Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

NÜKLEER ENERJİYE HAYIR

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "NÜKLEER ENERJİYE HAYIR"— Sunum transkripti:

1 NÜKLEER ENERJİYE HAYIR

2 NÜKLEER ENERJİ NEDİR? 1939 yılında bilim adamları, radyoaktif element olan uranyumu nötronlarla bombardıman ederek daha küçük kütleli farklı iki çekirdeğe bölmeyi başardılar. Bu bölünme sırasında kütle kaybından dolayı çok büyük enerjinin açığa çıktığı görüldü. Bu enerjiye nükleer enerji denir

3 NÜKLEER ENERJİDEN ELEKTRİK ÜRETİMİ
Nükleer reaktörler nükleer enerjiyi elektrik enerjisine dönüstüren sistemlerdir. Temel olarak fisyon sonucu açiga çikan nükleer enerji nükleer yakit ve diger malzemeler içerisinde isi enerjisine dönüsür. Bu isi enerjisi bir sogutucu vasitasiyla çekilerek bazi sistemlerde dogrudan bazi sistemlerde ise isi enerjisini baska bir tasiyici ortama aktararak türbin sisteminde kinetik enerjiye ve daha sonra da jeneratör sisteminde elektrik enerjisine dönüstürülür.

4 Malzemelerin çok çesitli fiziksel, kimyasal ve nükleer özellikleri sebebiyle pek çok degisik nükleer reaktör tasarimi mevcuttur. Asagidaki sekilde bir Basinçli Su Reaktörünün basit semasi verilmistir. Bu tasarimda reaktör kalbindeki yakitlardan isi enerjisi basinç altinda tutularak kaynamasi engellenen su ile çekilmektedir. Çekilen isi enerjisi buhar üreteçlerinde ikinci devredeki suya aktarilmakta böylece üretilen buhar ile türbin- jeneratör sistemi döndürülerek elektrik enerjisi üretilmektedir

5

6 Kullanılmış Nükleer Yakıt (KNY) Reaktörden çıkan kullanılmış nükleer yakıtın yaklaşık % 95.5 ‘i uranyum, % 0.9’u plütonyum, % 3.5’i fisyon ürünü hafif izotoplar ve % 0.1’i diğer ağır izotoplardan (neptünyum, amerikyum, küryum) oluşur. Yani orjinal yakıtın yalnızca yirmide biri değişime uğramıştır ve bu değişime uğrayan kısmın beşte bir kadarı da nükleer enerji üretimi açısından değerli bir element olan ve doğada bulunmayan Pu’dan oluşmaktadır. KNY reaktörden çıktığında yanına yaklaşılamayacak (ölümcül) seviyede radyoaktiftir; zamanla radyoaktivitesi azalır ve yıl içinde reaktörden çıktığı zamanki değerin binde birine düşer, ama çok uzun yıllar (asırlar) insan ve çevre için potansiyel bir tehlike olmayı sürdürür.

7 Kullanılmış Nükleer Yakıt
Kullanılmış Nükleer Yakıt (KNY) Reaktörden çıkan kullanılmış nükleer yakıtın yaklaşık % ‘i uranyum, % 0.9’u plütonyum, % 3.5’i fisyon ürünü hafif izotoplar ve % 0.1’i diğer ağır izotoplardan (neptünyum, amerikyum, küryum) oluşur. Yani orjinal yakıtın yalnızca yirmide biri değişime uğramıştır ve bu değişime uğrayan kısmın beşte bir kadarı da nükleer enerji üretimi açısından değerli bir element olan ve doğada bulunmayan Pu’dan oluşmaktadır.

8 Kullanılmış nükleer yakıt reaktörden çıktığında yanına yaklaşılamayacak (ölümcül) seviyede radyoaktiftir; zamanla radyoaktivitesi azalır ve yıl içinde reaktörden çıktığı zamanki değerin binde birine düşer, ama çok uzun yıllar (asırlar) insan ve çevre için potansiyel bir tehlike olmayı sürdürür.

9 Şekil dikkatlice incelenirse nükleer santrallerden oluşabilecek radyoaktif etkiler iki farklı yolla çevreye ve insanlar dahil tüm canlılara ulaşmaktadır. Birinci yol ; Bacalardan çıkan emisyonların atmosferde taşınımı ile yer yüzeyine ve yeryüzeyindeki canlılara ulaşması,İkinci Yol ; Santraldan çıkan sıvı ve katı atıkların nehirler , göller veya denizlere ulaşması ile bu ortamlarda yaşayan canlıların ve yer altı sularının bu atıklardan etkilenmesidir. Yeryüzeyinde yaşayan insanların ve hayvanların doğal yaşamın sirkülasyonu nedeniyle her iki yol ile nükleer santraldan oluşabilecek radyoaktiviteden etkilenmesi mümkün olabilmektedir.

10 NÜKLEER ENERJİNİN ZARARLARI
Nükleer santral tamamen dışa bağımlıdır. Üretilen elektrik diğer yöntemlerle üretilenlerin 2-5 katı pahalıdır. İşletmesi çok risklidir. Risk gerçekleşmesi durumunda oluşacak zarar çok fazladır. Stratejik bir konumda olan ülkemizde, nükleer santrale yapılacak saldırılara karşı ek önlem alınması gerekecektir. Nükleer santralların atık sorunları çözülmemiştir.

11 Nükleer santral kurulum maliyeti diğer santrallere göre 2 kat pahalıdır.
Nükleer santralların sökülmesi kurulması kadar maliyetlidir. Bir nükleer santralın devreye alınması yaklaşık  10 yıl sürer. Nükleer kaynaklar sonsuz değildir. Nükleer atık depolamasında problem çıkabilir, bu depolardan sızan radyasyon yeraltı sularına karışarak ve nükleer kirlilik yaratarak insanlığı tehdit edebilir. Nükleer atıkların tehlikesiz hale gelmesi onlarca ve yüzlerce yıl gerektirdiği için ayrıca zaman ilerledikçe nükleer atık stoğu da artarak riskin büyümesine neden olacaktır.

12

13 Nükleer reaktörlerin inşaası sırasında bir hata olabilir ve sonra bu büyük bir nükleer kazaya meydan verebilir. Nükleer enerji santrallerinin inşaasını, bakım ve tedarikini yapan şirket sayısı çok azdır bu sebeple nükleer enerji santrali kurulduğunda sınırlı tedarik zinciri yüzünden dış ülkelere bağımlılık artar. Nükleer enerji sadece elektrik üretiminde kullanılabiliyor. Nükleer enerji hiçbir şekilde ulaşım, ısınma ve sıcak su gibi ihtiyaçlarımıza karşılık veremiyor. Nükleer enerjinin doğalgazın yerini tutamamasının bir diğer sebebiyse uzun inşa süreleri; bir reaktörün ortalama 7 yıllık inşa süresi nükleer enerjinin hızla artan talebi karşılamasını imkansız kılıyor.

14

15 Çernobil felaketinin 28. yıldönümü olan 26 Nisan’da, iki nükleer santral projesiyle yüzyüze olan Türkiye’de ‘Nükleere Hayır’ başlığı altında nükleer santrallerin zararları anlatıldı . Bunlar arasında; Kazalardan kaçınılamaz. Tasarım kusurları, yıpranma, mekanik ve insani hatalar nedeniyle kaza olasılığı yapısaldır. “Yeni” diye pazarlanmaya çalışılan modeller için başka bir deneme olanağı olmadığı için toplum “kobay” olarak kullanılır. Kaza ve sızıntılar, yüksek toplumsal maliyete yol açar ve sınır tanımaz.

16 Yüzbinlerce yıl radyoaktif kalan atıkların zararsız hale getirilmesi mümkün değildir. Atıkların yeraltı sularına, nehirler ve ırmaklara sızma riski yüksektir. Radyoaktif atıkların çevreden yalıtılma masrafları hem bu atıkların kirlettiği alanların, yeraltı suları ve nehirlerin temizlenme çalışması masrafları ve seçilen depolama alanlarına nakliye masrafları hayli yüksektir Soğutma suyunun geri verilmesi sırasında nehirlerin, göllerin ve denizin ısıl kirlenmesine neden olur ve sudaki canlı yaşama zarar verir. 2-6 C’lik bir sıcaklık artışı deniz ekosistemindeki dengeyi bozar. Denizdeki canlıların neslinin tükenmesine ve denize yayılan radyasyonun deniz ürünleri yoluyla insanlara geçmesine neden olur. Öte yandan, küresel ısınmaya bağlı olarak suların aşırı ısındığı dönemlerde soğutma işlemi de tehlikeye girer.

17

18 Kapanan santraller uzun süren söküm aşamasında nükleer atık haline gelir ve söküm maliyetleri çok yüksektir. Kullanılmış yakıt çubukları ve atıklar yerin altında çelik tanklara gömülür. Ancak bu tanklar da yıl içerisinde yüksek düzeyli ve sürekli radyoaktif ışıma sonucunda çatlar ve sızıntı meydana gelir. Tam olarak bir yalıtım ve bertaraf teknolojisi henüz bulunamamıştır. Nükleer enerji denildiği gibi iklim değişikliğine çözüm değildir. Nükleer enerji kullanımından kaynaklanan uranyum madenciliği ve santral inşaatında kullanılan tonlarca malzeme yüzünden önemli ölçüde sera gazı salımı söz konusu olmaktadır. Sera gazı salınımı iklim değişikliğini ve küresel ısınmayı tetiklemektedir.

19 Uranyum madenciliği ve yakıt üretimi/zenginleştirme aşamalarında sürdürülebilir olmayan kaynak bağımlılığı yaratır. Nükleer yakıt kaynakları sınırlıdır ve birkaç ülkenin kontrolündedir. Nükleer enerjinin kaynağı olan uranyum az bulunan bir kaynaktır. Tahminlere göre dünyadaki uranyum kaynakları talebe de bağlı olarak 30 – 60 yıl içerisinde tükenecektir. Radyoaktif atıkların konvansiyonel silahlar için mermi yapımı, tanklar için zırh plakası yapımı ve nükleer silah yapımında kullanılması riski mevcuttur.

20 Deprem, sel, tsunami ve tayfun gibi afetlerde kaza riski yükselir
Deprem, sel, tsunami ve tayfun gibi afetlerde kaza riski yükselir. Fay hatları yakınına reaktör kurulması ekstra risk yaratır. Nükleer santrallerin ömrü tamamlansa bile risk devam eder. Nükleer santral kapatılsa dahi, ortalama gücünün belirli bir yüzdesi kadar enerji üretmeye devam eder. Bu nedenle bozunum ısısı önemsiz düzeylere düşünceye kadar, reaktörü soğutmaya devam etmek gerekir.  “Yüksek güvenlik standartları”na rağmen nükleer santraller halen çok riskli bir teknolojidir. Japonya’da olduğu gibi kazalar halen olabilmektedir. %100 güvenli bir nükleer santral bulunmamaktadır. Riski çok büyük olduğu için sigortalanamaz ve finansal riski kamuya yüklenir.

21 Neden “HAYIR” Dünyada nükleer enerji santralleri tek tek kapatılırken ülkemizde büyük bir ısrarla nükleer enerji santralleri kurmak için girişimlerde bulunuyor. Japonya nükleer santrallerinin büyük bir kısmını kapattı. Almanya hükümeti 7 santrali kapattı yılı sonuna kadar nükleer enerjiden tümüyle vazgeçilmesi konusunda karar alındı. İtalya’da nükleer santral kurulması konusu referanduma taşındı ve halkın %95’e yakını nükleere “hayır” dedi. İsviçre 3 yeni nükleer reaktör planını iptal etti ve 2034 yılına kadar nükleer santrallerini kapatacağını açıkladı. Kuveyt Başbakan yardımcısı Dr. Mohammad Al-Sabah elektrik üretmek amacıyla nükleer güce ve nükleer teknolojiye sahip olma isteklerinden vazgeçtiklerini açıkladı.

22 Almanya, Çin, Hindistan ve Japonya şu anda yenilenebilir enerjilerden nükleer enerjiye oranla daha fazla elektrik elde ediyor. Greenpeace, planlanan nükleer santrali için hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun iptali için dava açtı. Raporun reddi için bir imza kampanyası başlattı. Sebep olarak ta; Atıkların nasıl yönetileceğine dair yeterli bir çalışma bulunmadığı gibi, atıkların nerede tutulacağı; nasıl taşınacağı ve devamında da bu sürecin güvenliliğinin nasıl karşılanacağı konusunun raporda cevapsız bırakıldığına dikkat çekti.

23 26 Nisan 1986 tarihinde, dünyanın bugüne dek gördüğü en büyük nükleer felaket yaşandı: Çernobil. Her biri MW gücünde olan dört reaktörün hatalı tasarımı ve üzerine reaktörlerden birinde deney yapmak için güvenlik sisteminin devre dışı bırakılması sonucu bir felaket yaşandı. 29 yıl sonra bugün, Çernobil Nükleer Santrali’ni inşa etmiş Rosatom şirketinin, Mersin Akkuyu’da bir santral kuruyor. Rusya’nın yapmayı planladığı VVER-1200 modeli üniteler, Rusya tarafından yeni geliştirilmiştir. Daha henüz dünyada VVER-1200 model bir reaktör işletme halinde bulunmamaktadır. 3. nesil olarak dile getirilen bu santrallerin güvenilirliği belirsizdir

24 Santralin yapılacağı Mersin ‘den geçen fay hattı
Santralin yapılacağı Mersin ‘den geçen fay hattı. Ecemiş Fay hattının bulunduğu Mersin’ de meydana gelebilecek bir depremde olabilecekler korkunç bir tablo oluşturuyor yılında Japonya Fukuşima’ da yaşanan felaket sonrasında nükleere yatırım yapan her ülke, savunan pek çok bilim insanı bir adım da olsa geri attı. Bu kazadan önce Japonya’nın en güvenli santralleri yaptığı iddia ediliyordu. Deprem sonrası açılan 20 cm’lik çatlak yüzünden onbinlerce ton radyoaktif su denize karıştı. Aradan 3 yıl geçmiş olmasına rağmen hala sızıntılar devam ediyor.

25 Biyokütle, rüzgar, hidroelektrik enerjileri nükleer enerjiden çok daha ucuz. Güneş enerjisinin ise kısa bir zamanda nükleer enerjiden daha ucuz olması bekleniyor. Ülkemizde bu alanlara yapılan yatırım sıfıra yakın. Özellikle Avrupa’ ya ülkelerin %10-15 oranında enerji ihtiyacı rüzgar (kinetik) ile sağlanıyor. Kısacası ülkemizin kirli, sağlığı ve hayatı tehdit eden nükleer santrale ihtiyacı yok. Türkiye’ nin nüfusunun ileri yıllardaki fazla artışı ile doğacak bir enerji sıkıntısı karşısında, yapılacak farklı yatırımlar var. Ülkemizin, Dünya ile aynı yürüyebileceği yeni enerji yatırımlarına gücü var.

26 KAYNAKLAR gelecek/ nukleere-hayir-demek-icin-28-neden/ m diyoruz/


"NÜKLEER ENERJİYE HAYIR" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları