Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ÇOCUK EDEBİYATINDA TEKERLEMELER

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ÇOCUK EDEBİYATINDA TEKERLEMELER"— Sunum transkripti:

1 ÇOCUK EDEBİYATINDA TEKERLEMELER
TEKERLEMELERİN FONKSİYONLARI İŞLEVLERİ

2 Tekerlemeler Anadolu’da deyişat, deyişet, oranlama, tenme vb. isimlerle de anılan tekerlemeler çocuk oyunlarının bir parçasıdır. Oyunla tekerlemeyi birbirinden ayırmak olası değil. önce tekerleme kavramı üzerinde kısaca durduktan sonra çeşitlerini ele alıp örnekler vererek açıklamakta yarar var. Tekerleme; baş-uyaklar ve uyaklarla elde edilen ses oyunları ile ve çağrışımlarla birbirine bağlanıvermiş, belirli bir şiir düzenine uydurulmuş, birbirini tutmaz birtakım hayallerle düşüncelerin sıralanmasından meydana gelmiştir. Tanımından da anlaşılacağı gibi tekerlemeler hayal ürünü olup, mantık ilişkisi olmayan, bazen anlamsız sözlerin bir araya gelmesinden oluşmaktadır. Masal tekerlemeleri ile yanıltmacalar genelde nesir dilinde, oyun tekerlemeleri nazım

3 TEKERLEMELERİN İŞLEVLERİ
Tekerlemelerin pek çok işlevi vardır. Özellikle çocuklarda, dil, konuşma yeteneği, müzik, saygı kavramlarının gelişmesine katkı sağlar. Konunun önemi dolayısıyla tekerlemelerin bazı işlevlerini burada açıklamakta yarar görüyoruz. 1- Tekerlemeler çocukların dil gelişimini olumlu yönde etkiler. Tekerlemeyi söyleyen kişi onu doğru ve yanlışsız söylemek zorundadır. Çocuk anlamsız ve söylemesi zor tümcelerden oluşan tekerlemeleri söylerken büyük gayret gösterir. Bu durum çocuğun günlük konuşmasında da doğru ve güzel konuşmasına yardımcı olur. Özellikle yanıltmacalar, çocukların kelimeleri, cümleleri doğru söylemelerine, dolayısıyla da konuşmalarının gelişimine katkı sağlar. Yanıltmacalar, bu özelliklerinden dolayı konservatuarı ile üniversitelerin tiyatro bölümlerinde verilen diksiyon derslerinde sık sık kullanılır.

4 2- Tekerlemeler çocukların topluluk karşısında heyecanlanmadan konuşmalarına yardımcı olur. Özellikle çocukların az konuşması gerektiği inancıyla pek söz hakkı tanınmayan, toplumumuzun inanç kültürü ağırlıklı kesimlerindeki çocuklar için oyun içi ve dışında söylenen tekerlemeler gelecekte toplum karşısında rahatça konuşmalarına katkıda bulunur. 3- Oyunlardaki çoğu tekerlemeler belli bir ritimle, bir ezgiyle söylenmektedir. Bu özelliği nedeniyle de tekerlemeler çocukta söze uygun ritimler yaratma yeteneğinin gelişimine katkıda bulunduğu gibi müzik zevkinin gelişimine de yardımcı olur. 4- Tekerlemelerin çocuklar tarafından yaratıldığını söylemiştik. Bu anlamda çocuk, bildiği tekerlemelerin yapısına uygun yeni tekerlemeler üreterek yeni bir şey yaratma, üretme gücünü kazanır. Çocuğun yetişkinlik dönemlerinde yaratıcı ve üretken bir kişiliğe sahip olmasına oyunlardaki diğer etkenlerle birlikte tekerleme yaratma da etkili olmaktadır.

5 5- Çocuklarda sayı kavramının gelişmesine yardımcı olur
5- Çocuklarda sayı kavramının gelişmesine yardımcı olur. Naldıraç türü oyunlarda söylenen “naldıraç, kırküç, kırk dört...” gibi saymalar, “Bir cam, iki cam...” gibi sayılarla söylenen tekerlemeler çocuklarda sayı sayma yetisini geliştirir. Topu yere vurup sayarken söylenen tekerlemelerde sayı sayma kavramının gelişimini sağlar. 6- Vücuttaki organları tanımalarına yardımcı olur. Yetişkinlerle, 2-4 yaşındaki çocukların birlikte oynadıkları oyunlarda söylenen “Baş parmak, başara parmak”, “Gavrun gavrun gavruncuk” diye başlayan ve parmakların sayıldığı tekerlemeler böyle bir işlevi üstlenmektedir. 7- Bazı tekerlemeler çocukların yer, şehir, ülke, devlet adamı, sinema ve ses sanatçılarının isimlerini öğrenmelerine ve tanımlarına yardımcı olur.

6 Örnek; İsveç, Norveç, Danimarka Belçika, Flemenk, Hollanda Akdeniz, Karadeniz, Marmara Türkiye’nin merkezi Ankara Ankara’nın lisesi Çalışkandır talebesi. 8- Tekerlemeler oyunlarda zaman ölçüsü olarak kullandıkları için zaman kavramının gelişimine de katkıda bulunurlar. Saklambaç oyunlarında oyuncuların saklanmalarına fırsat verecek şekilde, ebe elliye kadar sayıp sonra “önüm, arkam, sağım, solum sobe” diye bağırarak oyuncuları aramaya başlar. Bu arada geçen zaman çocukların ne kadar sürede saklanabileceklerini tahmin etmelerini sağlar. Yerde Ne Var oyununda bir oyuncunun tekerleme bitinceye kadar diğer oyuncuyu sırtında tutması vb. gibi örnekleri çoğaltabiliriz. 9- Uzunluk ölçüsü kavramının pekişmesine de etki eder. Ayakla sayışmalarda söylenen sayışmacalarda, yassı taşla vurulan yuvarlak taşın gittiği yer ile önceki yerinin arasının her sözcükte bir adım atılarak ölçülmesi vs. tekerlemelerin bu işlevine örnek olarak verilebilir

7 Çocuk oyunlarının, eski ritüellerin çocuklar tarafından taklit edilerek günümüze kadar getirilmeleri sonucunda oluştuğunu savunan birçok bilim adamı tekerlemeleri de bu ritüellere ve inançlara bağlamaktadırlar. Bütün çocuk oyunlarının köneninin ritüellerinden kaynaklandığını söylemek nasıl olanaklı değilse tekerlemeler için de benzer şeyi söylemek olanaklı değildir. Günümüzdeki tekerlemelerin yaratıcıları genelde çocuklar olmaktadır. Bildiği bir tekerlemenin sözlerini değiştirerek, başka tekerlemeleri birbiriyle kaynaştırarak veya aklına gelen bir şeyi tekerlemenin yapısına uygun söyleyerek yeni tekerlemeler yaratabilmektedir çocuklar. Yeni çıkan bir şey (meyve, oyun, oyuncak, müzik vb.) çocuğun yaşamında etkili bir olay, aktörler, siyasetçiler, çeşitli meslek sahipleri, yeni tekerlemeler için konu olabilmektedir. Bunlarla ilgili örnekleri ilerde tekerleme örneklerinde göreceğiz.

8 TEKERLEME ÇEŞİTLERİ

9 Tekerlemeleri Boratav’ın gruplandırmasını temel alarak açıklamaya çalışalım.
a- Masal tekerlemeleri b- Oyun tekerlemeleri c- Tören tekerlemeleri d- Bağımsız söz cambazlığı değerinde

10 a- Masal Tekerlemeleri: Masalların başında söylenir
a- Masal Tekerlemeleri: Masalların başında söylenir. Dinleyicinin dikkatini toplaması, ilgisinin çekilmesi gibi işlevinin yanı sıra, eğlendirmek, keyiflendirmek gibi işlevi de yerine getirir. Masal tekerlemeleri daha başta, anlatılacak masal ve hikayenin uydurma, gerçekdışı, hayal ürünü olduğunu belirtir. “Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, pireler berber, develer tellal iken, ben annemin babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken bir çocuk varmış! gibi masal başında söylenen tekerlemenin yanı sıra masalın ortasında ve sonunda söylenenleri de vardır. Masalın ortasında yer alan “sözü uzatmayalım...” gibi tekerlemeler ise anlatımı hızlandırmaya ve uzun zaman aralıklarını kapatmaya yarar. Masalın sonunu bağlayan “Onlar erdi muradına biz çıkalım kerevetine” gibi tekerlemeler bütün masalların herkesin gönlüne göre mutlu sona varmasını belirtme ve herkese aynı mutluluğu

11 başlıkları altında gruplandırabiliriz.
b- Oyun Tekerlemeleri: Tekerlemelerin en büyük bölümünü oluştururlar. Yukarıda da belirttiğimiz gibi “çocukların kendi yaratmalarıdır ya da büyüklere özgü yaratmaları kendi geleneklerine ustalıkla uygulatmalarının ürünleridir.” Oyun tekerlemelerini; 1) Oyuna çağırma tekerlemeleri, 2) Ebe ve eş seçme tekerlemeleri, 3) Oyun içi tekerlemeleri. 4) Oyuna teşvik, oyuncuları kızdırma tekerlemeleri. 5) Oyun sonu tekerlemeleri başlıkları altında gruplandırabiliriz.

12 1) Oyuna Çağırma Tekerlemeleri: Anadolu’da çocuklar birbirlerini değişik yollarla oyuna davet ederler. Kendiliklerinden oyun alanlarında toplandıkları gibi birbirlerini türküler ve tekerlemeler söyleyerek oyuna davet ederler. Manisa’da çocuklar oyuna gelmeyen arkadaşlarının evinin önüne gelirler ve şöyle çağırırlar: Sabri pabucu yarım Çık dışarıya oynayalım. 2) Ebe ve Eş Seçimi Tekerlemeleri: Sayışmaca olarak da bilinen bu tekerlemeler ebe veya eş seçiminde söylenen tekerlemelerdir. Çocuk oyunlarının olduğu gibi sözlü edebiyatımızın en zengin ürünleridir. Oyuna katılacak oyuncular düz sıra olurlar veya daire şeklinde dururlar. İçlerinden bir çocuk her hecesinde veya kelimesinde bir oyuncuya dokunarak tekerleme söyler. Son hece-kelime hangi oyuncuya denk gelirse o ebelikten kurtulur. Sayım bir kişi kalıncaya kadar tekrarlanır. En sona kalan oyuncu ebe olmaktan kurtulur. Tersi bir uygulamada yapılır, en sona kalan oyuncu ebe olur. Sayışmaca ikişer ikişerde olabilir. İki oyuncu karşılıklı durur, birisi sayışmacayı söyler son hece-kelime kime denk gelirse o çıkar, onun yerine başka bir oyuncu gelir ve aynı şekilde sayışmaca yapılır. Bu sayışmacaların sonu genellikle “sen bu oyundan çık”, “sen çık”, “dal çık”, “çıktım çıkardım”, “ordan çık”, “nerden geldin ordan çık”, “sen dur sen çık”, “oyunda ebe seni seçtim” sözleriyle biter. Grup oyunlarında, eş seçimine önce başlayacak oyuncular karşılıklı durur ve sayışır. Sayışmaca hangisinde biterse o oyuncu öncelikle eş seçme hakkını kazanır. Grup oyunlarında eş seçimi için sayışmaca karşılıklı konuşma şeklinde de söylenebilir. İki oyuncu karşılıklı durur ve şu konuşmayı yaparlar. - Aldım yeri, - Aldım gövü, - Bana bir eş, - Al beğendiğini, - Aldım Ali’yi. Aynı konuşma her oyuncu seçimi için tekrarlanır. Sayışmacaya başlama sırası her seferinde değişir. Hatay, Yayladağ Kışlak’ta şu sayışmaca söylenir. - Çık çıkalım çayıra, - Ayvacı komser, - Çık başını göster, - Nişanlın geliyor. - Kimi istersin. Bu sayışmacaların bazıları “çek şunu”, “gel oradan çıkart şunu”, “çek şunun birisini” sözleriyle biter.

13 3) Oyun İçi Tekerlemeleri: Oyun oynanırken söylenen tekerlemelerdir
3) Oyun İçi Tekerlemeleri: Oyun oynanırken söylenen tekerlemelerdir. Belli bir ezgiyle el, kol ve çeşitli beden hareketlerinin eşliğinde söylenir. Ezgili oyunlarda söylenen tekerlemeler bu türden tekerlemelerdir. Ayrıca bazı oyunlar oyuncunun tekerleme bilmesi ve bunu şaşırmadan söylemesi üzerine kurulmuştur. Örnekler bölümünde bu tekerlemeleri çokça görmek mümkündür. 4) Oyuna Teşvik, Oyuncuları Kızdırma Tekerlemeleri: Bu tekerlemeler oyuna girenleri teşvik etmek, oyun sırasında grupların veya kişilerin daha iyi oynamalarını sağlamak için söylendiği gibi oyunbozanlık, mızıkçılık yapan oyuncuları kızdırmak için, karşı oyuncu ve grubun moralini bozmak için söylenir. Oyuna katılan oyuncunun iyi, canlı oynaması, karşıdaki oyuncuyu yenmesi, moral gelişimini sağlamak için söylenen teşvik edici tekerlemelere şu örnekleri

14 4) Oyuna Teşvik, Oyuncuları Kızdırma Tekerlemeleri: Bu tekerlemeler oyuna girenleri teşvik etmek, oyun sırasında grupların veya kişilerin daha iyi oynamalarını sağlamak için söylendiği gibi oyunbozanlık, mızıkçılık yapan oyuncuları kızdırmak için, karşı oyuncu ve grubun moralini bozmak için söylenir. Oyuna katılan oyuncunun iyi, canlı oynaması, karşıdaki oyuncuyu yenmesi, moral gelişimini sağlamak için söylenen teşvik edici tekerlemelere şu örnekleri verebiliriz. Alina veline habibalina Sandıklının kapağı İçi dolu yapağı Kalgıdım bindim deveye Çilbirini attım havaya Ak gıza altın taktım Gök kıza mangır taktım Ak kollu pak kollu Ayşe kadın seksin de geliversin

15 Karşıdaki oyuncu veya grubun moralini bozmak için söylenen tekerlemelerden burada bir iki örnek vereceğiz. Daha değişik örnekleri tekerlemelerden örnekler bölümünde bulabilirsiniz. Biberler biberler Merdivenden inerler Elimi kestin kan çıktı Karpuzu kestim bal çıktı Kız senin başın kel çıktı. Ah medi medi Kuyruklu kedi Bir sıçan tuttu Yalamadan yuttu. O movizyon Televizyon Kuduz köpek Taş bebek. Oyunbozanlık yapanlar için söylenen tekerlemelerin bazılarında isim, soyisim verilebilir. Mustafa Mıstık Arabaya kıstık Bir mum yaktık Seyrine baktık. Tahtalardan tahta Biz gidiyoruz, bu hafta İneğimiz doğurdu Adını koyduk kel Fatma. Topal topal top yapar Küllüklere ev yapar Ö ö Ömer Belinde kemer Bir taş atar Tavşan tutar Camiye gider Cami kapısı kilitli Ömer’in başı bitli.

16 5) Oyun Sonu Tekerlemeleri: Çocuklar oyunlarını bitirdiklerini, eve gitmeleri gerektiğini değişik şekillerde anlatırlar. Bunlar, oyunun bittiğini bildirmek için yapılan uygulamalar bölümünde ayrıntılarıyla açıklandı. Oyunun bittiği, çoğu yörelerimizde tekerlemelerle belirtilir. İğne battı Canımı yaktı Tombul kuş Arabaya koş banın tekeri İstanbul’un şekeri Hop hop hop Bundan başka oyun yok. Aynı oyunu birkaç kez oynayıp sıkıldıklarında da şu tekerleme söylenir. Ho karşıdaki kazlar Yumurtlamazlar Şimdiki kızlar Söz anlamazlar Doktor gelir tık tık Elinde ıbrık Biz bu oyunlardan bıktık. Eve gidilmesinin gerektiği de değişik tekerlemelerle söylenir. Ayağımın altında davur Evine gitmeyen gavur Evli evine Köylü köyüne Evi olmayan Sıçan deliğine. Herkes evine Kuyruğu damına Unu bize Kepeği size. Bu tekerlemeler söylendikten sonra çocuklar

17 c- Tören Tekerlemeleri: Yetişkinlerin kendi aralarında, yetişkinlerle çocukların arasında ve çocukların kendi aralarında yaptıkları törensel nitelik taşıyan oyunlarda söylenen tekerlemelerdir. Büyüklerin kış yarısında oynadıkları oyunlar ile saya gezme oyunlarında söyledikleri sayacı tekerlemeleri oldukça zengindir. Ev ev gezilerek söylenen bu tekerlemeler üreme, bolluk, bereketle ilgilidir. Çocukların büyüklere öykünerek yaptıkları büyüsel kökenli Yağmur Gelini, Çiğdem Donatması, Hasır Küfrü vb. oyunlarda söylenen tekerlemeler de büyüklerin söyledikleri tekerlemelerle benzer özellikler taşımaktadır. Burada büyüklerin sayacı tekerlemelerinden bir örnek verdikten sonra çocukların söylediği tören tekerlemeleri üzerinde duralım

18 Karaman’da 20 Ocak – 10 Şubat tarihleri arasında çocuklar tarafından Saya oyununda da çocuklardan biri uzun beyaz gömlek giyer, boynuna, kollarını el ve ayak bileklerine çanlar takar, diğeri eski elbiseler giyip yüzünü siyaha boyar. Üçüncü oyuncu da hediyeleri toplamak için omzuna heybe alır. Grup birer birer evleri gezer. Her evin önüne vardıklarında da şu tekerlemeyi söylerler. Saya saya salımbaya Dört ayağı nalım baya Saya geldi duydunuz mu? Selam verdi aldınız mı? Bay bayadan bayadan Yılan akar kayadan Bööö dedim meledi Önüne koydum yaladı Göğül göğül göğüldesin Güğümleri doldurasın Ver ver diyen ablanın Taş perçemli bir oğlu olsun Verme verme diyen ablanın Kel başlı bir kızı olsun.

19 Ç) Bağımsız söz cambazlığı değerinde tekerlemeler (Yanıltmaçlar): Kendi başlarına bir söz sanatı niteliği taşıyan bağımsız tekerlemelerdir. Aşıklık geleneğinde, Karagöz ve ortaoyunu oyunlarında bu tür tekerlemelere rastlanır. Biz burada “yanıltmaç”, “şaşırtmaç”, “şaşırmaca” olarakta bilinen tekerlemeler üzerinde duracağız. Yanıltmaçlar oyun tekerlemelerinin söyleyiş özelliği nedeniyle söz cambazlığına dayanan çeşididir. Ses yapısı bakımından söyleyişte güçlükler taşır. Şiirsel bir özelliği yoktur, anlamlı anlamsız tümcelerden oluşur. Çabuk ve yanlışsız söylenmesi gerekir. Söylerken yanılan, yanlış söyleyen kişi gülünç duruma düşer. Bu durum dinleyicileri eğlendirir. Eğlendiriciliğin yanı sıra eğiticili de olan yanıltmacalar çocukların düzgün konuşmalarına yardımcı olduğu gibi zekâ gelişimini de olumlu yönde etkiler.

20 Tekerlemeler Oyun başlarken, hangi grubun ya da kişinin oyuna ilk başlayacağını belirlemek için bazen yazı-tura atarız, bazen avuçlarımızdan birine sakladığımız bir şeyi karşı tarafın bulmasını isteriz. Bazense, çok kişinin oynadığı ve ebe seçilmesi gereken oyunlarda "sayışmaca" adı verilen tekerlemeler söyleriz. İşte ebe seçmek için söyleyebileceğiz bazı tekerlemeler

21 Sağ kulağından sarkıttı, Alla gittim gerisini, Pulla gittim gerisini, Çek şunun birisini

22 Ava lama tavalama, Tantan tavalama, Ev kuşu, Dev kuşu
Ava lama tavalama, Tantan tavalama, Ev kuşu, Dev kuşu. Arslan gelir Yarıl gürül Çık da kurtul.

23 İğne iplik, Derme diplik Çelik çubuk Sen çık.

24 İğne battı, Canımı yaktı
İğne battı, Canımı yaktı. Tombul kuş Arabaya koş; Arabanın tekeri İstanbul'un şekeri. Hop hop altın top, Bundan başka oyun yok. Allı ballı kiraz, Bana gel biraz. Kiraz vakti geçti. Eşim seni seçti. Oyunun başı Şu çeşmeden su taşı. Çeşmenin suyu acı, Kovanın dibi delik Bana geldi ebelik.

25 Dama çıktım, Çalı kestim. Bir alaca yılan gördüm
Dama çıktım, Çalı kestim. Bir alaca yılan gördüm. Yılan bizim nemiz olur? Sokaklar da temiz olur. Al çık, Balçık, Sana dedim: "Sen çık."

26 Çıtpıt, Mavi Boncuk, Arap kızı Sen çık.

27 İncilerim döküldü, Toplayamadım. Küçük hanım geldi, Saklayamadım
İncilerim döküldü, Toplayamadım. Küçük hanım geldi, Saklayamadım. Ikırcık mıkırcık, Kız saçların kıvırcık, Sana dedim "Sen çık."

28 Ebe ebe nerede, Su doldurur derede; Dere boyu çalılık, Şu ebe ne de alık. Ebe suya dalamaz, Arasa da bulamaz.

29 Biricik, ikicik, Üçücük, dördücük, Beşicik, altıcık, Yedicik, sekizcik, Dokuzcuk, oncuk, Mavi boncuk, Sen gir, çık.

30 YANILTMACA TEKERLEMELERİ

31 - Bu duvarı malamalı mı malamamalı mı?
Ben bademe baktım, badem bana baktı, ben bademden bıktım badem benden bıktı. - Bir berber bir berbere bre berber gel beraber bir berber dükkanı açalım demiş. - Bir dala aptal çıktı bir dala anam çıktı. Abdal anamı silkti indirdi. Anam abdalı silkti indirdi. - Bir tarlada erkek kel kör kirpi bir tarlada dişi kel kör kirpi. Erkek kel kör kirpinin kürkünü kestim, dişi kel kör kirpinin kürküne yamaladım. Dişi kel kör kirpinin kürkünü kestim, erkek kel kör kirpinin kürküne yamaladım. - Bu duvarı malamalı mı malamamalı mı? - Bu masayı muşambalamalı mı, muşambalamamalı mı? - Bu yoğurdu sarmısaklasakta mı saklasak, sarmısaklamasakta mı saklasak? - Çarşıda tuz ucuzudukça ucuzumuş, ucuzudukça ucuzumuş. - Çatalcada topal çoban, çatal sapan yapar satar. Bilmem parası var mı da çatal sapan yapar satar. Bilmem parası yok mu da çatal sapan yapar satar.

32 - Adem madene gitmiş, madende maden bulmuş, madem; adem madene gitmiş, madende maden bulmuş, biz de madene gidelim, madende maden bulalım. - Al şu bir sahan paçayı, sam sam sarmısakla sam sam sarmısaklayamazsan ver ona sam sam sarmısaklasın. - Al şu takatukaları takatukacıya takatukalatmaya götür. Takatukacı takutukaları takatukalayamazsa takutukaları al bana getir. - Bağ başka bahçe başka. - Baş mı ak, saç mı ak.

33 - Eller dana almış danalanmış, biz de dana alalım danalanalım mı?
Çıtırpıtır hanımın çıtıpıt kızının çıtkırıldım çocuğu olmuş, çıtıpıtı hanım çıtkırıldım kızıyla çıtırpıtır annesine öğünmüş. - Değirmene girdi köpek, değirmenci vurdu kötek, hem kepek yedi köpek, hem kötek yedi köpek. - Denizi çorba ettik, gemiyi kepçe ettik. Yedik, içtik, yüzümüz gülmedi. - Eller dana almış danalanmış, biz de dana alalım danalanalım mı? - Evimizin önünde bir ağaç dut Bir dalına ben çıktım, bir dalına abdal çıktı Abdal beni silkeledi ben abdalı silkeledim Abdal beni silkelemiş idi ben abdalı silkeleyemezdim. - Farfara Fatma fareyi fark edince, feneri attı feryadı bastı. - Hakkı Hakkı’dan hakkını istemiş. Hakkı Hakkı’nın hakkını vermeyince, Hakkı Hakkı’nın hakkından gelmiş. - Hey vurani vurani, ne çok söylersin yalanı, yedim kırk kazan borani, keyfim gelmedi karnım doymadı. - İbişle Memiş kavga etmiş, mahkemeye gitmişler; mahkemede mahkemeleşmişler mi, mahkemeleşmemişler mi?

34 - Kara üzümün kartlaşmamışcası.
Karaağaç, karaağaç, kabuğu kara karaağaç, kabuğu kurumuş kara kuru karaağaç. - Karşı ki köprünün altında iki kürkü yırtık kör kirpi. Dişi kürkü yırtık kör kirpinin kürkünü, Erkek kürkü yırtık kör kirpiye mi kaplamalı, Yoksa erkek kürki yırtık kör kirpinin kürkünü, Dişi kürkü yırtık kör kirpiye mi kaplamalı? - Kara üzümün kartlaşmamışcası. - Kartal kalkar dal sarkar, dal sarkar kartal karkar. - Keşkekcinin keşkeklenmiş kepçesi. - Kırk kartal, kırkıda kara kartal, kırkı konar kırkı kalkar. - Kırk küp, kırk kulplu kırık kırık küp, Kırk kulpu kırık kırık küpün içinde, Kıl kılkuyruk var. - Muş paşası hoşaf tası. - Pasaklı pinpon pislikten paklandı. - Sen seni bil sen seni, sen seni bilmezsen patlatırlar enseni.

35 - Şu kapıyı açmalı, ama tırmalamalı mı tırmalamamalı mı?
Sizin bacaya konmuş allı ballı kabaklı baykuşa, bizim bacaya konmuş allı ballı kabaklı baykuş, demişki: Nasılsın allı ballı kabaklı baykuş? - Şu kapıyı açmalı, ama tırmalamalı mı tırmalamamalı mı? - Şu çaydan ben bir tepsi kum aldım. Ben bu kumu yerim ben bu kumu yurum. - Şu çocuğu gıdıklasak da güldürsek mi, yoksa gıdıklamasak da güldürmesek mi? - Şu karşıda bir tarlam var Orta yeri dere Bir yanını ektim bir şinik kekeremekere Bir yanına dadandı bir kürkü yırtık pasara pas porsuk Bir yanına dadandı bir kürkü yırtık piselepis porsuk Kürkü yırtık pasara pas porsuk Piselepis porsuğa dedi ki Sen ne zamandan beri piselepis porsukluk edersin? Piselepis porsuk pasalapas porsuğa dedi ki Sen ne zamandan beri pasalapas porsukluk edersen Ben o zamandan beri piselepis porsukluk ederim. - Yoldan gelir beş eşekli bez yüklü beş adam. Nerden gelip nereye gidiyorsun beş eşekli bez yüklü beş adam? Şuradan gelip şuraya gidiyorum beş eşekli bez yüklü beş adam.

36 Anlattığımız tekerlemelerin dışında doğa olayları karşısında söylenen, hayvanları görünce söylenen tekerlemeler de vardır. Bu tekerlemeler daha çok ay ilk kez görülünce, bulutların ardından çıkması için söylenir. Büyüsel istekleri dile getirir. Hayvanlar için söylenen tekerlemeler ise genellikle leylek, deve gibi hayvanlar için söylenir. Bu tekerlemeler için şu örnekler verilebilir. Ay görününce; Ay dede Evin nerede İnce yolda Tavuk getir Bala batır Yağa yatır Sen yemezsen Bana getir Leylek görünce; Leylek leylek havada, Yumurtası tavada, Çağır gelsin et yesin, Et yemezse dert yesin Leylek leylek havada Yumurtası tavada Gel bizim hayada Hayadımız yıkıldı İbik köye dikildi. Deve görünce; Deve deve hop deve Kulakları top deve Sakız verdim çiğnedi Marhama verdim oynadı.

37 Yağmurun az yağdığı mevsimlerde gökyüzü bulutlanınca;
Yağ yağ yağmur Bahçede çamur Teknede hamur Ver Allah’ım ver Sicim gibi yağmur. Çaylak civcivleri almaya gelince ellere alınan taşlar birbirine vurularak, Çaylak çaylak çatırdak Hani bana nahırdak tekerlemesi söylenir.


"ÇOCUK EDEBİYATINDA TEKERLEMELER" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları