Ülkesini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk Milleti dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır. Mustafa Kemal Atatürk ( 2 Eylül 1930) Mehmet ŞAHİN/Türkçe öğretmeni
FİİLİMSİLER(Eylemsiler)
Yukarıdaki tepeye tırmanmağa başladı. (Ahmet Hikmet) Haksızlık eden başları bir gün... koparırlar. (Tevfik Fikret) Ayak sesi işittikçe yüreğim titriyordu.
Bu cümlelerin her birinde eylem soyundan ikişer sözcük var. Eğik (İtalik) harflerle dizilen bu sözcüklerden: 1)Tümce sonundakiler eylemdir. 2)Öbürleri çift görevlidir. Bu görevleri inceleyelim: 1. a) Tırmanmak, bir hareketin adıdır;AD’dır. b) Eylem anlamlıdır.Tepeye tümlecini alarak tümcecik kuruyor. Bu bakımdan EYLEM gibidir.
II) a) Haksızlık eden sözcük öbeği, “baş” adını niteliyor ; SIFAT tır. b)Eylem anlamlıdır: Öznesi var: Baş. Tümcecik kurduğu için EYLEM görevindedir.
III) a) İşittikçe sözcüğü cümledeki iki yargıyı bağlıyor ;BAĞLAÇ görevindedir. b)Eylem anlamlıdır.Tümcecik kurmuştur: Sorularla öznesini, nesnesini bulalım : İŞİTTİKÇE.-Kim?-Ben: Özne. İŞİTTİKÇE.-Neyi?-Ayak sesi(ni) :Nesne
Görülüyor ki hareket anlamlı sözcükler iki çeşittir:Fiil, fiilimsi. Bunlar görevleriyle ayırt edilir: 1)Fiiller, kurallı cümlelerin sonunda bulunur. Fiilimsiler, kurallı cümlelerin sonunda bulunmaz. 2) Fiiller kişilere göre çekimlenir. Fiilimsilerde fiil çekimi yoktur.İsim gibi çekimlenenler var. 3) Fiiller,cümle ya da temel cümlecikler kurar. Fiilimsilerle ancak yan cümlecikler kurulur.
Eylemlerden türediği halde isim, sıfat, zarf olan ve yan cümlecik kuran çift görevli sözcüklere FİİLİMSİ denir. FİİLİMSİLERİN ÇEŞİTLERİ:Görevleri ve anlamları bakımından Fiilimsiler üçe ayrılır: 1)İsim-fiil:Cümlede hem isim, hem fiil görevi olan; 2)Sıfat-fiil:Cümlede hem sıfat, hem fiil görevi olan; 3)Zarf-fiil:Cümlede hem zarf, hem eylem görevi olan sözcük.
İSİM-FİİLLER İSİM-FİİL: I. Okula gitmek, için evden çıktım. Karlı yollarda yürümek II. Orhan ders çalışmayı, kitap okumayı sever. III. Şiiri güzelce açıklayışınız, öğretmeni çok sevindirdi. IV. Burada oturmam emrolundu.
İtalik harflerle dizilen sözcükler: a)Eylemden türemiştir. b)Birer işin,oluş ve kılışın (eylemin) adıdır. c)Eylemler gibi,tümleçleri,nesneleri var. ç)Bu tümleçler ve nesnelerle birer yan tümcecik kuruyor ve bir yar gıyı anlatmaya yarıyorlar ;bu bakımdan da eyleme benziyorlar. Hem isim, hem fiil görevinde bulunan sözcüğe İSİM-FİİL denir.
Türeyişleri:-mek, -me, -iş, -meklik ekleriyle biçimlenir. NOT:Bu eklerle türeyen her sözcük isim-fiil değildir.İsim-fiil sayılmak için: a)Bir eylem anlatmalı, b)Özne, nesne, tümleç gibi bir öğe almalı; Yani bir yan tümcecik kurmalıdır. Tümcecik kurmayan eylem türevli sözcükler sadece birer isimdir; fiil anlamları yoktur,yargı anlatmazlar. Örnek:Dinlenme tatili yaklaşıyor.Yürüyüşe çıkacak mısınız? Bu binanın girişi hangi tarafta?
SIFAT-FİİLLER: Varlıkları niteledikleri için sıfat; özne,nesne ve tümleç alarak yan cümcecik kurdukları için de eylem gibi sayılan sözcüklere SIFAT-FİİL denir. Sıfat-fiiller,türlü eklerle fiil tabanlarından türemişlerdir.Sıfat- fiil türetmeye yarayan ekler şunlardır: -en,-( )r,-ecek,-miş, - dik,-medik. -en ekiyle türemiş sıfat-fiiller: Ocağın sönmeye başlayan ateşine baktı.Çekici bırakan eliyle terini sildi. (Ömer Seyfettin)
Bekleyen derviş muradına ermiş. (atasözü) Görevi:İtalik harflerle dizilen sözcükler birer tümcecik kuruyor.: Sönmeye başlayan ateş tümceciğinde : Başlayan:sıfat-fiildir; yüklemdir. Ateş:öznesi; Bırakan:sıfat-fiil, el: öznesi, çekici:nesnedir. Bekleyen:sıfat-fiildir; öznesi de derviştir. Zamanı:-en’le türeyen sıfat –fiillerde geniş zaman anlamı vardır.
-( )r ve olumsuzu –mez ekiyle türemiş sıfat-fiiller Askerlerimiz gök gürültülerini andırır bir şiddetle haykırarak düşmana saldırdılar; koşar adımlarla ilerlediler. Akla sığmaz kahramanlıklar gösterdiler... Görevi:İtalik harflerle dizilmiş sözcükler birer yan tümcecik kuruyor. Not: -r geniş zaman kipinin ekidir:Okur, güler, anlatır.Cümle sonunda bulunarak cümle kurunca geniş zaman kipidir. Kişilere göre çekimlenir: Okurum, gülersin, anlatırız.
Bu sözcükler, cümle ortasında bir ismi niteleyerek, yani ismin sıfatı olarak yan cümle kurarsa sıfat-fiil olur. Hepimizi güler yüzle karşıladı; işe yarar bir ev bulmuştu. Zamanı:Aslı geniş zaman kipi olan –r’li sıfat-fiiller de geniş zamanlıdır.
-ecek ekiyle türemiş sıfat-fiiller: Akacak kan damarda durmaz. Atasözü Koca Ali,verecek cevap bulamadı. Ömer Seyfettin Can sıkacak haberler getirdi.Hastaya bakacak kimse yokmuş...
Görevi: -ecek, gelecek zaman kipinin ekidir. a) Kurallı cümlelerde sonda bulunur,cümle kurmaya yarar ve çekimlenir. Sabahleyin okula erken gelecek. Derslerine hazırlanacak. b) Cümlede bir ismi niteleyerek,yani bir ismin sıfatı olarak yan cümle kurunca da sıfat-fiil olur. Zamanı: Aslı gelecek zaman kipi olan –ecek’li sıfat-fiiller gelecek zaman anlamlıdır.
-miş ekiyle türemiş sıfat-fiiller: Küflenmiş bir pirinç maşayı parlatmak için küle batırılmış limon kabuklarıyla ellerini harap etmekten çekinmezdi. (Halit Ziya Uşaklıgil ) Görevi: -miş geçmiş zaman ekidir: a)Çekimlenir, kurallı cümlelerde sonda bulunur ve cümle kurmaya yarar: b)Cümlede bir ismi niteleyerek, yani bir ismin sıfatı olarak yan cümle kurunca da sıfat-fiil olur. Zamanı:Geçmiş zaman anlamlıdır.
-dik ekiyle de geçmiş zaman anlamlı sıfat-fiiller türer. Tanıdık insanlarla yolculuk sıkıntılı olmaz. Bunları işitmedik insan mı kaldı? -dik, -di’li geçmiş zaman kipinin birinci çoğul kişi ekidir.Onun için: a)-dik’li sözcükler cümle kuruyorsa eylemdir. Okula gittik ; akşama kadar okuduk, yazdık ; fakat yorulmadık. b)Bir ismi niteliyorsa sıfattır; sıfat-fiildir. SIFAT-FİİL,ÖZNESİNİ NİTELEYEN FİİLİMSİDİR.
ALIŞTIRMA:Sizden memleket için, buralarda çalışan, ıstırap çeken kardeşler için bazı hizmetler isteyeceğiz. (Reşat Nuri Güntekin) Bu tümcedeki sıfat-fiillerin altlarını çiziniz.
ZARF-FİİLLER Fiilden türemiş zarflardır. Zarf-fiiller, fiillerin zarf şekillerini yaparlar.Zarf- fiiller isim ve fiil çekim eklerini almazlar. Cümlede zarf olarak kullanılan zarf-fiillerin bazıları devamlılık, zaman, sebep bildirme gibi görevler üstlenirler. Asıl görevleri hareketin şeklini ve durumunu anlatmaktır.
Zarf-fiilleri, fiil kök ve gövdelerine zarf-fiil ekleri getirerek yaparız. Bu ekler şunlardır: a)-a,-e: gül-e oyna-y-a, düş-e kalk-a, koş-a koş-a. b)-ı, -i,-u, -ü: Bu ekleri yalnız birleşik fiil yapmakta kullanıyoruz.at-ı vermek, ol-u vermek, ölü-vermek. c)-ıp, -ip, -up, -üp:at-ıp, gül-üp, iç-ip, oku-y-up. ç)-arak, -erek: oyna-y-arak, sevin-erek. Uyarı: Zarf-fiiller ek almazlar.Bu yüzden gelerek-ten, giderekten gibi kullanışlar yanlıştır.
d)-ınca, -ince,-unca, -ünce:Hareket hali yanında zaman fonksiyonu da vardır. gör- ünce, sev-ince, otur-unca, ağla-y-ınca. e)-alı, -eli:Devamlılık ifade eder: gid-eli, görme-y-eli,otur-alı. f)-madan, -meden:Olumsuzluk manası vardır:oku-madan, bak-madan, g)-ken: i- fiilinin zarf-fiil ekidir. (i-ken).Diğer fiillerle i- fiili yardımı ile bir- leşir :okur-ken (okur iken), yazmaz-ken (yazmaz iken), gülüyor-ken. Kalınlık – incelik uyumu aranmaz. ğ)-dıkça, -dikçe, -dukça, -dükçe,-tıkça, -tikçe, -tukça, -tükçe: git-tikçe,otur- dukça, görün-dükçe, susa-dıkça.