05/2014’ten önce yapılmış olan tüketici işlemlerine, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına kural olarak mülga 4077 sayılı Kanun hükümlerine göre karar verilecektir. 28/05/2014 tarihinden önce yapılmış olan ve halen geçerli olan tüketici sözleşmelerinin 6502 sayılı Kanun’a aykırı olan hükümleri ise Kanun’un yürürlük tarihinden itibaren uygulanmayacaktır. Aynı şekilde 6502 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce yapılmış ve halen devam eden sözleşmeler için, 6502 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce işlemeye başlamış hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri varsa ve bu süreler dolmamışsa, 6502 sayılı Kanun’da öngörülen sürelerin geçmesiyle hak düşürücü süre ve zamanaşımı süresi dolmuş olacaktır.  

V- GÜNCEL TARTIŞMA KONULARI 1. 6502 sayılı TKHK ve mülga 4077 sayılı TKHK İlişkisi   Mülga 4077 sayılı Kanun yürürlükte iken hakem heyetlerince verilmiş ve uyuşmazlık konusu 1.272,19 TL 'nin üzerinde ve bu nedenle delil niteliğinde olan kararlara ilişkin uyuşmazlıklarda yeniden başvuru yapılması durumunda, Değeri 1.272,19 TL ile 2.200 TL arasında olanların ilçe hakem heyetlerince; Değeri 2.200 TL ile 3.300 TL arasında olanların il hakem heyetlerince; Büyükşehir statüsüne sahip olmayan illerde merkez ilçeler açısından değeri 3.300 TL ye kadar olanların il hakem heyetlerince, tekrar görüşülüp bağlayıcı karar alınabileceği değerlendirilmektedir.

V- GÜNCEL TARTIŞMA KONULARI 2. Finansal Kuruluşlar Tarafından Tüketicilerden Alınan Ücretler 6502 sayılı Kanun’un “Temel İlkeler” başlıklı 4 üncü maddesi uyarınca, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından “Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” düzenlenmiş ve adı geçen Yönetmelik 03/10/2014 tarihli ve 29138 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 03/10/2014 tarihinden sonra finansal kuruluşlar tarafından tüketicilerden faiz veya kar payı dışında alınan ücret, komisyon veya masrafların hukuka uygun olup olmadığının her hâlükârda Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca karara bağlanması gerekmektedir.  

V- GÜNCEL TARTIŞMA KONULARI 2. Finansal Kuruluşlar Tarafından Tüketicilerden Alınan Ücretler Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmış olan sözleşmeler nedeniyle;   6502 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 28/05/2014 ile 03/10/2014 tarihleri arasında finansal kuruluşlar tarafından tüketicilerden faiz veya kar payı dışında alınan ücret, komisyon veya masrafların hukuka uygun olup olmadığının 6502 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümleri uyarınca karara bağlanması; 6502 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 28/05/2014 tarihinden önce tüketicilerden faiz veya kar payı dışında alınan ücret, komisyon veya masrafların hukuka uygun olup olmadığının mülga 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat hükümleri uyarınca karara bağlanması gerekmektedir.

V- GÜNCEL TARTIŞMA KONULARI 3. Elektrik Faturalarından Alınan Kayıp-Kaçak Bedelleri Kayıp-kaçak bedellerinin tahsilatına ilişkin olarak EPDK tarafından yapılan düzenleyici işlemlerin lisans sahibi elektrik sağlayıcısı şirketler bakımından uygulanması yasal bir zorunluluktur. Lisans sahibi şirketler, EPDK tarafından belirlenen tarifeyi değiştiremezler, tarifede yer almayan bir bedeli tahsil edemezler veya düzenlenen tarifeler kapsamında belirlenmiş bir bedeli tahsil etmekten kaçınamazlar. EPDK tarafından kayıp-kaçak bedellerinin alınmasına ilişkin yapılan düzenleyici işlemlerin iptali talebiyle Danıştay nezdinde açılmış davalar bulunmaktadır. Ancak söz konusu davalarda yürütmenin durdurulmasına veya davanın esasına ilişkin verilmiş bir karar bulunmamaktadır. EPDK tarafından kayıp-kaçak bedellerinin alınmasına ilişkin yapılan düzenleyici işlemlerin iptali talebiyle Danıştay nezdinde açılmış davalarda, yürütmenin durdurulmasına veya işlemin iptaline ilişkin verilmiş bir karar bulunmadıkça EPDK tarafından yapılan düzenlemeler ve alınan kararlar bütün gerçek ve tüzel kişiler açısından bağlayıcı niteliktedir.

V- GÜNCEL TARTIŞMA KONULARI 3. Elektrik Faturalarından Alınan Kayıp-Kaçak Bedelleri Diğer taraftan tüketiciler tarafından kayıp-kaçak bedellerinin iadesi talebiyle tüketici hakem heyetlerine yapılan başvurular nedeniyle görülen uyuşmazlıklar hakkında Yargıtay tarafından verilen kararlar arasında farklılıklar bulunmaktadır ve konu hakkında verilmiş bir içtihadı birleştirme kararı da bulunmamaktadır. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından verilen 24/06/2013 tarihli, E. 2013/8530 ve K. 2013/10841 sayılı kararda ve 11/11/2013 tarihli, E. 2013/13212 – K. 2013/15632 sayılı kararda kayıp kaçak bedellerinin iadesi taleplerinin reddi yönünde karar verilmişken, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen 21/05/2014 tarihli ve E. 2012/7-2454, K. 2014/679 sayılı kararda ise kayıp kaçak bedellerinin alınmasının hukuka uygun olmadığı yönünde karar verilmiştir. Konuya ilişkin Hukuk Müşavirliğimizden görüş talep edilmiş olup, Bakanlığımız görüşü bir Genel Yazımızla Hakem Heyetlerimizle paylaşılacaktır.

V- GÜNCEL TARTIŞMA KONULARI 4. İcra Takibine Yapılan İtirazların İptali Talebiyle Yapılan Başvurular Satıcı veya sağlayıcı tarafından yapılan başvuruların tüketici hakem heyetlerinin görev alanına girip girmeyeceği hususu: 6502 sayılı Kanun’un uygulanmasından kaynaklanan ve aynı Kanun’un “Başvuru” başlıklı 68 inci maddesinde düzenlenen parasal sınırlar içinde kalan tüketici uyuşmazlıklarına ilişkin olarak tüketici, satıcı veya sağlayıcı tarafından yapılan başvuruların tüketici hakem heyetlerince, kabul edilmesi yasal bir zorunluluktur. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 25/11/2008 tarihli ve E. 2008/7449, K. 2008/14015 sayılı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/05/2013 tarihli ve E. 2013/4376, K. 2013/7753 sayılı kararlarında da bu zorunluk açıkça belirtilmiştir. Başvurular tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgahının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılabilir.

V- GÜNCEL TARTIŞMA KONULARI 4. İcra Takibine Yapılan İtirazların İptali Talebiyle Yapılan Başvurular İtirazın iptali ve icra takibatının devamı talebiyle tüketici hakem heyetlerine başvuruda bulunulması durumunda tüketici hakem heyetlerinin itirazın kaldırılması ve /veya icra inkar tazminatına hükmetme konusunda yetkileri olup olmadığı hususu: Tüketici hakem heyetleri tarafından, sunulan belgeler üzerinden inceleme yapılarak gerekirse dosyanın uzman bilirkişiye havale edilerek, alacağın varlığı ve miktar yönünden uyuşmazlığın esası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir. Tüketici hakem heyetlerinin mahkeme olmaması nedeniyle itirazın iptaline veya devamına veya icra inkar tazminatına karar verilmesi hususları tüketici hakem heyetlerinin görev alanına girmemektedir. Nitekim, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından verilen 18/03/2015 tarihli, E. 2015/10571 ve K. 2015/8738 sayılı kararı da bu yöndedir.

V- GÜNCEL TARTIŞMA KONULARI 5. Tebligat ve Bilirkişi Ücretlerinin Tahsili 6502 sayılı Kanun’un “Karar ve karara itiraz” başlıklı 70 inci maddesinin 7 inci fıkrasında, tüketici hakem heyetlerine yansıyan ve tüketici lehine sonuçlanan uyuşmazlıklarda, tebligat ve bilirkişi ücretlerinin 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre karşı taraftan tahsil olunarak bütçeye gelir kaydedileceği hüküm altına alınmış, tebligat ve bilirkişi ücretlerinin tahsili usulü ise Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği’nin 31 inci maddesinde düzenlenmiştir. Tebligat ve bilirkişi ücretlerinin tahsili amacıyla tüketici hakem heyetleri kararlarında bulunması gereken hususlar: Tüketici hakem heyetinin kod numarası Satıcı veya sağlayıcının TC Kimlik Numarası / Vergi Kimlik Numarası Tebligat ve bilirkişi ücretinin tutarı Ödeme süresi (kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay) Satıcı veya sağlayıcının bulunduğu yer vergi dairesinin veya mal müdürlüğünün ismi. Satıcı veya sağlayıcılara gönderilecek bilgi isteme / savunma yazılarında gerçek kişiler için TC Kimlik numarası; tüzel kişiler için vergi kimlik numarası bilgisinin istenmesi son derece önemlidir. Kararda ödeme yapılması için belirtilecek vergi dairesi veya mal müdürlüğünün Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yetkilendirilmiş vergi dairelerinden veya mal müdürlüklerinden biri olması gerekmektedir. Satıcı veya sağlayıcının bulunduğu yerdeki vergi dairesinin veya mal müdürlüğünün yetkilendirilmiş vergi dairelerinden veya mal müdürlüklerinden biri olmaması halinde ise kararda ödeme yapılması için belirtilecek vergi dairesi il bazında belirlenmiş “merkez” vergi dairesidir.  

V- GÜNCEL TARTIŞMA KONULARI 5. Tebligat ve Bilirkişi Ücretlerinin Tahsili Tüketici hakem heyetleri tarafından vergi dairelerine yapılacak bildirimlerde bulunması gereken hususlar: Tebligat ve bilirkişi ücretlerinin ödendiğine ilişkin makbuzun tüketici hakem heyetine ibraz edilmemesi halinde, 6183 sayılı Kanun’a göre takip ve tahsil edilmesi amacıyla, tüketici hakem heyeti tarafından tebligat ve bilirkişi ücretlerinin, bir aylık tahsil süresinin bitiminden itibaren 15 gün sonra satıcı ve sağlayıcının bulunduğu yerdeki vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir. Kararda belirtilen vergi dairesi ile gerekli ödemenin yapılmaması halinde takip ve tahsil amacıyla bildirimde bulunulması gereken vergi dairesi veya mal müdürlüğünün aynı olması gerekmektedir. Her ikisi de satıcı veya sağlayıcının bulunduğu yerdeki vergi dairesi veya mal müdürlüğüdür. Hakem heyetleri tarafından vergi dairelerine yapılacak bildirimler için yazılacak üst yazılara, tüketici hakem heyeti kararı/kararları ile bir örneği dağıtımlı yazılarımızla gönderilen formata uygun olarak karara/kararlara ilişkin hazırlanan listenin eklenmesi gerekmektedir.   Satıcı veya sağlayıcının bulunduğu yerdeki vergi dairesinin veya mal müdürlüğünün yetkilendirilmiş vergi dairelerinden veya mal müdürlüklerinden biri olmaması halinde ise kararda ödeme yapılması için belirtilecek vergi dairesi il bazında

V- GÜNCEL TARTIŞMA KONULARI 5. Tebligat ve Bilirkişi Ücretlerinin Tahsili   Tablonun nasıl doldurulması gerektiğine ilişkin hususlar dağıtımlı yazımızda ayrıntılarıyla açıklanmıştır.

V- GÜNCEL TARTIŞMA KONULARI 5. Tebligat ve Bilirkişi Ücretlerinin Tahsili 6502 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 28/05/2014 tarihinden Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği’nin yürürlüğe girdiği 27/11/2014 tarihine kadar tüketici hakem heyetleri tarafından karara bağlanmış ancak vergi dairelerine henüz bildirimi yapılmamış veya bildirimi yapılmış ancak vergi dairelerince iade edilmiş tüketici hakem heyetleri kararları için de dağıtımlı yazımız ekinde gönderilen listenin tebliğ tarihi ve vade tarihi belirtilmeksizin hazırlanarak vergi dairelerine gerekli bildirimin yapılması gerekmektedir. Bu kapsamda yapılan bildirimlerin vergi daireleri veya mal müdürlüklerince tebliğ tarihi ve vade tarihi olmadığı gerekçesiyle geri gönderilmesi halinde söz konusu tahsilatların 6183 sayılı Kanun’un 37 ve 55 inci maddeleri uyarınca yapılması gerektiğine ilişkin olarak Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın dağıtımlı yazılarının bulunduğu belirtilmeli ve yazılar ilgili vergi dairelerine veya mal müdürlüklerine geri gönderilmelidir. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından vergi dairesi başkanlıklarına yazılan dağıtımlı yazının tarihi 03/02/2015 ve sayısı 29537098-010.07.01[126]-9868’dir. Aynı konuda 52 İl Valiliğine (Defterdarlıklara) yazılan dağıtımlı yazının tarihi 03/02/2015 ve sayısı 29537098-010.07.01[126]-9865’dir.   Kararda ödeme yapılması için belirtilecek vergi dairesi veya mal müdürlüğünün Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yetkilendirilmiş vergi dairelerinden veya mal müdürlüklerinden biri olması gerekmektedir. Satıcı veya sağlayıcının bulunduğu yerdeki vergi dairesinin veya mal müdürlüğünün yetkilendirilmiş vergi dairelerinden veya mal müdürlüklerinden biri olmaması halinde ise kararda ödeme yapılması için belirtilecek vergi dairesi il bazında belirlenmiş “merkez” vergi dairesidir.  

V- GÜNCEL TARTIŞMA KONULARI 5. Faiz Talepleri Tüketiciler tarafından faiz istenmesi hususu: Tacir olan satıcı veya sağlayıcı ile tüketici arasında yapılan sözleşme, satıcı veya sağlayıcı açısından ticari iş sayılmaktadır ve ticari bir işin uyuşmazlık konusu olması halinde tarafların reeskont veya avans faizi talep edebilmesi mümkündür. Talep edilmesi halinde tüketici hakem heyetlerince reeskont veya avans faizine karar verilebilir. Talep edilen faizin niteliğinin belirtilmemesi durumunda karar verilmesi gereken faizin yasal faiz olduğu değerlendirilmektedir. Kararlarda faiz başlangıcı için hangi tarihin esas alınması gerektiği hususu: Faiz başlangıcına esas alınacak tarihin kural olarak tüketici hakem heyetine başvurulan tarih olduğu değerlendirilmektedir. Karşı taraf daha önce temerrüde düşürülmüşse, temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi talebinin başvuru dilekçesinde açıkça belirtilmesi ve karşı tarafın temerrüde düşürüldüğünü ispatlar belgelerin de tüketici hakem heyetlerine sunulması gerekmektedir.

TEŞEKKÜRLER…