3. Sempatik ve Esprili Konuşmak

... konulu sunumlar: "3. Sempatik ve Esprili Konuşmak"— Sunum transkripti:

1 3. Sempatik ve Esprili Konuşmak

2 Sempatik, herkes tarafından sevilen söz ve hareketleriyle insanların sevgisini kolayca kazanabilen sevimli insandır. Herkes onunla arkadaş olmak ister ve bu arkadaşlıktan mutlu olur. İşte Peygamber Efendimiz böyle bir insandı. Onu görenler üzgünse mutlu olur, kendisini ailesinin yanında gibi hissederdi. Ona inanmayanlar ondan etkilenir; sevimli, saygılı ve olumlu tavırlarına hayran kalırlardı.

3 Peygamberimiz, bir şeyi anlatmak istediğinde bazen espriyle anlatırdı
Peygamberimiz, bir şeyi anlatmak istediğinde bazen espriyle anlatırdı. Espri yapar ve kendisine yapılan esprilere de tebessüm ederdi. Hele çocuklar Peygamber Efendimizin bu esprili ve sempatik halini bildiklerinden onun yanından hiç ayrılmak istemezler, devesine binip onunla gezmek isterlerdi.

4 Peygamberimiz torunlarıyla da şakalaşan şefkatli bir dedeydi
Peygamberimiz torunlarıyla da şakalaşan şefkatli bir dedeydi. Bir keresinde torunlarından Hz. Hasan’ı “yaramaz” diye çağırmış yanına gelen torununu kucağına alarak “Allah’ım ben bu çocuğu seviyorum sen de onu sev, onu seveni de sev.” demiştir. Peygamberimiz sadece espri yapmaz, espriye espriyle de karşılık verirdi.

5 Bir gün Hz. Hüseyin’i sırtına bindirmiş gezdiriyordu
Bir gün Hz. Hüseyin’i sırtına bindirmiş gezdiriyordu. Sahabenin biri “Ey çocuk ne güzel bineğe binmişsin.” dedi. Adamın bu övgüyle karışık esprisine Peygamberimiz, “Binici de ne güzel binicidir.” diyerek cevap vermişti.

6 Bir gün bir sahabe Resûlullah’a gelerek bir binek hayvanı istedi
Bir gün bir sahabe Resûlullah’a gelerek bir binek hayvanı istedi. Peygamberimiz : “Seni dişi devenin yavrusuna bindireceğim.” buyurdu. Adam, “Ya Resûlallah! Dişi devenin yavrusunu ne yapacağım?” diye şaşırınca Efendimiz, “Develeri dişi develer doğurur değil mi?” buyurdu ve çevresindekileri güldürdü.

7 Peygamber Efendimiz şakalaşırken asla yalan söylemez, şakasına yalan katmazdı. Zekice ve kelimeleri ustaca kullanarak sadece doğrulardan hareket ederek şaka yapardı. Cennete girmek için kendisine dua etmesini isteyen ihtiyar bir kadına Peygamberimiz : “Sen bilmiyor musun? İhtiyarlar cennete giremez.” deyince, yaşlı kadın üzüntüsünden ağlamaklı hale gelmişti. Peygamberimiz gülerek onun cennete bu haliyle değil de, genç bir kız olarak gireceğini söylemiş ve ihtiyar kadını sevindirmişti.

8 Zaman zaman arkadaşları da Peygamberimize şakalar yapardı
Zaman zaman arkadaşları da Peygamberimize şakalar yapardı. Tebük Savaşı’nda Avf b. Mâlik küçük, deri bir çadırda bulunan Peygamberimizin yanına geldi ve selam verdi. Selamı alan Resûlullah, Avf b. Mâlik’i içeri davet etti. Avf şaka yapma fırsatını hiç kaçırmadı: “Bütün vücudumla mı Ya Resûlallah?” diye sordu. Peygamberimiz de gülümseyerek: “Evet evet bütün vücudunla...” dedi.

9 Hz. Peygamber şaka yaparken dikkat edilmesi gereken ölçüler konusunda da hatırlatmada bulunurdu. Onun şakaları her zaman seviyeli ve düşündürücüydü. Kendisinin şaka yapmasına şaşırıp, “Ya Resûlallah siz de mi şaka yapıyorsunuz?” diyen Ebu Hüreyre’ye şaka yaparken yalnızca doğruları söylediğini belirterek, şakanın dinimizce yasaklanmadığını ancak boş söz ve yalana yer verilmemesi gerektiğini söyledi. Bunun yanında insanlara zarar verecek ölçüsüz şakalar yapmayı doğru bulmazdı.

10