Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
Prof. Dr. Rana Özen Kutanis
DAVRANIŞ BİLİMLERİ Kaynak: ÖRGÜTLERDE DAVRANIŞ BİLİMLERİ DERS NOTLARI Yazar: Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİS Yayıncı: Sakarya Kitabevi Prof. Dr. Rana Özen Kutanis
2
DAVRANIŞ BİLİMLERİ VE YÖNETİM SÜRECİ
1- Klasik Yönetim Anlayışı ( ) ‘İKTİSAT’ Taylor, Fayol, Weber 2- Neo-Klasik Yönetim Anlayışı ( ) ‘İNSAN’ Mayo, Mc Gregor, Likert, Mc Millen, P. Drucker 3- Modern Yaklaşım ( ) ‘DENGE’ Durumsallık yakl., Sistem yakl., TKY, Z teorisi 4- Modern ötesi (Post-modern) Dönem (2000+) ‘BİLGİ’ Yeni Yönetim Teknikleri Prof. Dr. Rana Özen Kutanis
3
Prof. Dr. Rana Özen Kutanis
4
1- Klasik Yönetim Anlayışı (1900-1930) ‘İKTİSAT’
Dönemde teknoloji, iktisat, verimlilik gibi kavramlar öne çıkmaktadır. Bu döneme adını kaydetmiş üç önemli kişi şöyledir: *Frederick Taylor: Taylor, Amerikalı zengin bir ailenin oğludur ve Harvard hukukta okumaktadır. Çok ileri derece miyoptur ve bu probleminden dolayı hukuku bırakır. Bir fabrikada torna işçisi olarak çalışmaya başlar. İlk sene fabrikanın verimliliğini % 400 arttırır. Hayatı boyunca verimlilik (Çıktı/Girdi) üzerine düşünmüş ve çalışmıştır. Fabrikada çalışırken makine mühendisliği okur ve bu alanda yüksek tahsilini yapar ve “Bilimsel Yönetim Yaklaşımı” isimli bir kitap yazar. Bu kitapta da üretim teknolojileri ve bunların verimliliğe etkilerini aktarmıştır. Taylor, insanın sadece çalışan bir varlık olduğunu düşünmüş ve çalışanları birinci sınıf çalışan, ikinci sınıf çalışan olarak sınıflandırmıştır. Parça başına ücret gibi sistemlerle çalışanların daha fazla üretip daha fazla kazanmasını sağlamıştır. Ama çalışanların özlük hakları ile ilgilenilmemiştir. Prof. Dr. Rana Özen Kutanis
5
1- Klasik Yönetim Anlayışı
*Henry Fayol: Fayol, Fransız bir yönetim bilimcidir. “Yönetim süreci” ile ilgili bir kitap yazmış ve bugün bile halen konuşulan yönetim fonksiyonlarını tanımlamıştır. Yönetime üst kademelerden başlayarak alta doğru ilerleyen bir bakış açısına sahip olmuştur. *Max Weber: Alman sosyolog olan Weber de temelde “Bürokrasi Yaklaşımı”nı savunmuş ve örgütlerin sistematize olabilmeleri için bürokrasi olgusunun gerekliliği üzerinde durmuştur. Günümüzde halen geçerli olan Örgüt Teorisinin temellerini atan görüşlere sahiptir. Bu dönemin sonlarına doğru gelişen çeşitli olaylar, Yönetim Sürecinde de yeni bir döneme geçilmesine neden olmuştur. Gerek savaşın etkileri, gerek dünya ekonomik krizi, gerekse bilimsel çalışmaların sonuçları, bu yeni dönemi gerektirmiştir. Prof. Dr. Rana Özen Kutanis
6
2- Neo-Klasik Yönetim Anlayışı (1930-1960) ‘İNSAN’
Klasik yönetim anlayışının başlangıcından yaklaşık 30 yıl sonra bu anlayış ortaya çıkmıştır. Bu dönemde Taylor’a karşı sendikalar kurulmuş ve Neo-Klasik dönem başlamış ve insan kavramı önem kazanmıştır. İktisat ve teknoloji gibi kavramlar ihmal edilmeye başlanmıştır. Üretimin kalitesinin azalması, verimliliğin de azalmasıyla kalitede ve sendika kurumlarında sorunlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu nedenle insan kavramı önem kazanmıştır. Prof. Dr. Rana Özen Kutanis
7
Prof. Dr. Rana Özen Kutanis
*Elton Mayo: Mayo ve arkadaşları Hawthorn isimli fabrikada çeşitli deneyler yapmışlardır. Öncelikle çalışma ortamının fiziksel şartlarının değişiminin üretimi nasıl etkileyeceğini araştırmışlardır. Çalışma ortamındaki ışık, nem, sıcaklık gibi şartlardaki değişikliklerin üretimi nasıl etkilediğini belirlemek için deneyler yapmışlardır. Örneğin röle-montaj odası deneyinde ışık şiddetini attırdıklarında birim zamandaki üretim miktarı da artmış, ışık şiddeti azaltıldığında üretim miktarının azalmadığı görülmüştür. Buna benzer çeşitli deneylerin sonunda üretimi sadece fiziksel şartların değil aynı zamanda “grup ve insan psikolojisi”nin de etkilediği sonucuna varmışlardır. Prof. Dr. Rana Özen Kutanis
8
Prof. Dr. Rana Özen Kutanis
*Mc Gregor’un X-Y Kuramları: X teorisine göre çalışanlar çalışmayı sevmez. Onları harekete geçirmek için onları korkutmak ve emir vermek gerekir. Y teorisine gör de insanlar çalışmayı sever ve üretmekten zevk alır. Önemli olan, onlara uygun iş ve iş ortamı sunabilmektir. Mc Gregor rahipken, firma sahibi bir bayanla evlenmiş ve şirketin başına geçmiştir. Önce X tipi insanı savunurken uygulamada Y’nin varlığını görmüş ve Y tipi yöneticiyi savunmuştur. Bu araştırmaların yanında Likert, Mc Millen, Peter Drucker’ın davranışçı yaklaşımları da döneme adını yazdırmıştır. Prof. Dr. Rana Özen Kutanis
9
3- Modern Yönetim Yaklaşım (1960-2000) ‘DENGE’ ve ‘ÇEVRE’
Neo-klasik dönemde insana fazla önem verilmiş olmasından dolayı bilimsel gelişmeler takip edilememiş, örgütler için çok önemli olan iktisat ve teknoloji arka plana itilmiştir. Denge sağlamak için modern yaklaşım geliştirilmiştir. Bu yaklaşıma göre sadece insana önem vermenin çok verimli olmadığı, insanın teknoloji ile birlikte verimli olacağı düşünülmüş, bu ikisi arasında bir denge kurulması fikri savunulmuştur. Modern örgüt teorileri: Z teorisi, Sistem yaklaşımı, Durumsallık yaklaşımı, Toplam Kalite Yönetimi gibi teorilerdir. Bu yaklaşımlara ileride ayrı ayrı değinilecektir. Prof. Dr. Rana Özen Kutanis
10
4- Modern ötesi (Post-modern) Dönem (2000 +) ‘BİLGİ’
Bu yaklaşımda bilgi öne çıkmıştır. İnsanın bilginin kölesi olması değil, bilgiyi kullanarak hükmetmesi görüşü benimsenmiştir. Bilginin üremesi iyi zeminlerde olmalıdır. Bu dönemde ‘insanın makinalaşması’ endişesi vardır. Bu yaklaşımın amacı, sadece makinenin olması değil, kişinin bunun yanında insanlığını da unutmamasıdır. Yani insanın makineyi en verimli şekilde kullanacak bilgiyi üretip kullanmasıdır. Prof. Dr. Rana Özen Kutanis
11
Prof. Dr. Rana Özen Kutanis
ORGANİZASYON Belli bir amaca doğru faaliyet gösteren insanların bir araya gelerek sistematik olarak (hiyerarşi ve görev tanımları ile) oluşturdukları topluluktur. Formel (biçimsel) Organizasyon: Organizasyon yapısı, yönetim biçimi, ast-üst ilişkileri, emir-komuta zinciri, hiyerarşik yapı, raporlar, iş analizleri gibi kayıtlı olan kısımdır. İnformel (biçimsel olmayan) Organizasyon: Temelde insan ilişkileri, örgüte bağlılık, tatmin, işi sevme, örgüt kültürü, normlar, sosyal toplum, iş-işgören uyumu, motivasyon, istek ve arzular gibi ilişkilerin olduğu yapıdır. Davranış bilimleri bununla ilgilenir. Kural koyucu (nomative) değil, açıklayıcı (descriptive) bir bilim dalıdır.. Prof. Dr. Rana Özen Kutanis
12
Prof. Dr. Rana Özen Kutanis
Davranış Bilimleri Örgütler, teknoloji ile insanları, teknik bilimler ile bireyi birleştirirler. Örgütler içindeki insan davranışlarının anlaşılması ve önceden tahmin edilmesi, oldukça güçtür. İnsanlarla çalışmanın basit, hazır formülleri yoktur. Davranış bilimleri, insanın düşünce ve irade süreçlerinin araştırılması ile bu süreçler üzerine kurulan eylemlerin açıklanmasına çalışır. Davranış bilimleri, olması gerekenden çok, olanın sistematik bir araştırması olduğu için, norm (kural) koyucu (nomative) değil, açıklayıcıdır (descriptive). Günümüzde öğreten kişiler dahi sürekli öğrenmek durumundadır, bilgiler yenilenmek zorundadır. Bir bilgi patlaması çağındayız ve bilim dalları, sürekli alt dallara ayrılmaktadır. Davranış bilimleri, bu ayrılmayı durdurmak ihtiyacından ortaya çıkmıştır denilebilir. Ör: Aynı örgütü inceleyen bir psikolog, bir sosyolog ve bir yönetim-organizasyon teorisyeni, örgütü farklı yönleri ile ele almış ve farklı şeyler yazmışlardır. Bu yazıları okuyanlar da her birinin ayrı ayrı yerlerden bahsettiklerini zannetmişlerdir. Prof. Dr. Rana Özen Kutanis
13
Prof. Dr. Rana Özen Kutanis
TEŞEKKÜRLER… Prof. Dr. Rana Özen Kutanis
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.