Sunuyu indir
YayınlayanGizem Kaan Değiştirilmiş 9 yıl önce
1
I.BÖLÜM Davranışçı Öğrenme Kuramı II. BÖLÜM A-Klasik Koşullanma A1 Ivan PAVLOV A2 Klasik Koşullanma Süreci A3 Koşullanmada Temel Kavramlar A4 Klasik Koşullanmanın Temel İlkeleri A5 Eğitim Açısından İncelenimi
2
Öğrenme kuramları 4 ana grupta toplanır:
Davranışçı Öğrenme Kuramı Bilişsel Davranışçı Öğrenme kuramı Bilişsel Öğrenme Kuramı Nörofizyolojik Öğrenme Kuramı
3
I.BÖLÜM Davranışçı Öğrenme Kuramı
4
Davranışçı Öğrenme Kuramı
Öğrenme ile ilgili deneysel araştırmaları ve çalışmaları hayvan ve insan davranışları üzerinde yoğunlaştıran psikolojik yaklaşım; davranışçı yaklaşımdır. Davranışçı kuramcılar,bireyi ya da hayvanı etkileyen uyarıcılar ile bu uyarıcılar karşısında gösterilen insan ve hayvan davranışlarına anlam vermeye çalışırlar.
5
Organizmayı harekete geçiren iç ve dış
olaylar uyarıcı, İnsan ve hayvan, öğrenen yani organizma, Bir uyarıcı karşısında organizmada meydana gelen fizyolojik ya da psikolojik değişim; davranım, Davranımların bir araya gelmesiyle oluşan eylem, davranış, Organizmanın davranışlarında değişiklik oluşmasıyla gerçekleşen süreç, öğrenmedir. Öğrenmede insan ve hayvan davranışlarını benzer ele alanlara davranışçı, Davranışçıların geliştirdikleri bu kurama da davranışçı kuram denilmiştir.
6
Bu yöntemle sağlanan öğrenme çeşidi, koşullu öğrenmedir.
Davranışçılar öğrenmeyi uyarıcı ile davranış arasında bağ kurma işi olarak görür. Birey tecrübesine dayanarak bir uyarıcıya geliştirdiği cevabın ne olabileceğini önceden kestirir. İnsan davranışlarını biçimlendirmede, kültürel geçişi sağlamada, alışkanlıkların kazanılması, istenmeyen davranışların bastırılmasında; bu yöntem kullanılır. Bu yöntemle sağlanan öğrenme çeşidi, koşullu öğrenmedir.
7
BÖLÜM II KLASİK KOŞULLANMA ve PAVLOV
8
Bir biyoloji öğrencisi bir probleminden dolayı psikoloji hocasına gelir. Bu bayan öğrenci biyoloji lab. dersi almaktadır. Sömestrin başında labaratuara gittiğinde paniğe yakın aşırı bir kaygı duyar. Labaratuarda kalamaz. Böylece dersine devam edemez. Bir kaç defa labaratuara girmek istemesine rağmen bu kaygı nöbetinden kurtulamaz…
9
Ivan Pavlov Pavlov; klasik koşullanma yöntemini ve ilkelerini geliştiren Rus fizyoloğudur yılında sindirim fizyolojisi ile ilgili çalışmasından dolayı Nobel ödülünü almıştır. Pavlov; şartlı tepki yoluyla öğrenmeyi ilk defa deneysel olarak incelediği için bu öğrenme türüne;klasik koşullanma denmiştir. İlk olarak köpeklerde mide ve tükürük salgıları çalışması sırasında köpeğin henüz eti görmeden deneyi yapan kişinin ayak seslerini duyduğunda da aynı güçte salya salgılaması, Pavlov’un dikkatini çekmiştir. Bu olaydan sonra koşullu refleks adını verdiği bu tepkiyi sistematik olarak incelemiştir.
11
Pavlov, kontrollü deneysel ortamı oluşturduktan sonra şartlanmanın oluşması için köpeğe uyarıcı anlamında zil sesi vermiştir. Köpek başlangıçta bu uyarıcıyı duyduğunda herhangi bir tepkide bulunmadığı için bu uyarıcıya nötr uyarıcı denmiştir. Pavlov daha sonra düzenli olarak zil sesinin hemen arkasından yiyecek vermiştir.
12
Böylece zil sesi ile yiyecek eşleştirilmiştir
Böylece zil sesi ile yiyecek eşleştirilmiştir. Bu ilişkinin birçok kez tekrarlanmasının sonucunda; köpeğe yiyecek verilmediği durumlarda da zil sesini duyduğu zaman köpeğin salya salgıladığını görmüştür.
14
Klasik Koşullanmada Temel Kavramlar
Bir tepkiye yol açmayan uyarıcı; nötr uyarıcıdır (Zil) Organizma için doğal olan tepkiyi meydana getiren uyarıcı; koşulsuz uyarıcıdır (et) Koşulsuz uyarıcının meydana getirdiği doğal ve otomatik tepki koşulsuz tepkidir.
15
Şartlandırma işleminden sonra koşullu uyarıcının meydana getirdiği tepki, koşullu tepki (salya)
Başlangıçta etkisiz olan fakat koşulsuz uyarıcı eşleştirilmesi sonucu koşullu tepkiyi uyandırır hale gelen uyarıcı, koşullu uyarıcıdır (zil)
16
Klasik Koşullanma İlkeleri
Koşullanmanın meydana gelmesi için koşullanma sürecinde dikkat edilmesi gereken ilkeler vardır.
17
Bitişiklik: Koşulsuz ve koşullu uyarıcıların verilme zamanı birbirine çok yakın olmalıdır.
Sönme: Koşulsuz uyarıcı (et) olmadan koşullu uyarıcı tek başına verildiğinde bir süre sonra, koşullu tepkinin (salya) azaldığı ve yok olduğu görülür. *Her hafta düzenli olarak devam ettiği derste, öğretim elemanının derse devama önem vermediğini gören öğrencinin bir süre sonra o derse devam etmeyi bırakması
18
Pekiştirme: Koşulsuz uyarıcının meydana getirdiği etkidir
Pekiştirme: Koşulsuz uyarıcının meydana getirdiği etkidir. Bu uyarıcı pekiştireçtir. Koşulsuz tepkiyi (salya) meydana getiren koşulsuz uyarıcıya (et) birincil pekiştireç, koşullu tepkiyi (salya) meydana getiren koşullu uyarıcıya (ses) ikincil pekiştireç denir. **Klasik koşullanmada pekiştirme tepkiye bağlı olarak verilmez. Bu yönüyle diğerlerinden ayrılır. Davranışın öğrenilmesinde tekrar önemli olduğu için pekiştireç bu noktada devreye girer.
19
Klasik koşullanmanın oluşması için kuvvetli açlık duyulmalıdır
**Klasik koşullanmanın oluşması için kuvvetli açlık duyulmalıdır. Bu ihtiyaç doyurulduğunda doyum olur. Bu doyum pekiştirmedir. Örnek; endişeli öğrencinin başarı ihtiyacının yoğunluğu ve onun endişe düzeyini düşürmek için anlatılan fıkranın rahatlatma gücü, öğrencinin daha sonraki endişe düzeyini etkiler. Bu şekilde korku şartlanması önlenir.
20
Habercilik: Koşullu uyarıcı kendisinden sonra gelecek koşulsuz uyarıcının haber vericisi niteliğinde olmasıdır. Örnek: Zil-etin geleceğinin habercisi olması Genelleme: Koşullu uyarıcıya benzer diğer uyarıcılara da koşullu tepkinin verilmesidir. Pavlov’un genelleme kavramıyla Thorndike’ın “Transferde Benzer Öğeler Tablosu” birbirine benzer. Örnek: Beyaz tüylü her hayvanın tavşana benzetilmesi
21
Ayırt etme: Genellemenin tersidir
Ayırt etme: Genellemenin tersidir. Organizmanın koşullanma sürecinde kullanılan koşullu uyarıcıyı diğerlerinden ayırt ederek tepkide bulunmasıdır. Örnek: Üniformalı kişiler arasından askerlerin ve polislerin ayırt edilmesi. Gölgeleme: İki koşullu uyarıcı birlikte verildiğinde koşullanma daha çok dikkati çeken koşullu uyarıcıya karşı meydana gelmesi ve diğerinin etkisiz kalması. Örnek: Işık ve şiddetli gürültülü ortamda hayvanın gürültüye tepki vermesi
22
Üst düzey koşullanma: Organizmaya koşullu tepki yerleştirildikten sonra aynı sistem içinde yapılan çalışmalarla başka bir koşullu uyarıcıya karşı da koşullanmanın sağlanmasıdır. Örnek: Zil-et arasında kurulan tepki bağı aynı işlem sonucunda ışık (2.koşullu uyarıcı) uyarımına da geliştirilmesi. Bu şekilde zil etin, ışık ise zilin yerine geçer.
23
Transfer: Gösterilen bir davranışın başka bir davranışı öğrenmeyi kolaylaştırması ya da başka bir davranışı öğrenmeyi zorlaştırması Öğrenilmiş çaresizlik: Klasik koşullanmada organizma çaresiz durumdadır. Yapılan çalışmalarda köpeklerin ne yaparlarsa yapsınlar şoktan kurtulmaları mümkün olmadığında çaresizliği öğrendiklerini ve bunu istenmeyen durumlara genelledikleri gözlemlenmiştir.
24
Klasik Koşullanmanın Eğitim Açısından İncelenimi
Klasik Koşullanma ilkeleri öğrenme-öğretme ortamında kullanım alanı sınırlı olmakla beraber duyuşsal ve duygusal özelliklerin kazandırılmasında önemli rol oynar. Okula, öğretmene ve derse olumlu ilgi, tutum, akademik özgüven,olumlu benlik kavramı gibi olumlu duyguların kazandırılmasında etkili olmaktadır.
25
Sevecen görüntülü kişi--------mutluluk
(koşullu uyarıcı) (koşullu t) Sevecen öğretmen mutluluk (koşullu uyarıcı) (koşullu tepki) Okul+sevecen öğretmen------mutluluk (k.u) (koşullu uyarıcı) (koşullu tepki) Okul mutluluk (koşullu uyarıcı) (koşullu tepki)
26
Çeşitli durum ve varlıklara karşı korku, kaygı,sevgi vb duygular koşullanma
ile öğrenilir. Reflekslerle ilgili bazı davranışlar klasik koşullanma ile öğrenilir. Örnek: Biberon dudağa değmesi (U-T) Süt şişesini görmesi (U-T) Annesinin sesini duyması (U-T)
27
Bazı alışkanlıklar ve fobiler de klasik koşullanma yolu ile öğrenilir. Klasik koşullanma yoluyla ilk ve basit öğrenme konularının öğretildiği gibi zihinsel ve zeka özürlü bireylerin eğitiminde de bu yöntem kullanılır.
28
Sonuç olarak; Olumlu benlik kavramı, olgu ve olaylara olumlu tutum, akademik özgüven, okula-derse ilgi vb olumlu duyguların gelişimi ve öğreniminde klasik koşullanma etkili olmakla beraber, bu tür öğrenmeler zaman zaman tesadüfen olmaktadır. Eğitim sistemimizi incelediğimizde; bu özelliklerin kazandırılması için klasik koşullanma ilkelerinin etkili bir şekilde kullanılmasını sağlayacak eğitim programlarının da eksik olduğunu; gözlemlerimiz sonucu görebiliriz.
29
Şu soruları sorduğumuzda ne cevap almaktayız?
Bazı çocuklar mutlu ve istekli okula giderken, neden bazı çocuklar okula korkarak ve isteksiz gitmekteler? Zor bir matematik problemi ile karşılaşan iki farklı sınıfta okuyan öğrencilerden biri; kendine güvenerek öğrenmeye istekli ve rahatken, neden diğer öğrenci tedirgin ve isteksiz?
30
Çocukların farklı duygulara sahip olmalarının nedeni çevrelerinde kendilerine mutluluk ya da kaygı,korku veren uyarıcıları ilişkilendirerek tepkide bulunmasıdır. Cezalandırıcı öğretmen-----korku vb (koşulsuz u.) (koşulsuz t.) Mat.dersi+cezalandırıcı öğrtm------korku,vb (Koşullu u.) (Koşulsuz u.) (koşulsuz t.) Mat. Dersi korku (koşulsuz u.) (koşulsuz t.)
31
Çocukların duyuşsal ve duygusal özelliklerinin olumlu hale gelebilmesini sağlamak için; okulda öğretmenler, öğrencilerin davranışını değiştirmesi gereken yönlerini iyi tanımalı, olumlu tutum sergilemeleri gereken durumları; ilgi duydukları ve sevdikleri durum ve nesnelerle ilişkilendirerek sonuca ulaşmalıdır. Korku ve olumsuz duygular sönme yoluyla giderilebilir. Aksi takdirde evde ve okulda yanlış yaşantılar sonucu çocuk; yaşamı boyunca eğitime, okula, insanlara karşı olumsuz tutum sergileyebileceği gibi sevmek, sevilmek, kabul görmek vb gibi duyguları öğrenemez.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.