Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

SANATÇILAR VE ESERLERİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "SANATÇILAR VE ESERLERİ"— Sunum transkripti:

1 SANATÇILAR VE ESERLERİ

2 SOYUT SANAT Kandisky,Mondrian ve Maleviç gibi sanatçıların doğadan yola çıkarak, görsel anlatıma varmaları çağın sanat değerleri üzerinde etkileyici olmuştur. Yaklaşık olara 1960 lara değin soyut sanat ,sanatın en arı ve üstün bir aşaması olarak yorumlanmıştır . Görsel sanatlarda soyut kavramı 1960’lara değin soyut sanat sanatın en arı ve üstün bir aşaması olarak yorumlanmıştır. Soyut resim denilince aklımıza ilk gelen işler Kandinsky,Maleviç ve Mondrian yaptıkları sanat eserleridir.

3 Wassily Kandinsky ( ) Soyut ya da non figüratif denen sanatın ilk uygulayıcısıdır. Aslında bir hukuk aynı zamanda bir politik ekonomi öğrenimi görmüştür. Ancak 30 yaşında sanatçı olmaya karar vererek Münih’e gitmiştir. Kandisky’nin baştan beri renge çok düşkün olduğu belliydi. Renklerin tıpkı müzik notaları gibi insan ruhunda belli titreşimlere neden olduğunu fark ettiği için, resimlerindeki nesne görüntülerini önce renge dönüştürmek, giderekte tamamen atmak istiyordu sanatçı.

4 Israrlı çalışmaları Kandisky’i son derece bireysel, kendi deneyimiyle ruhsal bir deneyime ulaştırdı.
İlkeleri oldukça belirgindi. Şöyle başlıyordu sözüne; “Sanatçı, zamanın öğreti ve arzularına karşı sağır olacağı gibi, bilinen ve bilinmeyen şekil karşısında da kör olmalıdır. Göz kendi iç dünyasına bakmalı, kulağı daima iç gerekliliğin sesine dönük olmalıdır. Denge ve oran sanatçının dışında değil içindeydi. Ona göre renkleri olağan üstü bir güce büründürmüş ve öyle ifade etmiştir.

5 İçsel duyguları renkle yine ön plana çıkarmıştır.
Resim sanki müziğin coşkulu ve gizemliliğini içinde barındıran kompozisyon niteliğindedir. İçsel duyguları renkle yine ön plana çıkarmıştır. Kandinski resmin üst köşesinde batmakta olan bir güneş şehrinin sessizliği ve heyecanını iç içe alınmış gibi Vassily Kandinsky: Hırçın-Uysal Pembe Karton üzerine yağlıboya, 63,5 x 48 cm. Köln, Wallraf-Richartz Müzesi

6 Tuhaf bir çekiciliği olan bu resimde çizgiler ve biçimle tepeler ve mızraklı kazaklar birbirine karışmış. Yalın kompozisyondaki büyük güzellik, özgür fırça vuruşlarında da bir neşe duygusu vardır. Kandinski, gerçek sanatçının yalnızca içsel, temel duyguları ifade etmeye çalıştığına inanıyordu. : «Bslly Kandinsky. d Moskova, ö Paris, 1944. 11. Tuval üzerine yağlıboya. e130 x y95 cm. Tate Gallery, Londra

7 Kompozisyonları doğaçlamalardan yola çıkarak tasarlanmış ve geliştirmiş yapıtlardan oluşmuş 1913–14 arası resimlerinin, belli nesnelerle ilintilerini kopardığı görülür. Bunlardan bazıları kompozisyonları gibi özenle tasarlanarak yapılmış gibiyse de bazıları açıkça doğaçlama yapıtlardı. Soyut anlamda ilk önemli örneklerdir. Wassily Kandinsky Kompozisyon VII tuval üzerine yağlıboya 200 x 300 cm.

8 Boğaz Doğaçlamasını incelediğimizde renk açısından, neredeyse yok yok
Boğaz Doğaçlamasını incelediğimizde renk açısından, neredeyse yok yok! Sanatçının renk hakkında söylediklerini ele aldığımızda, karşımızdaki boğaz manzarasını, daha doğrusu onu yapanın ruh halini çözümlemekte çaresiz kalırız. Wassily Kandinsky: Doğaçlama 13, Tual üzerine yağlıboya, 120 x 140 cm. Münih, Neue Pinakothek

9 Herhalde, doğaçlama oldukça karmaşık heyecanlı ve değişken bir ruh halindeymiş sanatçı. Sakinleştiren renklerden rahatsız edenlere, uzağa gidenlerden öne çıkanlara, susanlardan bağıranlara, tanınabilen nesnelerden tanınamayan nesnelere kadar pek çok şey var kompozisyonda. Hâkim bir renk yâda biçim aramak boşuna ilk etapta tanınabilir hiçbir nesne yok gibi arama biraz dikkat edilirse bazı ipuçları yakalanabilir.

10 Sol alt köşeden yukarı sağa doğru uzanan
Sol alt köşeden yukarı sağa doğru uzanan. Üzerinde Bavyera giysili bir figür bulunan bir yol var san ki; altındaki kayığımsı şeylere bakılırsa bu bir köprü. Figürlerin hemen yanında şelalemsi bir şey akıyor sanki. Tabi isteyen hayal gücünü zorlayıp başka şeyler görebilir.

11 Piet Mondrian 1872’de Hollanda’nın Amersfoort kendinde doğdu; 1944’te Newyork’ta ölmüştür. Amsterdam akademisinde resim öğretmenliği yapmıştır ve ilk sergisini de burada açmıştır. Sanatçı oldukça yalın, anlık heyecanlardan uzak bir resim dili geliştirmişti. Bireysel değil evrensel, geneleksel değil, modern bir dile ulaştığına inanıyordu. Ne var ki, yarattığı görsel dil o kadar açık seçikti dolayısıyla benliğinin buna göre biçimlendiğini kabul ediyor, ancak yinede bunların belli bir yere kadar aşılabileceğini düşünüyordu, insan zihninin sürekli bir bocalama içinde olduğunu düşünen sanata doğada var olan zıtlıkları da beraberinde getiriyordu, erkek, dişi, yatay dikeyler, maddesel ve ruhsal devinimler gibi kendi resim kuramı onu gözünde güvenli bir liman olduğundan, beklide bir değişim ihtiyacı hissetmemişti.

12 Ömrünün son yıllarında bu konuda nasıl bir ruh halinde olduğunu bilmiyoruz. Bildiğimiz yeni plastik çerçevesinde yaptığı resimlerin köklü kırılmalara kapalı olduğu; ancak her şeye karşın bunların modern sanatın olmazsa olmazlar arasında yerlerini çoktan almış olduklarıdır. Mondrian, resim sanatındaki üç boyutluluk yanılsamasının aslında heykel ve mimariden ödünç aldığı kanısındaydı. Mademki resim yapıldığı alan bir düzlemdi, o halde derinlik yalanına gerek yoktu. Resim tuval yüzeyindeki düz renk alanlarına indirgeme nedenlerinden biri de, işte bu geleneksel hacim manevralarından kurtulmaktı. Tabii kompozisyonları oluştururken monotonluğa düşmek istemiyordu. Tuval yüzeyini eşit olmayan parçalara bölmesi de bundandır. Simetrikmiş görünen kompozisyonları aslında asimetrikti. Bir denge arayışı vardı; ancak bu denge, oynak ve değişken bir dengeydi. Ressam nesnelerin ve renklerin, Armonisini tüm coşkusunu içinde barındırmış ve bunu iyi bir şekilde ifade etmiştir.

13 Biçimde renkli düzlemler (1914) adlı tablosu, kara kalemle yaptığı bir takım bina eksizlerinin giderek tuval üzerine yağlıboya çalışmalara dönüşmesinin bir sonucudur. Bu çalışmalar, sonunda bu resimde görüldüğü gibi renk ve çizgi düzenlemesi olup çıkmıştır. Piet Mondrian Oval şekilde renkli düzlemler Tuval üzerinde yağlıboya

14 Kavanozlu Naturmort zencefil kavanozunun yuvarlak biçimini korur ve bu biçimin, kompozisyonun başka yerlerinde de yankılanmasını sağlar; ancak resmin tümü çözümsel kübizmini anımsatan bir çizgi düzenlemiştir. Piet Mondrian Kavanozlu naturmort 92 x 120 cm Tuval üzerine yağlıboya

15 Resmin elmas biçimi daha büyük bir kafesin yalnız bir parçasını görüyoruz gibi, resim asıldığı duvarla bir arada düşündüğümüz bu ızgaranın düzenliliği ve dengesi, resmin temel özelliğini ve görsel etkisini sağlar. Piet Mondrian Gri çizgili elmas Tuval üzerine yağlıboya 120 cm

16 Kasmir Maleviç 1874’de Kiev’de doğdu; 1935’de Leningar’te öldü. Heykel ve Mimari okulunda öğrenim gördü. 1907’de Moskova Sanatçılar Birliğinin Sergisine katılmıştır. Maleviç, felsefe ile yakından ilgilenen bir sanatçıydı. Nesne, nesnelerin anlamı, insan ve doğa, mülkiyet gibi konular üzerinde kafa yoruyordu. Ona göre insan, nesne dünyasını kendi çıkarları için sanki bir yenilik gibi acımasızca kullanan, gerektiğinde kendi cinsini bile çekinmeden yok eden bir varlıktı. Bu yüzden nesne tutkusu, hem toplumsal yaşamda hem de sanattan silinmeliydi. Resimlerinde bu düzlemde değişkenlik göstermiştir. Kompozisyonlarını hem renk hem de biçim açısından gittikçe sadeleştirmeye başladı.

17 Bıçak Bileyicisi o kadar kalabalık ve parçalı bir kompozisyondur ki figürü bulmada zorlanırız.
Ancak sanatçı yinede bilmece çözmemiz için belli noktaları vermiş bize. En belirgin motif resmin ortasındaki çarktır. Bunu bulduktan sonra elleri, bıçağı ve derken diğer parçaları izleyerek belli bir bütünlüğe ulaşabiliriz. Kazimir Maleviç, Bıçak Bileyicisi, mi, tuval üzerine yağlıboya, 80 x 80 cm

18 Bir bakıma resimde gidebileceği son noktaya kadar gitmiştir.
Sanatçının sığınabileceği son biçim dediği kare geçmişle köprüleri atan ve yeni bir sanat için başlangıç değeri taşıyan bir simgeydi. Bir bakıma resimde gidebileceği son noktaya kadar gitmiştir. Kazimir Maleviç, Beyaz Üstüne Siyah Kare, 1913, tuval üzerine yağlıboya, 109x109 cm

19 SOYUT HEYKEL Soyut Heykel nedir diye bir bakarsak!
Picasso’nun yaptıklarından tutun inşacı sanatçıların kine kadar, doğalcı anlatımın dışında kalan bütün heykellerin bu başlık altında incelendiğini görürüz.

20 Constantin Brancusi: Sihirli Kuş Bronz 60 cm Sihirli Kuş, şişkin gövdeli dik bir vaziyette iki ayağı üzerinde yere sağlamca basarken, bundan yola çıkarak geliştirdiği çeşitlemeleri gittikçe incelir ve gizemli bir hal alır.

21 Burada sanatçı, malzemenin olanakları ölçüde, mümkün olduğunca en aza indirgemiştir sanki kuş, uzayda rahatça süzülebilen diye takıntı hissi verebilecek bütün çıkıntılardan arındırılmıştır. Uzayda Bir kuş 118 cm bronz


"SANATÇILAR VE ESERLERİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları