Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

SÖZ VARLIĞI VE ÖĞRETİMİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "SÖZ VARLIĞI VE ÖĞRETİMİ"— Sunum transkripti:

1 SÖZ VARLIĞI VE ÖĞRETİMİ
Doç. Dr. Bayram BAŞ

2 1. Söz Varlığı Nedir Genel terminolojide, söz varlığı kavramı, “kelime hazinesi, kelime serveti, kelime dağarcığı, sözcük varlığı, sözcük dağarcığı, sözcük serveti, sözcük gömüsü, vokabüler, kelime kadrosu” vb. kullanımlarla karşılanabilmektedir. Ancak bu kavramların hiçbirinin de tam olarak söz varlığının karşılığı olduğu söylenemez. Çünkü söz varlığı tüm bu kavramların bir üst boyutudur. Başka bir deyişle tüm bu kavramlar, söz varlığının bir alt unsurudur.

3 2. Söz Varlığını Meydana Getiren Unsurlar
Kelimeler Deyimler Atasözleri İkilemeler Kalıp Sözler (İlişki Sözleri) : afiyet olsun, güle güle, afedersiniz vb. Kalıplaşmış İfadeler (Özdeyişler): “Ne mutlu Türküm diyene!”, “Gölge etme başka ihsan istemez(m). Terimler Yabancı Kelimeler

4 TEMEL SÖZ VARLIĞI

5 bir fiil ile iki yüz dört çekimli fiil elde edebiliriz
bir fiil ile iki yüz dört çekimli fiil elde edebiliriz. Mesela, gel- fiilini tüm haber kipleri ve dilek kipleri ile tüm şahıs eklerini de ekleyerek çekimleyelim: “gelmişim, gelmişsin, gelmiş, gelmişiz, gelmişsiniz, gelmişler; gelmiştim, gelmiştin, gelmişti, gelmiştik, gelmiştiniz, gelmiştiler; gelmişmişim, gelmişmişsin, gelmişmiş, gelmişmişiz, gelmişmişsiniz, gelmişmişler; geldim, geldin, geldi, geldik, geldiniz, geldiler; geldiydim, geldiydin, geldiydi, geldiydik, geldiydiniz, geldiydiler; geliyorum, geliyorsun, geliyor, geliyoruz, geliyorsunuz, geliyorlar; gelmekteyim, gelmektesin, gelmekte, gelmekteyiz, gelmektesiniz, gelmekteler; gelmedeyim, gelmedesin, gelmede, gelmedeyiz, gelmedesiniz, gelmedeler; geliyordum, geliyordun, geliyordu, geliyorduk, geliyordunuz, geliyordular; geliyormuşum, geliyormuşsun, geliyormuş, geliyormuşuz, geliyormuşsunuz, geliyormuşlar; gelmekteydim, gelmekteydin, gelmekteydi, gelmekteydik, gelmekteydiniz, gelmekteydiler; gelmedeydim, gelmedeydin, gelmedeydi, gelmedeydik, gelmedeydiniz, gelmedeydiler; gelmekteymişim, gelmekteymişsin, gelmekteymiş, gelmekteymişiz, gelmekteymişsiniz, gelmekteymişler; gelmedeymişim, gelmedeymişsin, gelmedeymiş, gelmedeymişiz, gelmedeymişsiniz, gelmedeymişler; geleceğim, geleceksin, gelecek, geleceğiz, geleceksiniz, gelecekler; gelecektim, gelecektin, gelecekti, gelecektik, gelecektiniz, gelecektiler; gelecekmişim, gelecekmişsin, gelecekmiş, gelecekmişiz, gelecekmişsiniz, gelecekmişler; gelirim, gelirsin, gelir, geliriz, gelirsiniz, gelirler; gelirdim, gelirdin, gelirdi, gelirdik, gelirdiniz, gelirdiler; gelirmişim, gelirmişsin, gelirmiş, gelirmişiz, gelirmişsiniz, gelirmişler; gelsem, gelsen, gelse, gelsek, gelseniz, gelseler; gelmişsem, gelmişsen, gelmişse, gelmişsek, gelmişseniz, gelmişseler; gelseydim, gelseydin, gelseydi, gelseydik, gelseydiniz, gelseydiler; geliyorsam, geliyorsan, geliyorsa, geliyorsak, geliyorsanız, geliyorsalar; gelmekteysem, gelmekteysen, gelmekteyse, gelmekteysek, gelmekteyseniz, gelmekteyseler; gelmedeysem, gelmedeysen, gelmedeyse, gelmedeysek, gelmedeyseniz, gelmedeyseler; geleceksem, geleceksen, gelecekse, geleceksek, gelecekseniz, gelecekseler; gelirsem, gelirsen, gelirse, gelirsek, gelirseniz, gelirseler; geleyim, gelesin, gele, gelelim, gelesiniz, geleler; geleymişim, geleymişsin, geleymiş, geleymişiz, geleymişsiniz, geleymişler; geleydim, geleydin, geleydi, geleydik, geleydiniz, geleydiler; gelmeliyim, gelmelisin, gelmeli, gelmeliyiz, gelmelisiniz, gelmeliler; gelmeliymişim, gelmeliymişsin, gelmeliymiş, gelmeliymişiz, gelmeliymişsiniz, gelmeliymişler; gelmeliydim, gelmeliydin, gelmeliydi, gelmeliydik, gelmeliydiniz, gelmeliydiler; gel, gelsin, gelin, gelsinler” Yukarıdaki iki yüz dört fiil olumsuzluk eki ile çekimlendiğinde sayı dört yüz sekize çıkar. Gel- fiilini bunların da dışında kalıcı isim oluşturmayan sıfat fiil ve zarf fiillerle çekimlediğimiz ve ilgi ekleri, şahıs ekleri vb. ile çoğalttığımız takdirde sayı beş yüzü geçecektir. Gelen, gelesi, gelmez, geldik, gelecek, gelmiş, gelince, geldikçe, geldiğinden, gelirken, gelir, gelmez, geleli, gelerek, gelmeden, gelmeksizin, gele, gelip vb. Türkçede yer alan herhangi bir fiil, şekil açısından değerlendirildiğinde beş yüz farklı kelimeye dönmektedir. Toplam kelime sayısı İki boşluk arasında yer alan ve şekilsel bakış açısıyla farklı kelime sayısı Tüm işlemler yapıldıktan sonra ortaya çıkan farklı kelime sayısı

6

7 Derinlik: Sözcüklerin çeşitli anlamlarını bilmek ve duruca anlamak
Genişlik: Çeşitli konularda sözcükler bilmek Ağırlık: Bir konuda çok sözcük bilmek Çağrışım: Kişisel farklılıklarla birlikte, söz varlığı birikimi ölçütünde, derinliğin ağırlaşmasında, genişliğin daha derin ve nihai ağır hâle gelmesinde, tüm dil becerilerini çevreleyen hem yatay ve hem de düşey eksende hareket eden bir rol gösterir. Birey, derinlemesine öğrendiği söz varlığı unsurlarının, temel ve yan anlamları yanında, zıt ve mecazi anlamlarını ve hatta açıklamalarını da göz önünde bulundurarak çağrışım alanını zenginleştirir. Bu alanın zenginleşmesi, aile, çevre ve eğitim ortamının niteliği ve ilişkisi ile çok yönlü bir ilişki gösterir. Alıcı söz varlığına dâhil olan her unsurun düşey olarak edinim ve gelişim düzeyi, bu unsurun çekim alanını yaygınlaştırır ve davranışlar, düşünceler, kavramlar arasında yer ve zaman birliğinin etkisiyle kurulan bağlantılar artar. Bu artış, dil becerilerinin arasındaki farklı dağılımla bir yandan alıcı söz varlığına yeni katılımlar sağlar, bir yandan da, üretici yönde düşey ağırlıklı ve yatay zenginlikli anlatım ortamları için zemin hazırlar. BAĞLAM: Derinlik, ağırlık ve genişlik kavramlarını yerleştirdiğimiz düşey eksen, çağrışımın katkısıyla yatay eksende işleve dönük bir bağlantıya ihtiyaç duymaktadır. Tüm bu kavramları, amaçlanan yönde gelişmeleri akabinde, çağrışımın da desteğiyle yatay eksen üzerinde bir araya getirecek ana husus da bağlamdır. Söz varlığına ait her unsur, geniş bir zeminde edinilip, derin bir aşamadan ağır bir duruma eriştikten sonra, amaçları doğrultusunda konuşma ve yazma temelli metinler içerisinde bir yer edinecektir. Bu yerin edinilmesindeki yatay hazırlığı da bağlam gerçekleştirecektir.

8 Mesela, döküntü kelimesini inceleyelim (www.tdk.gov.tr, 2010):
1 .     Dökülmüş, saçılmış şeyler:        "Onlar kendi küfleri, kendi yırtık pırtıkları, kendi döküntüleriyle yaşayabiliyorlar."- Y. K. Beyatlı. 2 .     Bir topluluktan geri kalmış kimseler. 3 .     Bozuntu. 4 .     Deniz yüzüne yakın, üzerinde dalgaların çatladığı kaya kümesi. 5 .     Kâğıtçılıkta üretimin herhangi bir safhasında ıskartaya çıkan, genellikle tekrar hamur durumuna getirilen, yaş ve kuru biçimleri olan kâğıt veya karton artığı. 6 .   mecaz  Değersiz, bayağı, ayaktakımından olan kimse:        "Meşrutiyete uygun yönetim, yurt hainlerinin döküntüleriyle kurulamaz."- H. C. Yalçın. 7 .   sıfat, mecaz  İşe yaramayan, değersiz, kötü, berbat:        "Şoföre önce kentin en döküntü mahallelerinin adını söylediler."- Ç. Altan. 8 .    tıp (***)  Bazı hastalıklarda görülen çıban, leke, uçuk, kızarıklık vb. belirti. 9 .    coğrafya  Parçalanan taşların yamaç aşağı kayması, yuvarlanması, etekte birikmesiyle oluşan yer.

9

10 Dinleme Esnasında Edinilen Deyim:
ağzından girip burnundan çıkmak: [temel anlam] türlü yollara başvurarak birini bir şeye razı etmek, kandırmak. [O, köylülerin ağzından girip burnundan çıkmayı mükemmel becerir.] DEYİMİN DERİNLİK/AĞIRLIK VE GENİŞLİK BOYUTLARINA GÖRE KAVRAMAYA YÖNELİK AKTARIMI Okuma Esnasında Oluşabilecek Aktarımlar: Deyimin temel anlamıyla başka bir cümlede karşılaşma: [Ağzından girdi burnundan çıktı ve neticeye ulaştı.] Deyimin yan anlamıyla ilgili bir örnekle karşılaşma: “iyice dövmek” Ağzını topla! Şimdi ağzından girer, burnundan çıkarım! Deyimin açıklamalarından hareketle, yeni deyimlerle karşılaşma: 1. “kandırmak, aldatmak” vb. anlamlardaki deyimlerle ilişkilendirmek: fikrini çelmek: Belki bir yolunu buluruz da kızın fikrini çeleriz, diyormuş. papazlık etmek: Aldırma. Bana da papazlık etmeye kalktı ama ağzının payını verdim. Biz keyfimize bakalım. (birini) kayışa çekmek: Denk getirince, onu da kayışa çekmişlerdi. (birinin) ağzına bir parmak bal çalmak: Hürriyet, müsavat diye herkesin ağzına bir parmak bal çaldılar gönlünü çelmek: Nice beyler, paşalar onun peşinde yıllarca dolaşmışlar, onun gönlünü çelmek için her türlü çareye başvurmuşlardı. göz boyamak: Yerine göre fakiri korur gibi görünür, gözleri boyar böylece. iğfal etmek: Bu takdirde hem kendilerini hem de milleti iğfal etmiş olurlar. ayak yapmak: Sen kime ayak yaptığını sanıyorsun. kafasına girmek: Kafasına girme çocuğun, elbet çizer yolunu. oyun oynamak: Üç aydan beri bana mütemadiyen aynı oyunu oynuyorsunuz. dümen yapmak: Dümen yapmakta üzerine yoktu. ağız yapmak: Kaçacağım, tövbeler olsun, bir fırsatını bulayım diye ağız yaptı. bin dereden su getirmek: Rıfat Paşa gibi terbiyeli bir zat bile bin dereden su getirir, harp siyasetimizi methederdi.

11 2. “ikna etmek, razı etmek” vb
2. “ikna etmek, razı etmek” vb. anlamlardaki deyimlerle ilişkilendirmek: dil (diller) dökmek: Ninniyi mutlaka söylemesi için ona bir sürü dil döktü. (birinin) gönlünü etmek (yapmak): Ben patronun gönlünü ederim, hafta arasında. beynine girmek: Onun beynine girecek tek kişi sensin. 3. “dövmek, hırpalamak” vb. yan anlamlarındaki deyimlerle ilişkilendirmek: Allah yarattı dememek: Ver şunları! Allah yarattı demem, fena yaparım. (birinin) kemiklerini kırmak: Kim ona yan bakarsa kemiklerini kırar, anasını ağlatırım. (birinin) pestilini çıkarmak: Bu karıncaya dokunmayan çocuk o kocaman adamın oracıkta pestilini çıkaracaktı. eşek sudan gelinceye kadar dövmek: Uslu otur yoksa ufak bir münasebetsizliğini duyarsam eşek sudan gelinceye kadar döverim, kemiklerin kırılır, anladın mı? Deyimin temel, yan ve zıt anlamlarından hareketle, atasözü vb. söz varlığı unsurlarıyla karşılaşma: papaz her gün pilav yemez adam adamı bir kere aldatır ölümü gören hastalığa razı olur anasına bak, kızını al, kenarına (kıyısına, tarağına) bak, bezini al iki cambaz bir ipte oynamaz

12 BİR BAĞLAM İÇİNDE AKTARIMI
DİNLEME VE OKUMA ALANLARINDA KAVRANAN DEYİMİN KONUŞMA VE YAZMA ORTAMINA BİR BAĞLAM İÇİNDE AKTARIMI [Aşağıda, deyimlerin okuma ve anlama alanında oluşturdukları, temel anlam, yan anlam ve çağrışım alanlarından hareketle ve bazılarını kullanmak suretiyle, konuşma ya da yazma ortamında kullanılabilecek, tahkiyeli kısa bir metin oluşturulmuştur. Yukarıda yer alan deyimler altı çizili olarak, sonradan kullanılan deyimler koyu harflerle gösterilmiştir. Metne ikileme, atasözü vb. eklenen unsurlar ise italik harflerle gösterilmiştir.] Ne diller dökmüştü annesine, ama nafile. Nuh diyor, peygamber demiyordu. Halk eğitim kursu da ne idi Ayşe Kadın için? Kursmuş, gâvur icadı idi sonunda hepsi. Köyün kızları, onun Emine’sinin de gözünü boyamışlar, hepsi bir araya gelip ağzına bir parmak balı çalmışlardı. Ama kaçın kurasıydı Ayşe Kadın? Göz yumar mıydı, böyle papazlık etmelere? Zavallı Emine, bin dereden su getirdi, olmadı. Anasının ağzından girdi burnundan çıktı. Yine de bana mısın diyen yoktu. Sonunda çareyi, Komşu Anneyle konuşmakta buldu. Soluğu onun yanında aldı Eminecik. Anlattı Komşu Annesine her şeyi. Kurban olayım, dedi, ölümü gör dedi. Razı et şu ak denene kara demeyen anamı. Komşu annesi derin derin baktı gözüne Emine’nin. Hele bir vakit bekle kızım, dedi. Sabrın sonu selamet. Ne yapsın Eminecik? Yine soluğu anasının dizi dibinde aldı. Hâlâ söyleniyordu Ayşe Kadın. Eee. Keçi geberse de kuyruğu inmezmiş.

13 Okul Öncesi Eğitim Programına Söz Varlığı Açısından Bir Bakış
GELİŞİM ÖZELLİKLERİ 36-48 AYLIK ÇOCUKLAR İÇİN DİL GELİŞİMİ • Kendi kendine şarkı, şiir, tekerleme söyler. • Yaptığı günlük işlerle ilgili olarak sorulan sorulara cevap verir. • Konuşmalarında sıfatları kullanır. • Konuşmalarında kişi zamirlerini kullanır. • Konuşmalarında yer bildiren ifadeleri kullanır. • Konuşmalarında çoğul eklerini kullanır. • Neden , nasıl, kim gibi sorular sorar. • İki olayı oluş sırasına göre anlatır. • Duygularını sözel olarak ifade eder. AYLIK ÇOCUKLAR İÇİN • Kendisine verilen üç yönergeyi dinler ve yerine getirir. • Birleşik cümleler kullanır. • Resimdeki saçmalıkları açıklar. • Zıt sözcükleri söyler. • Konuşmalarında bağlaç kullanır. • Konuşmalarında sözcüklerin olumsuz biçimlerini de kullanır. AYLIK ÇOCUKLAR İÇİN DİL GELİŞİMİ • Günlük deneyimlerini anlatır. • Birbirini izleyen üç emir tümcesinde, istenileni sırası ile yerine getirir. • Tekil ve çoğul ifadeleri birbirine dönüştürerek kullanır. • Cümlelerinde özneye uygun fiil kullanır. • Yeni ve bilmediği kelimelerin anlamını sorar. • Bazı sözcüklerin eş ve karşıt anlamlarını bilir. • “Ne zaman, neden, nasıl?” gibi soru sözcüklerini içeren soruları yanıtlar. • “Bana tersini söyle” yönergesine doğru yanıt verir. • Yer bildiren sözcükleri doğru ve yerinde kullanır. • Cümlelerinde “çünkü, daha sonra” gibi bağlaçlar kullanır. • Birleşik cümleler kullanır. • Basit şakalar yapar. • Bazı soyut ifadeleri anlar. • Evinin ve / veya anne-babasının telefon numarasını söyler.

14 AYLIK ÇOCUKLAR İÇİN OKUL ÖNCESİ E⁄İTİM PROGRAMI KAPSAMINDA ELE ALINMASI ÖNERİLEN KAVRAMLAR LİSTESİ büyük, orta, küçük ince - kalın uzun - kısa geniş - dar şişman - zayıf az - çok ağır - hafif boş - dolu tek - çift bütün - yarım kalabalık - tenha parça - bütün önce, şimdi, sonra gece - gündüz sabah, öğle, akşam dün, bugün, yarın uzak - yakın ön - arka önünde, arkasında, yanında yukarı - aşağı yukarıda - aşağıda iç - dış içinde - dışında içeri - dışarı sağ - sol sağında - solunda arasında alt - üst - orta altında, üstünde, ortasında ileri - geri tatlı tuzlu acı ekşi sıcak, soğuk, ılık sert - yumuşak taze - bayat kaygan kokulu - kokusuz sesli - sessiz eski - yeni yaşlı - genç derin - sığ parlak sivri - küt tüylü mutlu üzgün kızgın korkmuş şaşkın aynı, farklı, benzer açık - kapalı hızlı - yavaş canlı - cansız hareketli - hareketsiz kolay - zor karanlık - aydınlık ters - düz ilk, orta, son başı - sonu başlangıç - bitiş kirli - temiz alçak - yüksek aç - tok ıslak - kuru güzel - çirkin doğru - yanlış para ana renkler: kırmızı, sarı, mavi ara renkler: turuncu, yeşil, mor renk tonları siyah beyaz koyu - açık kenar - köşe düz - eğri daire çember üçgen kare dikdörtgen arası sayılar düzenli - dağınık

15 İlköğretim 1-5. Sınıf Türkçe Dersi Programına Söz Varlığı Açısından Bir Bakış
Genel Amaçlar: 4. Metinler arası okuma becerilerini geliştirerek söz varlığını zenginleştirmek, Öğrenme Alanı: Konuşma Amaç 2: Kendini Sözlü Olarak İfade Etme Konuşmasında söz varlığını kullanır. (4/5. Sınıf) Öğrenme Alanı: Yazma Amaç 2: Kendini Yazılı Olarak İfade Etme Yazılarında söz varlığından yararlanır. (4/5. Sınıf) Öğrenme Alanı: Okuma Amaç 4: Söz Varlığını Geliştirme 1 Görsellerden yararlanarak söz varlığını geliştirir. (1/5. Sınıf) 2 Kelimelerin eş ve zıt anlamlılarını bulur. (2/5. Sınıf) 3 Eş sesli kelimelerin anlamlarını ayırt eder. (2/5. Sınıf) 4 Bilmediği kelimelerin anlamlarını araştırır. (1/5. Sınıf) 5 Ekleri kullanarak kelimeler türetir. (3/5. Sınıf) 6 Seslerden heceler, hecelerden kelimeler, kelimelerden cümleler oluşturarak okur. (1. Sınıf) 7 Kelimelerin gerçek, mecaz ve terim anlamlarını ayırt eder. (4/5. Sınıf)

16 ÖĞRENME-ÖĞRETME SÜRECİ
HAZIRLIK 1/b/2 : Anahtar Kelimelerle Çalışma ANLAMA 2/a/4 : Anlamı Bilinmeyen Kelimelerle Çalışma 2/c : Söz Varlığını Geliştirme KENDİNİ İFADE ETME 4/d : Söz Varlığını Kullanma

17 ÇOCUK KİTAPLARININ SÖZ VARLIĞI
Sıra Nu. KELİME ROMAN HİKÂYE MASAL DESTAN EFSANE Sıklık sıra 12. kız 217 64 137 112 956 7 435 25 1083 69. at 43 368 40 393 133 134 687 10 108 152 93. padişah 1 7485 20 791 631 13 19 825 89 188 116. çoban 22 675 39 412 71 236 190 443 120. arkadaş 172 85 189 75 115 154 106 162 62 259 326. köpek 55 289 84 187 72 234 15 1031 8 1602 344. gelin 11 1253 14 1046 78 35 455 82 201 446. kuzu 59 263 53 295 27 562 16 973 1080 3991. bisiklet 441 1604 -

18 Kelime Öğretiminin Esasları
Kelime öğretiminde dilin en sık kullanılan kelimelerine öncelik verilmelidir. Yaş düzeylerine öğrencilerin kelime hazinesinin tespit edilmesi, öğrencilere hangi kelimelerin öğretileceği sorusunun en önemli cevaplarındandır. Öğretilmesi hedeflenen kelimelerle, öğrencilerin sahip olduğu kelimeler arasında anlam ilişkileri kurulmalıdır.

19 Kelime öğretimi sürecinde kelime hazinesinin genişlik, derinlik ve ağırlık bakımından geliştirilmesi hedeflenmelidir. Yeni öğrenilen kelimeler, konuşma ve yazma becerileri aracılığıyla üretici kelime hazinesine dâhil edilmelidir. Kelimelerin söyleniş özellikleri öğretilmelidir. Kelimelerin yazım özellikleri öğretilmelidir. Hedef kelimeler bağlam aracılığıyla öğretilmelidir.

20 Türkçe kelimelerin öğretiminde, kelimelerin kökteşlik özelliğinden yararlanılmalıdır.
Kelime öğretiminde öğrencilere kelime öğrenme stratejileri kazandırılmalıdır.

21 Kelime Öğrenme Stratejileri
1. Bilinmeyen bir kelime ile karşılaşıldığında kelime anlamını çözmek için kullanılacak stratejiler, 2. Kelime anlamını kesinleştirmek ve kelime hazinesini derinleştirmek için kullanılacak stratejiler, 3. Yeni kelime ve kavram öğrenmek için kullanılacak stratejiler,

22 Kelimenin içinde bulunduğu bağlama başvurma
1. Bilinmeyen bir kelime ile karşılaşıldığında, kelime anlamını çözmek için kullanılacak stratejiler. Kelimenin içinde bulunduğu bağlama başvurma Kelimeyi başka ifade, cümle ve metin bağlamında arama Şekil bilgisi (morfoloji) farkındalığını kullanma Tahmin etme Sözlük kullanma

23 Kelime defteri/sözlük oluşturma Kavram haritası oluşturma
2. Kelime anlamını kesinleştirmek ve kelime hazinesini derinleştirmek için kullanılacak stratejiler Bağlam üretme Metinler arası okuma Kelime defteri/sözlük oluşturma Kavram haritası oluşturma

24 3. Yeni kelime ve kavram öğrenmek için kullanılacak stratejiler
Dil farkındalığı kazanma İletişime açık olma Dinleme ve okuma alışkanlığı kazanma

25 Kelime Öğretim Yöntem ve Teknikleri
Soru Cevap Yöntemi Çözümleme ve Birleşim Yöntemi Dramatizasyon Yöntemi Kelime ve Kavram Havuzundan Seçerek Konuşma/Yazma Tekniği Not Alma Tekniği Boşluk Doldurma Tekniği Kavram Haritası Tekniği Anlam Analizi Tekniği Beyin Fırtınası Tekniği


"SÖZ VARLIĞI VE ÖĞRETİMİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları