Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
2
Çocuk geçirdiği her dönemde kendine özgü sorunlar yaşar
Çocuk geçirdiği her dönemde kendine özgü sorunlar yaşar. Her çocuk yaşadığı gelişim dönemine karşı farklı tepkiler gösterir. Bu tepkiler çoğu zaman geçicidir. Fakat bu olumsuz davranışlar beklenen sürede geçmez , bir sonraki gelişim dönemine sarkar. İlerleyen yaşlarda da bu tepkileri devam ederse ortada bir sorun var demektir. Bu durumda anne baba çocuğu yakın takibe almalı, problemin nedenini araştırmalı ve çözüme yardımcı olmalıdır. Anne babaların, çoğu kez farkına varmadan yaptıkları eğitim hatalar üst üste biriktiği zaman çocuk bunları taşıyamaz , uyum ve davranış bozuklukları olarak açığa vurur.
3
Çocuklarda Görülen Davranış Bozuklukları
Davranış bozukluğunun temel özellikleri başkalarının temel haklarına saldırıldığı ya da içinde olunan yaşa uygun olarak başlıca toplumsal değerlerin ya da kuralların hiçe sayıldığı, tekrarlayıcı bir biçimde ve sürekli olarak görülen bir bozukluktur
4
BELİRTİLERİ 1- Çoğu zaman başkalarına gözdağı vermek, korkutmak ve üstünlük taslamak, kabadayılık. 2- Çoğu kez kavga ve dövüş başlatmak. 3- Sopa, taş, kırık şişe, şiş, bıçak, tabanca gibi başkalarına ciddi bir biçimde fiziksel olarak zarar vermek, yaralamak. 4- İnsanlara fiziksel olarak acımasız davranmak. 5- Hayvanlara fiziksel olarak acımasız davranmak. 6- Diğer insanlara saldırarak soyma, hırsızlık, silahlı soygun yapma. 7- Cinsel olarak diğer insanları taciz etme, zorlama. 8- Yangın çıkarma.
5
9- Başkalarının eşyalarına zarar verme, kırma, dökme
9- Başkalarının eşyalarına zarar verme, kırma, dökme. 10-Başka insanların evine arabasına zorla girme. 11-Bir çıkar sağlamak ve sorumluluktan kaçmak için çoğu zaman yalan söyleme. 12-Başka insanların değerli eşyalarını çalma. 13-Mağazalardan kimse görmeden mal çalma, sahtekarlık. 14-On üç yaş öncesinden başlayarak ailenin yasaklarına karşı çoğu zaman geceyi dışarda geçirme. 15-On üç yaşından önce başlayarak çoğu zaman okuldan kaçma, kuralları ciddi biçimde bozma. 16-On sekiz yaşından sonra anti sosyal davranışlar gösterme.
6
EŞLİK EDEN ÖZELLİKLER VE BOZUKLUKLAR
Davranış bozukluğu olan kişiler, diğer insanların duygularını, arzu, istek ve beklentilerini umursamazlar ve empati yapamazlar. Saldırgan bireyler, belirsiz ortamlarda diğerlerinin niyetlerini düşmanca ve tehdit edici olarak algılarlar. Saldırgan tepkiler verip, bu tepkilerinde de haklı ve mantıklı olduklarına inanırlar. Bu bireyler katı, arsız olup, duruma uygun suçluluk ve pişmanlık duyguları da göstermezler. Çoğu kez arkadaşlarını ele verip, kendi suçları nedeniyle başkalarını suçlarlar. Güçlü görünmeye çalışırlar ama kendilerine güvenleri genelde düşüktür. Öfke atakları, irrite - gergin hal, engellenmeye karşı tolerans düşüklüğü ve sık sık kaza yaptıkları görülebilir. Okul başarıları yaşa ve zekaya göre beklenen düzeyin altındadır. İntihar düşünceleri ve intihar girişimleri, rastgele cinsel ilişkilerle hastalık taşıma ve okuldan atılmalar görülür
7
SALDIRGANLIK-OYUN BOZANLIK- İNATÇILIK
Çocuğun davranışlarını gereksiz yere engellemek, çocuğun davranış ve isteklerini eleştirmek, onunla alay etmek, sık sık cezalandırmak çocukta saldırganlığa yol açabilir. Engellenen, eleştirilen, alay edilen ve cezalandırılan çocuk tepkisini hem kendisine hem de çevresine karşı saldırgan tutumuyla verir. Öfke nöbetleri, kendine vurma, saçını çekme, kendini ısırma şeklinde görülür. Çevresine karşı ise, elindekini atma, yanındakini ısırma, diğer çocukları dövme, oyuncakları kırma şeklinde tepkiler gösterir. Eğer bir çocuk oyunun kurallarına uymuyor, kendisine verilen görevi yerine getirmiyor, yenilgiyi kabul etmiyor, saldırgan ve inatçı bir kişilik sergiliyor ise, ailenin verdiği eğitimde yanlışlar var demektir.
8
YALAN SÖYLEME Üç yaşında bir çocuk neyin doğru neyin yalan olduğunu ayırt edemez. Hayal dünyasında yarattığı olayları gerçekmiş gibi anlatır. Bunlar yalan değildir. Çocuk toplumsallaşmaya başladığı 6-7 yaşlarında yalan söylemeye başlar. Çocuklar genellikle, üstünlük sağlamak, cezadan kurtulmak yada ilgi çekmek için yalan söyler. Yalan daha çok ruhsal doyumsuzluğu olan çocuklarda görülür
9
ÇALMA İki yaşında bir çocuk için herşey kendisine aittir. Üç yaş civarı bir çocuk bazı şeylerin kendisine ait olduğunu bilir ama içinden gelen alma dürtüsüne engel olamaz. Çocukların 6-7 yaşına kadar kendisine ait olmayan bir eşyayı almasına çalma denilmez. Çalma 8-9 yaşından sonra davranış bozukluğu olarak oluşur. Bu, fiziksel ve ruhsal ihtiyaçları tam olarak karşılanmayan çocuklarda ortaya çıkan bir durumdur. Eğer uyarılarınıza ve telkinlerinize rağmen başkalarına ait şeyleri habersiz almaya ve odasına saklamaya devam ederse çocukta bir güven eksikliği ve aşağılık duygusu var demektir.
10
SAÇ KOPARTMA-YOLMA Saç kopartma ve seyrek olarak kaş yolma davranışı 1-2 yaş kız çocuklarında daha çok görünür. Bu hareket çocuğun stresini yenmek için yaptığı bir harekettir. Bu davranışın en büyük nedeni anneyle çocuk arasında duygusal bağın kurulmamış olmasıdır. Duygularını ifade etmede güçlük çeken, yasak ve baskı altında büyüyen kız çocuklarında saç koparma davranışına daha sık rastlanmaktadır
11
PARMAK EMME Parmak emme, normal çocuklarda herhangi bir psiko-patolojik etken olmaksızın 3-4 yaşlarına kadar görülen bir olgudur. Bir yaş çocuklarının hemen yarısı parmaklarını emerler. 9 aydan itibaren uykuyla parmak emme arasında yakın bir ilişki olduğu, uykusu gelen bebeğin parmağını ağzına götürdüğü görülür. Çocuğu parmak emmeden vazgeçirmek üzere yapılan çabalar, 3 yaşına kadar dirençle karşılanır. Genellikle 18. Ay dolaylarında sıklaşan parmak emmenin 4 yaşına doğru kaybolması beklenir. Araştırmalar en geç 5-6 yaşlarında sona erdiği taktirde parmak emmenin zararının olmadığını, ancak süre gelmesi halinde dişlerde deformasyona neden olabileceğini kanıtlamıştır.
12
PİKA İlgi ve sevgi eksikliği içinde olan çocuklar, evde veya bahçede elerine geçirdikleri toprak, kum, kireç, hatta dışkı gibi zararlı şeyleri ağızlarına götürüp yiyebilirler. 'Pika' denilen bu davranış bozukluğu, daha çok anne sütü ile beslenmeyen, sevgiden, ilgiden ve şefkatten yoksun çocuklarda, güven duygusu gelişmemiş terkedilmiş çocuklarda görülmektedir
13
ENÜREZİS- ENKOPRESİZ Normal olarak çocuklar 2 yaşını tamamladıklarında küçük ve büyük abdestlerini bilinçli olarak tutabilmektedirler. Dört yaşından sonra devam eden altını ıslatmalar ve kirletmeler normal değildir. Eğer çocuk küçük abdestini tutmayı hiç öğrenememiş ise, zeka geriliği veya organik bir rahatsızlığından dolayı kasları kontrol edemiyor olabilir. Sonradan altını kirletmeye başlamanın sonucu çoğu zaman psikolojiktir. Kardeş kıskançlığı, aileden birini kaybetme , boşanma gibi olaylar tetikleyici sebepler sayılabilir.
14
UYKU BOZUKLUĞU Bebeklerin uyku ve uyanıklık saatlerini ayarlamada ve bir düzene sokmada ilk aylarda zorluklar olabilir. Zamanla anne ve bebek ilişkisi düzene oturunca, uyku saatleri de bir düzene girecektir. İleriki aylarda diş çıkartma, yeterince beslenememe, karın ağrısı ve kulak iltihabı, ilgi eksikliği, fazla ses ve ışık gibi sebeplerle uykuda düzensizlikler ortaya çıkabilir. Annenin uyku titizliği, yeterince uyumadığı endişesi, uyutmak için gösterdiği çaba bebekte duygusal bir gerginliğe yol açar ve uykuya girmeyi zorlaştırır.
15
İŞTAHSIZLIK-YEMEKTE NAZLANMA 15 ve 18
İŞTAHSIZLIK-YEMEKTE NAZLANMA 15 ve 18. Aylar iştahın en düşük olduğu seviyelerdir. Ayrıca yemek seçme, psikolojik nedenlerle yemeği reddetme gibi davranışlarla sıklıkla karşılaşılır. Anne -babanın yedirmek için ısrarı, ödüllendirme ve ceza verme gibi zorlamalar çocuğun yeme alışkanlıklarını olumsuz yönde etkiler. Anne ve babalar alınan gıdaları yetersiz olarak değerlendirmek ve çocuğun yediklerini başka çocuklarla kıyaslama gibi hatalara düşmektedirler. Önemli olan çocuğun ne kadar yediği değil nasıl gıdalar yediğidir. Özellikle iştahı az olan çocuklarda besin kalitesi yüksek gıdalar verilmeye çalışılmalı ve kesinlikle miktar için zorlama yapılmamalı bunu çocuğun belirlemesine izin vermelidir.
16
İÇE KAPANKLIK Duyguları ve haklı tepkileri ceza ile bastırılan, yanlışları kınama suçlama ile karşılanan çocuklar zamanla kendilerine olan güvenlerini kaybeder, yanlış yapmamak için susmayı ve içlerine kapanmayı tercih ederler. Anne babaların bu durumda yapmaları gereken sık sık çocuğa söz hakkı tanımaları, hemen her konuda onun kendisini ve duygularını ifade etmesini sağlamaları, ona sık sık ne hissettiğini ve düşündüğünü sormaları, çocuğun kendisine değer vermeleri, konuştuğu zaman dinlemeleri, sık sık sosyal ortamlarla irtibatını sağlamaları, onu olduğu gibi kabul ederek sevgilerini sık sık belli etmeleri, çocuğun her şeyine müdahale etmeden ve çok müdahaleci olmadan onun kendini ortaya koymasını sağlamaları önerilir.
17
NELER YAPABİLİRİZ? Hiç bir işimiz çocuk eğitiminden ve sorumluluğundan daha önemli değildir. Çocuklarımıza zaman ayıralım. Her gün birlikte olduğumuz, oyun oynadığımız, gezmeye çıktığımız veya sohbet ettiğimiz ortak bir zamanımız olsun. Zamanın uzunluğu değil kalitesi önemlidir. Çoğu anne babalar ise çocuklarına zaman ayıramadıkları ve kendi hallerine bıraktıkları için onları yeterince tanımıyorlar. Tanımadıkları içinde ortaya çıkan problemleri çözmede yetersiz kalıyorlar. Uyum ve davranış bozuklukları ruh sağlığının tehlikede olduğunu gösteren işaretlerdir. İlk işareti alan anne ve babalar, başka işaretleri beklemeden nerede yanlış yaptığını, bulmaya çalışmalı, gerekirse bir uzmandan psikolojik yardım alarak hatasını tamir etme yoluna gitmelidir
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.