TURİZMDE ÜRETİM VE FİRMA DAVRANIŞLARI Firmalar kârı maksimize eder. Bu amaçla bir taraftan uygun üretim hacmine ulaşmaya çalışırken diğer taraftan en düşük maliyet koşullarında faaliyette bulunmaya çalışır. Maliyetler de üretim koşulları ile ilişkilidir. Bu dersimizde genel olarak firmaların, özel olarak da turizm firmalarının üretim ve maliyetleri üzerinde duracağız.
TURİZMDE ÜRETİM VE FİRMA DAVRANIŞLARI Üretim, ihtiyaçları dolaylı olarak veya doğrudan doğruya karşılayacak mal ve hizmetleri meydana getirme çabalarının tümüdür. Buna göre, turizmde üretimi “turistik ihtiyaçları dolaylı ve doğrudan karşılayacak mal ve hizmetleri yaratma süreci” biçiminde tanımlayabiliriz. Üretimi düzenleyen ve gerçekleştiren birim firmadır. Firma bu faaliyetleri gerçekleştirirken çeşitli girdiler kullanır. Emek, sermaye, doğal kaynaklar ve girişimcilikten oluşan üretim faktörleri firmanın kullandığı girdilerdir. Dönüşüm sürecine tabi tutulan girdiler aracılığıyla çıktı elde edilir. Çıktılar piyasaya arz edilerek tüketicisiyle buluşması sağlanır.
TURİZMDE ÜRETİM VE FİRMA DAVRANIŞLARI Turizmde Üretime Doğrudan ve Dolaylı Olarak Katkı Veren Firma ve Kuruluşlar Turizm, farklı mal ve hizmetlerin yan yana geldiği bir üretim alanı olması nedeniyle şemsiyeye benzetilir. Şemsiye bir kavram olarak turizm aşağıdaki tablodaki değişik üretim alanlarını bünyesinde toplar.
TURİZMDE ÜRETİME DOĞRUDAN VE DOLAYLI OLARAK KATKI VEREN FİRMA VE KURULUŞLAR 5. slayttaki Tablodan görüldüğü üzere konaklama, restoran, ulaşım, seyahat, eğlence gibi turizmle doğrudan ilişkili olan hizmetleri sunan üretim birimlerinin yanında turizme dolaylı olarak katkı veren üretim birimleri de bulunmaktadır.
TURİZMDE ÜRETİM FAKTÖRLERİ Emek: insanların zihinsel ve fiziksel yeteneklerinin bütününü ifade eder. Turizmde en önemli faktör emektir. Bir otelin resepsiyonunda tüketiciyi karşılayan, seyahat acentesinde tur programı hakkında bilgi veren, restoranda servis yapan kişi ya da kişilerin genel nitelik ve özellikleri turizmde gerçekleştirilen üretim kalitesinin en büyük belirleyicilerindendir. Sermaye: Ekonomideki sermaye kavramı, gündelik dilde çoğu zaman “parasal büyüklük” anlamında kullanılan sermaye kavramından farklıdır. Sermaye üretimde emeğe yardımcı olan ve kendisi de daha önce üretilmiş her türlü araç ve gereçtir. Bir otel odasındaki yatak, acentedeki bilgisayar veya restorandaki masa sermayedir. Doğal kaynaklar: Üretimin önemli unsurlarından biri olan doğal kaynaklar, turizmi diğer endüstrilere karşı avantajlı hale getiren bir üretim faktörüdür. Girişimcilik: Üretimi koordine eden faktördür. Daha çok özel kesim. Risk ve belirsizliği göğüsler, piyasaya yeni ürünler çıkarır, üretimde yeni teknikler (üretim teknikleri kullanır. Kamu, turizmde öncülük görevi üstlenebileceği gibi yasal çerçeveyi belirleyerek ve ilgili birimler arasında koordinasyonu sağlayarak yön göstericilik işlevini de yerine getirir.
TURİZMDE ÜRETİM FONKSİYONU Herhangi bir üretim alanında belli bir zaman süresi sonunda elde edilecek ürün miktarı, üretimde kullanılacak girdilerin miktar ve niteliğine bağlıdır. Dolayısıyla üretim fonksiyonu girdi ve çıktı arasındaki ilişki şeklinde tanımlanır. Tanımdan hareketle turizm üretim fonksiyonu: Q üretim hacmi; L emek, K sermaye, N doğal kaynaklar ve E girişimciliği göstermek üzere; Q = f ( L, K, N, E) biçiminde yazılabilir. Üretimde kısa dönem-uzun dönem ayırımı yapılır.
TURİZMDE KISA DÖNEM ÜRETİM FONKSİYONU Üretim faktörlerinin K ve L ile sınırlı olduğunu varsayar, K’nın da sabit olduğunu kabul edersek kısa dönem üretim fonksiyonu formüldeki gibidir. Kısa dönemde azalan verim yasası geçerlidir. Azalan verim yasası değişken faktörün marjinal ürününün belli bir noktadan sonra azalması anlamına gelir. Başka bir deyişle, diğer üretim faktörlerinin miktarı sabit iken bir faktörün üretimde kullanılan miktarları eşit birimler halinde artırıldığında her yeni birimin sağladığı ürünün, yani marjinal ürünün azalacağını belirten ilişkidir.
TURİZMDE KISA DÖNEM ÜRETİM FONKSİYONU Kısa dönem turizm üretim fonksiyonunu örnekleyerek açıklayabiliriz. Herhangi bir konaklama firması üretim miktarını arttırmak istemektedir. Firma üretim miktarı artışının girdi miktarındaki artışa bağlı olduğunu bilmekte ancak kısa dönemde bulunmaktadır. Böyle bir yaklaşımın önce toplam üretimde hızlı ve ardından azalan bir hızla artış getirmesi beklenir. 10. slayttaki Şekilde hızlı artış A noktasına kadar devam etmektedir. İktisatçılar şekil üzerinde 3 bölgeyi birbirinden ayırmaktadır. Üretimin I. Bölgesi ortalama ürünün maksimum olduğu noktaya kadar olan bölgedir. Üretimin II. Bölgesi, ortalama ürünün maksimum olduğu noktadan başlar, marjinal ürünün sıfır olduğu noktaya kadar devam eder. Üretimin III. Bölgesi ise marjinal ürünün negatif olduğu bölgedir. Bu bölgede üretim yapmak firma açısından akılcı değildir.
ÜRETİMİN ÜÇ AŞAMASI AP L =TP L /L MP L = ΔTP L /ΔL AP L =TP L /L MP L = ΔTP L /ΔL
UZUN DÖNEM ÜRETİM FONKSİYONU Uzun dönemde firma üretimi artırabilmek için bütün üretim faktörlerinin miktar ve niteliklerini değiştirme şansına sahiptir. Böyle bir durumda ölçek yasaları geçerli olur ve azalan, artan ve sabit getiri durumlarıyla karşılaşılır. Q = f ( L, K, N, E) Firma artık uzun dönemde ve üretim fonksiyonunu oluşturan L,K, N, E değişkenlerinin tümünün miktarını değiştirebilir. Örneğin, dilerse en az üç dil bilen personel bulabilir, isterse otel kapasitesini genişleterek yeni yatırımlara girişebilir, uluslararası ortaklıklar kurabilir ve yönetim şeklini tümüyle farklılaştırabilir. Doğal olarak firmanın bu türlü değişimlere girişmesi aynı zamanda finansal güç gerektirmektedir. Bu güce bağlı olarak firmanın üretim faktörlerine ait miktarı iki kat artırdığını varsaydığımızda üretim fonksiyonu 4Q = f (2L, 2K, 2N, 2E) oluyorsa ölçeğin artan getirisinden söz edilir. Fonksiyondaki “4” rakamı getiri,“2” ise ölçektir. Firma, ölçeği 2 kat genişletmiş ve üretim 4 kat artmıştır. Üretim miktarının, üretim faktörleri artış miktarından daha fazla arttığı bu duruma ölçeğin artan getirisi veya ölçeğin artan verimi denmektedir. Bu kez firmanın üretim faktörlerine ait miktarı yine iki kat arttırdığını ancak getirinin ilk durumdan farklı olarak ölçek kadar arttığını varsayalım. 2Q = f (2L, 2K, 2N, 2E) Ölçek ve getiri arasındaki bu ilişki ölçeğin sabit getirisi veya ölçeğin sabit verimi olarak adlandırılır. Üretim fonksiyonundan görüldüğü üzere üretim faktörleri iki kat artırılmış ve üretim miktarı da aynı oranda artmıştır. Uzun dönemde üretim faktörü artışıyla karşımıza çıkabilecek üçüncü durum ölçeğin azalan getirisidir. 1.5Q = f (2L, 2K, 2N, 2E) Üretim miktarı artış oranının üretim faktörü miktarı artış oranından daha az olduğu duruma ölçeğin azalan getirisi veya ölçeğin azalan verimi denmektedir. Firma böyle bir durumla neden karşılaşır? Sorunun yanıtı üretim faktörlerinin niteliği ve kendi aralarındaki uyumla ilişkilidir. Örneğin otelcilik alanında çeşitli nedenlerden dolayı yönetici devir hızı yüksektir. Yönetim faktöründe yapılacak yanlışlıklar, diğer faktörlerin miktarında artış ve niteliklerinde gelişmeler olmasına karşın verimsiz bir tabloyu ortaya çıkarabilir.
ÖLÇEK EKONOMİLERİ Ölçek büyümelerine bağlı olarak ortaya çıkan parasal tasarruflar ölçek ekonomilerini oluşturur. Firmanın üretim ölçeği yanında ekonominin toplam üretim düzeyinin de ölçek üzerine etkileri vardır. Ölçek ekonomileri kaynağına göre içsel ve dışsal ölçek ekonomileri olmak üzere ikiye ayrılır. İçsel ekonomiler firmanın kaynaklarına, örgütlenmesine ve yönetim etkinliğine bağlı olarak firma içinde ortaya çıkan etkilerdir. Örneğin bir turizm işletmesinin piyasadaki yeri ve finansal gücüne bağlı olarak içsel ekonomiler ortaya çıkabilir: – Uygun koşullarla kredi temin etmesi, – Toplu alımlar nedeniyle yüksek oranlı ıskonto yaptırma şansını yakalaması, – Artan faaliyet hacmine bağlı olarak işletme içinde zorunlu olarak gidilen iş bölümünün verimliliğe olumlu katkılarda bulunması, Dışsal ekonomiler ise endüstrinin genel gelişme düzeyine bağlı olarak firmanın kendi dışından sağladığı ekonomik avantajlardır. Bu avantajlar iki başlık altında toplanabilir: – Endüstri kollarının bir bölgede toplanması sonucunda daha iyi ulaşım, haberleşme ve teknik bilgi aktarımı olanakları ile, nitelikli iş gücü kullanımı olanaklarının neden olduğu dışsal ekonomik avantajlar. – Endüstrinin üretim ölçeğindeki artışa paralel olarak artan bilgi düzeyi ile teknoloji düzeyinin yol açtığı dışsal ekonomik avantajlar.
MALİYETLER Firmalar üretim yapmak için bir dizi maliyetlere katlanmak zorundadır. Maliyetler kısa ve uzun dönem maliyetleri olmak üzere ikiye ayrılır. Kısa dönem maliyet kavramları şunlardır. Sabit Maliyet ( FC ) Değişken Maliyet ( VC ) Toplam Maliyet ( TC ) Ortalama Toplam Maliyet ( ATC ) Ortalama Sabit Maliyet ( AFC ) Ortalama Değişken Maliyet ( AVC ) Marjinal Maliyet ( MC )
SABİT MALİYET Sabit maliyet, üretim miktarı sıfır bile olsa firmanın karşılamak zorunda olduğu giderlerden oluşur. Örneğin, bir acentenin ofis kirası, çalışanlarına ödediği ücretler, bilgisayar ve diğer donanımları için bakım masrafları vb. başlıca sabit gider kalemleridir.
DEĞİŞKEN MALİYET Üretim miktarı artışlarına bağlı olarak ortaya çıkan maliyetlere değişken maliyet denir. Örneğin acentenin iş hacmine bağlı olarak telefon giderlerindeki artış, otelin yüksek sezonda su ve elektrik giderlerindeki artış, hava yollarının genişleyen talep karşısında yakıt tüketim miktarındaki artış vb. değişken maliyetler başlığı altında yer alır.
TOPLAM MALİYET Toplam Maliyet, sabit maliyetlerle değişken maliyetlerin toplamından oluşur. TC = TFC + TVC
ORTALAMA MALİYETLER AVC=TVC/Q : Ortalama değişken maliyet AFC=TFC/Q: Ortalama sabit maliyet AC(ATC)=TC/Q : Ortalama maliyet (ortalama toplam maliyet)
MARJİNAL MALİYET MC=ΔTC/ΔQ Üretimde bir birimlik bir değişmenin toplam maliyette yol açtığı değişmeye marjinal maliyet denir.
TOPLAM MALİYETLER
ORTALAMA MALİYETLER VE MARJİNAL MALİYET
TOPLAM MALİYETLER
ORTALAMA MALİYETLER VE MARJİNAL MALİYET
MALİYET KAVRAMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİLER Maliyet kavramları arasındaki ilişkiler için şunlar söylenebilir: - Marjinal maliyetin değeri toplam maliyete bağlı olduğundan, ortalama toplam maliyeti etkileyen unsurların bir kısmı marjinal maliyeti de etkiler. - Ortalama toplam maliyet, ortalama değişken ve ortalama sabit maliyete bağlı olarak değişir. Marjinal maliyetin değişimi ortalama değişken maliyetle ilişkilidir. - Ortalama sabit maliyet üretim miktarındaki artışa bağlı olarak düşer.Bu durum ise, ortalama toplam ve ortalama değişken maliyeti giderek birbirine yaklaştırır. - Ortalama değişken maliyet düştüğünde, marjinal maliyet daha hızlı düşer, daha önce minimuma ulaşır. Ortalama değişken maliyet düşmeye devam ederken marjinal maliyet yükselmeye başlar ve ortalama değişken maliyete minimum olduğu düzeyde eşit olur. Daha sonra marjinal maliyet ortalama maliyetin üzerinde yükselmeye devam eder.
UZUN DÖNEM MALİYET KAVRAMLARI Uzun dönemde her şeyin değiştiği kabul edildiğinden sabit maliyet kavramı ortadan kalkar. Bu nedenle değişken maliyet ayrımına gitmeye dolayısıyla da değişken ve sabit maliyetlere ait ortalama hesaplamaları yapmaya gerek kalmaz. Uzun dönemde diğer firmalar gibi turizm firmaları açısından da üç maliyet kavramı geçerlidir. Uzun dönem toplam maliyet (LRTC) Uzun dönem ortalama maliyeti (LRAC) Uzun dönem marjinal maliyet (LRMC) Uzun dönem toplam maliyet eğrisi bir sonraki slaytta görüldüğü gibidir. Şekilden görüldüğü üzere uzun dönem toplam maliyet eğrisi bir dizi kısa dönem toplam maliyet eğrisinden oluşmaktadır.
UZUN DÖNEM TOPLAM MALİYET EĞRİSİ
UZUN DÖNEM ORTALAMA MALİYET EĞRİSİ Uzun dönem ortalama maliyet eğrisine firmanın planlama eğrisi adı da verilmektedir.
UZUN DÖNEM MARJİNAL MALİYET
HÂSILAT KAVRAMLARI Toplam hâsılat: TR=PQ Fiyatla miktarın çarpımına eşittir. Firmanın toplam satış geliridir. Ortalama hâsılat: AR=TR/Q Üretim birimi başına hâsılatı ifade eder. Bu da fiyattan başka bir şey değildir. Marjinal Hâsılat: MR= ΔTR/ΔQ Firma 1 birim daha sattığında toplam hâsılatta meydana gelen değişmedir.