Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

BAHÇE BİTKİLERİNİN EKOLOJİK ve FİZYOLOJİK İSTEKLERİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "BAHÇE BİTKİLERİNİN EKOLOJİK ve FİZYOLOJİK İSTEKLERİ"— Sunum transkripti:

1 BAHÇE BİTKİLERİNİN EKOLOJİK ve FİZYOLOJİK İSTEKLERİ

2 Etkili Sıcaklık Toplamı İsteği
Bitki çeşitlerinin ürünlerini olgunlaştırarak yıllık gelişimlerini tamamlayabilmeleri için ihtiyaç duydukları sıcaklık toplamıdır. Hesaplanırken; çeşidin ait olduğu türün minimum (eşik) gelişme sıcaklığının üzerindeki sıcaklıklar esas alınır. Gün-Derece olarak ifade edilir. Eşik gelişme sıcaklığı , sert çekirdekli meyveler için +5oC, yumuşak çekirdekli meyveler için +7oC, asmalar için +10oC, zeytin ve antepfıstığı için +12oC olarak kabul edilir. Sebzeler için tohumların çıkış sıcaklığı, etkili sıcaklık toplamının hesaplanmasında eşik olarak kabul edilir.

3 Düşük Sıcaklığın Yararlı Etkileri
Soğuklama İsteği Ilıman iklim kuşağında yetiştirilen meyve ve asma çeşitlerine ait ağaç ve omcaların normal olarak sürebilmeleri ve çiçeklenebilmeleri için belirli bir süre soğukta kalmaları gerekir. Meyve ve asma çeşitlerinin soğuklama istekleri hesaplanırken, 0oC ile gelişme eşiği olarak kabul edilen sıcaklık dereceleri arasındaki sıcaklıklar esas alınır ve saat arasında değişir.

4 Eşik gelişme sıcaklığı, sert çekirdekli meyveler için +5°C, yumuşak çekirdekli meyveler için +7°C, asmalar için +10°C, zeytin ve antepfıstığı için +12°C olarak kabul edilir. Örnek olarak, Elma: 0-7 °C Kiraz: 0-5 °C Zeytin: 0-12 °C Asma: 0-10 °C

5 Vernalizasyon Bazı kışlık sebze türlerinden tohum elde edilebilmesi için belirli süre soğuklatılmaları gerekir. Lahana, karnabahar, turp, havuç, kereviz ve soğan gibi sebzelerin tohum veya fideleri 2-5oC’de 4-8 hafta tutulmadıkça çiçeklenemez, dolayısıyla tohum bağlayamaz.

6 Düşük Sıcaklığın Zararlı Etkileri
Kış Donları Kış donları, özellikle serin iklim kuşağında meyvecilik, bağcılık, kışlık sebzeler, örtü altı yetiştiriciliği ve süs bitkilerinde kimi yıllar önemli zararlara yol açmaktadır. Kış donlarına dayanım açısından türler arasında büyük farklılıklar söz konusudur. Don zararı, sıcaklığın düşme hızına, soğuğun süresine, bitkinin yaşına ve gelişme/dinlenme döneminde oluşuna, arazinin çukur ya da meyilli oluşuna göre değişir.

7 Bazı Önemli Odunsu Bitkilerin Dona Dayanımları
Tür oC Muz Asma -20 Limon -3,5 Kiraz Portakal -5 Kayısı Zeytin -7 A.Fıstığı Satsuma -8 Ceviz -25 İncir -9 Armut Badem -18 Kestane -30 Şeftali Elma -35

8 İlkbahar Geç Donları Meyve türleri arasında erken çiçek açan badem, kayısı, erik ve şeftali İç Bölgeler ile Geçit Bölgelerinde, Bağlar İç ve Geçit Bölgeleri ile Ege Bölgesi’nde, Yazlık sebze fideleri, Orta-Kuzey Bölgelerde daha sık olmak üzere Tüm Bölgelerde zaman zaman ilkbahar geç donlarından zarar görmektedir.

9

10 İlkbahar Geç Donlarından Korunma
Dolaylı Etkili Önlemler Geç çiçek açan çeşitlerin seçilmesi, Meyve bahçesi ve bağların kuzeye bakan yönlerde kurulması, Meyve bahçesi ve bağların don yatağı oluşturan çukur alanlar yerine meyilli arazilere kurulması, Budamanın olabildiğince geciktirilmesi, Bağlarda gövdenin yükseltilmesi, Sürmeyi geciktirici maddeler kullanılması.

11 İlkbahar Geç Donlarından Korunma
Doğrudan Etkili Önlemler Isıtarak sıcaklığı yükseltme, Havayı karıştırma, Dumanlama-sisleme, Yağmurlama, Örtü altına alma.

12 Yüksek Sıcaklığın Zararlı Etkileri
Son yıllarda hemen tüm bağ-bahçe ürünleri için risk oluşturmaktadır. Doğrudan Etkileri Yeşil aksamda yanmalara neden olarak gelişmeyi, Meyve yanıklığına neden olarak ürün kalitesini, Tozlanmaya engel olarak meyve tutumunu olumsuz yönde etkiler. Dolaylı Etkileri Kuraklık ve tuzluluğun etkisini artırır. Korunma Yolları Net veya benzeri malzemelerle gölgeleme, Kaolin ve benzeri yansıtıcı ve terlemeyi sınırlayıcı maddelerin kullanılması.

13 IŞIK 1. Dalga boyu 2. Yoğunluğu 3. Işıklanma süresi
Mantarlar dışında tüm bahçe bitkileri için gereklidir. Işık üç özelliği ile bitkilerde büyüme ve gelişme fizyolojisinde etkilidir. 1. Dalga boyu Büyüme ve gelişmede olumlu etki: Görünür ışınlar ( mµ) 2. Yoğunluğu Işığa yönelim: Fototropizm 3. Işıklanma süresi Gün uzunluğu: Fotoperiyodizm Çiçeklenmeye geçiş üzerinde etkilidir. Gün uzunluğuna tepki bakımından bahçe bitkileri Uzun gün, kısa gün, nötr gün bitkileri olarak sınıflandırılır. Uzun gün bitkileri: Çiçeklenme için uzun gün koşulları ister, Kısa gün bitkileri: Çiçeklenme için kısa gün koşulları ister, Nötr gün: Çiçeklen için özel gün uzunluğu istekleri yoktur.

14 Uzun gün bitkisi ISPANAK: Çiçeklenmek için uzun gün koşullarına gerek var. Kışın neden yapraklarını yiyoruz. Çünkü kısa gün koşullarında çiçeklenemez. Vegetatif kalır. Yazın uzun gün koşullarında ise çiçeklenir. Böylece tohum elde etmek için yaz koşulları gereklidir. Kısa gün bitkisi KASIMPATI: Çiçeklenmek için kısa gün koşullarına gerek var. Sonbahar döneminde çiçeklenmesi ile bu özelliğini gösterir. Yazın uzun gün koşullarında ise vegetatif safhada kalır.

15 TOPRAK Toprak bitkiye fiziksel olarak destek olur, su ve besin maddelerinin kaynağıdır. Toprak tipi Organik madde kapsamı Su tutma kapasitesi ve taban suyu Toprak reaksiyonu (PH) Toprak tuzluluğu Toprak yorgunluğu

16 Toprak Tipleri Mineral Topraklar
Bünyelerinde %10’dan daha az organik madde bulunan topraklardır. Taşlı ve çakıllı topraklar Kumlu topraklar İçeriğinde %60 veya daha fazla kum içeren topraklarda filoksera böceği yaşamadığı için, anaç kullanmadan doğrudan yerli bağcılık yapılır. Tınlı topraklar Killi topraklar Sert çekirdekli meyve türlerinde zamk hastalığı adı verilen fizyolojik soruna neden olur.

17

18 Organik topraklar Bünyelerinde %20-80 arasında organik madde içeren topraklardır. Turba (Peat) Tam parçalanmamış organik topraklar (Muck)

19 Toprağın Organik Madde Kapsamı
İyi bir bağ-bahçe toprağında organik madde miktarı %2’nin üzerinde olmalıdır.

20 Su tutma kapasitesi ve Taban Suyu
Köklerin iyi havalanabilmesi için taban suyu kök derinliğinin altında olmalıdır. İyi havalanan bir toprakta toprak gözenek hacminin %50’si hava ile doludur. Bu boşlukların uzun süreli olarak su ile dolu olması, köklerin havalanmasını engeller. Taban suyunun kök bölgesine ulaşmasını önlemek için gerekirse drenaj yapılır.

21 Toprak Reaksiyonu Bahçe bitkileri, pH’sı nötre yakın (6-7) topraklarda daha iyi yetişir. pH’sı 4’ten düşük olan asitli topraklarda besin maddelerinin yıkanması ile 8,5’den yüksek alkali topraklarda ise kalsiyum (kireç) nedeniyle diğer besin elementlerinin alınamaması sorunu yaşanmaktadır.

22 Toprak Tuzluluğu Özellikle yoğun sulama ve inorganik gübreleme sonucu artan toprak tuzluluğu, bitkisel üretim, hatta tarım için en önemli tehdittir. Tuzluluğu sodyum (Na+) ile klor (Cl-), sülfat (SO4--) ve karbonat (CO3--) iyonları oluşturur. Bahçe bitkileri toprak tuzluluğuna karşı duyarlıdır.

23 Pulluk Tabanı Bağ-bahçe kurulacak olan arazilerde ve kurulmuş bağ ve bahçelerde toprağın sürekli olarak aynı derinlikte işlenmesi sonucu oluşan sert tabakadır. Kırılması için dipkazan (riper) kullanılır.

24 Toprak Yorgunluğu Fakirleşme teorisi Toksin teorisi Mikroorganizma teorisi Çözüm önerileri: Bahçenin sökülmesinden sonra, aynı alanda aynı veya benzer türlerin tarımının yapılmaması; Ekim nöbeti uygulanması

25 BAHÇE BİTKİLERİNDE ÖNEMLİ FİZYOLOJİK ESASLAR

26 Dinlenme: Bahçe bitkilerinin
tomurcuklarında ve tohumlarında belirli bir süre düşük sıcaklıkta (0-10 C) kalma isteğidir. Daha çok, çok yıllık bahçe bitkilerinde görülen fizyolojik bir olaydır. Dinlenmenin ortadan kalkması için gerekli olan bu isteğe soğuklama isteği adı verilir. Bahçe bitkilerinin soğuklama isteği saat arasında değişmektedir.

27 Periyodisite: Meyve türlerinde, bir yıl ürün alındıktan sonra, ertesi yıl çok az veya meyve vermeme olayıdır. Mutlak ve kısmi periyodisite söz konusudur. Fındık, Antep fıstığı ve Zeytin mutlak periyodisite gösteren türlerdir. Bazı Elma ve Armut çeşitlerinde mutlak ve kısmi periyodisite görülür.

28 BÜYÜMEYİ DÜZENLEYİCİ MADDELER BİTKİSEL HORMONLAR Oksinler Sitokininler
Gibberellinler Absizik Asit Etilen Uyarıcı Engelleyici Olgunlaşma ve yaşlanma

29 Charles ve Francis DARWIN, bitkilerde ışığa yönelim ile ilgili maddelerin varlığına ilişkin ilk görüşün sahipleridir. Koleoptil K I Koleoptil, yalnız ışık aldığında hemen altındaki bölgede ışığa doğru bir eğilme göstermiştir. Sonuç: Bitkinin ışığa hassasiyetini büyüme ucu algılar ve bitkinin ışığa doğru yönelmesi ile ilgili bir mesajı aşağıya gönderir.

30 Charles ve Francis DARWIN (1880)
~ 50 yıl Frist WENT (1930) Büyüme ucu kesilir, jelatin içine bırakılır Jelatin blok bir başka ucu kesilmiş koleoptil ucuna yerleştirilir Büyüme devam eder WENT’in Yulaf Deneyi AUXIN (OKSİN) = BÜYÜME

31 Bitki Hormonları Nasıl Çalışır?
Hormonal bir tepkinin meydana gelebilmesi için hormonun mikromolar hatta daha küçük konsantrasyonlarda sentezlenmiş olması gereklidir. Bu nedenle, hormonal aktivasyonun meydana gelmesi üç kritere bağlıdır: Hormon doğru miktarda ve doğru yerde olmalıdır. 2. Hormon tanınmalı ve tepkiyi oluşturan moleküle (reseptör molekül) kuvvetli bir biçimde bağlanmalıdır. 3. Reseptör molekül başka metabolik değişimlere engel olmalı ve hormonal sinyalin artmasına engel olmalıdır.

32 Bitkisel Hormonlar ile Hayvansal Hormonlar arasındaki farklılıklar
Bitki hormonları özelleşmiş bir doku içinde meydana gelmez. Belirli bir doku veya organın çalışmasına özgü olarak sentezlenmezler. Farklı dokularda farklı tepkiler meydana getirirler. 3.  Bitki hormonları basit yapılı ve küçük moleküller oldukları halde, hayvansal hormonlar büyük ve kompleks moleküllerdir.

33 HORMONLAR & BÜYÜMEYİ DÜZENLEYİCİ MADDELER
Doğal olarak bitki bünyesinde sentezlenen, sentezlendiği yerden bitkinin diğer kısımlarına da taşınabilen, özel etkilere sahip olan, çok düşük konsantrasyonlarda etkili olan organik bileşiklerdir. Büyümeyi Düzenleyici Maddeler ise, hormonların varlığı belirlendikten sonra, sentetik olarak elde edilmiş olan, hormonların etkilerini dışardan uygulandıklarında gösterebilen organik maddelerdir. HORMONLARIN TÜMÜ BÜYÜMEYİ DÜZENLEYİCİ MADDELER OLDUĞU HALDE, BDM’LER HORMON DEĞİLDİR.

34 OKSİNLER (AUXIN) GİBBERELLİNLER (GIBBERELLIN) SİTOKİNİNLER (CYTOKININ) ABSİZİK ASİT (ABSCISIC ACID) ETİLEN (ETHYLENE)

35 OKSİN GRUBU BÜYÜMEYİ DÜZENLEYİCİLER
I. İndol Grubu: İndol Asetik Asit (IAA) İndol Bütirik Asit (IBA) II. Naftalen Grubu: Naftalen Asetik Asit (NAA) Naftoksi Asetik Asit (NOA) III. Fenoksi Grubu: 4- Kloro Fenoksi Asetik Asit (4 CPA) 2,4 Dikloro FenoksiAsetik Asit (2,4 D) 2,4,5 Trikloro Fenoksi Asetik Asit (2,4,5 T) IV. Benzol Grubu: 2,4,6 Trikloro Benzoik Asit

36 OKSİNLERİN PRATİKTE KULLANIMI
Odun, Yarı odun ve yeşil çeliklerde köklenmeyi uyarmak Yetersiz tozlanma söz konusu ise Partenokarpik meyve tutumunu sağlama Hasat önü dökümlerinin engellenmesi Küçük meyve dökümü yaratarak meyve seyreltme Bazı herbisitlerin etkili maddesi olarak kullanılan formları bulunmaktadır (2,4-D ve 2,4,5 T) Özellikle 2,4 D ucuz ve seçici bir herbisittir. Geniş yapraklı yabancı otlara karşı kullanılır.

37 SİTOKİNİNLER 1945-1955 SKOOG Zeatin Dihidrozeatin Adenin
Benzil Adenin (BA) Benzil Amino Purin (BAP) Kinetin

38 Fonksiyonları Hücre bölünmesini uyarırlar. Farklılaşmayı sağlarlar.
IAA Kinetin 2 Kallus Kök Sürgün Fonksiyonları Hücre bölünmesini uyarırlar. Farklılaşmayı sağlarlar. Apikal dominansı kırar, yan tomurcukların sürmesini uyarırlar. 4. Yaşlanmayı geciktiriler. S>O…Sürgün S=O…Farklılaşmamış Kallus S<O…Kök

39 GİBBERELLİNLER Tarihçe: 1926 E. Kurosawa – prinç fidelerinde “aptal fide hastalığı” Gibberella fujikuroi (Fusarium moniliforme) 1935 T. Yabuta ve T. Hayashig fungustan "gibberellin“in izole edilmesi 1938 kristal formda ilk izolasyon (GA-A ve GA-B) II. Dünya savaşı nedeniyle bilgi iletişiminin kopması 1956 West ve Phinney (UCLA) GA’in bitkilerden izole edilmesi 1958 MacMillan (İngiltere) GA1 adıyla Gibberellik asitin fasulyelerden izole edilmesi

40 Bakteri, funguslar ve angiospermlerden izole edilmiş olan 100’den fazla formu bulunmuştur.
125 GA1……..GAn GA3 GA4+7

41 Temel Fizyolojik Etkileri: Hücrelerin uzaması Çiçek tomurcuğu oluşumu
Sentezlendiği yerler: Büyümekte olan tüm hücre, doku ve organlarda, meristem dokuları, yapraklar, embriyo, anterler, plastidler Temel Fizyolojik Etkileri: Hücrelerin uzaması Çiçek tomurcuğu oluşumu Tohumlarda çimlenme

42 Pratikte kullanım alanları:
1. Tane iriliğini arttırmak (Çekirdeksiz üzümlerde) GA3, Berelex GA3 20-40 ppm

43 C15H20O4 : Absizik Asit Absizik Asit
absizin 1963 Frederick Addicott ve ark. Pamuk kozalarının dökülmesi ? Philip Wareing ve ark Huş ağacında tomurcuk dinlenmesi ? dormin Conforth ve ark. C15H20O4 : Absizik Asit

44 ABA plastid ve proplastidlerde sentezlenmektedir
ABA plastid ve proplastidlerde sentezlenmektedir. Buna göre, başta yapraklar (kloroplast) olmak üzere, bitkinin bir çok bölümünde sentezlenmektedir. Stres ve dinlenme halinde yüksek konsantrasyondadır.

45 Antitranspirant maddelerin yapısında yer alır Bodurluk yaratmak
Dinlenmeyi uyarmak Antitranspirant maddelerin yapısında yer alır Bodurluk yaratmak Stres uygulanan bitkiler

46 H C ETİLEN Dimitry Neljubow kimyasal belirleme
Gane bitki dokuları etilen üretmektedir Crocker olgunlaşma hormonu C H

47 Günlerin kısalmasıyla birlikte, oksin- etilen dengesi bozulur.
gövde yaprak sapı absizyon tabakası Günlerin kısalmasıyla birlikte, oksin- etilen dengesi bozulur. Yaprak sapına taşınan oksin azalır, Yaprak kınına yakın bölgedeki hücrelerin çeperleri incelir, hücreler şişer, Köklerden gelen sitokinin azalır, Etilen artar, Yapraklar dökülür.

48 Pratikte kullanım alanları
Ticari preparatlar: Etilen gazı, Etephon, Ethrel Pratikte kullanım alanları Olgunlaşmanın uyarılması (klimakterik meyve ve sebzeler: muz, domates,armut) Renklenmenin sağlanması (trunçgiller, domates) Mekanik hasat için, hasat öncesinde absizyon tabakasının uyarılması (Kiraz ve Vişne)


"BAHÇE BİTKİLERİNİN EKOLOJİK ve FİZYOLOJİK İSTEKLERİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları