Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

TÜRKİYE’DEKİ TARIMSAL YAPININ İNCELENMESİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "TÜRKİYE’DEKİ TARIMSAL YAPININ İNCELENMESİ"— Sunum transkripti:

1 TÜRKİYE’DEKİ TARIMSAL YAPININ İNCELENMESİ
Hazırlayan: Yunus ÜNLÜ

2 Tarım Nedir? Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve de en yaygın olanıdır. Bunun yanında tarım toprakları da yeryüzünün en stratejik kaynaklarıdır. İnsanı doyuran ve giydiren tarımdır.

3 Tarım Nedir? Bitki ve hayvan ürünlerinin, teknolojik koşullar altında ve en ekonomik yollardan elde edilmesi ve pazarlanması faaliyetlerini içeren tarım, birçok ana bilim dallarından faydalanan uygulamalı bir bilimdir. Matematik, fizik, kimya, biyoloji, mikrobiyoloji, entomoloji, jeoloji, toprak, su, meteoroloji, klimataloji, ekonomi, istatistik, hukuk ve daha birçokları tarımın faydalandığı bilim dallarıdır. Görüldüğü gibi tarım her yönüyle toplum hayatı ile iç içedir.

4 Tarım Sektörünün Önemi
Tarım sektörü, yapısı ve özelliklerinden kaynaklanan bir takım sebeplerden dolayı bir milli ekonomi için büyük önem taşımaktadır. Bu özellikleri şöyle sıralayabiliriz;  Tarımsal kesimde çalışanlar gittikçe azalmaktadır.  Tarım, özellikle savaş dönemlerinde ve siyasal ilişkilerin kesilmesi hallerinde ekonomiyi dışa bağımlılıktan kurtarmakta veya bu bağımlılığı azaltmaktadır. Tarımdan sağlanan tasarruflar tarım dışı kesimlere aktarılmaktadır.  Artan nüfus daha fazla kalite ve çeşitte besin maddelerine ihtiyaç duymakta olup bu da ancak tarımdan sağlanabilmektedir.  Artan tarımsal üretim, besin maddeleri ithalini azaltarak döviz tasarrufu sağlamaktadır.

5 Tarım Sektörünün Önemi
Tarım ürünleri fiyatları düşünce öbür kesim fiyatlarında da bir istikrar sağlanabilmektedir. Tarım kesiminde gelirler yükseldikçe devletin sağladığı yardımların (sübvansiyon)  azalması ve bunların öbür kesimlere kaydırılarak verimli yatırımlara aktarılması mümkündür. Az gelişmiş ülkeler, tarım ürünleri ihracatı yolu ile özellikle önemli yatırım malları ithalatlarını kolaylaştırırlar.  Özellikle Azgelişmiş ülkelerin milli gelirleri içinde tarımın payı, gelişmiş ülkelere oranla daha yüksek oluşu tarımın önemini artıran diğer bir sebeptir.

6 Türkiye’de Tarım Türkiye'nin ekonomik yapısı ve teknoloji kullanım
düzeyi, tarımsal üretimin önemli ölçüde doğa koşullarına açık olarak sürdürülmesine neden olmaktadır. Başka bir deyişle, "evrensel özellikler" bakımından Türkiye tarımı, doğa koşullarından görece bağımsız üretim yapabilen merkez ülkelerden farklı, "geniş oranda doğanın belirlediği kurallara uyan" çevre ülkelere benzer bir yapı sergilemektedir.

7 Türkiye’de Tarım Türkiye 78 milyon hektar yüzölçümüne sahiptir.Bunun 28 milyon hektarı tarım arazisidir.Tarım arazilerinin ise 8.5 milyon hektarı ekonomik olarak sulanabilmekte iken biz bunun sadece 4.5 milyon hektarını sulayabiliyoruz.Yani tarıma elverişli arazilerin yaklaşık yarısını eko.olarak sulayamamaktayız. GAP ile 1.5 milyon hektarının daha sulanabileceği tahmin edilmektedir.   Bugüne kadar tarıma uygulanan destekleme politikalarının üretici gelirinde arzu edilen istikrarı sağlamamıştır.Son olarak 2001 yılında üretime dönük çeşitli sübvansiyonlar yerine doğrudan gelir desteği uygulaması başlamıştır.2000 yılında tarıma verilen destek 1.5 milyar $ dır.   Tarım sektörü milli gelirin %15'i,istihdamın %45'ini (gelişmiş ülkelerde bu oran %15'dir) oluşturmaktadır.Bu yüzden tarım sektörü ekonomik ve sosyal bir sektördür.

8 Türkiye’nin Tarımsal Dış Ticaretindeki Değişim
Türkiye’de Tarım Türkiye’nin Tarımsal Dış Ticaretindeki Değişim (milyon $) Türkiye yetiştirdiği bir çok ürünle tarım üretiminde dünya sıralamasında yer almaktadır.

9 Dünya’da Tarım Tarım sektörü, gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun tüm ülkelerin ekonomik hayatlarında önemli bir yere sahiptir. İnsanların beslenmesi için gerekli gıda maddesi ve hammadde üreten bu sektörün ikame kaynağı bulunmamaktadır. Sektör toplam istihdam içerisinde de önemli bir yere sahiptir. Dünyada gelirlerin artması ve ticaretin büyümesiyle birlikte kişi başına düşen tüketim artmaktadır. Bu yüzden tarım üretiminin önümüzdeki on yıl içinde düzenli olarak, ancak önceki yıllardan daha yavaş bir oranda artması beklenmektedir.

10 Türkiye ve AB Tarımının Karşılaştırılması
GÖSTERGELER TÜRKİYE AVRUPA BİRLİĞİ Toplam Tarım Alanı (1000 Ha.) 27.000 Toplam İşletme Sayısı (1000 Adet) 4.106 7.370 Ortalama İşletme Büyüklüğü (Ha.) 5,9 17,4 Toplam Nüfus (Milyon) 68 377 Tarım Nüfusu (Milyon) 20 15,6 Tarımda İstihdam (Milyon) 9,4 7,4 Toplam İstihdamda Tarımın Payı (%) 39 5 GSMH Tarımın Payı (%) 14 1,9 İhracatta Tarımın Payı (%) 7,83 7,5 İthalatta Tarımın Payı (%) 4,18 10,5

11 Türkiye ve AB Tarımının Karşılaştırılması
Türkiye ile AB ülkelerinde gübre kullanımı, tarımsal mekanizasyon ve sulama konularında aşağıdaki farklılıklar bulunmaktadır. Gübre Tüketimi Tarımsal Mekanizasyon Türkiye'de 1980 yılından 1999 yılına kadar gübre tüketimi incelendiğinde, tüketimde önemli artışların olduğu dikkati çekmektedir yılında ton gübre tüketilirken, bu oran 1999 yılında tona yükselmiştir. Ancak Türkiye'de hektar başına gübre tüketimi açısından AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında hâlâ gerilerde olduğumuz görülmektedir. Tarımsal faaliyetlerin tekniğine uygun olarak zamanında yapılması ve işgücü verimliliğinin artırılmasında tarım alet ve makineleri büyük önem taşımaktadır. 100 hektar işlenen araziye 1975 yılında 0.9 adet traktör düşerken, bu miktar 1999 yılında 3.9'a ulaşmıştır. Ancak ulaşılan bu düzey AB ülkelerinin çok gerisinde kalmaktadır. Sulama Sulama alanları, 77.8 milyon hektar olan toplam Türkiye yüzölçümünün 16.7 milyon hektarı topoğrafik yönden, 12.5 milyon hektarı toprak özellikleri yönünden, 8.5 milyon hektarı ise ekonomik yönden sulamaya uygundur. Mevcut su kaynakları daha geniş bir alanı sulamaya yeterlidir. Sorun, sulamaya uygun alanı genişletmektir. Türkiye’de yerüstü su kaynakları, yer altı su kaynaklarına göre daha fazla potansiyele sahiptir. Bununla beraber 1980 yılında hektar olan sulanan alanlar, 1999 yılında hektara yükselmiştir. Sulanan alanların tarım alanları içindeki payı 1980’den 1999’a kadar %9.5’tan %17.8'e yükselmiştir. Oysa AB ülkelerinde sulanan alanların tarım alanları içerisindeki payı Hollanda'da %59.5, Yunanistan'da %37.2’dir. Sulama açısından Türkiye AB’ye oranla daha geride kalmaktadır.

12 Türkiye ve AB Tarımının Karşılaştırılması
Ülkeler Gübre Tüketimi (kg/ha) Traktör Varlığı (adet/100 ha) Sulanan Alan/Tarım alanları Toplamı (%) 1995 1999 Türkiye 63.4 82.5 3.3 3.9 15.1 17.8 Almanya 233.8 252.0 10.3 8.7 4.0 Fransa 252.1 243.6 7.2 6.9 8.4 10.8 İtalya 170.7 155.1 18.5 19.9 24.7 23.6 Belçika-Lük. 382.9 358.5 13.9 12.9 3.0 4.8 Hollanda 584.1 500.5 19.6 16.4 61.7 59.5 İngiltere 365.6 342.8 8.5 1.8 İrlanda 724.1 648.7 17.1 15.7 - Danimarka 188.1 169.9 6.5 5.6 20.7 19.4 Yunanistan 129.3 121.2 8.8 35.4 37.2 İspanya 99.6 124.9 5.7 6.4 18.8 Portekiz 84.1 95.0 8.6 21.8 24.0 İsveç 105.9 100.7 6.2 6.3 4.2 Avusturya 156.6 164.3 25.0 25.2 0.3 Finlandiya 156.7 142.9 9.0 8.9 2.9

13 Türkiye’de Tarım Sektörünün Sorunları
Tarıma ilişkin yetki ve sorumlulukların pek çok kurumun görev alanına girmesi ve bu kurumlar arasındaki koordinasyon yetersizliği  bütünlüğü ve sürekliliği sağlayacak tarımsal politikaların oluşmasını engellemektedir.  Mevcut destekleme sisteminde arzu edilen destekler çiftçiye ulaştırılamamış ve yönlendirici olamamıştır.  Önemli bir doğal kaynak olan topraklarımız korunamamış  1998 yılı sonu itibariyle 1.5 milyon hektar alan tarım dışına çıkmıştır.  Tarimsal üretimde istenilen kalite ve verim artışı sağlanamamış  dış ticarette tarımın uluslararası rekabet gücü çok zayıflamıştır.  Tarımsal işletmelerin arazilerinin çeşitli sebeplerle parçalanması.

14 Tarım işletmelerinde Arazi Parçalılık Durumu
Bilindiği gibi, toprak parçalanması; bir tarım işletmesinin toprağının değişik yerlerde ve birbirinden ayrı çok sayıda parçalara ayrılmış olması ve işletmenin toprak genişliğinin giderek daha da küçülme göstermesidir. Türkiye’de tarım işletmelerinin çoğunluğunun arazi büyüklüğü bakımından küçük işletmeler olmasının yanında, sahip oldukları arazinin çok parçalı, düzensiz ve dağınık parsellerden oluşması da önemli bir problemdir. Tarımsal işletmelerin küçük ve parçalı olması, işletmenin teknoloji, bilgi ve sermaye kullanımını olumsuz yönde etkilemekte dolayısıyla ortalama işletme maliyetlerini yükselterek işletmenin verimli bir şekilde çalışmasını engellemektedir.

15 Tarım işletmelerinde Arazi Parçalılık Durumu
Çizelgede de görüldüğü gibi Türkiye’de tarımsal işletmelerin parçalılığı oldukça yüksek seviyededir yılı Genel Tarım Sayımı sonucuna göre ortalama arazi parça büyüklüğü 14,96 dekardır.

16 Tarım İşletmelerinde Arazi Parçalanmasının Nedenleri
Türkiye’de arazi parçalılığının nedenlerinden birisi, tarımsal nüfusun artış hızının toplam nüfusun artış hızından yüksek olmasıdır. Buna karşılık tarım topraklarının genişliği ise aynı ölçüde artış göstermemektedir. Parçalanmanın bir diğer nedeni ise, tarım topraklarında eşit paylaşımı öngören miras kurallarıdır. Bu durumda, topraklar giderek parçalanmakta ve ekonomik işletme büyüklüğünün altına düşmektedir. Tarım işletmelerinin alım-satımı da parçalanma nedenlerinden birisi olarak gösterilebilir. Bu konuda yasal bir denetimin bulunmaması, parçalanmayı etkilemektedir. Sermaye ve işgücü yetersizliğinden dolayı yapılan kiracılık ve ortakçılık da parçalanmaya neden olabilmektedir. Bu durum özellikle toprağının bir bölümünü kiraya veya ortağa veren işletmeler için geçerli olmaktadır. Kamu yararına sulama ve ulaşım hizmetleri için yapılan kamulaştırmalar da tarım işletmelerini parçalayabilmektedir. Coğrafi ve topoğrafik konumda, parçalanmanın nedenlerinden birisi olabilmektedir. Kimi zaman işletmeler, toprağın engebeliği, iklim ve sulama durumu gibi koşullara uygun üretim yapabilmek için topraktan ancak parçalanma yoluyla yararlanabilmektedir.

17 Arazi Parçalanmasının Tarım İşletmeleri Üzerindeki Etkileri
Tarım arazisinin aşırı olarak parçalanması tarımsal yapıyı bozmaktadır. Toprağın parçalılığı arttıkça kullanılacak tarım alanında kayıplar meydana gelmektedir. Dolayısıyla parça sayısının artışı ile işletmenin sahip olduğu alandan sınırlar, yollar ve su kanalları için daha fazla alan ayrılması net tarım alanında kayıplara neden olmaktadır. Toprak sınırlarında tarımsal üretim yapılmadığı için özellikle düzgün şekilli olmayan toprak parçalarında sınır için ayrılan alan ve dönüş kayıpları, işletmenin parça sayısına bağlı olarak artış göstermektedir. Tarımsal işletmenin parça sayısı arttıkça, işletme merkezine uzak ve küçük olan parçalar göz ardı edilerek boş bırakılabilmektedir. Toprak parçalılığı üretime katkısı olmayan boşa geçen zamanı da artırmaktadır. Toprağa ulaşıncaya kadar geçen zaman üretime katkısı olmayan bir zamandır. Bu verimsiz zaman iş saatinden sayılmasına rağmen üretimi etkilememekte, işçilik ve buna bağlı olarak üretim masraflarını artırmaktadır.

18 Arazi Parçalanmasının Tarım İşletmeleri Üzerindeki Etkileri
İşletmelerin parçalı ve dağınık olması nedeniyle tarımsal alet ve makinelerin çalışma zamanının büyük bir bölümü bir parçadan diğerine gidiş-gelişte ve toprak üzerinde dönüşlerde harcandığı için alet ve makine masrafları da artmaktadır. Ayrıca düzgün şekilli olmayan toprak parçalarında birim alana düşen dönüş sayısı fazla olduğu için makinenin verimi de düşmektedir. Parça sayısının artmasına bağlı olarak parseller arası geçiş hakkı, ulaşım güçlükleri ve sınır anlaşmazlıkları çiftçiler arasında sosyal ve hukuki sorunların çıkmasına neden olmaktadır. Bunun yanı sıra miras yoluyla yapılan bölünmeler eğimli arazilerde eğime paralel olarak yapıldığından, parsel genişlikleri giderek daralmakta ve şekilleri bozuk arazi parçalarının ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Böyle tarlalarda meyile dik sürüm ve ekim yapılamamakta toprak muhafaza tedbirleri istense de alınamadığından erozyon teşvik edilmiş olmakta ve toprakların aşınarak verimleri yok olmaktadır. Sulama alanlarında, her parsele su alımı güçleşmekte, bazı tarlaların sulanamaması yüzünden, sulama oranlarının gerilemesi arazi parçalanmasına paralel olarak gelişmektedir.

19 Tarım İşletmelerinde Arazi Parçalanmasını Önleyici Tedbirler
Türkiye’de, Arazi Toplulaştırma çalışmaları ile ilgili mevcut mevzuat çerçevesinde; iki kanun ve bir toplulaştırma tüzüğü bulunmaktadır. Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından Bakanlar Kurulu Kararı ile uygulama alanı ilan edilen yerlerde 3083 sayılı kanun çerçevesinde arazi toplulaştırma çalışmaları yürütülmektedir.

20 Tarımsal yapının iyileştirilmesi için yapılması gerekenler
Tarımda yapısal değişmelerin gerçekleştirilebilmesi için yasal düzenlemelerin ve mevcut yasaların günümüz diline göre değiştirilmesi gerekmektedir. Örneğin; Hayvanatı Islahat Kanunu ve Damızlık Tiftik Keçilerinin itipatının yasaklanması ile ilgili kanun, Mera ile ilgili kanunun TBMM’den bir an önce çıkarılması sağlanmalıdır. Arazi toplulaştırılmasının yapılması ve verasetle arazi parçalanmasının önüne geçilmelidir. Bu konu ile ilgili olarak yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Özellikle medeni kanunun 597. Maddesine işlerlik kazandırılmalıdır. Tarımsal konularla ve işletmelerle ilgili olarak sağlıklı istatistiki bilgilere gereksinim vardır. Bu konuda tarımsal veri tabanının oluşturulması gerekmektedir. Bu veriler ışığında işletmeler ekonomik ve sosyal açıdan değerlendirilmelidir.

21 Tarımsal yapının iyileştirilmesi için yapılması gerekenler
Tarımsal alt yapı hizmetlerini yürüten kamu kurum ve kuruluşların kısa vadede aralarındaki iş birliği ve koordinasyonunun sağlanması ve uzun vadede bu hizmetlerin tek elden yürütülmesi, özelleştirmeye uygun olan hizmetlerin özerkleştirilmesi ve özelleştirilmesine ihtiyaç vardır. Çiftçi organizasyonlarının (üretici birlikleri, borsalar, tarım kooperatifleri v.s.) oluşturulması ile devletin yaptığı veya yapmaya çalıştığı birçok hizmetler, tarımın gerçek sahipleri olan çiftçiler tarafından bizzat yerine getirilecek, devlet küçülerek düzenleyici, koordine edici ve gözetleyici bir rol üstlenmelidir.

22 Tarımsal yapının iyileştirilmesi için yapılması gerekenler
Tarımsal bölgelere uygun yeni teknolojileri ortaya koyacak araştırmaların desteklenmesi, mevcut olan teknolojilerin bölgeler bazında tarım tekniği açısından kullanılması sağlanmalıdır. Tarım reformu bölgeleri dışında kalan; Hazineye ait kamu arazilerinin üretime kazandırılması amacıyla çiftçiye kiraya verilmesi, işgal ile sürdürülen fiili duruma yasal düzenleme ile çözüm getirilmesi uygun olacaktır.

23 Tarımsal yapının iyileştirilmesi için yapılması gerekenler
Sulamaya açılacak sahalarda işletme ve bakım açısından, modern teknolojinin, borulu sistemlere, yağmurlama ve damlama metodlarının kullanılması yönünde tedbirler alınmalıdır. . Tarım ile ilgili hizmetlerin yürütüldüğü kurumlarda istihdam edilen personel ile ilgili politikaların, bu hizmetlerin aksatılmaması yönünde planlanması gereklidir. Ülkemizin ekolojik avantajlarından yararlanılarak organik tarım ürünlerinin üretimi artırılmalıdır. Araştırma, geliştirme faaliyetlerine daha fazla kaynak ayrılmalıdır.

24 KAYNAKLAR


"TÜRKİYE’DEKİ TARIMSAL YAPININ İNCELENMESİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları