Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Afrika’da Güncel Sorunlar

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Afrika’da Güncel Sorunlar"— Sunum transkripti:

1 Afrika’da Güncel Sorunlar
Uluslararası Güncel Sorunlar Yrd. Doç. Dr. Nesrin Kenar

2 Öğrenme Hedefleri Bu konuyu çalıştıktan sonra:
Afrika’da var olan güncel sorunlar hakkında genel bilgi sahibi olunacak, Güney Afrika, Kenya, Sudan ve Nijerya’da yaşanan süreç öğrenilecek, Güney Afrika, Kenya, Sudan ve Nijerya’nın günümüzdeki vaziyeti öğrenilecek.

3 İçindekiler Öğrenme Hedefleri
1. AFRİKA GÜNCEL SORUNLAR 1.1. Güney Afrika 1.2. Irkçılık 1.3. Sudan 1.4. Kenya 1.5. Nijerya Konunun Özeti Değerlendirme Soruları

4 Güney Afrika Cumhuriyeti
4

5 Güney Afrika Cumhuriyeti
Afrika’nın nüfusunun % 6’sı Afrika’nın GDP % 25’i Gelişmiş altyapı sistemi Afrika’nın maden üretiminin % 45’i Afrika’nın elektrik ihtiyacının %50’si 5

6 Güney Afrika Cumhuriyeti
1806’da İngiliz sömürgesi olmuştur Bölgede 4 temel Afrikalı etnik grup yaşamaktadır Zulus and Xhosians (çiftçi) Khoikoi and Kung (avcı) Ayrıca Hollandalı yerleşimciler (Boers) diğer bir grubu oluşturmaktadır İngiltere başlangıçta 1845’te Natal’ı ilhak etmekle birlikte 3 Boer devletinin bağımsızlığını kabul etmiştir Daha sonra 1867’de Orange Free Devletinin sınırında elmas bulunmuştur İngiliz madenciler bölgeye yerleşmişlerdir 1886’da Boer devletlerinden biri olan Transvaal’da altın bulunmuştur ve İngiliz servet arayıcıları altın bulmak için bölgeye gelmişlerdir 1895’de Boer’de yabancı yerleşimciler sayıca yerlilerden fazlaydı. 6

7 Güney Afrika: Boer Savaşı
Bölgede gerginlik arttığından yabancı yerleşimciler Transvaal hükümetini yıkmaya çalıştılar Boer’ler İngiliz hükümetini kınamış ve silaha sarılmışlardır 100,000 Boer’li İngilizlere karşı gerilla savaşı vermiştir İngilizler çiftliklere ve yiyecek malzemelerine saldırıda bulunarak misillemede bulunmuşlardır 1902’de barış sağlanmıştır Gelecekteki düşmanlıkları önlemek için İngilizler Boer’lerin okullarında ve mahkemelerinde kendi dillerini kullanmalarına izin vermiş ve çiftliklerini yeniden kurmaya yardım etmiştir. Sonuç olarak Boer devletleri kendi yönetimine sahip olan İngiliz kolonisi olmuşlardır ve G. Afrika’da bir kez daha liderliği ele almışlar ve çoğunluğu oluşturmuşlardır Boer yönetimi altındaki Afrikalılar köle olarak görülmüşlerdir G. Afrika’da nüfusun % 75’i zenci idi Hiçbir hakları yoktu ve hizmetleri ve mallarının karşılığında çok az bir ücret aldılar 1910: G.Afrika İngiltere’den bağımsızlığını aldı ve Afrikalılardan ve İngilizlerden oluşan yeni hükümet kuruldu ( zenci Afrikalılar dikkate alınmadı ) 7

8 Sömürge Güney Afrika Sömürge Güney Afrika 8

9 Irkçılık Irkçılık 1912: ’de bir grup zenci G. Afrikalı haklarını talep etmek amacıyla Afrika Ulusal Kongresini kurmuştur 1913, 1936: the Native Lands Acts- G. Afrika topraklarının % 85’i “Beyazlar bölgesi” olarak ilan edildi, zenci Afrikalıların bu bölgede sürekli olarak yerleşmesi yasaklandı ve ayrı olarak “ Zenciler Bölgesi”nde yaşamaya zorlandılar. 1948: Tamamen Beyaz Afrikalılardan oluşan Ulusal Partinin iktidara gelmesiyle ırkçılık başlamıştır Irkçılık Yasaları ( bazıları) The Population Registration Act: Bütün G. Afrikalılar ırk esasına göre 4 gruba ayrılmışlardır : Beyazlar, Afrikalılar, Asyalılar ve Renkliler The Group Areas Act: Her ırk sadece kendi bölgesinde yaşayacaktır The Black (Urban Areas) Act: Zencilerin ayrı bölgelerde yaşaması gerekiyordu ;Zencilerin Beyazların bölgesine girişinde ve burada çalışmaları sırasında kontrol edilmesi öngörülüyordu The Reservation of Separate Amenities Act: Her ırk grubu için ayrı restoranlar, trenler ve hatta tuvaletler vb. kurulması öngörülüyordu The Promotion of Bantu Self-Government Act: 10 ayrı Afrikalı etnik grup için ayrı ulusal devletler kurulması öngörülüyordu The Bantu Education Act: Ayrı eğitim sistemi, zenciler için öngörülen eğitim sistemi beyazlar için düzenlenenden çok aşağıda idi. 9

10 Irkçılık Karşıtlığı Irkçılık Karşıtlığı Africa National Council: 1950’lerde Nelson Mandela ve Oliver Thambo liderliğinde ANC protesto, boykot, grev ve geniş çaplı pasif direniş programı oluşturmuşlardır SONUÇ: geniş çaplı tutuklamalar yaşanmış, ancak hükümet ırkçılık yasalarında değişiklik yapmamıştır The Freedom Charter: 1955’te ANC, G. Afrika Indian Kongresi,G.Afrika Demokratlar Kogresi ve Renkli Halklar Kongresi tarafından ortak olarak kabul edilmiştir. Bütün ırksal grupların eşit haklara sahip olduğu çok ırklı demokrasi sağlanması çağrısında bulunmuştur Sharpeville Soykırımı: (21 Mart 1960) Nedeni: ANC’den ayrılan Pan-Afrika Kongresi, 16 yaşından büyük tüm zencilerin özel kimlik belgesi taşımalarını zorunlu hale getiren yasalara karşı ulusal bir kampanya başlatmışlardır Bu kampanya sırasında zenci Afrikalılar kimlik belgeleri olmaksızın polis istasyonlarına gittiler.Polis her yerde nispeten barışcıl yollarla kalabalığı dağıtmıştır ancak Sharpeville kasabasında polis ateş açmış ve 69 kişiyi öldürmüştür. SONUÇ: Ulusal çapta protestolar dalgası oluşmuştur, olağanüstü hal ilan edilmiştir, hükümet pek çok tutuklamalar yapmıştır ve ANC ve PAC’ni yasaklamıştır. Bunun üzerine her iki grup yasadışı faaliyetini sürdürmüş ve silahlı direniş başlatmışlardır.1964’te, Nelson Mandela ve diğerlerini ömür boyu hapse mahkum etmek üzere duruşmalar başlamıştır. 10

11 Irkçılık Karşıtlığı Irkçılık Karşıtlığı Zenci Bilinci Sonları : Zenci Afrikalılara kendileri için olumlu bir imaj yaratma ve kendi kurumlarını kurma çağrısı yapan siyasal bir hareket başlamıştır. Bu hareketin liderliğini Steve Biko adlı zenci bir tıp öğrencisi yapmıştır. Bu nedenle tutuklanmış ve polis tarafından 1977’de gözaltında öldürülmüştür. Soweto Olayı :16 Haziran 1976:20 bin zenci Afrikalı okul öğrencisi belirli konuların Afrikalılara da öğretilmesi konusunda hükümete protesto düzenlemişlerdir.Polis ateş açmış ve 4 öğrenciyi öldürmüştür, yüzlerce öğrenci tutuklanmış ve 16 ay süreyle tutuklanmışlardır Sonuç : Hükümette çatlamalar meydana gelmiş ve muhalefet değişim yapılmaya ihtiyaç olduğunu tanımaya zorlanmıştır. Ayrıca dünya kamuoyu da G. Afrika’ya odaklanmıştır. 11

12 Baskıların Artması Baskıların Artması 1978--Pieter W. Botha Başbakan seçildi ve bir dizi reform gerçekleştirdi, fakat zencilerin en önemli isteği olan maksimum siyasal hakları sağlamaya hazır değildi. 3 Meclisli Parlamento oluşturdu: Beyazlar, Beyaz ırktan olmayanlar ve Asyalılar ; Zenciler hala dışlanmıştır. Botha’nın yarı sınırlı çözümü hükümetine karşı direnç arttırılması sonucunu doğurdu. Irkçılığa Karşı Uluslararası Tepki: -ABD: Güney Afrika ile ticareti yasakladı. -BM: G. Afrika hükümetini kınadı ve yaptırımlar uyguladı 12

13 Yeni Dönem Yeni Dönem 1989--Frederick de Klerk G. Afrika’nın yeni Başbakanı oldu ve 1990’ların başlarında Irkçılık sistemini değiştirdi : ANC’yi yasallaştırdı Mandela’yı serbest bıraktı Olağanüstü durum kaldırıldı Ayrı yasal düzenlemeler ve ırkçılık yasaları yürürlükten kaldırıldı Batılı ülkeler ekonomik yaptırımlarını kaldırmaya başladılar 1994—Güney Afrika’da ilk serbest seçimler yapıldı ve Nelson Mandela ülkenin ilk zenci Devlet başkanı oldu. 1999—İkinci Serbest Seçimler yapıldı ve Thabo Mbeki Devlet Başkanı seçildi. 13

14 Sudan Sudan 14

15 Sudan Sudan 15

16 Sudan Sudan 1956 yılında bağımsızlığına kavuşan Sudan, 2011 yılında Güney kesimi ayrılarak Güney Sudan olarak bağımsız bir devlet olduktan sonra Sudan Cumhuriyeti olarak varlığını sürdürmektedir. 2011 yılında Güney Sudan’ın ayrılmasından önce 2,5 milyon km karelik alanıyla yüz ölçümü yönünden Afrika’nın en geniş ülkesi iken Güney Sudan’ın ayrılmasıyla yüz ölçümü 1,81 milyon km kareye düşmüştür. Afrika kıtasının doğusunda yer alan ülke, kuzeyden Mısır, kuzeydoğudan Kızıldeniz, doğudan Etiyopya, güneyden Güney Sudan, güney batıdan Orta Afrika cumhuriyeti, batıdan Çad ve kuzey batıdan Libya ile çevrelenmiştir. Mısır’da krallığı devirerek cumhuriyeti kuran yönetim ile İngiltere arasında yapılan antlaşmayla Sudan’ın bağımsız olabileceği benimsendikten sonra, 1956 yılında ülkede seçimleri kazanan Ulusal Birlik Partisi Sudan’ın bağımsız bir cumhuriyet olduğunu resmen ilan etmiştir. Bağımsızlıktan sonra da ülke istikrara kavuşmuş değildir. Ayaklanmalar ve darbeler birbirini izlemiştir. 1969 yılında darbe yapan General Cafer Numeyri, yönetimde düzenlemelere giderek, güneydeki gerillalarla savaşı sonlandırmak için 1972 yılında onlarla anlaşma yaparak Güney Sudan bölgesindeki üç vilayete özerlik tanımayı kabul etmiş ve ülkeyi kısmen de olsa istikrara kavuşturmuştur. Göreceli de olsa barış 1983 yılına kadar sürmüştür yılında artan İslamcı muhalefet karşısında Numeyri iktidarını sağlamlaştırmak için güneyle savaşa son veren 1972 antlaşmasını yürürlükten kaldırarak güneydeki özerk bölgeleri üçe ayırmıştır. Numeyri’nin bu uygulaması, bundan rahatsızlık duyan güney kesimin tepkisini çekmiştir 16

17 Sudan Sudan Sudan’da demokratik seçimlerle seçilen sivil yönetimlerin iktidar olduğu , ve dönmelerinde seçilmiş bir parlamento tarafından daimi bir anayasa yapılması çalışmaları başarısız olmuştur. Askeri iktidarlar tarafından yapılan anayasalar ise çoğunluk tarafından benimsenmesinde sorunlar yaşamış ve kalıcı olamamışlardır. Numeyri’nin 1973 tarihli anayasası, kendisinin iktidardan uzaklaştırıldığı 1985 yılında yürürlükten kaldırılmıştır. El Beşir’in 1998 tarihli anayasası ise 2005 yılında SPLM/A ile yapılan KBA’dan sonra değişmiş, onun yerini 2005 tarihli Geçici Anayasa almıştır. 2005 yılında yapılan KBA’dan sonra ülkenin hem kuzey hem güney bölgeleri için 2005 tarihli Geçici Anayasa yapılmış olup, güney Sudan’ın 2011 yılında ayrıldıktan sonra bu devlet kendisi için yeni bir anayasa oluşturmuş, 09 Temmuz 2011 yılında Güney Sudan parlamentosunun onayıyla Güney Sudan Geçici Anayasası yürürlüğe girmiştir. Sudan sorununun temelini, ülkenin güneyinde yaşayan ve %25’i doğa dinlerine mensup animistlerden, %5 kadarı da Hıristiyanlardan oluşan azınlıkların bağımsızlık, ülkenin diğer bölgelerindeki muhalif güçlerin ise, rejim değişikliği talepleriyle, İslamcı bir politika izleyen merkezi hükümete karşı yürüttükleri siyasi ve askeri mücadele oluşturmaktadır. Sorunun tarafları iki halka içerisinde, direkt ve indirekt aktörler olarak ikiye ayrılabilir. 1. halka- direkt aktörler: -Hartum’daki merkezi hükümet, -Güneydeki Hıristiyan ve animist azınlığın önde gelen liderlerinden biri olan John Garang liderliğindeki Sudan Halk Kurtuluş Ordusu ve onun siyasi kanadını oluşturan Sudan Halk Kurtuluş Hareketi 2. halka-indirekt aktörler: -Etiyopya- Eritre - Uganda -Mısır-Libya-ABD-İsrail-İran-BM-IGAD (Inter-Governmental Authority on Development) 17

18 Sudan SORUNUN NEDENLERİ: -Etnik Farklılıklar -Dini Faktörler
-Dış Faktörler -Sömürge Döneminin Mirası Dönemi: 19 aralık 1955 tarihinde Sudan bağımsızlığını ilan etmiştir. Bağımsızlığın ardından Hartum hükümeti, güneyi yeniden kuzeye entegre etme politikası çerçevesinde, bir yandan Arapçayı ülkenin resmi dili ilan ederken güneye yayılan Hıristiyan misyonerlerin faaliyetlerini yasaklamıştır. Ancak 1958’de gerçekleştirilen darbe sonucunda isyanlar ve karışıklıklar başlamıştır. 1972’ye kadar süren kargaşa ortamının sonucunda 27 Şubat 1972 tarihinde imzalanan Addis Ababa Anlaşması ile Sudan iç savaşı sona ermiştir. Dönemi: Başkan Numeyri’nin 1982’de Sudan parlamentos ile birlikte Güney Sudan bölge parlamentosunu ve Yüksek Yürütme Konseyini feshetmesinin ardından Haziran 1983’de bölgenin özerkliğini ortadan kaldırması, güneydeki muhaliflerin yeniden ayaklanmasına neden olmuştur. 1985’te yönetim devrilmiştir. Bu yıldan sonra da ülkede koalisyon hükümetleri ve istikrarsızlıklar devam etmiştir. 1989 Sonrası Dönem: 1989’da General Ömer el-Beşir bir askeri darbe ile yönetime el koymuştur. yılları arasında ülkede iç kargaşalar yaşanmıştır. 1996’da yapılan seçimler de tam anlamıyla bir barış ortamı sağlayamamıştır. 11-12 Ocak 2002 tarihlerinde Sudan’da gerçekleştirilen IGAD Barış Görüşmeleri sonucunda 20 Temmuz 2002 tarihinde Machakos Antlaşması imzalanmıştır. Ancak bu anlaşmayla başlayan barış sürecinde tarafların karşılıklı olarak taviz vermemesinden dolayı ilerleme kaydedilememiştir. Ve sorun bugün halen devam etmektedir. 18

19 Sudan Sudan 9 Ocak 2005 tarihinde SPLM/A ile Sudan hükümeti arasında KBA (Kapsamlı Barış Antlaşması-Comprehensive Peace Agreement) imzalanmıştır. Sudan’da iki devletin oluşması sürecini öngören ve Güney Sudan’ın kurulmasının hukuksal dayanağını oluşturan KBA, 2002 yılından 2004 yılına kadar taraflar arasında yapılan antlaşmaları ve bu antlaşmaların nasıl uygulanacağı ile ilgili esaslardan oluşmaktadır. Güvenlik düzenlemeleri, kaynakların paylaşılması, güç paylaşımı, çatışmaların çözülmesiyle ilgili tarafların uzlaştığı hükümler getiren KBA, güney bölgesinin referandumla bağımsız olacağı geçiş sürecini, önemli zenginlik kaynağı olan petrol gelirlerinin taraflar arasında eşit paylaşılacağını öngörmekte olup önemli bir kilometre taşını temsil etmektedir. Bununla beraber KBA, yıllardır devam etmekte olan güney ve kuzey arasındaki çatışmalara son vermekle beraber, güney Sudan’ın bağımsızlığı sonrası kaynakların nasıl paylaşılacağıyla ilgili açıklık getirmemesinin yanında kuzey bölgesindeki çatışmalarla ilgili başarılı olamamıştır. 19

20 Kenya Kenya 20

21 Kenya Kenya Hint Okyanusu kıyısında bir doğu Afrika ülkesi olan Kenya tarih boyunca dönemin büyük güçlerinin himayesine girmiştir ve sömürülmüştür. Özellikle doğal kaynakları ve coğrafi yapısının sömürülüşü, Avrupa’nın Afrika kıtasının keşfiyle daha da hız kazanmıştır. Sadece doğal kaynakların sömürülüşü değil, Kenya yerli halkının da hem kendi topraklarında Avrupalı yerleşimcilerin çiftliklerinde köleleştirilmesi hem de Avrupa’ya ve tüm dünyaya kölelerin ihracı gerçekleşmiştir. Kenya 40’tan fazla farklı etnik kabileye mensup insanların yaşadığı bir ülkedir. Bağımsızlığını kazandığı 1963 yılına kadar uzun bir süre İngiliz sömürgesi olarak kalmıştır. 1. Dünya savaşı sonrasındaki self determinasyon ile bağımsızlık arayan sömürge ülkelerinde isyanlar baş göstermeye başlamıştır. Etnik kabileciliğin hat safhada olduğu Kenya, böyle bir bağımsızlık hareketiyle birlikte üniter devlet olabilmiştir. Etnik kabileciliğin ortaya çıkmasındaki temel neden Kenya African National Union (KANU) partisinin diğer kesimleri rahatsız edecek düzeyde güçlü konuma gelmesidir. Kısaca, Kenya’da yaşanan sorunlar, iktidarın paylaşımı, ülkedeki farklı kesimlerin yönetime eşit şekilde katılmasının sağlanamaması, uluslararası yardımların çok az bir kısmının halka ulaştırılması gibi sorunlar olarak özetlenebilir. 21

22 Kenya Kenya Kenya’ya yerli halkın dışında ilk olarak gelip yerleşen Arap tüccarlar Malindi ve Mombasa şehirlerini kurmuşlardır. Sanayi devrimi sonrası Avrupa’da gelişen gemi teknolojisiyle uzak denizlere açılan Portekizliler 1490’lı yıllarda Vasco de Gama önderliğinde bu doğu Afrika ülkesine çıkarak bölgeye hakim olmuşlar. 2. Dünya savaşı sonrası çıkan bağımsızlık hareketinin liderliğini Kenya’da en yüksek etnik nüfusa sahip Kikuyu kabilesinden Jomo Kenyatta yapmıştır. 1949’da ‘mau mau’ adıya İngilizlere karşı başlatılan fiili karsı koyma kısa sürede tüm Kenya’ya yayıldı. İngilizler tarafından yakalanıp tutuklanan ve daha sonra sürgüne gönderilen Kenyatta 1961 yılında sürgünden dönmüş ve bağımsızlık mücadelesini tekrar başlatmıştır. Kenyatta 15 yıllık yönetimi süresince devlet kurumlarının önemli noktalarına, bürokrasinin kilit yerlerine, bankaların başına, hükümet hissesi bulunan büyük şirketlerin yönetimine ve üniversitelerin başına kendisinin de mensup olduğu Kikuyu kabilesinden kişileri atayarak büyük tepki çekmiş. Kenyatta’nın ölümünün ardından yapılan seçimleri kazanan Daniel Arap Moi devlet başkanı olmuştur. Kenya’nın Kenyatta ve Moi döneminde Doğu Bloku’na yakın bir politika izlediği ve bunun karşılığında başta SSCB olmak üzre komünist ülkelerden yardım aldığı söylenebilir seçimleri Kenya için demokratikleşme adına önemli bir dönüm noktası olmuştur. Yapılan seçimi Kibaki liderliğindeki Gökkuşağı Partisi kazanmış ve Kİbaki Kenya’nın üçüncü devlet başkanı olmuştur. Başkanlığının ilk yıllarında ekonomideki başarısı nedeniyle iş dünyasının desteğini alan Kibaki, ülkedeki en önemli konu olan yolsuzluklarla mücadele konusunda aktif bir politika izlemiş ve yolsuzluğa karışan bürokratların halkın önünde kurulan mahkemelerde yargılanmalarını sağlamıştır. 22

23 Kenya Kenya Kenya’da iç çatışmalar ya da etnik çatışmalar olarak adlandırılabilecek süreç 27 Aralık 2007 tarihinde yapılan parlamento ve başkanlık seçimlerinin sonuçlarının açıklamasıyla başlamıştır. Kibaki ve Odinga’nın partileri seçimler en güçlü adaylar olarak katılmıştır. Seçime katılım Kenya Seçim Komisyonu tarafından %70 düzeyinde açıklanmıştır. Bu durum Kenya siyasi tarihinde seçimlere en yüksek katılımı işaret etmektedir. 210 seçim bölgesinin 180’inin sonucu alındığında Cumhurbaşkanlığı seçiminde Odinga önde giderken, resmi seçim sonuçlarına göre Kibaki’nin seçimi kazandığının ve devlet başkanlığının devam ettiğinin ilan edilmesi tartışmalara ve giderek ülke çapına yayılan bir çatışmayı getirmiştir. AB’nin seçimlerin hileli olduğunu açıklaması, uluslararası gözlemcilerin de Odinga’ya destek veren açıklamaları, ülkede iç hareketlenmenin artmasına sebep olmuştur. Seçim sonrasında çatışmaların yaşandığı bir haftalık süreçte 330 kişi hayatını kaybetmiştir. Yılbaşı sonrası alevlenen çatışmalar insanlık dışı olaylara dönüşmüştür. Eldoret şehrinde kiliseye sığınan Kikuyu kabilesinden 400 kişiden 35’i kadın çocuk demeden diri diri yakılmıştır. Odinga dahi bunu etnik soykırım olduğunu açıklamıştır. Seçimlerden sonra meydana gelen çatışmalar esasen üç dinamik üzerine meydana gelmiştir. Birincisi, Kibaki’yi ve onun partisini destekleyen etnik kesimin, Odinga taraftarı gruplar ve diğer etnik kesimler tarafından hedef alınmasıydı ki bu olaylar genelde Kalenjinin kabilesine mensup insanların Kikuyu komşularına saldırdıkları Rift Vadisi civarında meydana gelmiştir. İkincisi, ülke genelinde yayılan şiddet olaylarıdır. Üçüncü olarak, Eldoret şehrinde Ocak 2008’de bir kilisede canlı canlı 35 sığınmacının, kadın erkek demeden yakılması seçim sonrası oluşan kriz ortamındaki şiddet olaylarının en ürpertici örneğini içeriyordu. 23

24 Kenya Kenya Uluslararası toplumu Kenyalı liderlere karşı ortak tavra yönlendiren sebep, seçimlerin manipüle edilmesinden çok, ülkenin bir iç savaşa sürüklenmesi dolayısıyla bunun bütün bölgede istikrarsızlaştırıcı bir etkisinin olacağı düşüncesinden kaynaklanmaktaydı. ABD ve AB diplomatları sürekli ve açık bir şekilde seçim sonuçlarını olduğu gibi tanımayı reddettiler. Afrika Birliği’nin Kenya’daki çatışmalara müdahalede yetersiz kaldığı ve çözümün bir an önce sağlanmasında etkisiz kaldığı özellikle ifade edilebilir. 1963 yılında bağımsızlığına kavuşan ülkenin ilk devlet başkanı Jomo Kenyatta (Kikuyu) ülkeyi ölümüne (1978) kadar yönetti. Kenyatta, yönetimi sırasında devlet kurumlarının ve yapılarının oluşumunda kilit noktalara Kikuyuları atamakla eleştirildi.   Kenyatta’nın ölümün ardından devlet başkanlığına anayasada belirtilen kanunların belirlediği şekilde sorunsuzca Daniel Arap Moi (Kalenjin) getirildi. Moi, tek parti rejimini devam ettirdi ve Kikuyuların devletteki ve ekonomideki etkinliklerini azaltmaya çalıştı. Moi, yönetimi süresince Kikuyulara karşı ülkedeki ikinci en dayanışma içinde ve nüfus çoğunluğuna sahip etnik grup olan Luoları destekledi. Moi döneminde, hükümet politikaları insan hakları ile ilgili yeni taleplerle karşılaştığında siyasi ortam, hedefteki siyasetçilerin mallarının yakılıp yıkıldığı, apaçık tacizlerin yaşandığı ve durdurulmaz bir eşkiyalığın hüküm sürdüğü bir hal aldı. Bu şartlar Demokrasi ve Restorasyon Form’unun (FORD) ortaya çıkmasına sebep oldu. 1995 yılında yeni bir siyasi figür belirdi Raila Odinga Odinga FORD partisinin genel başkanı seçildi. 24

25 Kenya Kenya Odinga, kendisini devlet başkanı adayı ilan ettire bilmek için KANU saflarına geçti ama Moi’nin 2002 seçimlerinde Uhuru Kenyatta’yı aday ilan edeceği kesinleşince KANU’dan ayrıldı. Odinga Liberal Demokrat Partiyi canlandırdı ve seçime Milli Gökkuşağı koalisyonu olarak girdiler. 2002 Seçimlerini Milli Gökkuşağı koalisyonu kazandı ve devlet başkanlığına Mwai Kibaki seçildi. 2002 Seçimleri sonrası Kenya da Baskıcı ve zorba yönetim yavaş yavaş seçilmiş yöneticilere yerini bıraktı. Kenya’daki sorunların temelinde İç Savaş yatmaktadır. Bu iç savaşın nedenleri ise; 1) Ekonomik yetersizlik (yoksulluk), 2) Avrupalı devletlere karşı ortaya çıkan milliyetçilik hareketleri, 3) ekonomilerin büyük güçler tarafından kontrol edilmesi ve desteklenmesi, 4) toplumların kozmopolit (heterojen) yapısı, 5) eğitimsizliği, siyasi yönden yetersiz kalmaları ve 6) ülke yönetimindekilerin siyaseti bireysel çıkarlar lehine kullanmaları, kendi kabile mensuplarını kayırmaları ve işe almaları, 7) bulunulan coğrafyadaki susuzluk, kuraklık, ölümcül hastalıklar gibi nedenlerle oluşan yetersizliklerdir. 25

26 Kenya Kenya Afrika halklarına yapay sınırlar içerisinde bağımsızlık vermek onları ulus-devlet yapmamıştır ve yapmayacaktır. Bu nedenle Kenya’nın sorunlarını ele alırken bünyesindeki etnik kimliklerin akrabalarının sınırın hemen ötesinde olduğunu unutmamalıyız. Kenya’yı ilgilendiren; 1) Great Lakes Bölgesi Krizi (Viktorya Gölü çevresindeki ülkeler-Kenya, Uganda ve Tanzanya- arasındaki sınır anlaşmazlığı) 2) Mau Mau İsyanı (Soğuk savaş döneminde Bolşevik Devriminin etkileri Kenya’da kendini milliyetçilik hareketi şeklinde göstermeye başladı. Kenya yönetimine ve İngiltere’ye tepkiler büyüyerek örgütlendi ve patlak verdi.) Kenya’daki çatışmalara start veren olaylardır. 26

27 Nijerya Nijerya 27

28 Nijerya Nijerya 28

29 Nijerya Nijerya Nijerya; Batı Afrika'da, Gine Körfezi'nin ve Ekvator'un kuzeyinde yer almaktadır ve Nijer Nehri vadisi boyunca kuzeye doğru, Sahra Çölü'nün kuzeyine kadar uzanan konuma sahiptir. Doğusunda Kamerun, kuzeydoğusunda Çad, kuzeyinde Nijer ve batısında Benin devletleri yer alır. Resmi olarak cumhuriyet yönetimini benimseyen ülkede federal bir devlet yapılanması söz konusu olup 36 eyalet vardır. Nijerya petrol üreten ve ülke geliri bakımından da petrol ihracatına bağımlı bir ülkedir. Bu durum Nijerya da siyasetin askeri yönetim altında olmasını doğurmuştur. Nijerya, Arapça yazılmış kayıtlara dayalı olarak, kuzey bölgelerde 9. yüzyıl başlarında kurulmuş.  İslamiyet’in yayılmasıyla, mevcut şehir devletleri ve birçok kabile İslamiyeti kabul etmiştir.  Nijerya’ya ilk olarak 15. yüzyılda Portekiz ve İngiliz tüccarlar vasıtasıyla Avrupa sömürgeciliği ile karşılaşmıştır. 1967 yıllarından bağımsızlığında giden süreçte iç savaş başlamıştır ve yıkıcı bir etki bırakmıştır. Dünyanın nüfus bakımından dokuzuncu ülkesi olan Nijerya, yaklaşık 165,8 milyon nüfusuyla (2011) Afrika’nın en kalabalık ülkesidir. Nüfus artışının en yüksek olduğu ülkelerden biridir. Halkın büyük bir bölümünü yerli kabileler teşkil eder. Ayrıca Avrupalı beyazlar da mevcuttur. Nijerya halkının büyük bir çoğunluğu Müslümandır. Bununla birlikte Avrupalı Hristiyanlarda vardır. Dil : Din : Müslüman (% 50), Hristiyan (% 40), Yerel Dinler (% 10) Ülke genelinde okuma-yazma oranı % 50’dir. Ülkenin resmi dili İngilizce (resmi), Hausa, Yoruba, Igbo 29

30 Nijerya Nijerya Nijerya’nın güneyde bölgesi, petrol yatakları bakımından oldukça zengindir. Dünyanın yedinci büyük petrol üreticisidir. Nijerya’nın ihracatının büyük bir bölümünü, petrol ve yan ürünleri teşkil etmektedir. Doğal gaz bakımından da oldukça zengindir. Petrol gelirleri, Nijerya bütçe kaynakları­nın % 80'ini oluşturmaktadır. Ayrıca petrolün, ihracat gelirleri içerisindeki payı % 95'tir. Bu bakımdan petrol üzerinde ülkedeki güç gruplarının büyük bir çıkar çatışması söz konusudur. Nijerya’nın siyasi gelişiminde karakteristik bir özelliğe sahip olan sürekli hükümet değişiklikleri ülkedeki yönetici sınıfın meşruiyet problemini yansıtmaktadır ve ülkenin sosyal ve coğrafi yapısıyla çok yakından ilgilidir. Bu şartlardan ortaya çıkan sorunlardan en önemlisi, farklı etnik gruplar ve bölgeler arasında yaşanan yeraltı ve yerüstü kaynaklarının paylaşımı kavgası olmuştur. İngiltere sömürgesi olmaktan kurtulunarak kazanılan siyasi bağımsızlık, Nijerya’ya, kendi ulus bilincine sahip bir Nijerya ulusunun oluşturulmasını getirmek yerine, çok farklı unsurları bünyesinde barındıran ülkenin bu farklılıklarından kaynaklanan devasa çatışma potansiyelini ortaya çıkarmıştır. Bu çatışma potansiyeline yol açan en önemli faktör ise sömürgeci güçlerin keyfi olarak çizdikleri sınırlardır. 30

31 Nijerya Nijerya Ülkenin en etkin grubu olan Haussa mensupları, siyasi açıdan Northern People's Congress (NPC), çerçevesinde organize olurken, İbo et­nik grubuna mensup olanlar National Council of Nigeria and of the Cameroons (NCNC) ve Yorubalar da Action Group (AG) adı altında örgüt­lenmişlerdir. Bunlardan başka, birçok küçük grubun bir başarı göstereme­diği 1960'daki ilk seçimlerde en çok oyu alan NPC, 1964 seçimlerinde de bu başarısını tekrarlamıştır. Kabilecilik, yolsuzluklar ve ekonomik alandaki yanlış kararlar 15 Ocak 1966'da ül­kede ilk darbenin yaşanmasına yol açmıştır. İbo halkına mensup General Aguiyi Ironsi başkanlığında kurulan darbe hükümetinin uyguladığı aşırı merkeziyetçi politika Temmuz 1966'da bir karşı darbenin gerçekleştirilmesine yol açmıştır. Merkezi hükümetle Doğu Eyaleti yönetimi arasında başarısızlıkla sonuçlanan çok sayıda görüşmenin ardından, Ojukwu 30 Mayıs 1967’de Biafra’nın(Doğu Eyaleti) bağımsızlığını ilan etti. Merkezi hükümet ordusu, dış ülkelerden de aldığı destekle başlattığı saldırının ardından önce Orta-Batı eyaletini kontrol altına almış ve sonra da bu bölge üzerinden gerçekleştirdiği saldırılarla Biafra ordusunun silah ve mühimmat takviyesi için önemli yollar da dahil olmak üzere birçok bölgeyi ele geçirmiştir. General Gowon genel af yoluyla ve İbo halkına baskıları sona erdirmeyi amaçlayarak ülkeyi istikrara kavuşturmaya çalışsa da, ülkede eskisi gibi hüküm süren yolsuzluklar ve iç savaşın getirdiği ekonomik sorunlar, sosyal sorunların ve iç siyasi istikrarsızlığın artmasına yol açmıştır. 31

32 Nijerya Nijerya Abacha cuntası döneminde Nijerya’da daha önceki askeri yönetimlerle karşılaştırılamayacak düzeyde baskılar ve insan hakları ihlalleri artmıştır. Eski darbeci devlet başkanları Abiola ve Obasanjo tutuklanırken, alternatij Nobel ödülü sahibi yazar Ken Saro-Wiwa 1995 sonunda idam edilmiştir. 1999’da gerçekleştirilen parlamento ve başkanlık seçimlerinde Allianca for Democracy(AD), All People’s Party(APP) ve People’s Democratic Party(PDP) partilerinin oluşturduğu üç partili bir sistem şekillenmiştir. Etnik ve Dinsel Farklılıklara Dayalı Çatışma Hristiyanlar ve Müslümanlar arasındaki dinsel farklılıklardan kaynaklanan çatışmalarda, Müslümanların yoğun olarak yaşadığı kuzeyle Hristiyan nüfusun yoğun olduğu güneydeki siyasi yapılanmadaki farklılıklar da önemli rol oynamaktadır. Kuzey ve güney arasında sömürge döneminden kaynaklanan bu karşıtlıkla da bağlantılı olarak Nijerya’da yaşanan çatışmalarda ülkedeki etnik kesimler arasındaki rekabet önemli bir yere sahiptir. Etnik olarak ülkenin kuzeyinde Haussa-Fulani, güneydoğusunda İbo ve güneybatısında Yoruba halkları ağırlıktadır. 32

33 Nijerya Nijerya Nijerya’da etnik farklılık, halkların birbiriyle olan ilişkilerinde, eyalet ve merkezi hükümet ilişkilerinde ilişkinin şeklini belirleyen bir unsur olarak günlük yaşamı dahi etkileme özelliğine sahiptir. Ülkede etnik çatışmalar dışında güvenliği tehdit eden bir diğer önemli çatışma nedeni de dinsel gerekçelerden kaynaklanmaktadır. Kuzeyin geleneksel olarak siyasi gücü elinde tutan liderleri, 1999’da yaşanan demokratik yönetim değişimi ile güneyli Hristiyan Obasanjo’nun iktidara gelmesini kendileri açısından önemli bir nüfuz kaybı olarak değerlendirmekte ve buna karşı eylem hazırlığı içerisindeydiler. Nijerya, halkın adalet sistemine inancını yitirmiş olduğu bir ülkedir. Hükümetin sosyal kontrolü ve çalışması da halk tarafından yetersiz bulunmaktadır. Orta Nijerya’da yer alan Hristiyan ağırlıklı Plateau Eyaletinin Jos şehrinde Hristiyan ve Müslüman halk kesimleri arasında 7 Eylül 2001’de başlayan şiddetli çatışmalarda 1000 ila 3000 kişinin öldüğü tahmin edilmektedir. Nijerya’da yaşanan etnik sorunlar arasında en önemlilerinden biri de, Tiv ve Jukun halkları arasında yaşanan çatışmadır yılından beri zaman zaman alevlenen Tiv ve Jukunlar arasındaki çatışmanın temelinde, tarım arazilerinin paylaşımı sorunu yatmıştır. 33

34 Nijerya Nijerya Sahip olduğu enerji kaynakları, Nijerya'nın ekonomik ve siyasi ba­kımdan Afrika kıtasının en güçlü devletlerinden biri olmasının altında ya­tan en önemli unsurlardandır. Uzun yıllar Britanya'nın sömürgesi olan ül­ke, bağımsızlığını kazandıktan sonra, özellikle petrol kaynaklarına sahip olması nedeniyle önemli çatışmalar yaşamıştır. Bu çatışmalar günümüzde de devam etmektedir. Ülkede defalarca yaşanan darbeler sonucunda kurulan askeri yönetimler döneminde uygulanan yanlış ve baskıcı politikaların da toplumsal gerginlikleri artırıcı bir etki yaptığını ve bugünkü uzlaşı ve demokrasi temeline dayalı bir çözümü zorlaştırdığını belirtmek gerekir. Nijerya’da yaşanan sorunlarda etkili olan bu iç politik çatışmalarla birlikte dış güçlerin de müdahalesinin etkilerinin olduğu söylenebilir. Nijerya’da yaşanan sorunlar bölge ülkelerini de çeşitli etnik ve dini temelli çatışmaların içine çekme potansiyeline sahiptir. Nijerya 1999 yılında demokrasiye dönüşünden sonra etnik-dini ve toplumsal kargaşalara sahne olmuştur. Bu olayların neticesinde insan hayatını kaybetmiş ve üç milyondan fazla insan ülke içinde yerlerinden olmuştur. 2 yıl süren askeri rejim sonrasında ülke politik olarak deneyimsizliklerin, derin ekonomik çelişkilerin ve sosya eşitsizliklerin yaşandığı bir yer olmuştur. 34

35 Konunun Özeti Afrika’daki güncel sorunlara Güney Afrika’dan başlamak manidar olacaktır. Afrika’nın belki de en sorunlu ülkelerinden biri olan Güney Afrika, İngiliz sömürgesinden bağımsızlığını sağladıktan sonra kendi içinde de bir sürü problemle uğraşmak mecburiyetinde kalmıştır. Bunlardan en önemlisi ırkçılık üzerine olmuştur. Tüm bunlar doğrultusunda ülkede yaşanan gelişmelerle köle ticaretleri yasaklanmış ve ileriye doğru güzel denilebilecek adımlar atılmıştır. Bunu da örneklendirmek gerekirse, 1994’teki serbest seçimlerde Nelson Mandela Güney Afrika’nın ilk siyahi devlet başkanı olmuştur. Sudan ise Afrika’nın diğer problemli ülkelerinden biridir yılında Güney ve Kuzey Sudan olarak ikiye ayrılmıştır. Bunda da önemli faktörler olarak: etnik, dini ve dış faktörleri sayabiliriz. Doğal kaynaklar açısından zengin olan Kenya, Avrupalı ülkelerin sömürüsü altında bir süreç yaşamıştır. Aynı zamanda asıl temel sorun olarak Kenya’da yaşanan iç savaş gösterilmiştir. Nijerya ise, petrol konusunda oldukça zengin olmasına rağmen petrol sıkıntısı çeken ülkelerden biridir. Ülke aynı zamanda doğalgaz konusunda da oldukça zengindir. Böylesi önemli kaynaklara sahip olan Nijerya, kaynak paylaşımı konusunda çatışmalar yaşamıştır.

36 DEĞERLENDİRME SORULARI:
1. Sharpeville Soykırımı ne zaman meydana gelmiştir? a. 21 Mart 1958 b. 21 Mart 1959 c. 21 Mart 1960 d. 21 Mart 1961 e. 21 Mart 1962 2. Nelson Mandela hangi tarihte Güney Afrika’nın siyahi ilk devlet başkanı olmuştur? a. 1994 b. 1995 c. 1996 d. 1997 e. 1998 3. Sudan ne zaman Güney ve Kuzey Sudan olmak üzere ikiye ayrılmıştır? a. 2009 b. 2008 c. 2007 d. 2006 e. 2011 4. Aşağıdaki hangisi Kenya’da yaşanan iç savaşın nedenlerinden biri değildir? a. Ekonomik yoksulluk b. Avrupalı devletlere karşı ortaya çıkan milliyetçi hareketler c. Toplumların kozmopolit yapısı d. Ekonomilerin büyük güçler tarafından kontrol edilmesi ve desteklenmesi e. HIV, AIDS ve Malarya gibi hastalıklarla mücadele etmede yaşanan sıkıntılar CEVAP ANAHTARI: 1) C 2) A 3) E 4) E.


"Afrika’da Güncel Sorunlar" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları