Sunuyu indir
YayınlayanNesrin Gökay Değiştirilmiş 9 yıl önce
1
ORGANİK TARIM Yrd. Doç. Dr. Nurhan KESKİN
2
Giriş Tarımsal üretimde kullanılan kimyasalların (ilaç, gübre gibi) olumsuz etkilerinin insan ve toplum sağlığı üzerindeki zararları artarak kendini hissettirmeye başlamıştır. Tüm bu olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması amacıyla kimyasal gübre ve tarımsal savaş ilaçlarının hiç ya da mümkün olduğu kadar az kullanılması, bunların yerini aynı görevi yapan organik gübre ve biyolojik savaş yöntemlerinin alması temeline dayanan Ekolojik Tarım Sistemi geliştirilmiştir.
3
FAO ve Avrupa Birliği tarafından konvansiyonel tarıma alternatif olarak da kabul edilen bu üretim şekli değişik ülkelerde farklı isimlerle anılmaktadır. Almanca ve Kuzey Avrupa dillerinde “Ekolojik Tarım”, Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca’da “Biyolojik Tarım”, İngilizce’de “Organik Tarım” Türkiye’de ise "Ekolojik veya Organik Tarım" eş anlamlı olarak kullanılmaktadır
4
ORGANİK TARIMDA TÜRKİYENİN DÜNYADAKİ DURUMU
5
DÜNYA GÖRE TÜRKİYEDE ORGANİK TARIM ÜRÜNLERİ
Hindistan’da çay Danimarka’da süt ve süt ürünleri Arjantin’de et ve mamülleri Orta Amerika’da ve Afrika ülkelerinde muz Tunus’ta hurma ve zeytin yağı Türkiye’de kurutulmuş ve sert kabuklu meyveler (Kayısı,incir,üzüm) Ekolojik olarak üretilen ilk ürünlerdir.
6
Türkiye’de Organik Tarım
7
Türkiye’de 1986 yılında ithalatçı firmaların istekleri doğrultusunda ihracata yönelik olarak başlamıştır. 1996 yılında ekolojik ürünlerin ihracatı kayda bağlanmıştır. 2002 yılında ise “Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik” yürürlüğe girmiştir.
8
Ekolojik Tarım hareketini sağlıkl bir şekilde gerçekleştirmek amacıyla 1992 yılında Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) kurulmuştur. Ekolojik tarım faaliyetleri ilk kez Ege Bölgesi’nde İzmir’de başlamıştır. Bu nedenle ürün işleme tesislerinin büyük bir kısmının burada olması ve üretilen ürünlerin büyük bir kısmının İzmir Limanından ihraç edilmesi nedeniyle, organizasyon kuruluşları, kontrol ve sertifikasyon firmaları bu şehirde yer almaktadır.
9
Türkiye’de organik tarım yapan işletmelerin sayısı, üretim alanı ve ürün çeşidinin gelişimi
98 57001 18385 2003 92 50000 16000 2000 44552 12435 1999 65 25303 8302 1998 37 4034 1996 20 5156 1690 1994 23 6077 1780 1992 8 1037 313 1990 Ürün çeşidi Üretim Alanı (Ha) Üretici Sayısı Yıllar
10
İhracatı Geliştirme merkezi (İGEME) tarafından yapılan ankete göre ülkemizde üretilen organik ürünler; Sert Kabuklu Meyveler: Fındık, Ceviz, Antepfıstığı, Badem, Yerfıstığı, Kestane Kuru Meyveler; Üzüm, Kayısı, Zerdali, Erik, İncir, Elma, Kiraz, Vişne, Armut, Çilek
11
Kurutulmuş Sebzeler; Domates, Mantar Yaş Sebze ve Meyve; Elma, İncir, Çilek, Erik, Armut, Vişne, Trabzon hurması, Karpuz, Limon, Portakal, Mandalina, Greyfurt, Şeftali, Üzüm, Biber, Domates, Salatalık, Ispanak, Pırasa, Karnabahar, Patlıcan, Maydanoz, Havuç, Patates, Soğan, Sarımsak, Kereviz, Balkabağı, Bezelye
12
Bakliyat; Mercimek, Nohut, Kuru Fasülye Baharatlar ve Tıbbi Bitkiler; Defne yaprağı, Kekik, Kimyon, Adaçayı, Biberiye, Ihlamur, Rezene, Nane, Isırgan otu Hububat; Buğday, Pirinç, Mısır, Yulaf, Arpa Sanayi Bitkileri; Pamuk, Haşhaş tohumu, Anason, Şeker pancarı
13
Yağlı Tohumlar; Ayçekirdeği, Susam Diğerleri; Kapari, Çam fıstığı, Zeytin, Kuşburnu, Toz biber, fındık unu
14
Türkiye’de Organik Ürün Dış Ticareti
Ekolojik tarım ürünleri 2000 yılına kadar dış pazara yönelik gelişmiştir. 1999 yılından sonra ekolojik ürünlerin İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Kuşadası, Bodrum, Antalya gibi merkezlerde satılmaya başlaması ile talepte artış kaydedilmiştir. İhraç ürünlerinden ilk 5 sırada çekirdeksiz kuru üzüm, elma suları, kuru incir, kuru kayısı ve mercimek yer almaktadır.
15
Organik ürün ihracatımızın ülkelere göre dağılımı incelendiğinde, ülkemizde yetiştirilen organik ürünlerin % 70 gibi büyük bir çoğunluğu Almanya, Hollanda, Birleşik Krallık ve İtalya’ya ihraç edilmektedir.
16
Ülkemizde Organik ürünlerin ihracatının ülkelere göre dağılımı
17
Türkiye’de Organik Tarım Konusunda Geleceğe Yönelik Öneriler
Konvansiyonel üretimdeki kontrolsüz duruma son verilip üretici ve tüketicilerin kirlilik kaynakları yönünden bilinçlendirilmesi, Organik üretimin arttırılması ve çeşitlendirilmesi, İç ve dış Pazar araştırmaları yapılarak üretimin yönlendirilmesi ve geliştirilmesi Tüm ekolojik ürünler için ortak logo oluşturulması Gerçekçi bir veri tabanının oluşturulması Planlama aşamasında özellikle benzer koşullara sahip Akdeniz, Balkan ve Doğu Avrupa ülkelerindeki hızlı gelişmelerin yakından izlenmesi
18
AB geçiş sürecinde sağlanan desteklerden yararlanarak eğitim, araştırma, laboratuvar gibi alt yapının hızla geliştirilmesi Etkin, uygulanabilir ve sağlıklı bir yasal çerçevede kontrol-sertifikasyon ve denetim mekanizmalarının geliştirilip uygulanması Kirlilik yaratan faaliyetlerden oluşturulacak fonların ekolojik tarımı desteklemek üzere kullanılması Eğitim, fiyat belirleme ve yeni pazara imkanları oluşturma gibi konularda üreticilere destek olacak “Organik Tarım Üretici Birliği” oluşturulması gerekmektedir.
19
Organik Tarıma Geçiş Nedenleri
Entansif tarımın bir sonucu olarak, yediğimiz her meyvede böcek ilacı kalıntıları bulunma olasılığı çok yüksektir Kaynakların kötü kullanılması insanlığın geleceğini tehlikeye sokmaktadır. Konvansiyonel tarımda ürünün kalitesinin ikinci plana atılması ekonomik üretim yapmak için mekanizasyonun arttırılması ve özellikle bilinçsiz uygulamalar, toprağın canlı tabakasını yok etmiştir. Münavebenin gereği gibi yapılmaması ve sürekli monokültür hastalık ve zararlıların aşırı çoğalmalarına neden olmuştur. Genleri değiştirilen bitkilerin sağlımıza zararlı olup olmadığı ve uzun vadede çevreye ne ölçüde zarar verebilecekleri henüz kesin olarak bilinmemektedir.
20
Organik Tarımı Zorunlu Kılan Bazı Sorunlar
Çevre Sorunları Hızlı nüfus artışı ile birlikte ortaya çıkan çevre kirlenmesi yaşam koşullarını zorlaştırmakta, canlılar ve insanlık için su, hava ve toprak bulma imkansız hale gelmektedir.
21
Yer Altı Suyu Kirliliği
Gübre azotu bitkilerce tümüyle kullanılmamaktadır. Uygulanan azotun bir kısmı topraktaki yer altı suyunu kirletmektedir. Susuz Amonyağın taşınması ve Nitrat Birikimi Azot gübrelemesi birçok sağlık sorununa neden olmaktadır. Endüstriyel olarak üretilen amonyak (NH3) dağıtım merkezlerine taşınırken çevre, insan ve diğer canlılara zarar verebilmektedir.
22
Global Azot Döngüsü ve Bitkisel Sistemlerde N Kayıpları
Azot gübresi kullanımının artmasına paralel olarak özellikle gelişmiş ülkelerde baklagil yetiştiriciliği hızla azalmıştır. Sera Gazları İnsan faaliyetleri sera gazlarının miktarını arttırmaktadır.
23
Pestisit Kalıntıları Mevcut tarımda bitki hastalık ve zararlılarına karşı kullanılan pestisitler sürekli artmakta ve canlı yaşamını tehdit etmektedir. Bitki ve Hayvan Etkileşimleri Doğal ekosistemlerin yapı ve fonksiyonları tarımsal uygulamalar tarafından önemli ölçüde değiştirilebilmektedir.
24
Bitkisel Üretimde Fosil Enerji Kullanımı
İster kimyasal isterse biyolojik yolla olsun azotun indirgenmesi, yüksek oranda enerji gerektirir. Kimyasal gübre üretimi için enerji kaynağı olarak yakıt kullanılır Bu materyaller tekrar yerine konamaz ve tükenir özelliktedir. Ekonomik ve Sosyal Kaygılar Tarım sektörü giderek daha fazla harcamayı gerektirmekte, çiftçi gelirleri arasında denge bozulmakta, tarımsal endüstrinin yoğunlaşması, çiftlik ürünlerinin üretim ve dağıtımında giderek daha az insan gücü kullanılmaktadır.
25
Organik Tarımın İlkeleri
Organik tarımın ilkelerini 3 temel başlık altında toplamak mümkündür. ORGANİK TARIM KAPALI SİSTEM TARIM DOĞA İLE UYUMLU ÜRETİM ÜRÜN MÜNAVEBESİ
26
Hayvansal Üretimlerde;
Hayvan sağlığını korumayı, sağlıklı hayvan beslemek ile sağlamak Mümkün olduğunca işletmenin kendi ürünleri ve yem bitkileri ile besleme yapmak Yemlerde kimyasal maddeler kullanmamak Doğaya aykırı olmayan damızlık seçimi yapmak Uygun ahır koşulları sağlamak Araziye uygun sayıda hayvan yetiştirmek
27
Bitkisel üretimlerde;
Tarımsal üretimde, üretim ile ilişkili tüm faktörler ve olaylar bir bütün haliyle dikkate alınmalı ve ekolojik üretim yapan işletmenin kendi kendine yeterli olması sağlanmalıdır. Tarımsal üretimle beraber ortaya çıkan veya yakın çevreden temin tüm hammadde ve diğer işletme girdilerinin çevreyi tehdit edici etkileri azaltılmalı veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. Toprağın iyileştirilmesi, içindeki canlıların korunması ve beslenmesi sağlanmalı; toprak sürülmemeli, tersine verimliliği doğal yollardan artırılmalıdır.
28
Toprak strüktürünü iyileştirici ve humus miktarını arttırıcı önlemlerle beraber toprağı koruyucu, enerji tasarrufu sağlayan, uygun aletlerle minimum toprak işleme yöntemleri uygulanmalıdır. Ekolojik ortama uygun dengeli karışımlar yapılarak nöbetleşe ekimde baklagillere ağırlık verilmelidir. Bitki tür ve çeşitlerinin seçiminde üretim yapılacak yerin ekolojik koşulları göz önünde bulundurulmalı be koşullara uygun dayanıklı tohum, fidan ve hayvan tür ve çeşitleri kullanılmalıdır. Zararlılarla mücadelede biyolojik yöntemlere başvurulmalıdır. Bitkilerin hastalık ve zararlılara karşı direnci ek desteklerle artırılmalıdır. Bitki tür ve çeşitlerinin seçiminde, üretim yapılacak yerin ekolojik koşulları ve bu koşullarda hastalıklara en az seviyede yakalanma olasılıkları dikkate alınmalıdır.
29
Hayvansal üretimde ağıl ve ahırların uygun olması, beslenme ihtiyacının mümkün olduğu ölçüde işletmeden karşılanması, yemlere kimyasal maddeler (antibiotik, kilo arttırıcı v.s.) katılmamalıdır. Yem ihtiyacının karşılanmasında 1 ha alan için 1 büyükbaş hayvan düşünülmelidir. Güneş ve rüzgar enerjisi gibi doğal enerji kaynaklarından azami ölçüde yararlanılmalıdır. Ekolojik işletmelerde, kendi kendine yeterlilik prensibi uyarınca çok yönlü üretim yapılarak, ürünlerin Pazar koşullarında oluşan olumsuz değişimler karşısında ortaya çıkacak riskler azaltılmalıdır.
30
Organik tarım, sentetik ve kimyasalların kullanımını yasakladığından gübre olarak çiftlik gübresi, kanatlı gübresi, çiftlik ve sıvı atıkları, saman torf, mantar üretim artığı, deniz yosunları talaş, ağaç kabuğu, odun artıkları kullanılabilir Organik tarımda, zararlılarla mücadelede biyoteknolojik yöntemler, biyolojik mücadele, kültürel önlemler uygulanabilir.
31
Organik Tarımın Avantaj ve Dezavantajları
Organik Tarım Sisteminin Avantajları Ülkemizde sentetik kimyasallar, çiftçilerimizin büyük bir kısmı tarafından ya çok az kullanılmakta ya da hiç kullanılmamaktadır. Bu nedenle ekolojik tarıma geçişin kolay olması beklenmektedir. Üretici geliri ürüne bağlı olarak artmaktadır. Fiyatı hızla artan kimyasal gübre, pestisit ve enerji girdilerinden tasarruf edilmelidir.
32
Sözleşmeli tarımla üreicinin tüm ürününün alınması garanti edilmektedir.
Ekolojik ürünlerin ihraç fiyatı diğer ürünlerden % oranında daha yüksektir. Ekolojik ürünlerin ihracatı ile ülkemiz tarım ürünleri için ilave bir kapasite yaratılmaktadır. Özel bilgi isteyen ekolojik tarım modeli yeni istihdam sahaları yaratmaktadır.
33
Organik Tarım Sisteminin Dezavantajları
Ülkemizde tarımsal ürün arzında yıldan yıla önemli dalgalanmalar görülmektedir. Genç nüfus ile birlikte üretim düzeyinin ve çeşitliliğinin sürekli artması ve çevredeki ülkelerin hemen hepsinin tarımsal ürün talepleri sebebiyle, organik tarımın verimde meydana gelebilecek azalma nedeniyle kısa vadede gelişmesi zor görünmektedir. Ekolojik tarım metoduyla bitkisel üretimde ortaya çıkan önemli sorun, arazilerin çok küçük, parçalı ve biribirine yakın olmasıdır. Bu durum organik üretimi olumsuz etkilemektedir. Ekolojik üretim yapan işletmeler çevrede üretim yapan diğer klasik işletmelerde kullanılan kimyasallardan etkilenmektedir.
34
Ekolojik tarım sisteminde yetiştirilen ürünlerin pazarlanması özellikle iç piyasa için yeni ve belirsiz bir konudur. Konunun yeni olması nedeniyle yeterli tarımsal yayım çalışmaları ve ve elemanı bulunmaması
35
C. Sözleşmeli Üretimin Avantaj ve Dezavantajları
A. Sözleşmeli üretimde çiftçinin avantajları Ürünün satış garantisi vardır Yeni tekniklere daha kısa sürede ulaşılabilir Üretim planlamasında belirsizlikler azalır Üretim ve verim artışı sağlanır
36
B. Sözleşmeli üretimde çiftçinin dezavantajları
Ürün fiyatının önceden bilinmemesi Sermayesi kısıtlı üreticinin başka alternatifinin olmaması ve alıcıya bağımlı olması Primin alıcı tarafından belirlenmesi Ürün alımında karşılaşılan problemlerin çözümlenememesi
37
Organik Tarım Yürütme ve İzleme Organları
Organik Tarım Ulusal Yönlendirme Komitesi Organik Tarım Komitesi (OTK) Organik Tarım Ulusal Ticaret Komitesi Organik Tarım Proje ve Araştırmaları Ulusal Komitesi
38
Danışman Kuruluş Organik tarım konusunda tecrübeli yeterli teknik personele sahip olmalıdır. Akreditasyon Kurumu tarafından akredite edilmelidir. Konuyla ilgili üretim, işleme, pazarlama ve diğer aşamalarda herhangi bir ticari faaliyette bulunamaz. Kontrol ve sertifikasyon yetkisine sahip değildir.
39
Eğitim, yayım ve tanıtım hizmeti yapan yerli ve yabancı, özel veya resmi kurumdur.
Müteşebbislere, kontrol veya sertifikasyon kuruluşlarına, komite, sivil toplum örgütleri ve organik tarımda herhangi bir alanda faaliyet gösteren özel veya tüzel kişilere danışmanlık verebilir. Yöneticisinin veya büro sekreterinin T.C. Vatandaşı olması zorunludur.
40
Kontrol ve Sertifikasyon
Kontrol Sisteminin Özellikleri: Organik üretimin özelliği her aşamasının kontrollü olması ve ürünün sertifikalandırılmasıdır. Yönetmelik hükümlerine uygun üretimin güvence altına alınmasındaki iki temel yöntem kontrol ve sertifikasyondur. Üretimini başından sonuna kadar düzenli kayıtlar tutulur, organik ürünler laboratuvar analizleriyle test edilir.
41
Sertifikasyon Sisteminin Özellikleri: Kontrol ve Sertifikasyon kuruluşu, organik tarım yöntemleri kullanılarak elde edilen ürünün organik nitelikte olup olmadığını tespit eden ve sertifikayla tescil eden kuruluştur.
42
Organik Tarıma Başlama Esasları
Üretici, organik tarım yapabilmek için organizasyon firmalarına, ihracatçı veya işleyici firmalara ve doğrudan kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarına başvurmak zorundadır. Organizasyon firmaları ihracatçı olabildikleri gibi, hem işleyici hem de ihracatçı olabilirler. Danışmanlık firmaları sistemde yer alan üretici veya diğer firmalara teknik destek sağlayan kuruluşlardır.
43
Kontrol ve Sertifikasyon kuruluşları üreticinin talebi üzerine üretim süresince kontrol işlemini sürdürerek son ürüne sertifika vermektedir. Sertifikasyon maliyeti yüksek olduğu için, genellikle organizasyon firmaları ve ihracatçı firmalar sertifikasyon maliyetini üstlenmektedir. Kontrol ve Sertifikasyon kuruluşlarının sözleşmeleri bir yıllık olup, her yıl istenildiği takdirde yenilenmektedir.
44
Müteşebbisin Organik Tarıma Girişi
Organik tarım yapmak isteyen herhangi bir kişi veya kuruluş öncelikle Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Organik tarım Komitesi tarafından çalışma izni verilen bir kontrol ve sertifikasyon kuruluşuna aşağıdaki belgeler ile başvurur
45
Müteşebbisin adı, adresi, kimlik bilgi ve belgeleri
Müteşebbisin eğitimini ve organik tarım tecrübesini gösterir detay bilgiler ve belgeler İşletme kayıt defteri (var ise) Müteşebbisin var ise ziraat odası, herhangi bir üretici birliği veya sivil toplum kuruluşuna üyelik bilgi veya belgeleri İşletmenin yeri, konumu, varlıkları, hukuki ve mali yapısına dair detaylı bilgi ve belgeler
46
“Organik Ürün Geliştirme Birliği (OCIA)” dır.
Dünyadaki en büyük organik ürün sertifikasyon kuruluşu: “Organik Ürün Geliştirme Birliği (OCIA)” dır.
47
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan bugüne kadar ülkemizde organik tarımı kontrol etme ve sertifikalandırma yetkisi beş yabancı, iki yerli olmak üzere, yedi kontrol kuruluşuna verilmiştir.
48
Türkiye’deki Organik Tarım ve Sertifikasyon Kuruluşları
Adresi Kontrol/Sertifika Kuruluşu Bornova/İzmir IMO ECOCERT ETKO ICEA Mersin EKO-TAR Narlıdere/İzmir BCS SKAL
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.