Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ŞERİFE AKKANAT İLKOKULU

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ŞERİFE AKKANAT İLKOKULU"— Sunum transkripti:

1 ŞERİFE AKKANAT İLKOKULU
REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ROLÜ

2 OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ROLÜ
Öğrencilerin okuldaki başarı durumu çeşitli faktörlerden etkilenmektedir.   Bu faktörler; - Bireyden, - Aileden, - Okuldan -Çevreden kaynaklanan faktörler olarak sıralanabilir.

3 Öğrenciler üzerinde yapılan çeşitli araştırma ve incelemeler sonucunda okul başarısını etkileyen aileden kaynaklı faktörler sırasıyla aşağıya çıkarılmıştır.

4 1- Ailelerin çocuklarına ev ortamında ders çalışacak gerekli yeri ve yeterli zamanı vermemeleri;
2- Ailelerin çocuklarına okul ve diğer sosyal ilişkilerinde yeterli ilgi ve desteği göstermemeleri; 3- Ailelerin çocukların başarıları konusundaki beklenti düzeylerinin çok yüksek olması;

5 6-Aileler ile çocuklar arasında iletişim kopukluğu olması;
4- Öğrenciler ile ailelerinin beklenti ve ilgilerinin farklı olması; 5-Ailelerin çocukları arasında kıyaslama, ayırım yapması; başkaları ile çocuklarını kıyaslaması; 6-Aileler ile çocuklar arasında iletişim kopukluğu olması;

6 7- Ailelerin çocuklarına sürekli ders çalışmaları için baskı yapması; 8- Ailelerin çocuklarının arkadaşlık ilişkilerine sürekli müdahale etmesi; 9- Ailelerin çocukların en ufak bir hatasını gördüklerinde onları eleştirmeleri; 10- Ailenin okulla kurduğu diyalog.

7 Çocukların Okul Başarısını Artırmak İçin
Anne ve Babaya Düşen Görevler 

8 1-((((:Anne ve baba çocuğa evde olumlu ders çalışma koşullarını sağlamalıdır!

9 A- Ders çalışmak için mutlaka önceden belirlenmiş bir zaman belirlenmelidir.
Ders çalışmak için önceden belirlenmiş bir zamanın olması, öğrencide ders çalışma motivasyonunu ve planlı çalışma alışkanlığını geliştirir.Böylece derse başlama ve sürdürme konusunda yaşanılabilecek zorluklar aşılmış olur. Elbette öğrenciden böyle bir zamanlamaya ve programa uyması beklenirken, öncelikle anne ve baba, ardından ailedeki diğer bireyler günlük yaşamlarını mümkün olduğu ölçüde planlamalı ve buna uymalıdır.

10 B- Çalışma, öğrencinin kendisini fiziksel ve duygusal olarak en iyi hissettiği zaman dilimlerinde yapılmalıdır.Her insanın gün içerisinde kendisini iyi hissettiği zaman dilimi farklı olabilir.Kimileri kendilerinin sabahın erken saatlerinde, kimileri öğlen,kimileri öğleden sonra, kimileri de akşamları daha iyi hissedebilir.Öğrenciler açısından değerlendirdiğimizde ise sabahçı olan bir öğrenci dinlenme, eğlenme, fiziksel ihtiyaçlarının karşılanmış olması açılarından düşündüğümüzde öğleden sonra ya da akşamları; öğlenci olan öğrenci de akşam belli bir saat ve ertesi günün sabahında ders çalışabilir.

11 Öğrenciler genelde okuldan eve geldikten kısa bir süre sonra derslerini çalışmak isterler.Bunun altında yatan en önemli sebep arta kanla zamanı dinlenerek, tv. izleyerek, aile bireyleriyle vakit geçirerek değerlendirmek istemeleridir. Doğru olan çalışma ise bunun tam tersidir. Eve geldikten kısa bir süre sonra yorgun bir biçimde ders çalışmaya başlamak yarardan çok zarar getirecektir. İllaki ders çalışılmak isteniyorsa bu zamanda o gün işlenen konular tekrar edilebilir.Böylece bilgilerin hafızada yer etmesi sağlanmış olur.

12 C- Ders çalışmaya başlanılmadan önce öğrenci dinlenmiş ve bedensel ihtiyaçlarını karşılamış olmalıdır. D- Derse başlanılmadan önce ders ile ilgili araç ve gereçler temin edilmelidir. Böylece çalışma sırasında bu ihtiyaçların karşılanması için masadan kalkılmamış ve dikkat dağılmamış olacak.

13 E- Ayrı bir ders çalışma odasının olması önemlidir.
Çünkü fiziksel mekanlar kullanılma amacına göre kişiyi psikolojik olarak etkiler.Mesela mutfağa girdiğimizde yemek yeme isteği oluşurken, bu durum banyoda yaşanmaz; ya da yatak odasında dinlenme isteği belirirken, bu durum mutfakta yaşanmaz.Bu nedenle ayrı bir ders çalışma odasının varlığı yada ders çalışmak için kullanılabilecek bir oda öğrencide ders çalışma isteği uyandırabilir.

14 F- Ayrı bir çalışma odası yoksa, ortak kullanılan bir odanın bir köşesi ders çalışma alanı olarak düzenlenebilir. G- Ders çalışılırken kesinlikle bir şey yenilip-içilmemelidir. Mümkünse öğrenci ders çalışırken öğrenciyi olumlu yönde güdülemek için gazete,dergi ya da bir kitap okunabilir.

15 H-Çalışma süresi öğrencinin yaş ve sınıf düzeyine göre düzenlenmelidir.
İlköğretimin ilk yılları içerisinde çalışma süreleri dakika arasında olabilir.Ardından mutlaka dakikalık aralar verilmelidir.Bu aralar nedeniyle öğrenci hem dinlenmiş, hem ihtiyaçlarını gidermiş, hem de bir sonraki zamanda daha verimli çalışmış olacaktır.

16 I- Tekrarlar unutmayı engeller ve çalışmadan sonra yapılan etkinlikler bilgilerin hafızada kalmasını etkiler. Günün sonunda o gün ile ilgili tekrarlar bilgilerin hafızada yer etmesini kolaylaştırır.Bu nedenle okuldan eve gelinen ilk saatlerden sonra ki çalışma günün tekrarını içermelidir.Çalışmadan sonra ki uyuma da bilgilerin korunması açısından önemlidir.Çünkü uyku sırasında, uyanıklık halindeki kadar olmasa da bilinç açıktır.

17 2-)))): Çalışmaları ailesi tarafından desteklenmeyen,başarısızlıklarından dolayı sürekli eleştirilen sosyal ihtiyaçları yeterince karşılanmayan çocuklar ; kendisini değersiz bir kişi olarak görür;kendisini küçümser. Bu da onun var olan yeteneklerini gizlemesine neden olabilir. Bu tür çocuklar kapasiteleri uygun olmasına rağmen bunu kullanmayıp okuldaki başarılarını düşürürler.

18 3)))): -Anne ve baba öncelikle çocuğunu bağımsız bir birey olarak kabul etmeli,ona sevgi ile yaklaşmalıdır. Onunla iyi ilişkiler kurarak onun duygu ve düşüncelerini dinlemeli, onun bu duygu ve düşüncelerine saygı göstermelidir. İstediği okulda okumasına ve mesleğe sahip olmasına izin vermelidir.

19 4-)))):Okulda çocuğun başarılı yada başarısız olmasının en önemli nedenlerinden biri ailenin tutumudur. Özellikle ailenin öğrencinin yapabileceğinden çok şey beklemesi,bunu öğrenciye yansıtması öğrenciyi başarısız kılmaktadır. Ailenin çocukla ilgili birtakım gerçekçi olmayan beklentiler geliştirmesi ve bunu çocuğa yansıtması çocukta çok büyük kaygı yaratır.

20 5-)))):Anne ve baba hiçbir zaman çocuğunu kardeşleri, ağabeyi, yaşıtı olan akraba çocukları ve başarılı olan arkadaşlarıyla kıyaslamamalıdır. Böyle bir kıyaslamadan acıya kapılan çocuk okulda mücadeleyi bırakabilir. Önemli olan çocuğu başkalarıyla değil;kendisi ile kıyaslamaktır. Çocuğun dünü ve bu günü arasındaki olumlu ve somut farkları görebilmek ve çocuğa yansıtabilmektir

21 6-)))):Ana-babalar genellikle çocuklarını dinlediklerini düşünürler.
Oysaki çocuk kendileriyle konuşurken sürekli ikaz, hatırlatma, önerilerde bulunma, fikir yürütme gibi müdahalelerle aslında çocuğu dinlememektedirler. Bunu fark eden çocuk ya susar yada küserek içine kapanır. Bu da anne baba ve çocuk arasında iletişim kopukluğuna yol açar.

22 Çocuğun bir sorununu dile getirmesi sırasında çocuğa konuşabileceği bir ortam ve sessizlik alanı hazırlamak, işlerimizi bir süre erteleyip çocukla konuşmak gerekir. Konuşma esnasında anne ve babaların kendi duygu ve düşüncelerini belli etmemeleri, çocuğun olaydan dolayı yaşamış olabileceği duyguları onunla birlikte dile getirerek paylaşması gereklidir.

23 7-)))):Anne ve baba çocuğa sürekli ders çalışması için baskı yapmak yerine çocuğa zamanı iyi kullanmasını ve görev bilincini öğretmelidir. Başarıda önemli olan çok çalışmak değil etkili ve verimli çalışmaktır.Çocuğun devamlı ders çalışması yerine; çocuğun diğer sosyal faaliyetlere (resim,müzik,spor)zaman ayırması çocuk açısından yararlı olacaktır. Eğer evde kültür,eğitim, gibi konular çok fazla konuşulmuyorsa,anne-baba ya da ailenin diğer fertleri kitap okumuyorsa, çocuklardan bu davranışları beklemek boşuna olur.

24 8- )))):Anne ve baba çocuğun arkadaş seçimine ve arkadaşları ile olan ilişkilerine çok sık müdahale etmemeli; doğru seçimler yapabilmesi için ona destek olmalıdır. Çocuğun arkadaş ortamına yapılacak müdahale ve baskılar, çocuğun anne ve babaya karşı tavır takınmasına ve aileden uzaklaşmasına neden olur.

25 9-)))): Eleştiride bulunmak, çocukta daha iyisini yapmalısın, ben kötüyüm gibi düşüncelere yol açar.
Baskıcı, otoriter ve eleştirici tutum çocuğun kendine olan güvenini ortadan kaldıran, onun kişiliğini hiçe sayan bir tutumdur.

26 Suçlayan, cezalandıran ve eleştiren ana-babaların çocuklarının kolayca ağlayan çocuklar olduğu görülür. Baskı altında büyüyen çocuklarda genellikle isyankar davranışlar yanında aşağılık duygusu gelişebilir. Böyle çocuklar ileride başkaları tarafından yönetilmeye elverişli bir kişilik oluştururlar.

27 10-)))): Anne-babanın okul ile irtibatı ve verdiği önem çocuk tarafından hemen dikkate alınmaktadır.
Ailenin okulla kurdu diyalog mutlaka geliştirilmelidir Okula olan ilginiz ve verdiğiniz önem kadar çocuğunuz okulu önemseyecektir.

28 Sevgili anne-babalar, çocuklarımızı kaybetmek yerine kazanmaya çalışalım bunun da en kolay yolu onlarla iyi bir iletişim kurmak, onları anlamak, dinlemek ve makul ihtiyaçlarını karşılamaktır.


"ŞERİFE AKKANAT İLKOKULU" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları