Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Eski Mısırlılar gibi İnkalarda

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Eski Mısırlılar gibi İnkalarda"— Sunum transkripti:

1 Eski Mısırlılar gibi İnkalarda
İnkalar! And Dağları’nın yüksek kesimlerindeki vadilerde yaşamış ve yüzyıllarda büyük bir imparatorluk kurmuş olan Güney Amerika yerli halkıdır. Yalnızca Güney Amerika'nın değil, bu gezegenin tarihinin gelişmiş, esrarengiz uygarlıklarından biri... Alfabeleri yok! Yazılı tarihleri yok! Rakam kullanmıyorlar ama ipleri düğümleyerek (kipu) bilgisayar ayrıntısında yıllık doğum-ölüm ya da ürün rekoltesini sıfır hatayla arşivliyorlar.. Eski Mısırlılar gibi İnkalarda ölülerini mumyalar yada başka yöntemlerle korurlardı. İnkalar düzgün ve geniş yollarını taşlarla döşediler. Kayaları oyarak kısa tüneller, tahtadan köprüler yaptılar. Gelişkin bir haberleşme sistemleri vardı. Belli aralıklarda kurulu posta istasyonlarına ulaklar haber taşırdı. Yollarda ayrıca dinlenme evleri de yapılmıştı. Tekerlek bilinmediğinden yükleri lama sürüleri taşırdı. Resim: İnkalar da kipu denilen ip düğümleri..

2 Son imparator Atahualpa:
İnkalar’ın en gizli ve ilgi çeken anıtı 10 tonluk tek bir kaya parçasından oyulmuş, 3 m. boyunda, 3.75 m. Enindeki Güneş Kapısıdır. Üst kısmında ortada uçan bir Tanrının çevresinde 48 figür dizilmiştir. Taçlı pumalar ,akbabalar, kanatlı yaratıklar, tanrının karşısında diz çöken ya da ona sırt çeviren, uzaklaşan insanlar ve şekiller vardır. Orta yerde bulunan Tanrının kimliği kesin olarak bilinmiyor. Güneş Tanrısı’nın olduğu sanılmaktadır.. İnkalar dünyada ki ilk patates üreticileridirler.. İspanyolların istilasına uğramış ve ispanyollar tarafından yok edılmıslerdır.. Son imparator Atahualpa: “ Hiç kimse bu şehrin kalıntılarından başka bir şey görmedi. Kuruluşu geçmiş çağların karanlığına aittir” diyordu.. Resim: Güneş Kapısı..

3 Roma Tanrısı MARS İlk başlarda bitkilerin köklerini besleyen bir Tanrı olmasına rağmen daha sonra Yunan mitolojisinden etkilenerek Savaş Tanrısı sıfatını kazanmıştı. Yunanlıların aksine Romalılar onu severlerdi. Onlara göre ise Mars üstün, soylu bir görünüşü olan hiç yenilmeyen bir Tanrıydı. Mars Roma'nın kurucusu Romulus'un efsanevi babasıydı ve bu nedenle Romalılar atalarının Mars olduğuna inanırdı. Romada erkek tanrılar arasında en güçlü ikinci konumdadır. Asil görünüşlü ve asla yenilmeyen bir tanrıdır Romalılar yunanistanı feth edince aresle bir tutulmuştur.. Resim: Mars,Roma mitolojisinde Ares'le özdeşleştirilen savaş tanrırısı..

4 Francis Bacon Bacon'ın felsefesinin merkezinden bilim vardır. Bilimin insanları aydınlatma ve geliştirme işlevini öne çıkarmıştır. O'na göre bilim, doğanın özüne yönelmelidir. Doğayı deneyle kavramaya çalışmıştır.  Bacon'a göre bilimin başlıca yöntemi tümevarım yöntemidir. Bacon yapıtlarıyla bilimin ve felsefenin, gelişimini göstermiş, doğa ve akıl arasında bir bağ kurulabileceği fikrini yerleştirmiştir. Bacon'ı felsefe ve siyaset alanları dışında edebiyat alanında da büyük bir üne ve öneme kavuşturan eseri hiç kuşkusuz ünlü "Denemeler"idir.. Denemeler, birçok farklı konuda Bacon'ın fikirlerinde gezinmemizi sağlayan, onu ve düşünce biçimini anlamamıza olanak verdiği gibi günlük yaşantımız açısından da değerli nasihatlara ve düşüncelere sahip olan önemli bir eserdir. Bilimin İlerlemesi  Hayatı boyunca üzerinde duracağı felsefi fikirlerinin temelini attığı bu eser, Bacon'ın ilk felsefi çalışmasıdır. Bilimin her yönde, her açıdan gelişmesi gerektiğini savunuyor.  Bacon insanı kesinlikle doğadan üstün tutuyor. Bilimle yapılacak keşiflerin insanı doğadan üstün kılacağından emin. Resim: francıs bacon..

5 Bacon'ın yaşadığı dönem, Rönesans'ın gözle görülür bir hale geldiği, Ortaçağ yaşamında büyük değişimlerin oluştuğu ve evrensel Ortaçağ devletinin ulus devletlere bölünmeye başladığı bir dönemdir. Bacon, Aristoteles'in savunduğu ve "sağlam bilginin" kaynağının tümdengelim olduğunu savlayan görüşü benimsemez ve bilginin elde edilmesinde dayanılacak tek aracın tümevarım olduğunu ileri sürer. Bacon, Rönesans düşüncesinin bir ürünü olarak hep yeniyi aramaktadır. Tümevarım yoluyla bilimsel ilerleme için yeni yolların bulunacağına kesin olarak inanmış olan Bacon, yaptığı incelemeler sonucunda bilgiyi elde etmede başlıca iki "yöntem" izlendiğini belirlemiştir. Başka bir deyişle tümevarımın iki biçimde uygulana geldiğini tespit etmiştir: 1. Hızla algılardan genel kavramlara yükselmek ve buradan da orta terimi bulmak. 2. Algılardan başlayarak yavaş yavaş genel kavramlara yükselmek.

6 Johann Gottfried Herder
Alman filozof, din bilimci, şair ve edebiyatçı. Alman Romantizm'i döneminde değerlendirilen ve bu dönemin en önemli ürünlerinden kabul edilen Dil felsefesi ve Tarih felsefesi alanlarında verdiği eserlerle, bu alanların müşterek kurucularından kabul edilir. Tarihte, belirleyici öğenin genel olarak insan değil de, şu ya da bu türden insanın genel özellikleri olduğunu savunan ve bu iddiasıyla da, aynı zamanda antropolojinin babası olarak görülen Herder, organik bir doğal evrim görüşü geliştirmiştir. Bu anlayışa göre, doğa da tarih de, sürekli olarak dönüşen, yani oluş hali içinde olan alanlardır. Tarih, doğanın bir alanı olmakla birlikte, tarihsel olaylar, doğal olaylar gibi, kesin bir yasalılık ve nedensellik taşımaz. Zira, tarihi belirleyen en önemli öğe, genellik değil de, bireyselliktir. Tarihte yasalar aramaktan vazgeçilmelidir, her tarihsel olay bir kez ortaya çıkan bir gerçekliktir.

7 Sevgili herder’in photoshoplu güzel bir resmi..

8 Mehmet Refik Fenmen Refik Fenmen, Osmanlı’nın son döneminde yurt dışında öğrenim görmüş, bilgi ve becerisiyle Mühendis Mektebi ve Darülfünun gibi eğitim kurumlarının gelişmesine katkıda bulunmuş, birikimini Cumhuriyet dönemine aktararak Zonguldak’ta bir mühendis mektebi kurmuş bir aydındır. Yaşadığı dönemin zorluklarına rağmen, hayatı boyunca fizik, mühendislik ve teknik konularda çok sayıda telif ve tercüme eserler vermiştir yılları arasında Fen Alemi dergisini yayınlamış, Osmanlı Mimar ve Mühendis Cemiyeti Mecmuası’nın yayınlanmasında en önemli katkıyı o sağlamıştır. 57 Mühendis Mektebi Mecmuası, Genç Mühendis, Mühendislik gibi dergilerde çoğu elektrik mühendisliğinin alanına girmekle birlikte, çeşitli bilimsel konularda makaleler yayınlanmıştır. Fizikten matematiğe, elektrik mühendisliğinden makineciliğe, popüler nitelikli ya da ders kitabı tarzında 30 yakın kitabı bulunmaktadır. Refik Fenmen, bulunduğu her kurumda görevini en iyi şekilde yapmaya çalışan, işine önce araştırma yapmakla başlayan, idealist bir aydındır. Sürekli olarak bir kurumdan diğerine gönderilmiş, yaşamı İstanbul, Zonguldak ve Ankara arasında geçmiştir. Bazı kurumlardaki görevi, sarf ettiği emeğin meyvelerini toplayacak kadar bile sürmemiştir. Buna rağmen, Kocaeli milletvekilliğinden, Ankara’da bir lisede matematik öğretmenliğine, Darülfünun fizik hocalığından, Otobüs İşleri Direktörlüğüne kadar aldığı her görevi en iyi şekilde yapmaya çalışmıştır.

9 Mühendis Mekteb-i müdürü iken ; Mehmet Refik FENMEN..

10 MATERYALİZM Bütün evrenin, her varlığın ve olgunun, en temelde maddi özellik gösteren öğelerden oluştuğu yalnızca maddenin gerçek olduğunu, madde ve maddenin değişimleri dışında hiçbir şeyin var olmadığını, varlığın madde cinsinden olduğunu öne süren görüş; yer kaplayan, girilmez, yaratılmamış ve yok edilemez, kendinden kaim olan, harekete yetili maddenin, evrenin biricik ya da temel bileşeni olduğunu savunan varlık anlayışı.. Materyalistler evrendeki tüm yapı ve sistemlerin, bilinçsiz ve şuursuz olaylar sonucu oluştuğunu iddia ederler ancak yanılırlar. Çünkü yeryüzündeki sistemlerin hemen hepsi, insanın kavrama gücünü aşacak kadar kompleks ve kusursuzdur. Yeryüzündeki olağanüstü yaratılış delilleri, hiç birinde tesadüfî müdahale olmayacak kadar mükemmeldir.. Evrimi ayakta tutan güç, bilim değildir. Evrim bazı "bilim adamları" tarafından savunuluyor olabilir, ama temelinde "başka bir etken" vardır.O "başka etken", materyalist felsefedir. Evrim teorisi, materyalist felsefenin doğaya uyarlanmış halidir ve bu felsefenin bağlıları tarafından bilime rağmen savunulmaktadır.

11 Materyalizm, bir Yaratıcı'nın var olduğu gerçeğini inkar eder..
Materyalizmin iddiasını da bilimsel yöntemle sorgulayabiliriz. Maddenin sonsuzdan beri var olup olmadığını, maddenin madde-üstü bir Yaratıcı olmadan kendisini düzenleyip düzenleyemeyeceğini ve canlılığı ortaya çıkarıp çıkaramayacağını araştırabiliriz. Bunu yaptığımızda görürüz ki, materyalizm aslında çökmüştür. Çünkü maddenin sonsuzdan beri var olduğu düşüncesi, evrenin yoktan var edildiğini ispatlayan Big Bang teorisi ile yıkılmıştır. Maddenin kendisini düzenlediği ve canlılığı ortaya çıkardığı iddiası ise, adına "evrim teorisi" dediğimiz iddiadır ve baştan beri incelediğimiz gibi o da çökmüştür. Ancak eğer bir insan materyalizme inanmakta kararlıysa, materyalist felsefeye olan bağlılığını herşeyin üstünde tutuyorsa, o zaman böyle davranmaz. Eğer "önce materyalist, sonra bilim adamı" ise, evrimin bilim tarafından yalanlandığını gördüğünde materyalizmi terk etmez. Aksine, evrimi ne olursa olsun bir şekilde desteklemeye çalışarak materyalizmi kurtarmaya, ayakta tutmaya çalışır. İşte bugün evrim teorisini savunan bilim adamlarının durumu tam olarak budur.

12 İlginçtir, bunu bazen kendileri de itiraf etmektedirler
İlginçtir, bunu bazen kendileri de itiraf etmektedirler. Harvard Üniversitesi'nden ünlü bir genetikçi ve açık sözlü bir evrimci olan Richard Lewontin, "önce materyalist, sonra bilim adamı" olduğunu şöyle itiraf etmektedir: Bizim materyalizme bir inancımız var, 'a priori' (önceden kabul edilmiş, doğru varsayılmış) bir inanç bu. Bizi dünyaya materyalist bir açıklama getirmeye zorlayan şey, bilimin yöntemleri ve kuralları değil. Aksine, materyalizme olan a priori bağlılığımız nedeniyle, dünyaya materyalist bir açıklama getiren araştırma yöntemlerini ve kavramları kurguluyoruz. Materyalizm mutlak doğru olduğuna göre de, İlahi bir açıklamanın sahneye girmesine izin veremeyiz.. Kısacası günümüzde materyalizm bilimsel olarak çökertilmiş durumdadır. 19. yüzyılda bilimsellik adına ortaya çıkmış, ama kısa zamanda büyük bir hezimete uğramıştır. Böyle olması da doğaldır. Çünkü, Allah'ın "Biz gökyüzünü, yeryüzünü ve ikisi arasında bulunan şeyleri batıl olarak yaratmadık. Bu, inkâr edenlerin zannıdır" ifadesiyle belirttiği gibi (Sad Suresi, 27), evrenin "batıl", yani boşu boşuna ve amaçsız olarak yaratıldığı düşüncesi, gerçek dışı bir zandan ibarettir. Bu zanna dayanan her türlü iddianın ise gerçekler karşısında iflas etmesi kaçınılmazdır…


"Eski Mısırlılar gibi İnkalarda" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları