Sunuyu indir
1
RAMAZANDA DUALARIMIZI SIKLAŞTIRALIM
UZMAN İMAM HATİP BAŞAKŞEHİR MÜFTÜĞÜ DOLAPDERE SAN. SİT. CAMİİ BAŞAKŞEHİR-İSTANBUL
2
قُلْ مَا يَعْبَٶُا بِكُمْ رَبّٖى لَوْلَا دُعَاؤُكُمْ فَقَدْ كَذَّبْتُمْ فَسَوْفَ يَكُونُ لِزَامًا
«(Ey Muhammed!) De ki: "Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak.» (Furkan suresi 77)
3
DUA NEDİR? Sözlükte "çağırmak, seslenmek, istemek, yardım talep etmek" anlamına gelir. Din literatüründe dua, insanın bütün benliğiyle Allah'a yönelerek maddî ve manevî isteklerini O'na arz etmesi demektir. Duanın ana gayesi insanın Allah'a halini arzetmesi ve O'na niyazda bulunması olduğuna göre dua, Allah ile kul arasında bir diyalog anlamı taşır. Bir başka deyişle dua sınırlı, sonlu ve âciz olan varlığın sınırsız ve sonsuz kudret sahibi ile kurduğu bir köprüdür.
4
Kur'ân'da yirmi yerde dua kelimesi geçmekte, ayrıca pek çok âyette dua kökünden fiiller yer almaktadır. Duada daima tâzim ve tâzimle birlikte istekte bulunma anlamı vardır. Dua aynı zamanda zikir ve ibadettir. Böylece duada biri zikir ve saygı, diğeri de dilek olmak üzere iki unsur hep yan yana bulunur.
5
الدُّعاءُ مُخُّ العِبادة «Dua ibadetin özüdür»
(Tirmizî, Deavat, 1)
6
ALLAH KULLARINA ÇOK AMA ÇOK YAKINDIR:
وَاِذَا سَاَلَكَ عِبَادٖى عَنّٖى فَاِنّٖى قَرٖيبٌ اُجٖيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ اِذَا دَعَانِ فَلْيَسْتَجٖيبُوا لٖى وَلْيُؤْمِنُوا بٖى لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O hâlde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.» (Bakara suresi 186)
7
DUANIN ADABI : Dua gönülden, gizlice ve alçak sesle yapılmalı, mübarek vakit ve yerler tercih edilmeli, kıbleye yönelinerek ve Allah'ın adıyla başlanarak, günahlara pişmanlık duyularak yapılmalı, kabulü için acele edilmemeli, kabul edileceğine inanılarak duaya ısrarla devam edilmeli, sebepler dünyasında yaşadığının bilincine ererek talep ettiği şey birtakım sebeplere bağlıysa önce bu sebepleri yerine getirmeli yani fiili duasını yapmalıdır. Ayrıca isteğini Allah'a arz etmeden önce Allah'a hamdü senâ Peygamberine de salâtü selâm getirmelidir.
8
وَلَا تَطْرُدِ الَّذٖينَ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ بِالْغَدٰوةِ وَالْعَشِىِّ يُرٖيدُونَ وَجْهَهُ مَا عَلَيْكَ مِنْ حِسَابِهِمْ مِنْ شَیْءٍ وَمَا مِنْ حِسَابِكَ عَلَيْهِمْ مِنْ شَیْءٍ فَتَطْرُدَهُمْ فَتَكُونَ مِنَ الظَّالِمٖينَ «Rab'lerinin rızasını isteyerek sabah akşam O'na dua edenleri yanından kovma. Onların hesabından sana bir şey yok, senin hesabından da onlara bir şey yok ki onları kovasın. Eğer kovarsan zalimlerden olursun.» (Enam suresi 52)
9
وَاصْبِرْ نَفْسَكَ مَعَ الَّذٖينَ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ بِالْغَدٰوةِ وَالْعَشِىِّ يُرٖيدُونَ وَجْهَهُ وَلَا تَعْدُ عَيْنَاكَ عَنْهُمْ تُرٖيدُ زٖينَةَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَلَا تُطِعْ مَنْ اَغْفَلْنَا قَلْبَهُ عَنْ ذِكْرِنَا وَاتَّبَعَ هَوٰیهُ وَكَانَ اَمْرُهُ فُرُطًا «Sabah akşam Rablerine, O'nun rızasını dileyerek dua edenlerle birlikte sabret. Dünya hayatının zînetini arzu edip de gözlerini onlardan ayırma. Kalbini bizi anmaktan gafil kıldığımız, boş arzularına uymuş ve işi hep aşırılık olmuş kimselere boyun eğme.» (Kehf suresi 28)
10
ALLAH HER VESİLE İLE KENDİSİNE YÖNELMEYİ İSTEMEKTEDİR:
وَقَالَ رَبُّكُمُ ادْعُونٖى اَسْتَجِبْ لَكُمْ اِنَّ الَّذٖينَ يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتٖى سَيَدْخُلُونَ جَهَنَّمَ دَاخِرٖينَ «Rabbiniz şöyle dedi: "Bana dua edin, duânıza cevap vereyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler aşağılanmış bir hâlde cehenneme gireceklerdir.» (Mümin suresi 60)
11
DUANIN MAHİYYETİNİ ANLATACAK EN ÖNEMLİ HADİS-İ ŞERİF!
DUANIN TESİRİ VE KARŞILIĞI: مَا مِنْ رَجُلٍ يَدْعُو اللّهَ تَعالى إَّﻻ اسْتَجَابَ لَهُ، فإمَّا أنْ يُعَجِّلَ لَهُ في الدُّنْيَا، وَإمَّا أنْ يَدَّخِرَ لَهُ في اﻵخِرَةِ، وَإمَّا أنْ يُكَفِّرَ عَنْهُ مِنْ ذُنُوبِهِ بِقَدْرِ مَا دَعَا، مَالَمْ يَدْعُ بِإثْمٍ، أوْ قَطِيعَةِ رَحِمٍ، أوْ يَسْتَعْجِلْ. “Allah'a dua eden herkese Allah icâbet eder. Bu icâbet, ya dünyada peşin olur, ya da ahirete saklanır, yahut da dua ettiği miktarca günahından hafifletilmek sûretiyle olur, yeter ki günah talep etmemiş veya sıla-ı rahmin kopmasını istememiş olsun, ya da acele etmemiş olsun.” (Tirmizî, Da'avât 133 , No: V,582.)
12
DUA İNSANIN RUHUNU TEMİZLER:
Dua, kişide psikolojik bakımdan bir rahatlık, huzur ve mutluluk doğurur. Ahlaki arınma ve yücelmeye, duyarlı bir vicdan ve sağ duyunun gelişmesine yol açar. اللَّهُمَّ نَقِّنِى مِنْ خَطَايَاىَ كَمَا يُنَقَّى الثَّوْبُ اﻷبْيَضُ مِنَ الدَّنَسِ. اللَّهمَّ اغْسِلْنِى مِنْ خَطَايَاىَ بِالْمَاءِ وَالثَّلْجِ وَالْبَرَدِ «Allah’ım! beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi kalbimi günahlardan arındır, hatalarımı kar ve dolu suyuyla temizle.» (Buhârî, Ezân 89. I,181; Müslim, Salât 40. I, ; İbn Mâce, Dua, 3. II,1262)
13
DUANIN KABUL ŞARTLARI:
1) DUA, SAMİMİYETLE YAPILMALIDIR: هُوَ الْحَیُّ لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ فَادْعُوهُ مُخْلِصٖينَ لَهُ الدّٖينَ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٖينَ «O, diridir. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O hâlde sadece Allah'a itaat ederek (samimi olarak) O'na ibadet edin. Hamd, âlemlerin Rabbine mahsustur.» (Mümin suresi 65)
14
2)DUANIN KABUL EDİLECEĞİNE KESİN İNANARAK YAPILMALIDIR:
ادْعُوا اللَّهَ وَأَنْتُمْ مُوقِنُونَ بِالإِجَابَةِ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ لاَ يَسْتَجِيبُ دُعَاءً مِنْ قَلْبٍ غَافِلٍ لاَهٍ. «Kabul edileceğine kesin olarak inanarak Allah’a dua ediniz ve biliniz ki, Allah gafil bir kalpten gelen duayı kabul etmez» (Tirmîzi, Da’vât, 66)
15
إِذَا دَعَا أَحَدُكُمْ فَلْيَعْزِمِ الْمَسْأَلَةَ ، وَلاَ يَقُولَنَّ اللَّهُمَّ إِنْ شِئْتَ فَأَعْطِنِى . فَإِنَّهُ لاَ مُسْتَكْرِهَ لَهُ «Dua ettiğiniz zaman, İsteğinizi kesin olarak isteyin. “Allah’ım! Dilersen beni affeyle, dilersen bana merhamet eyle” demeyiniz. Çünkü Allah’ı zorlayacak herhangi bir güç yoktur» (Buhârî, Da’vât, 21)
16
3) DUA İSRAR EDİLEREK YAPILMALIDIR, AMA ACELECİ OLMAMAK LAZIMDIR:
EFENDİMİZ SAV ŞÖYLE BUYURUYOR: يُسْتَجَابُ ﻷحَدِكُمْ مَالَمْ يَعْجَلْ، يَقُولُ: قَدْ دَعَوْتُ رَبِّى فَلَمْ يَسْتَجِبْ لِى “Allah dualarınızı kabul eder. Ancak kabul edilmesi için acele etmeyin; dua ettim de kabul edilmedi (demeyin).» (Buhârî, Da’vât, 22)
17
4) İÇİN İÇİN YALVARARAK DUA EDİLMELİDİR:
KURAN-I KERİMDE ALLAH (CC) ŞÖYLE BUYURUYOR: اُدْعُوا رَبَّكُمْ تَضَرُّعًا وَخُفْيَةً اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُعْتَدٖينَ «Rabbinize alçak gönüllüce ve için için dua edin. Çünkü O, haddi aşanları sevmez.» (Araf suresi 55)
18
يَا اَيّهَا النّاسُ ارْبَعُوا عَلى أنْفُسِكُمْ، فَإنَّكُمْ َلا تَدْعُونَ أصَمَّ وَلاغَائِباً إنَّكُمْ تَدْعُونَ سَمِيعاً قَرِيبًا وَهُوَ مَعَكُمْ «Ey İnsanlar! Kendinizi yormayınız. Çünkü sizler sağır ve uzaktaki birine değil, her an sizinle olan, her şeyi duyan Allah’a dua ediyorsunuz.» (Buharî, Cihad,131)
19
YÜCE ALLAH ZEKERİYYA AS DUASINDAN DOLAYI ÖVMÜŞTÜR:
Yüce Allah, Zekeriya peygamber hakkında, اِذْ نَادى رَبَّهُ نِدَاءً خَفِيًّا «Hani o, Rabbine gizli bir sesle yalvarmıştı» (Meryem suresi 3)
20
SANA ŞAH DAMARINDAN DAHA YAKIN BİR OLAN RABBİN VAR EDEPLE ONA YÖNEL VE İÇİN İÇİN O’NA DUA VE NİYAZDA BULUN! ALLAH’DAN DAHA YAKIN İNSANA KİM VAR Kİ? وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ وَنَعْلَمُ مَاتُوَسْوِسُ بِه نَفْسُهُ وَنَحْنُ اَقْرَبُ اِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَريدِ «Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız» (Kâf suresi 16)
21
5) ALLAH’DAN UMUT EDEREK VE O’NDAN KORKARAK UMUT VE KORKU İÇİNDE DUA EDİLMELİDİR:
اِنَّهُمْ كَانُوا يُسَارِعُونَ فِى الْخَيْرَاتِ وَيَدْعُونَنَا رَغَبًا وَرَهَبًا وَكَانُوا لَنَا خَاشِعينَ «… Onlar gerçekten hayır işlerinde yarışırlar, (rahmetimizi) umarak ve (azabımızdan) korkarak bize dua ederlerdi. Onlar bize derin saygı duyan kimselerdi.» (Enbiya suresi 90)
22
6)DUAYA BAŞLARKEN İSTİAZE, BESLMELE, HAMDELE VE SALVELE İLE BAŞLANMALIDIR:
سُبْحانَ رَبَّيَ الْعَلِيُّ ﺍﻷعْلَى الوَهَّاب. «Yücelerin yücesi ve bağışlayıcı olan Rabbimi, bütün noksanlardan tenzih ederim” diyerek başlardı.» (Ahmed, IV, 54.)
23
7) DUA EDERKEN KIBLEYE YÖNELEREK VE ELLERİ KOLTUK ALTLARI GÖRÜNECEK ŞEKİLDE KALDIRARAK YAPILMALIDIR:
Sahabeden Cabir b. Abdullah şöyle demektedir: كَانَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- إِذَا رَفَعَ يَدَيْهِ فِى الدُّعَاءِ لَمْ يَحُطَّهُمَا حَتَّى يَمْسَحَ بِهِمَا وَجْهَهُ. «Hz. Peygamber dua ederken ellerini kaldırdığında onları yüzüne sürmedikçe indirmezdi.» (Tirmizi, Da’avât, 11)
24
8) DUADA HELAL VE MEŞRU OLAN ŞEYLER İSTENMELİDİR:
ﻻيََزَالُ يُسْتَجَابُ لِلْعَبْدِ مَالَمْ يَدْعُ بِإثْمٍ، أوْ قَطِيعَةِ رَحِمٍ. «Kul, günah talep etmedikçe veya sıla-i rahmin kopmasını istemedikçe duası icâbet görmeye (kabul edilmeye) devam eder.» (Müslim, Zikr , 25)
25
9)DUADA GEREKLİ ŞARTLAR YERİNE GETİRİLDİKTEN SONRA ALLAH’DAN HER TEMİZ OLAN ŞEYLER İSTENİR:
لِيَسْألْ أحَدُكُمْ رَبَّهُ حَاجَتَهُ كُلَّهَا حَتَّى يَسْألَ شِسْعَ نَعْلِهِ إذَا انْقَطَعَ. «Sizden herkes, ihtiyaçlarının tamamını Rabbinden istesin, hatta kopan ayakkabı bağına varıncaya kadar istesin» (Hindî, Ali el-Müttakî b. Hüsameddîn, Kenzü’l-Ummal fî Süneni’l-Akvâl ve’l-Efâl, No:3139. II,65. Halep, tarihsiz.)
26
10) DUAYA BAŞLAMADAN ÖNCE TEVBE EDİLMELİDİR:
الرَّجُلَ يُطِيلُ السَّفَرَ أشْعَثَ أغْبَرَ، يَمُدُّ يَدَيْهِ الى السّمَاءِ: يَا رَبِّ، يَا رَبِّ، وَمَطْعَمُهُ حَرَامٌ، وَمَشْرَبُهُ حَرَامٌ، وَمَلْبَسُهُ حَرَامٌ، وغَذِيَ بِالْحَرَامِ فأنّى يُسْتَجَابَ لذلِكَ «Allah yolunda seferler yapmış, üstü başı tozlanmış bir adam ellerini semaya kaldırarak, Ya Rabbi Ya Rabbi’ diye yalvarıyor. Oysa yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır. Böyle birisinin duası nasıl kabul olur.» (Müslim, Zekat,19)
27
Duanın kabul edilmesinin olmazsa olmaz şartlarından biri helal lokma, helal kazançtır. Bununla ilgili olarak Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bir hadislerinde, uzun bir yolculuğa çıkmış, saçı başı dağılmış, toz toprak içinde kalmış bir adamı örnek vererek şöyle buyurur: “Bu adam ellerini semaya kaldırmış, ‘Ya Rabbi, Ya Rabbi!’ diye yalvarmaktadır. Oysa yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır! Onun bu hâldeki duası nasıl kabul edilebilir ki!”(Müslim, Zekât, 65.) Bu yüzden, duası makbul bir kişi olmak isteyen Sa’d b. Ebû Vakkâs’a Resûlullah (s.a.s), “Yediklerinin helâl olmasına dikkat et ki, duaların kabul olsun.” tavsiyesinde bulunmuştur. (Taberânî, el-Mu’cemü’l-evsat, VI, 310.)
28
Dualarımız niçin kabul olmuyor?(İBRAHİM ETHEM RAH)
İbrahim Ethem'e sordular. "Yüce Rabbimiz Kuran-ı Kerim'de, 'Bana dua ediniz, duanızı kabul edeyim' (Mümin, 60) buyuruyor. Biz de sürekli dua ediyoruz. Ama duamız kabul olmuyor, bunun sebebi nedir?" İbrahim Ethem şöyle cevap verdi: "Kalpleriniz on şeyden ölmüştür. 1- Allah'ı bildiniz. Ama hakkını ödemediniz. 2- Allah'ın kitabını okudunuz. Ama O'nunla amel etmediniz. 3- Şeytanın düşmanınız olduğunu iddia ettiniz. Ama onu kendinize dost ve yar edindiniz.
29
4- Allah'ın Peygamberini -Hz. Muhammed'i (s. a. v
4- Allah'ın Peygamberini -Hz. Muhammed'i (s.a.v.)- sevdiğinizi söylediniz, iddia ettiniz. Ama O'nun izini, yolunu ve sünnetini terk ettiniz. 5- Cenneti sevdiğinizi iddia ettiniz fakat cennet için amel işlemediniz. 6- Ateşten korktuğunuzu iddia ettiniz. Fakat günahlardan sakınmadınız. 7- Ölümün hak olduğunu iddia ettiniz. Fakat ona hiç hazırlık yapmadınız.
30
8- Başkasının ayıplarıyla meşgul oldunuz
8- Başkasının ayıplarıyla meşgul oldunuz. Kendi ayıplarınızı hiç düşünmediniz. 9- Allah'ın verdiği rızkı yediniz ama O'na şükretmediniz. 10- Ölülerinizi defnettiniz. Ama ibret almadınız. Sonra diyorsunuz ki neden dualarımız kabul olmadı. İşte bunlardan dolayı dualarınız kabul olmuyor."
31
DUA SADECE VE SADECE ALLAH (CC)’A EDİLİR:
لَهُ دَعْوَةُ الْحَقِّ وَالَّذينَ يَدْعُونَ مِنْ دُونِه لَا يَسْتَجيبُونَ لَهُمْ بِشَىْءٍ اِلَّا كَبَاسِطِ كَفَّيْهِ اِلَى الْمَاءِ لِيَبْلُغَ فَاهُ وَمَا هُوَ بِبَالِغِه وَمَا دُعَاءُ الْكَافِرينَ اِلَّا فى ضَلَالٍ «Gerçek dua ancak O’nadır. Ondan başka yalvardıkları ise onların isteklerine ancak, ağzına ulaşmayacağı halde, ulaşsın diye avuçlarını suya uzatan kimsenin isteğine suyun cevap verdiği kadar cevap verirler. Kafirlerin duası daima boşa çıkar.» (Râd suresi 14)
32
فَلَا تَدْعُ مَعَ اللّهِ اِلهًا اخَرَ فَتَكُونَ مِنَ الْمُعَذَّبينَ
“Öyle ise sakın Allah ile beraber başka bir ilaha yalvarma, sonra azaba uğrayanlardan olursun.» ( Şuarâ suresi 213)
33
ÖLMÜŞLERİMİZE DUA EDEBİLİR VE ONLARIN ADINA SADAKA VEREBİLİRİZ:
Sahabeden Sa’d b. Ubade Hz.Peygamber’e gelerek, فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ أُمِّى تُوُفِّيَتْ وَأَنَا غَائِبٌ عَنْهَا، فَهَلْ يَنْفَعُهَا شَىْءٌ إِنْ تَصَدَّقْتُ بِهِ عَنْهَا قَالَ « نَعَمْ » “Annem vefat ettiğinde yanında değildim. (Onun için sadaka vermeyi düşünüyorum.) Annem adına sadaka verirsem, bunun sevabından yararlanabilir mi? dedi. Hz.Peygamber de, “Evet yararlanabilir” buyurdu. Bunun üzerine Sa’d b. Ubade: قَالَ فَإِنِّى أُشْهِدُكَ أَنَّ حَائِطِى الْمِخْرَافَ صَدَقَةٌ عَلَيْهَا “O halde şahit ol (Ey Allah’ın Resulü) Mihraf isimli bahçem annem adına sadakadır” dedi.» (Buhari, Vesâyâ, 20)
34
ÖZETLE DUA Dua, biri fiil ve hal ile diğeri söz ve kalp ile yapılmak üzere iki kısma ayrılır. Fiil ve hal ile yapılan dua, kişinin ulaşmasını arzu ettiği şeyin oluşmasını gerekli kılan sebeplere başvurmasıdır. Çiftçinin tarlasını sürüp tohumunu ekmesi, bakımını yapıp onu sulaması fiille yapılan bir duadır. Ürünün elde edilmesi için gerekli olan bu sebeplere başvuran çiftçi, “Allah’ım! Üzerime düşen gerekli sebeplere başvurdum. Senden rızık istiyorum” diye dua etmektedir. Fiil ile yapılan dualar, ikram ve ihsanı bol anlamındaki Cenab-ı Hakkın “Cevad” ismine ve unvanına yönelik olduğundan, genellikle reddedilmezler. Lisan ve kalp ile yapılan dua, kişinin, elinin erişemediği taleplerini Allah’tan istemesi demektir.
35
Dua sınırlı, sonlu ve âciz olan varlığın sınırsız ve sonsuz kudret sahibi ile kurduğu bir köprüdür. Dua, mânevî dertlerin devası, gönüllerin sefasıdır.
36
EFENDİMİZ (SAV)’DEN DUALAR:
"Allah'ım! Bana öğrettiğin ilim ile beni faydalandır, bana fayda verecek ilmi bana öğret ve benim ilmimi artır. Her hâl üzere Allah'a hamdolsun! Cehennem ehlinin hâlinden Allah'a sığınırım." (Tirmizî, De’avât, 130) "Allah'ım! Kederden ve üzüntüden, acizlikten ve tembellikten korkaklıktan ve cimrilikten, borç yükünden ve düşmanların galip gelmesinden Sana sığınırım." (Buhârî, De’avât, 39) "Allah'ım! Fakirlikten, yokluktan ve zilletten Sana sığınırım. Zulmetmekten ve zulme uğramaktan Sana sığınırım." (Ebû Davud, Salât, 367)
37
"Allah'ım! Fayda vermeyen ilimden, imansız kalpten, doymak bilmeyen nefisten ve kabul olmayan duadan Sana sığınırım." (Müslim, Dua, 73) "Allah'ım! Kulağımın şerrinden, gözümün şerrinden, dilimin şerrinden, kalbimin şerrinden ve tenasül uzvumun şerrinden Sana sığınırım." (Tirmizî, Deâvât, 76) "Allah'ım! Gazabından rızana, azabından affına, senden yine Sana sığınırım." (Malik, Dua, No: 497) "Allah'ım! İşlediklerimin şerrinden ve işlemediklerimin şerrinden Sana sığınırım" (Müslim, Zikir, 64)
38
"Allah'ım! Kötü bir ömür sürmekten Sana sığınırım, kalp fitnesinden Sana sığınırım ve kabir azabından Sana sığınırım." (Nesâî, İstiâze, 16) "Ey Allah'ım! Ey Rabbimiz! Bize dünyada iyilik, güzellik ve nimet ver, ahirette de iyilik, güzellik ve nimet ver ve bizi cehennem azabından koru." (Buhârî, De’avât, 55.)
39
"Allah'ım. Senden hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği istiyorum
"Allah'ım! Senden hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği istiyorum." (Müslim, Dua, 7.) "Allah'ım! Bana doğru olanı ilham et ve beni nefsimin şerrinden koru." (Tirmizî, De’avât, 70) "Allah'ım! Yaratılışımı güzel yaptın, ahlâkımı da güzelleştir." (İbn Hıbbân, Ed'ıye, No: 959) (Not: Bu sunum vaaz Diyanet Kuran Meali, Dini Kavramlar sözlüğü, Efendimizin duaları 06/06/2014 Cuma hutbesinden ve Dr Muzaffer Şahin’nin makalesinden faydalınarak hazırlanmıştır.)
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.