Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanMehmet Dursun Değiştirilmiş 9 yıl önce
1
ANNE-BABA DAVRANIŞLARININ ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Prof. Dr
ANNE-BABA DAVRANIŞLARININ ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Prof. Dr. Nursan ÇINAR
2
Anne-Baba olmak, dünyanın en zor ve en güzel mesleğidir
Anne-Baba olmak, dünyanın en zor ve en güzel mesleğidir. Kişiliğin temellerinin atıldığı yer ailedir. Temeller ne kadar sağlam ve bilinçli atılırsa, kişilik oluşumu da o kadar sağlıklı olacaktır.
3
Aile Aile; anne-baba ve çocuklardan oluşan en küçük sosyal birim.
Aile; geçmişi olan ve zaman içinde devam eden, evrensel, sosyal bir ünite, esas organize bir yapıdır.
4
Ailenin önemi Bireylerin en önemli ihtiyaçları, sıcaklık, yiyecek, barınma kadar sevgi, şefkat ve anlayıştır. Çağımızın en önemli ihtiyaçlarından biri sevgidir. Sevgi anlayışı temelde aileden alınır. Özellikle bebeklik çağında annenin sıcaklığı ve şevkati birey için hayati bir önem taşır.
5
perinotoloji
6
ANNE - BABA ROLLERİ VE ROL ADAPTASYONLARI
Ebeveyinlik rolüne geçişi, ebeveyn-bebek etkileşimini; * Kişinin sorunlarla başa çıkma yeteneği * Kişilik yapısı * Stres düzeyi * Mevcut destek sistemlerinin durumu
7
Sosyo-ekonomik statü. Evlilik ilişkisi
* Sosyo-ekonomik statü * Evlilik ilişkisi * Annenin –bebeğin hastalık durumu * Bebeğin karakteristikleri * Babanın bebek bakımına katılımı
8
* Erken dönemde anne ve bebek ayrılması, *Annenin yaşı
9
* Kendine güveni ve bunların yanı sıra annenin çocukluk döneminde kendi annesiyle olan ilişkisi etkilemektedir.
10
ANNELİK KAVRAMI VE ROLÜ
Anne olmak Dikkat ve çaba gerektiren Yoğun duygusal ve entelektüel ilgi, bakım Stresli, anksiyeteyi artıran Bir insanın tüm sorumluluklarının üzerinde aldığı Yoğun ve doyurucu bir görevdir.
11
Annelik bilgi, beceri ve motivasyon gerektirir.
12
Doğumdan sonra kadınların hayatlarındaki stresler ise genellikle şu konular üzerindedir: 1. Uykusuzluk ve yorgunluk
13
2.Vücut oranlarındaki değişimlerle ilgili kaygılar, ve kişisel görünümünden hoşnutsuzluk Annelik becerilerini ve yeterliliğini sorgulamak
14
3.Beklenmedik zamanlarda ortaya çıkan ani duygu değişimleri ve kaygılar 4. Artan ev işleri
15
5.Yeni roller ve sorumluluklara uyum sağlamada güçlükler ve bebekten önce çalışıyorlarsa iş hayatlarındaki değişimlere ayak uydurabilmede yaşanan zorluklar.
17
ÇOCUK YETİŞTİRME ; Anne karnında başlar, bebekken şekillenir.Sosyal uyum üzerine yapılan çalışmalar göstermiştir ki ailenin, çocuk üzerindeki ilk etkileri son derece önemlidir. Çocuğun anne-babadan aldığı iki şey vardır:
18
1-SEVGİ: Kabullenme, koruma, kollama ve sevecenlik gibi bütün olumlu duyguları içerir.
19
2-EĞİTİM: Öğretilen her şeyi, verilen bilgileri, becerileri, yasakları, kuralları, inançları, değer yargılarını, görgü kurallarını ve insanın sosyalleşmesi için gerekli olan tüm toplumsal değerleri kapsar.
20
Kişilik gelişimi ve yapılanmasında temel, çocukluk döneminde atılmakta olup Aileler çocuklarına karşı geliştirmiş oldukları tutum ile ona şekil vermektedir.
21
KRİTİK BİR DÖNEM Çocukluk döneminde yapılacak bir hata, sonraki dönemleri de etkilemektedir. Bir başka ifade ile çocukluk dönemi, gömleğin ilk düğmesidir. İlk düğme yanlış iliklendiğinde, sonrakilerde yanlış gidecektir.
22
ANNE-BABALARIN, DAVRANIŞLARINI ETKİLEYEN BAŞLICA DURUMLAR
Anne ve babanın kendi çocukluk yıllarındaki yaşantıları, Ailedeki çocuk sayısı, Aile içinde eşler arasındaki ilişkinin niteliği. Toplumun kültürel değerleri, Ailenin sosyo-ekonomik durumu,
23
OTORİTER TUTUM Sıkı eğitim, çocuğa olur olmaz yasaklar koyma ve yaşanmaz kurallar ile çocuğu yetiştirmedir. Sıkı eğitim ve disiplin uygulayan yani OTORİTER TUTUM gösteren anne-babalar çocuğu kendi tasarladığı bir kalıba göre yetiştirmek amacını güderler.
24
AŞIRI SERT-OTORİTER TUTUM
Süreç: Sürekli eleştirme, çocuğa olur, olmaz yasaklar koyma ve yaşanmaz kurallar ile çocuğu yetiştirme, Şiddet içeren söz ve fiiller,(dayak,küfür,hakaret,aşağılama,yok sayma…) Çocuğun iyi yönleri değil olumsuz yönleri ortaya çıkarma, Evde söz hakkı, özgürlük ve otorite bütünüyle anne babadadır, çocuğa söz hakkı tanınmaz.
25
SONUÇ: Bencil, sabırsız, anlayışsız ve şımarık çocuklar… Gelecekte de bencil, sabırsız, anlayışsız ve şımarık yetişkinler olur. Kural tanımaz, sorumsuzluk örneği olurlar. Çocuğun özgüveni gelişmez(pısırık yahut saldırgan)
26
AŞIRI SEVGİ Burada sevgi, Aşırı koruyucu tutumda olduğu gibi aşırı verici ve koruyucu bir davranışla sunulmaktadır. Ancak çocuğa bir bebek gibi bakıldığı halde, kendisinden beklenenler çoktur.
27
AŞIRI SEVGİ SÜREÇ: Aile çocuğu sevgiye boğar,
Aşırı koruyucu ve kollayıcıdır. Hiç bir isteği geri çevrilmez, sürekli kol-kanat gerilir. Onun adına kararlar verilir, çocuk için en doğrusunu anne- baba bilir.
28
Bunun sonucu olarak çocukta bağımlılık ve güvensizlik gelişir.
Çocuk karşılaştığı her olayda anne-babasını arar, Kendisine güvensizdir. Önemli kararlar vermekten kaçınır,
30
SEVGİ YOKLUĞUNDA İSE… Çocukta kendine ve çevreye karşı güvensizlik ve olumsuz duygular gelişir. Utangaç, içekapanık, özgüvensiz davranışlar sergiler. Kendisi de çevresine karşı sevgisiz ve acımasız olur. -ÇOCUĞUNUZ EN ÇOK, SEVGİYİ HAK ETMEDİĞİNİ DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ SIRADA SEVGİYE İHTİYAÇ DUYAR-
31
AŞIRI KORUYUCU TUTUM Aşırı sevgi tutumunda yani KORUYUCU ANNE-BABA TUTUMU’ nda aile çocuğu sevgiye boğucu, onu çok koruyucu ve aşırı kollayıcıdır. Koruyucu Tutum daha çok anne-çocuk arasında gözlenir. Geç kavuşulan, aşırı istenilen, tek çocuk, tek erkek/tek kız çocuklar genellikle bu abartılmış sevginin odak noktası olurlar.
32
Aşırı koruyucu anne, çocuğunun büyüdüğünü ve olgunlaşabildiğini asla kabul etmek istemez. Çocuğuna derin duygusal bağla bağlanır, çocuğu için sebepsiz yere aşırı kaygı içindedir ki bu kaygı da onları çocuklarını aşırı korumaya yönlendirir.
33
AŞIRI KORUYUCU TUTUM SÜREÇ:
Çocuğa gereğinden fazla özen ve kontrol gösterilir, Çocuğun yapması gereken işler bile, anne babalar tarafından yapılır,(ödev vb.) Çocuğa bir bebek gibi bakıldığı halde, kendisinden yetişkin davranışları beklenir, Hiçbir şey esirgenmez; özel dersler aldırılır, çeşitli olanaklar sağlanır. Sorumluluk verilmez.
35
AŞIRI KORUYUCU TUTUM SONUNDA
Aşırı koruyucu tutum ile büyütülen çocuklar hayata ve sosyal yaşama gereğince hazırlanamazlar Çocuk aşırı duygusal olur, ileri yaşlarda bile etrafına bağımlı olur, Toplum içinde kendi başına iş yapma cesaretini bulamaz,çekingen, pısırık ve sakar olabilir, Kuralsızlığa alışan çocuklar, okuldaki kurallarla karşılaşınca okula ve arkadaş çevresine uyum sağlamakta zorluk çekebilirler, Yok ve yoksunluğu bilmez. Doyumsuz olur…
36
İLGİSİZ VE KAYITSIZ AİLE TUTUMU
SÜREÇ: Bu tutumda disiplinsizlik söz konusudur. Hazır olmadığı dönemlerde bağımsızlığa zorlama vardır, Çocuğun sorumluluklarından kaçma vardır, Çocuk kendi yolunu deneme-yanılma ile bulmaya çalışır, Bu durum yoksul ve kalabalık ailelerde gözlenir. Çocuğa düşen sevgi ve ilgi payı azdır.
37
SONUÇ Çocuğun tek amacı dikkat çekmek ve varlığını ispatlamaktır.
Sürekli çevrenin ilgisini çekmeye çalışıp saldırgan ve suça yönelik davranışlar gösterirler, Büyüdükçe anne babadan uzaklaşıp, intikam almaya çalışır. Ailede bulamadığı sevgi ve şefkati dışarıdaki ilişkilerde arayacaktır. Ufakta olsa sevgi mesajını farklı yorumlayacak, suça yönlendirmelere açık olacaktır.
38
VERECEĞİNİZ EN DEĞERLİ
ÇOCUKLARINIZA VERECEĞİNİZ EN DEĞERLİ HEDİYE İLGİ VE ZAMANDIR.
39
GEVŞEK EĞİTİM «Hoş gör, boş ver» anlayışı egemendir. Bu tutumu gösteren ailelerde sevgi, çocuğa şımartılacak derecede çok verilir ve disiplin yok denecek kadar azdır.
40
Çocukları mutlu olsun diye isteklerine kayıtsız şartsız uyarlar
Çocukları mutlu olsun diye isteklerine kayıtsız şartsız uyarlar. Böyle anne baba hoşgörülü tutumlarından kolay kolay ayrılmak istemezler. Çünkü çocuğa dilediğini vermenin ona karşı koymaktan daha kolay olduğu düşüncesine sahiptirler.
41
Çocuktan çok az şey beklenir Bu anlayışta "Her şeyi hoş gör; çocuktur her şeyi yapar; çocuk özgür olmalıdır; onun her dediğini yapın; ona sevgi verin yeterlidir" şeklinde yüzeysel ve asılsız öğretiler vardır.
42
GEVŞEK TUTUMLA YETİŞTİRİLEN ÇOCUKLAR
Bencil, sabırsız ve anlayışsız Şımarık, Her isteğinin yapılmasını ister Devamlı birilerinden hizmet bekler
43
Toplumun kurallarını öğrenmede güçlük çekerler
Toplumun kurallarını öğrenmede güçlük çekerler. Vurucu, kırıcı ve saldırgan davranışlar sergiler. Bu tarz yetiştirilen çocuklar genellikle erişkinlik yaşamlarında sorumluluk taşımayan, hep alıcı bireyler olarak karşımıza çıkar.
44
TUTARSIZ AİLE TUTUMU SÜREÇ:
Aynı davranış, değişik zamanlarda farklı şekilde karşılık görür. Genellikle yeni evlilerde ve ilk çocuğun yetiştirilmesinde rastlanır, Bir davranışının kimi zaman ödüllendirilmesi kimi zamanda cezalandırılması çocukta kafa karışıklığına neden olur. Çocuk, ne zaman, nerede, ne yapacağını bilemez,
45
SONUÇ: Çocuk inatçı, asi ve hırçın olabileceği gibi içine kapalı ve pısırık olabilir, Zamanla çevrelerindeki insanlara güvenmeyen, her şeyden şüphelenen, kararsız bir kişilik yapısı geliştirebilirler, Çocukta yalan söyleme ve dikkatsizlik başlayabilir, Anne-babadan birini diğerine karşı kullanabilir,
46
DEMOKRATİK AİLE TUTUMU
Çocuk olduğu gibi kabul edilir, Aile içinde kurallar ve sınırlar herkes için ve hep birlikte belirlenir ve bu sınırlar içinde çocuk özgürdür, Çocuğun düşünce ve fikirleri dinlenir ve değer verilir, Anne-baba çocuklarına karşı olan duygularında net ve açıktır, Anne-babanın davranışlarında tutarlılık vardır.
47
DİĞER OLUMSUZ AİLE TUTUM ŞEKİLLERİ
Anne ve babanın tutumları arasında tutarsızlık ‘Şartlı’ sevgi sunumu, Suçlayıcı ‘sen’ dili, kişiliği eleştirme, Cinsiyet ayrımı, Ödül yerine ceza ile disipline etme, Karşılaştırma, kıyas… Sürekli nasihat, ahlak dersi verme
48
SAĞLIKLI AİLE TUTUMUNDA ; GÜVEN VERİCİ OL, DESTEKLEYİCİ OL
49
AÇIK ve NET OLMALI ANLAŞILABİLİR OLMALI ÇOCUK BÜYÜDÜKÇE YENİDEN AYARLANMALI
50
TEŞEKKÜRLER
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.