Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
KEMİRİCİLER MERVE KALINTAŞ
2
Kemiriciler rodent takımına ait mensuplardır
Kemiriciler rodent takımına ait mensuplardır. Halen yer yüzünde 350 cins ve 2400 alt türü bulunmaktadır. Sincaplar, kunduzlar, fareler, sıçanlar, oklu kirpiler, yaban sıçanları kemirici grubundadır. Kemiriciler çok eski çağlardan beri önemli bir halk sağlığı sorunu olarak varlıklarını korumuşlardır. Dünyada en hızlı çoğalan canlı türü oldukları bilinmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde fare nüfusu insan nüfusundan fazladır.
3
Dünya üzerinde fare ve sıçanlar, Antartika kıtası dışındaki hemen her bölgede bulunur.
Hastalık taşırlar Astım krizlerine neden olurlar. Kemiriciler gıda maddelerini kıl, dışkı ve idrarları ile kirleterek kullanılamaz hale getirirler. Kemiriciler ekili ve depolanmış ürünleri, kumaş ve inşaat malzemelerini, elektrik, telefon, bilgisayar kablolarını, tahrip ederler.
4
FARELERİN MORFOLOJİK VE BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ
Toplumsal hayata uyumlu ve zeki canlılardır. Koku duyuları çok gelişmiştir. Yanaklarında ve gözlerinin üstünde bulunan tüyler aracılığı ile etrafı çok iyi algılarlar. Her kılın kökünde hassas bir sinir bulunur. Genellikle duvar diplerinden yürürler. Denge duyuları çok gelişmiştir. Yüksek yerlerden hiç zarar görmeden düşebilirler. Görme duyuları çok az gelişmiştir. Renkleri ayırt edemezler. Bunun yerine iyi gelişmiş olan koklama tat alma, işitme, dokunma duyularını kullanırlar. Kendilerini güvende hissetmedikleri zaman hareket etmek için havanın kararmasını beklerler. Uygun ortamda gündüzleri de hareket ederler. Günde iki defa beslenmeleri yeterlidir. Daha sonra ön ayakları ile kendi temizliklerini yaparlar. Rutubetli ortamları severler. Sıvı yiyecek aldıkları zaman günlerce su içmeden yaşayabilirler. Bir hafta susuzluğa tahammül ederler. Yaşam kurallarına sıkı sıkıya bağlıdır, şüpheli herhangi bir yiyeceği tüketmeme eğilimindedir, bilmedikleri, yabancı barınaklara girmede ve yerleşmede tereddüt ederler. Yeni bir yiyecek kaynağını hemen fark ederler, yiyeceklere ulaşabilmek için tırmanma, ip üzerinde yürüme gibi hareketleri kolayca yapabilirler.
5
Farelerin dişleri yılda 13 cm uzar
Farelerin dişleri yılda 13 cm uzar. Bunun için sert zeminleri (tahta malzeme, kurşun boru, beton aksamları) rahatlıkla kemirebilirler. Böylece uzayan dişlerini de düzeltmiş olurlar. Aksi takdirde uzayan alt ve üst dişler çeneyi kilitleyip farenin beslenmesini engeller. Türler arasında farklılıklar olmakla birlikte fareler 4 ayda cinsel bakımdan olgunlaşmaktadır. Bu olgunlaşma 18 aya kadar uzayabilir. Fareler tüm mevsim üreyebilirler; ancak eylül ve mayıs aylarında üreme hızları artar. Gebelik süresi gündür günde tekrar gebe kalırlar. 5 ile 9 arasında yavru dünyaya getirirler. Çoğalmaları çevre şartları ile ilgilidir. Yavrular ilk doğduğunda pembe renkli ve tüysüzdürler gün sonra gözleri açılır. Yiyecek bulmak için önce yakın çevreye gerekirse 10 km mesafelere göç edebilirler. 7.yy kadar insanlara zarar vermeden Arap çöllerinde serbest yaşadıkları, daha sonra haçlı seferleri ile birlikte evcilleşip gemilerle Akdeniz limanlarına yayıldıkları yapılan araştırmaların sonucudur. Dişi fareler erkeklerden uzun yaşarlar.
6
FARELERİN BESLENMESİ Hem et hem de ot yerler
FARELERİN BESLENMESİ Hem et hem de ot yerler. Çok sevdikleri gıdalar lokum, taze sebze ve meyveler, tahıl, et ve tatlı patatestir. Yüksek yağ ihtiva eden gıdalar özel tercihleridir. Yumurta yemekten hoşlanırlar. İştahları oldukça iyidir. Sabah ve akşam olmak üzere 2 defa beslenirler. Gıda bulamadıkları takdirde elbiseleri özellikle yünlü olanları tercih ederler. Gıda sorunu yaşanan yerlerde çöpleri, lağımdaki atıkları hatta hayatta kalabilmek için birbirlerini de yiyebilirler.
7
FARE TÜRLERİ Rattus rattus: Siyah sıçan veya çatı sıçanı Rattus norvegicus (Norveç sıçanı): Kahverengi fare, gemi faresi veya lağım faresi de denir. Mus musculus (Ev faresi): Fındık faresi olarak da bilinir.
8
Rattus rattus (siyah sıçan)
Rattus norvegicus (Norveç sıçanı) Mus musculus (Ev faresi)
9
Mus musculus musculus L. Küçük boyutludur
Mus musculus musculus L. Küçük boyutludur. Kuyruğu dahil cm, ağırlığı gr kadardır. Yaşayışı ve Beslenmesi: Renkleri gri kahverengi ve beyazdır. Her yerde yaşayabilir. Gebelik süresi 19 gündür. Yılda 5-10 defa, 6-13 yavru doğururlar. Yavrular günlük oldukları zaman çiftleşip yavru yapma yeteneğine kavuşurlar. Özellikle tahılları çok severler, yağlı tohumlar, et ve ürünleri, kağıt, çuval ve kitapları kemirirler. Geceleri işlektirler, evlerde yaşayanların yaşam alanları bazen birkaç metre kareyi geçmez. Besinleri depo etmezler. Eğer populasyon aşırı derecede artarsa bir çeşit doğum kontrolü ortaya çıkar.
10
Rattus rattus L. (Siyah sıçan veya Ev sıçanı) Küçük boyutta uzun kuyrukludur. Kuyruğu baş ve gövdesinden daha uzundur ve burunları sivridir. Vücut cm., kuyruk cm., ağırlıkları 300 gr kadar. Yaşayışı ve Beslenmesi: Tüm yıl boyunca yılda 3-6 defa, 6-13 yavru doğururlar, gebelik süreleri gündür. Doğan yavrular 2-3 ay sonra erginliğe ulaşır ve 5 yıl kadar yaşayabilirler. Kahverengi sıçan bodrum katlarda(çünkü nemli yerleri daha çok severler), siyah sıçan ise üst katlarda yaşar (kuru yerleri sever). Gece faaliyet gösterirler. Bitkisel besinleri tercih ederler. Sebze, meyve ve tahil ürünleri ile beslenirler. Hayvansal besinleri yalnız gerektiğinde yerler.
11
Yaşayışı ve Beslenmesi:
Rattus norvegicus B. (Göçmen sıçan) Gövdesi büyük, kuyruğu kısadır.Vücut cm., kuyruk 22 cm., ağırlıkları 500 gr. kadardır. Yaşayışı ve Beslenmesi: Tüm yıl boyunca, yılda 7 kez her seferinde 1-11 yavru doğururlar. Eşeysel kızgınlıkları 6 saat sürer, bu sırada değişik erkeklerle kez çiftleşirler. Yavrular 22 gün sonra anneden ayrılarak bağımsız yaşamaya başlarlar. Besin az olunca aynı yuvada üç nesil bir arada bulunabilir. Kolonideki bireyler birbirlerini kokularından tanırlar. Bazen bir kolonide 60 tan fazla birey bulunur. Eğer anne herhangi bir nedenle ölürse, diğer bir anne yavruların bakımını üstlenir.
13
Geceleri besin aramak için 3 km yol kat edebilirler.
Eğer yedikleri besin, su bakımından fakirse sık sık su içerler. Rahatlıkla suya dalıp, yüzebilir ve balık avlaya bilirler. Bitkisel besinleri genellikle depo ederler, leş de yerler, Bu hayvanlarda görülen ilginç davranışlardan biriside tehlike karşısında kuyrukları ile bir birlerine düğümlenmeleridir. Daha çok yeni yavrularda görülen bu tip düğümlere” Yaşayan gordion düğümü” denir.
14
FARELERİN ZARARLARI İnsanları psikolojik, ekonomik ve sosyal olarak etkilerler. Her fare yılda en az 1-10 dolar arasında zarara sebep olur. WHO tarafından yapılan bir araştırmada fareler tarafından yenilen pirinç ve buğday yılda 33 milyon tondur. Ülkemizde de bu konuda ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Yediğinin 5-10 kat fazlasına da maddi zarar verirler. Ör. yangınlara sebep olmaktadırlar. Fareler, yaşlı, bebek, felçli ve savunmasız kişilere zarar verirler. Isırırken ağız salgılarında bulunan özel bir madde ile acı duygusunu en aza indirirler. Sorunlar ısırıldıktan sonra artar. Isırdıkları bir insanı tekrar ısırma eğilimi içerisindedirler. Fare ısırıkları bildirimi yurt içi zorunlu olan hastalıklar listesindedir. Özellikle lağım fareleri fazla kontamine oldukları için birçok etkeni bulaştırmakta aktif rol oynarlar. Ayrıca yemedikleri yiyeceği de idrarlarını yapmak suretiyle kirletip seconder bir bulaşmaya da sebep olurlar.
15
FARELERDEN İNSANLARA GEÇEN HASTALIKLAR
Fare tifüsü Veba Fare ısırığı hastalığı Riketsiyal çiçek Hanta virüs enfeksiyonu Weil hastalığı
16
Fare Tifüsü Enkübasyon süresi:1-2 haftadır
Fare Tifüsü Enkübasyon süresi:1-2 haftadır. Pire tifüsü olarak da bilinir; fareler hastalığın rezervuarıdır. Farelerden pireler aracılığı ile insanlara yayılır. Diğer evcil hayvanlarda yayılmadan sorumlu tutulabilirler. Yüksek ateş ve deri döküntüleri tipik belirtilerdir. Ölüm oranı düşüktür.
17
Veba Kuluçka süresi: 3-4 gündür.
Hastalık, etkeninin asıl kaynağı farelerdir. Farelerden pireler aracılığı ile insanlara yayılır. Pireler kan emmek için insanları soktukları sırada, dışkıları ve insan vücudunda ezilerek öldürülmeleri sonucu hastalığı bulaştırırlar. Ayrıca insanlar arasında damlacık enfeksiyonu ile de bulaşma mümkündür. Enfeksiyon zinciri: Fare Pire İnsan şeklindedir. Hastalık Belirtileri: Toksemi, yüksek ateş, kan basıncı düşmesi, düzensiz nabız, mental konfüzyon ve halsizlikle kendini gösterir. Bubon vebası, akciğer vebası ve veba sepsisi şeklinde klinik seyri vardır. İleri dereceye sahip bir hastalıktır. Uluslar arası ihbarı zorunlu bir hastalıktır.
18
Fare Isırığı Hastalığı Kuluçka süresi: 5-15 gündür.
Hastalık etkeni taşıyan farenin insanları ısırması ile bulaşır. Farelerin dişlerinde ve damağında mikroorganizmalar bol miktarda bulunur. Isırılan yerde kızarıklık, kaşınma ve şişlik vardır. Ateş yükselir. Isırılan yere yakın lenf bezleri şişer. Mide bulantısı, kusma gibi belirtiler oluşur. Yurt içi bildirimi zorunlu bir hastalıktır. Tedavisinde penisilin ve tetrasiklinler etkilidir. Yara pansumanı steril koşullarda yapılmalıdır. İyi tedavi edilmeyen vakalarda ölüm oranı %7-10 dur.
19
Weil Hastalığı Kuluçka süresi: 4-19 gündür.
Rezervuar farelerdir. Hastalık çeltik tarımı ile uğraşanlar ve kanalizasyon işçilerinde daha sık görülür. Ateş yükselmesi, baş ağrısı, halsizlik, kusma, fotofobi ve kas ağrıları görülür. Birkaç gün sonra kaşıntı ve sarılık görülebilir. Deri ve mukoza kanamaları olabilir. Tedavisinde penisilin ve stretomisin kullanılır. Yatak istirahati gerekir. Hastalık görülen yerlerde farelerle mücadele çalışması yapılır, sular klorlanır.
20
Hanta Virüs Enfeksiyonu
Kuluçka süresi: 1-2 haftadır. Kaynak, orman fareleridir. Isırarak bulaştırabilirler. Ayrıca hastalık etkenini taşıyan fareleri kurumuş idrarının ve dışkısının solunum havasına karışıp insanlar tarafından solunması ile hastalık bulaşır. Yüksek ateşle seyreden bir hastalıktır. Ölüm oranı %50 dir.
21
Riketsiyal Çiçek İnsanlara fareler ve kenelerle bulaşır.
Riketsiyal Çiçek döküntülerle belirgindir. İnsanlara fareler ve kenelerle bulaşır. Gelişmiş ülkelerde ve kalabalık yaşan topluluklarda görülür. Özellikle atıkların çok olduğu bölgelerde hastalığın görülme sıklığı artar. Geniş spekturumlu antibiyotiklerle iyileşir.
22
Kemiricilerle Mücadele
Ayak ve kuyruk izleri : Ev sıçanı ve Göçmen sıçan yürürken vücutlarını yerden daha yüksekte tutarlar, sadece kuyruklarının ucu yere temas eder. Ev farelerinin vücudu genellikle yere sürünür. Ayrıca ambarlardaki yağlı kalıntılar, delikler, kemirilmiş ve zarar görmüş malzemelerden fare ve sıçan popülasyonunu tahmin etmek mümkün olabilmektedir. Mevcut tür veya türlerin saptanması, Yaşama, beslenme ve gezinme yerlerinin belirlenmesi, Yoğunluk tahmini
23
Kültürel mücadele Farelerin türleri Yaşam yerleri
Morfolojik özellikleri Biyolojik özellikleri Alınacak önlemler Mücadele şekilleri vb. Konular hakkında insanlara eğitim verilmesidir.
24
Mekanik Mücadele Yiyecek Kaynaklarının Ortadan Kaldırılması Fareler yiyeceksiz yaşayamazlar. En kötü ihtimalle çöpler fareler için beslenme kaynağıdır. Bu nedenle çöplerin belli büyüklükte yerden yüksek madeni kapta ve ağzı insan gücünün dışında açılmayan yapıda olmalıdır. Ambar ve silolar fare girişini engelleyecek şekilde yapılmalıdır.
25
Fare Girmesini Engelleyecek Yapı
Bina temelleri mutlaka betonarme yapılmalıdır. Fareler çok küçük delik ve çatlakları kullanarak girecekleri için bu tip çatlak ve delikler kapatılmalıdır. Eşik altları kapı ile uyumlu şekilde kapatılmalıdır. Gerekirse fare girişini engellemek için cam kırığı dolgu malzeme kullanılmalıdır. Tüm masa ve dolaplar yerden en az 15 cm yüksekte yapılmalıdır. Çatılar yapılırken tel kafes konmalıdır. Borulara tırmanıp çıkmaması için engel konulup ayrıca her 18 cm’de metal bir bilezik konup tırmanmaları engellenmelidir. Kanalizasyon şebekelerine girişleri engellenmelidir.
27
Tuzaklar, Tütsüler Tuzaklar sınırlı etkili mücadele aracıdır. Yalnızca bir farenin yakalanmasını amaçlar. Bazen fare tuzağını sürükleyerek uzaklaşır. Tuzağa girmiş fareyi gören diğer fareler bir daha tuzağa yakalanmazlar. Tuzağa yakalanan fareler hastalık bulaştırmaması için yakılarak imha edilmelidirler. Tütsüleme için kalsiyum siyanür ve metil bromür kullanılır. Büyük gemilerde uygulanan bir yöntemdir. Zararlarından korunmak için uygulayıcılar dikkatli olmalıdır. Yapıştırıcılar Yapıştırıcı, bir sunta üzerine çember şeklinde sürülmekte ve orta kısma cezbedici besin maddesi yerleştirilmektedir. Ancak bu yöntemde, yapıştırıcıya yakalanmış bireylerin kurtulmak için çektikleri acıdan dolayı çığlık şeklinde ses çıkarmaları, diğer bireylere tehlikeyi uyarmaktadır.
29
Biyolojik Mücadele En iyi fare avcıları Siyam kedileridir. Bunun dışında kediler, fareleri oyun arkadaşı olarak görürler. Zorunlu olmadıkça onları yemezler. Köpekler de bu mücadelede yer alabilir. Fakat farelere göre daha büyük yapıda oldukları için farelerin gizlendiği yerlere giremez ve mücadele aşamasında çok yaralanırlar.
30
Kimyasal Mücadele Üç Aşamadan Oluşur;
Gözlem ve teknik değerlendirme: Problemin kaynağının tespit edilip, mücadele yapılacak alanda tadilat, ıslah ve diğer değişikliklerin tespit edilerek raporlanmasıdır. Sistem kurulumu, uygulanması, takip ve kayıt: Kemirgen mücadelesi için gerekli teknik ekipmanın kurulumu, kimyasal seçimi ve düzenli kontrollerin sağlanarak kayıt altına alınması aşamasıdır. Kimyasal Mücadelede çoğunlukla 2. jenerasyon antikoagulan rodentisitler kullanılmaktadır. İyi bir mücadele için, belirlenen kritik kontrol noktalarında kemirgen biyolojisine uygun olarak dizayn edilmiş Kemirgen İstasyonu (Fare Gözlem Monitörü) ve Canlı Yakalama İstasyonu kullanılmaktadır.
31
Kemirgen İstasyonu: Farelerin yaşam alışkanlıklarına göre özel olarak dizayn edilmiş, kimyasalın güvenli kullanılmasına olanak tanıyan, kilitli ve sağlam monitör ekipmanıdır. Bu monitörler mutlaka kilitli olmalı, İçine konulacak yem, uygun koşullarda ve etkin olarak muhafaza edilmeli, Dış hava koşullarına uygun malzemelerden yapılmalıdır. Kurulan sistemde her bir ekipman gece de görülebilecek yapışkanlı stickerlar ile numaralandırılmalı ve lokasyon isimleri ile tanımlanarak listelenmelidir. Kemirgen istasyonları mutlaka sabitlenmeli ve belli periyotlarda veri alarak değerlendirebilecek konumda bulunmalıdır. (15 günde bir)
32
Kurulan bu sistem izlenebilirlik açısından, firma krokisi üzerinde noktasal olarak gösterilmeli ve gerekliliklere göre revize edilmelidir. Bu çalışmalar periyodik ve sözleşmeli olarak yürütülmelidir. En kısa periyot 3 ay yani 6 kontrol olmalıdır. Kemirgen Mücadelesinde Dış Alan Kritik Kontrol Noktaları: I. Bariyer sistemi (Bahçe duvarı boyunca her 5m’ye bir istasyon) II. Bariyer Sistemi (Bina dış cephesi duvar dibi boyunca her 5m’ye bir istasyon) Dışa açılan kapıların sağına ve soluna 1 er istasyon Dışa açılan gider, kablo kanalı, bacaların sağı ve soluna 1 er istasyon
33
İyi bir etüt ve teknik bilgi ile ekipman yerleşiminde amaç, dış alanda oluşacak riskleri üst seviyede engelleyerek iç alana geçişleri kontrol altında tutmak ve buna izin vermemektir. Bu sistemin devamında, kapalı alanda oluşabilecek riskleri kontrol etmek için, iç alanda “canlı yakalama istasyonu” kullanılmalıdır. Canlı Yakalama İstasyonu: Fare mücadelesi için kimyasal kullanımının riskli olduğu kapalı alanlarda, içinde özel çekiciliği olan yapışkan levhalarla birlikte kullanılan kilitli ekipmanlardır. Kemirgen Mücadelesinde İç Alan Kritik Kontrol Noktaları: Kaçış ve yuvalanma için uygun olan kazan dairesi duvar dipleri (her 5m’ye bir istasyon), Sığınaklar duvar dipleri (her 5m’ye bir istasyon), Havalandırma kanalları, Tuvalet ve soyunma oda kapılarının sağı ve soluna 1 er istasyon, Depo girişlerine 1 er istasyon, Merdiven altlarına 1 er istasyon
35
3. Raporlama: Tüm bu çalışmaların başarısı ve geliştirilebilmesi için ise iyi bir raporlama sisteminin oluşturulması vazgeçilmez bir koşuldur. Bu raporlar; İlk ve devam ziyaretlerindeki verileri, Kullanılan rodentisit bilgilerini, Monitörize edilen noktaların tanımlarını, Hijyen ve yapısal aksaklıkları, Yeni istilalar için gerekli önlemleri, anlatmalı ve elde edilen raporlar değerlendirilmelidir. İstasyonlara ait periyodik aktivitelerde ayrıca, bölgesel ve mevsimlere uygun olarak grafik haline dönüştürülerek izlenmeli, ortalama 3 aylık dönemlerde değerlendirilerek gelecek döneme ait aksiyonlar öngörülerek alınmalıdır.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.