ÖĞRENME - ÖĞRETME KURAMLARI

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Bilişsel Alan Kuramları ve Eğitim Programları S.37-47
Advertisements

Psikolojinin Konuları
Öğrenme & Davranışcı Yaklaşım
ÖĞRENME KURAMLARI.
SOSYAL BİLİŞSEL KURAM Albert Bandura
YAŞAM ALANI Lewin ve Gestalt Selma Çelik
Tam Öğrenme Modeli (Mastery Learning)
SOSYAL BİLİŞSEL KURAM ALBERT BANDURA (1925-)
Doç. Dr. Atilla Cavkaytar
Öğrenme Kuramı ve Öğretim Kuramı
Gestalt Öğrenme Kuramı
BİLİŞSEL AĞIRLIKLI DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM EDWARD C. TOLMAN ( )
Öğrenme ve Öğretme Kuramları Doç. Dr. İbrahim H. Diken
İŞARET – GESTALT KURAMI
Öğrenme ilkeleri Prof Dr Süheyla Ünal.
Etkili, verimli ve çekici öğretim uygulamalarının temelinde çoğu zaman güçlü bir öğrenme kuramı yer almaktadır. Öğrenme Kuramı: Bir çok kapsamlı araştırma.
ALGI NEDİR ? Duyusal uyarımların anlamlı deneyimlere çevrilme süreci. Bu deneyim, yani algı, uyarım ile sürecin ortak ürünüdür.
Eğitim Psikolojisi Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık
TAM ÖĞRENME MODELİ Hazırlayan Güzide BAŞDAĞ Ankara 2003.
Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı 2
Güdülenme Dr. Şirin KARADENİZ.
Öğretim İlke ve Yöntemleri Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık
MODELLERDEN ÖĞRENME Enver CANER
EDİMSEL (OPERANT) KOŞULLANMA
SOSYAL BİLİŞSEL KURAM ALBERT BANDURA ( … )
Yrd.Doç.Dr.Nurten SARGIN Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Öğretim İlke ve Yöntemleri Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık
ÖĞRENME KURAMLARI DAVRANIŞÇI ÖĞRENME BİLİŞSEL ÖĞRENME.
Gözleyerek Öğrenme Kuramı
UYGULAMALARI EĞİTİMDE BİLGİSAYAR.
ÖĞRENME VE ÖĞRETMENİN KURAMSAL TEMELLERİ
GELİŞİM VE ÖĞRENME ÖĞRENME TEORİLERİ VE KLASİK ŞARTLANMA
ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL GELİŞTİRME
Özlem Karaırmak & Ümit Sahranç
Öğretim İlke ve Yöntemleri Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık
Öğr. Gör. Dr. Şirin KARADENİZ
Eğitim Psikolojisi Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık
Öğrenme Öğretme Süreci
Öğretim İlke ve Yöntemleri
HcI GESTALT PRENSİPLERİ
Gestalt Kuramı Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık.
Ψ ÖĞRENME.
SINIF YÖNETİMİ.
GESTALT PSİKOLOJİSİ.
Programlı Öğretim Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık.
ÖĞRENME KURAMLARI KLASİK KOŞULLAMA.
ÖĞRENME KURAMLARI Bilindiği gibi öğrenme , yaşam boyu devam eden ve davranışta kalıcı değişiklikler oluşturan bir süreçtir. Sağlıkla ilgili eğitim etkinlikleri.
Eğitim Psikolojisi Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık
PSİKOLOJİDE EKOLLER.
EĞİTSEL REHBERLİK Yrd.Doç.Dr. İsmail Hakkı TOMAR
Sosyal Öğrenme Kuramı (Bandura)
TANIMLAR PSİKOLOJİ: İnsan ve hayvan
SOSYAL BİLİŞSEL KURAM ALBERT BANDURA ( … )
Davranışçı Öğrenme Kuramları
MOTİVASYON.
Yrd. Doç. Dr. Süleyman AKYÜREK
BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİM
Doç. Dr. Berna Aslan ÖĞRETİM İLKELERİ Doç. Dr. Berna Aslan
Davranış Bilimleri Dersi 1. Hafta
ÖĞRENME KURAMLARI.
Güdülenme ve Bireysel Farklılıklar
GELİŞİM VE ÖĞRENME ÖĞRENME TEORİLERİ VE KLASİK ŞARTLANMA
Sağlık Bilimleri Fakültesi
Free template from Kişisel Rehberlik Yaşamayı öğrenme 1/12/2019 Free template from
ÖĞRENME.
ALGILAMA.
MAN 353 Tüketici Davranışının Temelleri
ÖĞRENME VE TÜRLERİ Öğrenme; tekrar ve yaşantı sonucu davranışlarda meydana gelen oldukça kalıcı bir değişmedir. Mesela; sobadan eli yanan bir çocuğun.
İNSANCIL (HÜMANİST,DUYUSAL) ÖĞRENME KURAMLARI. İNSANCIL (HÜMANİST) KURAMIN TEMEL İLKELERİ İnsanda doğal bir öğrenme isteği vardır. Öğrenilen konu; ancak.
Çağdaş Gelişmeler Işığında Ana Dili Öğretimi
Sunum transkripti:

ÖĞRENME - ÖĞRETME KURAMLARI

Etkili, verimli ve çekici öğretim uygulamalarının temelinde çoğu zaman güçlü bir öğrenme kuramı yer almaktadır. Öğrenme Kuramı : Bir çok kapsamlı araştırma sonucuna dayalı olarak insanların NASIL ÖĞRENDİĞİNİ açıklamak üzere oluşturulmuş çeşitli genellemeleri ve ilkeleri içeren bir model ya da sistemdir.

Yaşantı ürünü değişmedir. ÖĞRENME, Yaşantı ürünü değişmedir. DEĞİŞEN NEDİR? Cevap öğrenme kuramlarına göre değişir.

Davranışçı Öğrenme Kuramları Davranışçı kuramlara göre değişen davranıştır. Öğrenme bireyin davranışlarındaki gözlemlenebilir bir değişmedir. Sunulan uyarıcıya karşı öğrencinin istenen tepkiyi göstermesi öğrenme olarak kabul edilir. Uyarıcı; öğretimle sunulan içerik, tepki ise öğrencinin gösterdiği gözlemlenebilen davranıştır.

Davranışçı Öğrenme Kuramları Öğrenme, yaşantı ürünü nisbeten kalıcı izli davranış değişmesidir. Uyarıcı tepki bağı kurulduğunda oluşur.

DAVRANIŞ Sonradan kazanılan davranışlar (Öğrenme ürünü davranışlar) Doğuştan gelen davranışlar Geçici davranışlar İçgüdüsel davranışlar (Alkol, ilaç, hastalık vb. Refleksif davranışlar etkisi ile oluşan davranışlar İstenmedik davranışlar İstendik davranışlar Olumsuz kültürel koşullar Planlı eğitim ürünü altında kazanılan davranışlar davranışlar Plansız eğitim ürünü Eğitimin hatalı yan davranışlar ürünü olan davranışlar

Klasik Koşullama-Süreç (Pavlov) KOŞULLAMADAN ÖNCE Tepki yok Koşullu Uyarıcı (Işık) Doğal (Koşulsuz) Uyarıcı (Et) Doğal Tepki (Salya akıtma) KOŞULLAMA SÜRECİNDE Koşullu Uyarıcı (Işık) Doğal Tepki (Salya akıtma) Doğal (Koşulsuz) Uyarıcı (Et) KOŞULLAMADAN SONRA Koşullu Uyarıcı (Işık) Doğal Tepki (Salya akıtma)

Klasik Koşullama- Temel İlkeler Yakınlık (Bitişiklik) Kazanma (öğrenme) için koşullu uyarıcı ile koşulsuz uyarıcının birlikte verilmesi gerekir. (Önce koşullu uyarıcı ve hemen ardından koşulsuz uyarıcı verildiğinde en etkili öğrenme gerçekleşmektedir.) Kazanma Organizmanın doğal (refleksif) olarak tepkide bulunduğu bazı uyarıcılar vardır. Bu uyarıcıya doğal olarak tepki verilmeyen bir başka uyarıcı bağlandığında doğal (koşulsuz) uyarıcıya verilen tepki bu uyarıcıya da verilmeye başlanır. Sönme Koşullu uyarıcı ve koşulsuz uyarıcı bir süre birlikte verilmezse koşullu yarıcı tepki oluşturmamaya başlar.

Klasik Koşullama- Temel İlkeler Geneleme - Ayırt Etme Başlangıçta her tür ve şiddette ışığa ya da sese (hangisine koşullanmışsa) tepki veren organizma daha sonra belirli (koşullandığı şiddet hangisiyse) bir ışık ya da sese tepki vermeye başlar. Ör: Oynarken salıncaktan düşen çocuk, başlangıçta çocuk bahçesinden hatta çocuk bahçesine benzer yerlerden korkabilir. Zamanla hangi uyarıcının koşullu uyarıcı olduğunu ayırt eden çocuk, çocuk bahçelerinden korkmamaya başlar.

Edimsel Koşullama (Skinner) Klasik koşullamadaki tepkisel davranışın tersine, edimsel davranış insanın çevresindeki olaylara verdiği duygusal tepkiler değildir. Edimsel davranışta, birey ihtiyacını karşılamak için çevredeki olanakları kullanır. (Bisiklete binme, tiyatroya gitme, resim yapma, arkadaşını ziyaret etme vb edimsel davranış örnekleridir.) Klasik koşullanma otonom sinir sistemi tarafından yönetilen davranışlarla; edimsel koşullanma istemli kaslarla yapılan bilinçli ve istekli davranışlarla ilgilidir.

Edimsel Koşullama-Süreç Edim (Operant) Tepki Davranış Ödül Ceza Organizmanın gelişi güzel, hangi uyarıcıya dönük olduğunu belirleyemediğimiz tepkisi

Edimsel Koşullama-Temel İlkeler Etki Yasası Davranışlar sonuçlarından etkilenir. Olumlu Pekiştirme (Olumlu davranış-Olumlu uyarıcı) Olumsuz Pekiştirme (Olumsuz durumu ortadan kaldıran davranış-Olumlu uyarıcı) Ceza 1. Tip (Olumsuz davranış-Olumsuz uyarıcı) 2. Tip (Olumsuz davranış-Olumlu uyarıcının ortamdan çekilmesi)

Edimsel Koşullama-Temel İlkeler Küçük Adımlar Uyarıcı, belli bir tepkiyi yanılma payını en aza indirecek biçimde oluşturacak, parçalara bölünmelidir. Bilgi üniteleri, adım adım öğrenciyi ilerlemeye yöneltecek bir şekilde düzenlenmelidir. Bu adımlar bir ünitenin öğrenilecek en küçük birimini oluşturmalıdır.

Edimsel Koşullama-Temel İlkeler Etkin Katılım Her bilgi ünitesi bir ilerleme aşaması oluşturmaktadır. Her aşamada bir alıştırma veya bir soru bulunmaktadır. Soru, verilen bilginin kazanılıp, kazanılmadığını yoklamadan başka bilgiyi edinmede de bir araç olmaktadır. Böylece soru bir işlemi, bir eylemi başlatmakta yani öğrenme olayını sağlamaktadır. Öğrenme işi öğrencinin kendisi tarafından yapılmaktadır. Böylece öğrencinin etkin katılımı sağlanmaktadır. Başarı Öğrenciler hep başarmak zorundadır. Sorular da öğrencilerin başarabileceği güçlük düzeyinde olmalıdır. Güçlüğü aşmak bir sonraki öğrenmeler için gerekli olan güdüyü oluşturmaktır.

Edimsel Koşullama-Temel İlkeler Anında düzeltme Öğrenci soruyu cevapladıktan sonra doğru cevapla karşılaştırmakta böylece kendi kendini kontrol etmekte ve düzeltme de hemen yapılmış olmaktadır. Anında kontrol pekiştirmenin temel öğesidir. Dereceli ilerleme İlerleme, aşamalı ve mantıklı olmalıdır. Yapılacak işlemlerin düzeyi basitten karmaşığa, bilinenden bilinmeyene, kolaydan zora doğru olmalıdır. Bireysel hız Öğrenci, zamanı kendine uygun olarak ayarlamaktadır. Böylece sınıf ortamında öğrenciler arasında düzey farklılığının yarattığı olumsuzluklar da ortadan kaldırılmak istenmektedir.

Sosyal Öğrenme Kuramı (Bandura) Sosyal öğrenme, başkalarını gözlemleyerek çevreden öğrenme olarak tanımlanabilir. İnsanlar sadece kendi deneyimlerinden öğrenmezler, başkalarının yaptıklarını gözlemleyerek de öğrenirler. Bu şekilde öğrenmeye ‘model alma’ ya da ‘gözlem yoluyla’ öğrenme denilmektedir.

Gözlem Yoluyla Öğrenme-Süreçler Dikkat Süreci Hatırda Tutma Süreci Davranışı Meydana Getirme Süreci Güdülenme Süreci

Dikkat Etme Süreci Gözlemcinin duyu organlarının yeterliliği Gözlemlenecek etkinliklerin gözlemcinin amacına uygun olması Gözlemcinin geçmişte aldığı pekiştirmeler Modelin önemli sonuçlar doğuran etkinlikleri Model alınan etkinliklerin basit, yalın, açık ve çarpıcı olması Modelin yaş, cinsiyet, saygınlık, statü, çekicilik, güç, ün vb. özellikleri

Hatırda Tutma Süreci Gözlem yoluyla öğrenilen bilgiden yararlanabilmek için, gözlemcinin modelin davranışlarını hatırlaması gerekmektedir. Bu nedenle gözlenen bilgi, sembolleştirilip kodlanmakta ve bellekte saklanmaktadır. Sembolleştirme bilginin zihinsel resimlere, imgelere dönüştürülmesi yoluyla sözel sembollere dönüştürülmesi yoluyla

Davranışı Meydana Getirme Süreci Bireyin fiziksel ve psiko-motor özelliklerinin uygun olması. İstek ve öz yeterlik inancı Davranışın zihinsel olarak tekrarı (Kendine dönüt verme ve düzeltme)

Güdülenme Süreci Bireyler yeni davranışları gözlem yoluyla kazanabilirler ancak onu yapmaya güdüleninceye ya da ihtiyaç duyuncaya kadar performans olarak göstermezler. Güdülenme süreci öğrenilenlerin performansa dönüştürülmesini sağlayan bir süreçtir. Pekiştirmenin işlevi Pekiştirilme beklentisi (Dolaylı) Performans için güdüleyici İçsel Pekiştirme

İnsancıl (Hümanistik) Öğrenme Yaklaşımı Bireyi diğerlerinden farklı kılan ona özgü olan duyguları, algıları, inançları ve amaçları ile ilgilenen insancıl psikolojinin iki önemli ismi Rogers ve Maslow'dur. Hümanist psikologlar, insanın doğuştan iyi olduğu, olumlu bir potansiyele sahip ve gücünü kendinde bulan bir varlık olduğunu, yaşam boyu kendini geliştirme amacına yönelik olarak etkinlikte bulunduğunu kabul etmektedirler (Baymur, 1985, 39).

İnsancıl yaklaşıma göre benlik ve diğer kişilik özellikleri ile öğrenme arasında yakın bir ilişki vardır. Bu bakımdan çocukların küçük yaşlardan itibaren sağlıklı ve olumlu bir benlik geliştirmelerine yardımcı olunmalıdır. Rogers, saygı, empatik anlayış, güven ve özgürlüğün olduğu bir sınıf ikliminin sağlıklı bir öğrenme ortamı olduğunu, bu ortamın öğrencinin bir bütün olarak gelişmesini sağlayacağını ve öğretmenin de bu durumu kolaylaştırıcı bir role sahip olması gerektiğini ifade etmektedir. Güvenli bir sınıf ortamında köklü davranış değişiklikleri gerçekleşmektedir. Bu güvenli ortamın vazgeçilmez üç temel niteliği bulunmaktadır. Bunlar insana karşı koşulsuz saygı, empatik anlayış ve dürüstlüktür (Rogers, 1969, 45-50).

Bilişsel Kuramlar Biliş, insan zihninin dünyayı ve çevresindeki olayları anlamaya yönelik yaptığı işlemlerin tümüdür. Öğrenme, bu işlemlerin sonucunda gerçekleşir ve zihinsel performans ya da özelliklerimizdeki değişmedir.

Bilişsel Kuramlarına Göre Öğrenen, 1 Bilişsel Kuramlarına Göre Öğrenen, 1. Dış uyarıcıların pasif bir alıcısı değil, onların özümleyicisi ve davranışların aktif oluşturucusudur. 2. Öğrenen kendi öğrenmesinin sorumluluğunu taşır ve verileni olduğu gibi almaz, verilenin taşıdığı anlamı keşfeder. 3. Öğrenen, verilen bilgiler arasından, uygun olanını seçer ve işler.

ÖĞRENMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER a) İç faktörler: Öğrencinin kendi yaşantısıyla, ne düşündüğü, nasıl baktığı, öğrenme stilleri, zihinsel potansiyeli, yaratıcılığı kendine dönük düşünceleri vb. ile ilgidir. b) Dış faktörler: Öğretmenle, sınıfın fiziksel düzeni ve öğretim yöntemleri vb. ile ilgilidir.

Gestalt Öğrenme Kuramı Gestaltçılar organizmanın, dışardan gelen duyumlara kendisinden bir şeyler kattığını yaşantıyı yeniden örgütlediğini belirtmektedir. Dünyayı bütün olarak algılarız, uyarıcıları birbirinden bağımsız parçalar olarak değil, anlamlı bütünler biçiminde görürüz. Gestaltçılara göre, bütün parçaların toplamından daha fazladır ve birey, bütünü parçalara ayrıştırarak değil, bütünlük içerisinde algılar.

Algılama ve Algılama Yasaları Şekil-Zemin İlişkisi Yakınlık Yasası Benzerlik Yasası Tamamlama Yasası Devamlılık Yasası

Algılama ve Algılama Yasaları Şekil-Zemin İlişkisi Bütün algılamalarda bir şekil ve bir zemin vardır. Şekil, bize yakın olandır ve arka yüzeyi oluşturan zemin içinde anlam kazanır. Şekil daha etkileyici bir izlenim yapar ve daha iyi hatırlanır.

Algılama ve Algılama Yasaları Yakınlık Yasası Birbirine yakın olan nesneler grup olarak algılanır. 3 4 5 6 7 8 56 78 45 678 234 567 8 Şim dibucüm leyiok uman ızz orla şacak.

Algılama ve Algılama Yasaları Benzerlik Yasası Birbirine benzer birimler bir algısal bütünlük kazanır ve gruplamayı sağlar. v

Algılama ve Algılama Yasaları Tamamlama Yasası Bir nesnenin tümü görülmese de algılama tam olur. Bize gelen bölük pörçük duyuları biz tamamlarız.

Algılama ve Algılama Yasaları Devamlılık Yasası Algısal alanımızda bulunan ve aynı yönde giden birimler birbiriyle ilişkili görünür.