Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Dünyada Hasta Bakımı ve Hemşireliğin Tarihi Gelişimi

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Dünyada Hasta Bakımı ve Hemşireliğin Tarihi Gelişimi"— Sunum transkripti:

1 Dünyada Hasta Bakımı ve Hemşireliğin Tarihi Gelişimi
Hatice OLTULUOĞLU

2 Hemşirelik tarihine, kronolojik bir sıralama yerine, hemşirelik gelişmelerine göre bakılırsa, belli başlı üç dönem ağırlık kazanır. Bunlardan; 1. si İlkçağlardan 18. Yüzyılın sonları 2. si 18. yüzyılın sonundan, ilk modern hemşirelik okulunun kuruluş dönemine (1860) ve son olarak, 3.cü dönem, 1860'dan günümüze dek devam etmektedir

3 Eren ve Uyer’in "Sağlık Meslek Tarihi ve Ahlakı" kitabında “tüm bilimlerin, bu arada hekimlik ve sağlık bilimlerinin, uzun ve çetin gelişme süreçlerinde başlıca dört asamadan geçtiği" düşüncesi vurgulanmaktadır. Bunlar; Eski Mezopotamya, Mısır, Hint ve Çin Uygarlıklarındaki ampirik bilgi toplama aşaması, Eski Yunanlıların, insan bedeni ve hastalıkların oluşumunu açıklamaya çalışan akılcı yaklaşımlar aşaması,

4 İslam biliminin gelişmelerini kapsayan ve Ortaçağa rastlayan aşama ve Rönesans la birlikte başlayan ve çağdaş bilime ulaşan aşama şeklinde sıralanmıştır

5 İLKÇAĞLARDA HASTA BAKIMI
Bu döneme ait elde edilen bilgiler yalnızca mağara duvarlarına çizilen resimler ve buluntuların çoğunun Avustralya, Afrika'da yer alması, ilk insanların bu kıtalarda, tecrit edilmiş bir yaşamı sündürdüklerine işaret etmektedir Sosyal grubu oluşturan her bireyden, tüm yeteneği ile grubun yaşamını tehlikelere karşı koruyacak hizmetler beklenmiştir. Ancak var olan doğal tehlikelerle besinlerin azlığı yaşlıların ve hastaların yok edilmesine ve terk edilmesine neden olmuştur.

6 Bu dönemin yaşamını şekillendiren bilgilerle (bilime dayalı olmasa da) insanoğlu ampirik olarak, yararlıyı zararlıdan ayırmayı ve özellikle tedavi edici özelliği olan bitki ve besinleri kullanmayı öğrenmesine yardım etmiştir.

7 Tüm doğal varlıklar ve olaylar, onun yaşamına güzellikleri kattığı gibi hoşnutsuzluk ve korku yaşamasına da neden olmuştur (Animism). Böylece varlıkların içinde yer alan ruhların bir kısmı iyi sonuçlara diğer kısmı ise kötülüklere neden olarak düşünülmüştür. Hastalığın kötü ruhların bedende yarattığı yanıt/tepkilerden oluştuğuna inanmıştır (Demonism). Bu nedenle dogma üstü güçleri (tanrıları) ve kötü ruhları hoş tutmuşlardır.

8 Hastalık durumunda başvurulan bir yöntem olan nehirde yıkanarak, suyun rahatlatıcı etkisinden yararlanmayı belki de yaralı hayvanların yaralarını yıkamalarını gözlemekle öğrenmişlerdir

9 Ateşi yakmayı öğrenmesi ile ilk insan, diğer yararlarının yansıra ısının rahatlatıcı etkisinde öğrenmiş, yaraları dağlamış, tedavi edici bir yöntem olarak yararlanmıştır. Bu tür iyileştirici yöntem ve özel reçeteleri uygulama ve bazı bulguları değerlendirme, sosyal gruptaki bir veya birkaç kişi tarafından daha iyi yapıldığından bunlar ilk "tıp adamları olarak düşünülmüştür. İlk çağlara özgü sağlık uygulamaların Sihire dayalı ve folklorik girişimler şeklinde özetlenebilir.

10 Sihir ve Büyü: Geleneksel bir yaklaşımla doğa üstü güçler olarak nitelenen iyi ruhların hoşnut edilmesi, kötü ruhların ise bedene girerek hastalık yapmaması, için kullanılmıştır. Kişi hastalandığında sihirbaz, yaptığı büyüler dışında, kafatasını delerek bedenden şeytanın çıkmasına ve hastanın rahatlamasına çalışmıştır

11 Folklorik Uygulamalar; ise bazı rahatsızlıkların giderilmesinde halkın sınama/deneme veya "yöntemi veya gözlemleri ile bulduğu bazı bitkisel veya hayvansal kökenli maddelerin kullanılmasıdır. Bunlardan bazıları akılcı bazıları ise oldukça mantıksız uygulamalardır.

12 Ayrıca kötü ruhun etkisinden korunmak için tılsım taşımanın yararlı olunacağına inanılmıştır
Hammurabi: Mezopotamya'da kurulan tüm uygarlık için su oldukça önemli bir dini inanç ve sağlık kaynagi olmuştur. Bu nedenle çoğu tedaviler su ile yapılmış, kişisel hijyene önem verilmiştir. Dini törenlere başlama, bedensel temizlikten sonra gerçekleştirilmiştir. Sıcak-soğuk uygulamalara, lapa, masaj ve lavman gibi uygulamalar bu dönemde başlamıştır.

13 Doğum ve menses durumunda kadın kirli kabul edilmiştir.
Bu uygarlıklar içinde eski Mısır’ın, birçok bilginin günümüze ulaşmasında büyük katkısı olmuştur. Bu, E.Smith'in Ebers'in ve Gardiner'in buldukları ve kendi adları ile anılan papirüslerle sağlanmıştır. • Smith papirüsünde -,cerrahiye • Ebers papirüsünde - genel hekimlik Gardiner papirüsünde - Doğum ve kadın hastalıklarına ilişkin bilgilere yer verilmiştir.

14 Ayrıca Mısırlıların bulduğu bir teknikle günümüze kadar ulaşan mumyalar da,bu uygarlığın kimya bilimi hakkında fikir vermektedir. Solunum, dolaşım ve kalbin önemini belirten, sünneti zorunlu bir sağlık uygulaması yapan ilk uygarlık, Mısır'da, tıbbın en gelişmiş kenti, TAB (Thebes) olmuş., kentin simgesi olan yılan tıbbında simgesi olmuştur.

15 Eski Mısır'da kadının toplumda çok önemli bir yeri olmuştur Hayır işleri ile uğraşan kadınların yanısıra, doğumları gerçekleştirme, bazı dini törenleri yönetme ve buralara sığınanların bakımını, tapınaklarda görevli kadınlar üstlenmiştir. Mezopotamya uygarlıklarından bir diğeri olan Babilin hükümdarı Hammurabi, etik biliminin temeli sayılabilen ilk tıbbi konulardaki kanunları ile büyük önem taşır

16 Hint Uygarlığında Birçok tıbbi bilgileri içeren bu yazılı belgeler koruyucu önlemler bazı hastalıklar ve çok sayada bitkisel kökenli ilaçların hazırlanışı gelişmiş bir teknikle gerçekleştirilebilen greft katarakt, mesane taşına üretradan girişimde bulunma gibi cerrahi girişimler ve bu alanda geliştirdikleri duyarlı araçları içeren bilgiler mevcuttur.

17 İlkel çağlardan gelen ve günümüzde de kullanılan bir tedavi yöntemi Çin uygarlığında geliştirilen "akupunkture"dir. Bu uygarlığa ait hasta bakımı ile ilgili önemli bir konu ebeliğin Örgütlenmesi ile ilgili ilk çalışmaların yapılmış olmasıdır. Bilinen bu uygarlıkların tümünde, toplumların gelenekleri ve sosyal davranış türleri inanç biçimlerinden etkilenerek şekillenmiştir. Yaşam kaynağı niteliği taşıyan su,güneş,toprak,deniz birer tanrı olarak yüceltilmiştir.

18 Nitekim Yunan Uygarlığı Hippocrates dönemine kadar mitolojinin etkisinde kalarak sağlık, hijyen, iyileştirme gibi görevler tanrılara mal edilmiş bunlar için kurulan sağlık tapınakları hastane olarak kullanılmış, açık hava, güneş,spor, kükürtlü su banyoları ve diyet uygulamalarına yer verilmiştir.Buralarda kadınlar (rahibe) görevler üstlenmiş., ampirik iyileştirme yöntemler ve dini törenler gerçekleştirilmiştir

19 Hippocrates: Hekimliğin sihir ve büyüden ayrılıp, bir bilime dönüşmesi Hippocrates'la (M.O /377) başlamıştır. Hippocrates, doğal kanunlara aykırı davranışlarla hastalığın gelişebileceği düşüncesini, gözlemin ve akıl yürütmenin önemini belirtmiştir. Kurduğu tıp okulunda hekimlere, hastalık tanısını varsayımlar yerine göz ve kulaklarını kullanmayı öğretmiştir. Ayrıca, bedenin kendini savunma ile hastalıklardan iyileşme çabasına, hekimin uyum göstermesi görüşü ile Hippocrates günümüzün vücudu koruma mekanizması ile ilgili bilgiye oldukça yakındır

20 Hippocrates'in "Tıbbın Babası olarak bilinen ünü yalnızca hekimliğe kazandırdığı bilimsel yaklaşımla değil,yanısıra bu mesleği uygulamaya yönelik kurallardan oluşan etik ilkeleri "hekimlik andı" olarak saptamasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle günümüzde tıbbı eğitimini bitiren her aday, Hippocrate'in andını okuyarak hekimliğe başlamaktadır

21 Tek Tanrılı Dinlerin Hasta Bakımına Etkileri
Dini kurumların toplumsal etki ve yetkileri, Toplumu oluşturan bireylerin genel ve yaygın endişelerini ve özel korkularını yenmelerine yardim etme, Bireyin ahlaki kimliğini araması ve kendini tanıması sonucu, kişiliğinin bütünleşmesine yardim etme, İnsan çabalarını ve başarılarım kutlamasına fırsatlar yaratma Var oluşu anlaşılabilir duruma getirme, Sosyal norm ve değerleri destekleme yolları ile temel insan gereksinimleri yanıtlanmış olur. Böylece dini kurumlaşma bireyin kişilik yapısını sosyal dayanışma ile bütünleştirebilir.

22 Tek Tanrılı dinlerin etkisi ile kadınların sosyal durumu hasta bakımında yer almasını ancak bazen yapılan baskılarla kadının toplum içindeki hizmetlerini sınırlandırmıştır

23 Musevilerde Tıp ve Hasta Bakımı
Erkek çocuğun doğumundan sekiz gün sonra sünnet edilmelidir. Museviler tıpta tedavi ve rehabilitatif amaçlı bir çok uygulamalardan; damardan kan alma gibi tıbbi girişimleri, protez olarak kullanılan bazı yapay organların yapımını gerçekleştirmekteydiler. Bulaşıcı hastalıkların kontrolünü sağlamak için bu tür hastalıkların ihbar edilmesini zorunlu kılmışlar hasta izolasyonunu izole edildiği yerin duvarlarını kazımanın ve kullandığı eşyaların yakılmasının gerektiğine inanmışlardır. Ayrıca veba salgınında hastalık taşıyıcı özelliğini, lepranın bulgularını tanımlamışlardır.

24 Doğum, lohusalık dönemini ve bu dönemlerde hijyenin önemini bildiklerinden ebeliğe büyük önem vermiş, ebeler yetiştirmişlerdir. Musevilerde hijyenle ilgili önemli diğer bir konu da besinlerin temizliği ve beslenme konusu olmuştur.Sağlıksız kabul edilen besinlerin yenmesi yasaklanmış, besinlerin satış yerleri, Hz. Musa tarafından denetlenmiştir

25 Hristiyanıik: Hristiyanliğın ilk dönemlerinde (M. S. 1-500) Hz
Hristiyanıik: Hristiyanliğın ilk dönemlerinde (M.S ) Hz. Isa'nın öğretisinde insana şefkat ve sevgi gösterme, zayıfa yardım etme yer aldığından,önceleri tıp ve hasta bakımı olumlu şekilde etkilenmiş, bir çok kişi evlerini sakatlara-yardıma muhtaç ve hastalara açmış ve gereksindikleri hizmet kendilerine verilmiştir. Daha sonraları bakım ve yardım görevini, kilise üstlenerek kendilerine bağlı manastırlar kurmuşlar, kiliseye mensup kişiler hastalara ve yardıma muhtaçlara bakım vermiş!erdir. Böylece ilk kez hasta bakımı hizmeti örgütlü hizmete dönüşmüştür.

26 Dekon ve dekonesler, kilise ve manastıra müracaat eden kimsesiz hastalara, yoksullara, yolculara, hacca gidip dönenlere yardım etmişlerdir. Hasta evlerinde bakım ve sosyal hizmet vermişlerdir.

27 Bu dönemde tıp, Hippocrates’i bilimsel ve etik ilkeleri ile yürütülmüş, onu izleyen birçok hekim için de fizyoloji ve farmakoloji bilgisi ile bu alanlarda çok sayıda yapıtlan olan Galenos(M.S ) Phytagores'la Hippocrates'in görüşlerini birleştirip bir yaklaşım kazandırmış, anevrizmayı türlerini, tüberkülozun bulaşıcı özelliklerini gut hastalığının beslenme alışkanlığı ile bağıntısını belirleyen ilk hekimdir.

28 Hristiyanlikta, M. S. 5. Yüzyılda (M. S
Hristiyanlikta, M.S. 5. Yüzyılda (M.S ) beden ve bedensel olgunlaşmasının daha önemli olduğuna inanmaya başlanmıştır. Bedenle uğraşma, bedenin şeytani özelliğinden ötürü günah sayılmıştır. Bu olumsuz inanışlar, tıp ve hasta bakımının gerilemesine neden olmuştur.

29 Müslümanlık: Avrupa da Hıristiyanlıktaki değişimi ve dini kuruluşların toplum üzerindeki aşırı baskısı tıbbın gerilemesine neden olurken ,aynı yıllarda Arap yarımadasında insanlar arasında eşitliği, yürütülen mükemmel bağış sistemi ile sosyal dayanışmayı sağlayan ve yeni bir din olan Müslümanlık kurulmuştur.

30 Ordu için seyyar hastaneler kurulmuş, hasta/yaralının yemeği yedirilmiş, yardım edilmiştir.
ilk İslam hastanesi ve aynı dönemde eczane, eczacılık okulu ve ilk yardım evi açılmıştır. Eczacalar, ilaçların hazırlanışında belirli yöntemler uygulamışlardır. ilaçların sağlıklı hazırlanabilmesi için bitkilerin uygun olabileceği mevsimler saptanmış, kimya bilimi ile ilgili bazı buluşları ilk kez İslam hekimler yapmıştır.

31 XI. yüzyılında, gezici hekimler ve eczacılardan oluşan ekiplerle ilk kez halk sağlığı hizmeti verilmiştir. İslam imparatorluğunda büyük kentlerde, (Şam, Bağdat, Kahire gibi) hastaneler kurulmuştur. 13. cü yüzyılda Kahire'de açılan bir hastanede (El Mansur Hastanesi) farklı hastalık bölümleri, kitaplık, tıp eğitimi poliklinikleri ve diyet mutfağına yer verilmiş., hastalara kadın ve erkek hasta bakıcılar bakım vermişlerdir.

32 Ebu Bekir Razi ( ):çiçek ve kızamık hastalıklarını incelemiş ve tanımlamış, idrar yollarındaki taşları ilaçlarla eritmiş, bazen de cerrahi girişimle taşı çıkartma yoluna gitmiş, bu nedenle de ameliyat tekniğinin kurucusu olarak söz edilmiştir. Farabi ( ):Tıp, felsefe, sosyoloji, fizik,matematik ve müzikle ilgili birçok eserler vermiştir.

33 ibni Sina ( ) hastalık ve sağlık düzeneklerinin nedenlerini sorgulamış büyük, küçük kan dolaşımını, kanın bedendeki görevini, doğum mekanizmasını açıklamış, sağlığın korunmasında, beden eğitimi, beslenme ve uyku işlevlerinin esas unsurlar olduğunu ileri sürmüştür.

34 ORTAÇAĞDA HASTA BAKIMI VE ETKlN SOSYAL OLAYLAR
Bu döneme ait en güçlü kurum, örgütlenmeye başlayan kilise ve ona bağlı manastırlar olup bunlar, dini etkinliklerini rahip ve rahibelerle hasta bakımı, tıp, edebiyatta hissettirmiştir. 1.Haçlı Seferleri ( ) Avrupa'dan, Yakın Doğuya, Kudüs'e dek savaşta yaralanan, hastalanan asker ve insanlara bakım için büyük şehirlerin surları içinde ve dışında hastaneler kurulmuş, buralarda bakım görevi askeri rahiplere verilmiştir. Böylece hemşireliğe ilk kez askeri düzen ve çok sayıda erkek girmiştir.

35 Almanların Totonik şövalyeleri de Kudüs'te benzer bir hastaneyi, yaralıların bakımı için hemşirelik görevleri büyük ölçüde erkek rahiplere verilmiş., kadınlar ise ikincil görevleri üstlenmişlerdir. 12. Yüzyılda, Lepralılar için yine Kudüs'te aziz Lazarus hastanesi, St. Lazaruz şövalyeleri tarafından açılmış

36 12. yüzyılda yalnızca Tanrı inancı ve hayır işleri ile hasta bakımını birlikte yürütmenin tam bir bakım için yeterli olmayacağı anlaşılınca, birincil amacı, hasta bakımı olan örgütler kurulmuştur.

37 2. Rönesans Avrupalının yeni dünyalarla tanışmasının kazanımının yanısıra bazı hastalıklarla da tanışmış sık sık çiçek, veba, tifüs gibi hastalıkların epidemileri ve bazen de pandemileri yaşamasına neden olmuştur. özellikle önce Asya ve Afrika da, daha sonra 1348 yılında Avrupa'da "Kara ölüm" adı verile Veba salgını dünya nüfusunun 1/4 ini yok etmiştir. 15. yüzyılda, terleme hastalığı olarak bilinen gribal enfeksiyon, özellikle ingilterede büyük sayıda insan kaybına neden olmuştur.

38 Barut ve ve ateşli silahlar, bir yandan savaş yöntemlerini değiştirirken diğer yandan savaş yaralarının türünde değişiklik, enfeksiyon ve tedavi güçlükleri getirmiştir. Berberliğin yanısıra, kanamayı durdurma, vantuz, sülük uygulama, diş çekme ve yara tedavileri yapan Berber cerrahları, 13. yüzyılda localara benzer örgütler kurmuşlardır.

39 Rönesansta hastaneler, iki farklı amaçla kurulmuşundan farklı işlevler ve değişik mimari Özellikler sergilemişlerdir. Bunlardan şehir hastaneleri kalıcı ve ziyaretçi hekimlerle tıbbi bakım, hasta bakımı ise dini örgütlere bağlı bir hizmetle rahibeler tarafından verilmiştir. Diğer hastaneler ise, şehir dışında, lepralı ve benzeri toplumdan dışlanan kişilerin tecridini (izolasyon) amaçlayan Aziz (Lazarus) örgütü kurumlarıdır.

40 3. Hasta Bakımı ve Hemşirelikte Karanlık Dönem
Kilisenin manastırlardaki etkisinin azalması ile başlayan çözülmelerin sonucu önce hastanelere ve hasta bakımına yansımıştır. Tıp manastırdan ayrılıp üniversiteye geçmiş ve böylece hasta bakımı ile bağlantısını red etmiştir. • Üniversitelerde tıp yeni düşünce ve eğitim sistemi ile yeni buluşlardan yararlanarak ilerlemiş. • Hasta bakımı ise bu ilerlemelerden uzak, değişmeksizin kalmış.

41 Bu olumsuz ortamda Augustinian (Hotel de Dieu) rahibeleri dışında diğerleri hasta bakımına devam etmeyip ayrılmışlardır. • Hastanelerde oluşan bu boşluğu gidermek için; Endüstri işlerine bile kabul edilmeyecek düzeyde ahlaki çöküntü, alkolik, eğitimsiz kadınlara hasta bakımı görevi verilmiş, • Bu durumda hasta bakımı ve hastane koşulları son derece gerilemiş, • Ortaçağın sonuna dek giderek bu çöküş artmaya başladığından hasta bakımında "Karanlık dönem" olarak anılmıştır.

42 - Halk, hastalığı süresince bakım ve hastane hizmetlerine ücret ödeme düşüncesine oldukça güç alışmış, • O döneme kadar hastanede fizik koşullar çok bozulmuş (ölüler, hastalar bir arada yatırılmış), • Bir yatakta birden fazla (6 hasta) hasta yatırılmış • Hastalara, yalnızca çok basit temizlik ve bazı hijyenik işlemler (el, yüz yıkama) yapılmıştır. - Hasta bakımındaki bu çöküşü durdurmak için, hastane örgütlenmelerinde değişiklikler yapılmıştır.

43 • Hastane yönetimi, kadın yöneticilere bırakılmış,,
• Bunların bazılarına başarılı, cesur ve sempatik davranışlarından dolayı saygıyı ifade eden hemşire (sister) unvanı verilmiştir. Ancak bazıları da bu çabalarından dolayı "feminist" olarak suçlanmıştır. - Hastanelerin çoğu hayır kurumu olmadığından kapatılmış kalanlar ise sosyal bir gereksinim niteliğini taşımıştır

44 YENIÇAĞDA HASTA BAKIMI VE HEMSlRELİGi ETKlLEYEN SOSYAL OLAYLAR
. Endüstri Devrimi Yeni Düşünce Sistemi Makine Kadın Hakları Hareketleri Tıp ve Hastaneler

45 Tıp ve Hastaneler Rönesansa kadar çoğunlukla usta-çırak öğretimi ile süregelen tıp eğitimi ve uygulaması daha sonra bilimsel ilke ve kesiflerin ışığında yeni bir çevre kazanmıştır. Paracelsus'un yeni ilaçları, dahili hastalıkların tedavisinde uygulaması (civanın, sifiliz tedavisinde ilk kullanılması), Vesalius'un, disseksiyonlarla yeni bilgileri anotomiye ve bu bilim dalını tıbba dahil etmeye çalışması Fallopio'nun over ve kendi adi verilen fallop tüplerini tanımlaması, Pare'nin (Fransız berber-cerrah) ateşli silah yaralarında kanayan damarlara ligatür uygulaması, Harvey'in, Kircher, Virchow, Leeuwenhoek ve Sydenham'in tıbbi keşif ve katkıları tıbba yeni bir görüş ve yeni tedavi yöntemleri kazandırmıştır.

46 19. Yüzyılda, toplumsal genel eğilim olarak, hastaneye, tıbbi ve hemşirelik hizmetlerine karşı genel bir istek, gereksinim hissedilmiştir Endüstri ve makinenin getirdiği sağlık bozuklukları yanısıra hijyenik yetersizlikleri, sanitasyon bozuklukları, beslenme enfeksiyon hastalıkları, Halk Sağlığının, önemini attırırken, klinik alanlarda uzmanlaşmanın da benimsenmiştir.

47 Hemşirelikte Reform Hareketleri
18. yüzyılda J.Howard ve Elizabeth Fry'm mahkumlarla ilgili çalışmaları, D.Dix'in akıl hastaları ile ilgili çalışmaları, hemşirelik reformuna ışık tutmuştur. 19. yüzyılın ilk yıllarında, T.FIiednen Fredericke Fliednev'le birlikte Kaiserwerth kurumun isleyiş düzenini, hizmet vereceklerin eğitimini programlamıştır. Bu hizmete kabul edilecek kişiler için, 18 yaşın üstünde, bedensel sakatlığı ve ahlaki değerleri için güvenilir kişilerce kanıtlanmış yazılı belgeleri, koşul olarak kabul etmişlerdir.

48 Kaiserwerth Dekoneslerinin hizmet alanları; 120 yataklı bir hastane, kız çocuklar için yetimhane, kadın mahkumlara gündüz okulu, normal eğitim veren bir okul ve ziyaretçi hemşirelikten oluşmaktaydı. Dekones adayları; üç yıllık hasta bakımı, farmakoloji eğitiminden geçirilir, cep harçlıkları verilir, bölümler arasında dekonesler nöbetleşe görev değiştirir ve üniforma giysiler giyerlerdi. Bu dekonesler, "Pnotestan Hemşireler" olarak tanınmışlardır.


"Dünyada Hasta Bakımı ve Hemşireliğin Tarihi Gelişimi" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları