Şapka satarak geçinen bir adamın yolu bir gün bir ormana düşmüş. Adam biraz yürüdükten sonra sıcaktan ve yorgunluktan bunalmış, bir ağacın altına oturmuş. Şapkalarla dolu sepetini de yere koymuş ve uykuya dalmış. Birkaç saat sonra adam tuhaf sesler duyarak uyanmış. Bir de bakmış ki yanındaki sepet bomboş... Şapkalar gitmiş. Kafasını kaldırıp ağaca bakmış, ağacın dallarında bir sürü maymun, her birinin kafasında adamın şapkaları... Adam başlamış düşünmeye; 'Ben şimdi ne yapacağım, şapkaları bu maymun- lardan nasıl geri alacağım' diye.
Düşünceli bir şekilde kafasını kaşırken bakmış ki, maymunlar da adamın taklidini yapıyor, kafalarını kaşıyorlar. Adam ellerini havaya kaldırmış, maymunlar da... Derken adam ne yapacağını bulmuş, kendi kafasındaki şapkayı çıkarıp yere atmış, maymunlar da şapkaları çıkartıp aşağı atmışlar... Adam böylece bütün şapkaları geri almış, sepetine koyup yoluna devam etmiş.
Aradan 50 yıl geçmiş... Artık adamın bir torunu varmış, o da dedesi gibi şapka satıcısı olmuş. Günlerden bir gün onun da yolu aynı ormana düşmüş. Hava yine çok sıcakmış ve genç adam bir ağacın altına oturmuş, şapkalarla dolu sepetini yanına koymuş ve uykuya dalmış... Bir saat sonra uyanmış, birde bakmış ki sepetin içinde şapkalar yok... Derken tuhaf sesler duymuş, bir de kafasını kaldırmış ki ağacın üstünde bir sürü maymun, hepsinin kafasında birer şapka. Düşünmüş... 'Dedem yıllar önce bana bir hikaye anlatmıştı... Ne yapacağımı çok iyi biliyorum...‘ demiş.
Adam kafasını kaşımaya başlamış, maymunlar da aynısını yapmışlar... Adam ellerini havaya kaldırmış, maymunlar da....Ve adam gülümseyerek kendi başındaki şapkayı çıkarmış yere atmış... O anda ağaçtaki maymunlardan biri yere inmiş, adamın yere attığı şapkayı kapmış, adama da bir tokat atmış ve şöyle demiş: - Sadece senin mi deden var şerefsiz !...