Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
AVRUPA BİRLİĞİNDE PARASAL BİRLİK
2
1992’de Maastricht Antlaşması’nın imzalanmasıyla birlikte AB liderleri bir Ekonomik ve Parasal Birlik (EPB) oluşturulması konusunda anlaşmaya varmışlardır. Bu birliğin oluşturmalarının temel amacı, AB’de dengeli ve sürdürülebilir bir ekonomik büyüme sağlamaktır.
3
Ekonomik Parasal Birlik , Üye Devletlerin ekonomik ve parasal politikaların uyumlaştırılması ve ortak para birimi avronun yürürlüğe konulması sürecinde hayata geçirilmiştir. EPB, ekonomi politikalarının üye devletler arasında koordine edilmesini, kamu borcu ve bütçe açığı üzerindeki sınırlamalar aracılığıyla maliye politikalarının eş güdümünün sağlanmasını, Avrupa Merkez Bankası tarafından uygulanmakta olan bağımsız bir para politikasını, ortak para birimini ve Avro Alanı’nı kapsamaktadır. EPB üç aşamada hayata geçirilmiştir.
4
Tek Pazar sisteminin tamamlanması ve Avrupa Merkez Bankası’nın oluşturulmasından sonra 1999 ve 2002 arasında 12 AB üyesi ülke, ulusal para birimlerini tedavülden kaldırarak tek para birimi olarak kabul edilen avroyu kullanmaya başlamışlardır. Devam eden süreçte Avro Alanı üyesi ülke sayısı 18’e çıkmıştır. Para istikrarı ve düşük enflasyonu amaçlayan parasal birlik, Avrupa Merkez Bankası tarafından sağlanmakta ve kontrol edilmektedir. Mali politikalar ise üye ülkelerin kontrolünde sağlanmaktadır.
5
Tek para birimi kullanımı, kişilerin, malların, hizmetlerin ve sermayenin AB içerisinde serbest dolaşımını temel alan tek pazar anlayışını tamamlar niteliktedir. Tek para biriminin kullanılmaya başlanması, hem ekonomi ve işletmeler hem de vatandaşlar için oldukça önemlidir. Bu sayede AB vatandaşlarının alım güçleri daha iyi korunmakta, sınırlar arasındaki para bozdurma işlemlerinin maliyeti de kalkmaktadır. AB için de küresel ticareti kolaylaştırıp küresel krizlere karşı daha güçlü bir Avrupa yaratmaktadır.
6
Tüm üye ülkeler ekonomik ve parasal birliğin bir parçası olsalar da hepsi avro para birimini kullanmamaktadır. Danimarka ve İngiltere avroyu kullanmamayı tercih ederken, bazı ülkeler de bu para birimine geçmek için gerekli kriterleri tamamlayamamaları nedeniyle kullanamamaktadır.
7
Düzgün işleyen ekonomik ve parasal bir birlik ile güçlü ve istikrarlı para birimi avro, AB’nin büyüme odaklı bir ekonomi yaratması için temel kabul edilmektedir. Avronun ekonomik büyüme, yatırım, sürdürülebilirlik ve işletmeler üstündeki doğrudan etkisi sebebiyle AB, avronun güçlü ve istikrarlı bir para birimi olmasına büyük önem göstermektedir.
8
2008’de başlayan ekonomik kriz, AB’nin daha güçlü bir ekonomik yönetime ve uyumlu bir çalışmaya olan ihtiyacını ortaya koymuştur. Krizin bazı ülkelerdeki büyük etkisi ve giderek artan borçlanma, sadece bu ülkeleri değil tüm AB üyelerini etkilemiş ve AB’nin bir bütün olarak hareket ederek krizi durdurma çalışmalarını hızlandırmıştır
9
2010 yılında Üye Devletlerin ekonomi politikalarının koordinasyonu için Avrupa Komisyonu tarafından başlatılan “Avrupa Sömestri” üye ülkelerin bütçe ve ekonomi politikalarını, AB düzeyinde kabul edilmiş hedef ve kurallar çerçevesinde döngüsel bir süreç içinde koordine etmelerini amaçlamaktadır. Avrupa Sömestri kapsamında Avrupa 2020 Stratejisi’nin ortaya koyduğu büyüme ve istihdam stratejileri doğrultusunda yapısal reformlar, İstikrar ve Büyüme Paktı doğrultusunda mali politikalar ve aşırı makroekonomik dengesizliklerin önlenmesine yönelik olarak politika koordinasyonu sağlanmaktadır
10
Avrupa Sömestri kapsamında 2011 yılında kabul edilen Altılı Paket (Six Pack), Ekonomik ve Parasal Birliğin yürürlüğe girmesinden itibaren getirilmiş olan en güçlü ekonomik yönetişim, mali ve makroekonomik gözetim aracıdır.
11
Mali alanda, Üye Devlet bütçeleri ve bütçe açıklarını kontrol altına almayı hedefleyen İstikrar ve Büyüme Paktı’nı güçlendirmiştir. Dört tüzük ve bir yönergeden oluşan Altılı Paket, 4 Ekim 2011’te AB Konseyi tarafından kabul edilmiş ve 13 Aralık 2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İstikrar ve Büyüme Paktı’nın güçlendirilmesine yönelik maliye politikaları ve bütçe denetiminin yanı sıra AB’de makroekonomik dengesizliklerin daha kapsamlı ve gelişmiş gözetimine yöneliktir.
12
Altılı Paket tüm Üye Devletler için geçerli olup, Avro Alanı üyesi olan devletler için bazı özel kurallar içermektedir. Yeni kanunlarla İstikrar ve Büyüme Paktı'nın getirdiği kamu borçları için yüzde 60, bütçe açığı için yüzde 3 oranında olan tavan limit kuralının daha sıkı uygulanmasını sağlamaktadır. Altılı Paket, Paktın önleyici ve düzeltici unsurlarını güçlendirmekte ve kriterleri ihlal eden ülkelere uygulanan aşırı açık prosedürünü pekiştirmektedir. Pakette yer alan altı farklı mevzuattan dördü, İstikrar ve Büyüme Paktı’na ilişkin kapsamlı reformları, ikisi ise AB ve Avro bölgesinde ortaya çıkan makroekonomik dengesizliklerin tespit edilerek giderilmesine yönelik yeni düzenlemeleri kapsamaktadır.
13
30 Mayıs 2013 tarihinde yürürlüğe giren ve iki tüzükten oluşan İkili Paket (Two Pack), Avrupa Sömestri adı altındaki ekonomik koordinasyon sürecinin yasal tabanını güçlendirmektedir. Avrupa Komisyonu’nun, Avro Alanı üyesi devletlerinin, AB İstikrar ve Büyüme Paktı kapsamında belirlenen mali hedefleri yerine getirmek için neler yaptığını değerlendirmesine yardımcı olmaktadır. Ciddi mali zorluk yaşayan veya AB tarafından kurtarma programı uygulanan ülkeler için ise çok detaylı prosedürler öngörmektedir.
14
İkili Paketin düzenlemenin amacı; Komisyon ve Konsey’e iletilen bilgilerin kapsamını ve sıklığını artırarak Üye Devletlerin mali durumlarını düzeltici eylemleri zamanında ve sürekli bir şekilde yerine getirmelerini sağlamak olarak belirlenmiştir.
15
1 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe giren EPB’te İstikrar, Koordinasyon ve Yönetişim Antlaşması, dengeli bütçe kuralı ve otomatik düzeltme mekanizması aracılığıyla Avro Alanı’nda mali disiplini güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Yasal olarak bağlayıcı olan Antlaşma 12 Avro Alanı Devleti ve 8 AB Devleti olmak üzere 25 üye Devlet tarafından onaylanmıştır. Diğer AB devletlerinin de katılımına açıktır.
16
2 Mart 2012 tarihinde Üye Devletler tarafından imzalanan antlaşma 1 Ocak 2013’te yürürlüğe girmiştir. Antlaşma ya da Mali Sözleşme, taraf ülkelerin bütçelerinin dengede olmasını ya da fazla vermesini şart koşmaktadır.
17
Bu çerçevede üye Devletlerin yıllık yapısal bütçe açığının, nominal GSYİH’nin yüzde 0,5’ini aşmamasını hedeflenmektedir. Bunun yanında bütçe açığının uzun vadeli sürdürülebilirlik için her ülkeye mahsus belirlenen oranlarla uyumlu olması gerekmektedir. Antlaşma’da belirtilen bütçe disiplini ve otomatik düzeltme mekanizmasının iç hukuka aktarımının 1 Ocak 2014 tarihine kadar tamamlanması öngörülmüştür.
18
KAYNAKLAR : İKTİSADİ KALKINMA VAKFI TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ EKONOMİK VE PARASAL BİRLİK S 73 PROF.DR.HAYDAR ÇAKMAK
19
SÜMEYYE MENGİ
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.