Öyküleme Teknikleri
Öykü ve öyküleme birbirinden ayrıdır Öykü ve öyküleme birbirinden ayrıdır. Öyküleme (diğer adlandırmalarla anlatı, dramatik kuruluş, söylem vs.) gerçek anlamdaki öykünün seyirciye aktarılış biçimidir. Öykülemeyi iyi bilirsek, vasat bir öyküyü bile ilgi çekici hale getirebiliriz. Tersi bir noktadan, kötü bir öyküleme ile iyi bir öykünün tüm çekiciliği ortadan kalkar. Öyküleme sürecinde önemli olan aktarılan olaylar değil, anlatıcının bize bu olayı aktarış biçimidir. Bu anlamda aynı öykü, birbirinden çok farklı biçimlerde seyirciye aktarılabilir.
Senaristler giriş, beklenmedik olay, felaket ya da giriş, çatışma ve çözüm üçlemesini kullanır.
Giriş bölümü bir senaryoda öykünün temelini oluşturan, başkahramanın, filmin geçtiği ortamın içinde sunulduğu bölümdür. Senaristi ayrıcalıklı kılan da, giriş bölümünde en kısa zamanda maksimum bilgiyi vermesi ve merak uyandırmasıdır.
Ancak bu bilgi verme işlemi dramatik kalıplar içinde yapılmalıdır Ancak bu bilgi verme işlemi dramatik kalıplar içinde yapılmalıdır. Mesela de karakterin geçmişine dair merak öğesi uyandırılabilir. Örneğin karaktere ait bir sır açığa çıkarılabilir. Giriş bölümü aşırı uzun tutulamaz.
Filmlerde ve televizyonda kullanılan merak öğesine “teaser” denilmektedir. Merak öğesi seyircinin dikkatini çekmek amacıyla ilk sahnede gösterilen kısa ve ani harekettir. Seyirciye bir tür bilmece sorulur. Yine kullanılacak “teaser’in süresi filmin uzunluğuna ve senaristin tercihlerine bağlı olarak değişir.
Dramın temel öğelerinden biri olan beklenmedik olay, öykünün gidişatında umulmadık ve ani bir değişiklik yaratır. Baht dönümü yaşayan kişinin yazgısında değişiklikler olur. Örneğin babasının farklı bir kişi olduğunu öğrenir, bavulda sakladığı para aslında orada değildir, öldü sanılan kişi yaşamaktadır vs.
Sonuç bölümü ise anlatı boyunca düğümlenen çatışmaların ya da olayların çözüme ulaşmasıdır. Sonuç öykünün kendi verilerinden kaynaklanmalıdır. Bu anlamda deux machina’ya karşı çıkılır.
Farklı sonuç fikirleri mevcuttur Farklı sonuç fikirleri mevcuttur. Örneğin bazı senaryolar çevrimsel, dairesel biçimlerde kurulmuş öykülerden oluşur. Öykünün başında yer alan bir koşul, kişi ya da durum final bölümünde yeniden gösterilir. Örneğin hırsızlık nedeniyle film boyunca elde ele dolaşan değerli bir nesne final bölümünde yeniden yerine konur.
Bazı sonuç önerileri ise, açık son-kapalı son şeklinde biter Bazı sonuç önerileri ise, açık son-kapalı son şeklinde biter. Başta gösterilen sırrın ya da gizemin final bölümünde sonuçlanmadığı senaryolara açık sonlu senaryolar denir. Çözüme ulaşan, ipuçlarının birbirine bağlandığı senaryolar ise kapalı sonludur.
1- Dramatize Etme Dramatize etmek, herhangi bir olayın, durumun, kurmaca ya da gerçek bir öykünün seyircide heyecan uyandırmasını sağlayarak dramatik biçimde işlemesi için başvurulan yöntemlerin tümüdür.
Herhangi bir olayın, durumun, kurmaca ya da gerçek öykünün seyircide heyecan uyandırmasını sağlayarak dramatik şekilde işlemesi için başvurulan yöntemlerin tümüdür. Michel Chion’a göre, başlangıçta dramatik olmayan bir malzeme ile çalışırken 5 yönelim üzerinden giderek dramatize etme işlemi gerçekleşebilir.
Duyguların şiddetlendirilmesi Konuya yoğunlaşma Heyecan yaratılması, öykünün merkeze alınan kişinin lehinde özdeşleşme etkisi yaratacak şekilde anlatılması Duyguların şiddetlendirilmesi Olayları önem derecesine göre belli bir düzene göre sunmak Öykünün bir ilerleme çizgisinin oluşması ve iniş çıkış anlarının saptanması
Dramatize etmek için kullanılabilecek yöntemlerden bazılarını sayalım:
Yoğunlaşma: Hem öyküye bir birlik kazandırmak hem de seyirciye belli bir bilgi vermek için konu yoğunlaştırırlır.
Heyecan Yaratılması: Öyküye yansız bir biçimde değil, öykünün kahramanıyla seyirci arasında bir özdeşleşme sağlayarak, heyecan uyandıracak bir biçimde anlatılmasıdır.
Şiddetlenme: Öykü boyunca yaşanan duygularla gerçekleşen durumlar abartılmalıdır.
Belli bir düzene göre sunma: Öyküdeki önemli olaylarn, öykünün süsü olan ayrıntılardan ayrılması gerekir.
Bir çizginin, eğrinin oluşması: Öykünün bir ilerleme çizgisi olacaktır, öyküleme sırasında olayın önemli anlarına göre iniş ve çıkışları belirten bir eğim oluşacaktır.
2- Eksilti- Temel Eksilti Eksilti, öykünün bir parçasının, bir anının ya da bir ayrıntısının bilinçli olarak atlanması ve seyircinin bu eksik parçaları aklında birleştirilmesine dayanan yöntemdir.Eksiltiler yoluyla seyirciye sürprizler hazırlanır.
Eksiltiler, öykünün ritmini hızlandırır, öyküyü canlandırır Eksiltiler, öykünün ritmini hızlandırır, öyküyü canlandırır. Belli bir sahneyi oluşturan tüm etkenleri seyirciye gösterme zorunluluğu yoktur. Eksiltiler seyirciye bazı süprizler hazırlamaya da yarar.
Bazen bir film kişisi, öyküye yeni katılan kişiye seyircinin bilmediği şeyleri bu eksiltiler sayesinde iletir. Son olarak, atlanan süre ya da ayrıntının filmin içinde önemli bir işlevi varsa, temel eksilti dediğimiz eksilti tekniğine başvurulur.
Temel eksilti, başkaraktere ait çok önemli bir bilginin ya da olay gelişimindeki önemli bir anın seyirciden saklanmasıdır.
3- Yerleştirim Yerleştirim, filmin ileri bir evresinde konuya katkıda bulunacak bir kişi, ayrıntı, olay vb.'nin filmin hareket eksenine yerlşetirilmesidir.