Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

“ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİĞİ NASIL SAĞLANIR” BAHAR DOĞAN UTKU KOLEJİ REHBERLİK BİRİMİ.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "“ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİĞİ NASIL SAĞLANIR” BAHAR DOĞAN UTKU KOLEJİ REHBERLİK BİRİMİ."— Sunum transkripti:

1 “ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİĞİ NASIL SAĞLANIR” BAHAR DOĞAN UTKU KOLEJİ REHBERLİK BİRİMİ

2

3 DAVRANIŞ BOZUKLUĞU NEDİR?
Çocuklar gelişim dönemlerdeki sorunların çözümünde engellerle karşılaşırsa, olağan olarak nitelendirilen bu sorunların çözümü sonraki gelişim dönemlerine ve ileriki yaşlarına ertelenir. Bu durumlarda ortaya çıkan sorunlar uyum ve davranış bozuklukları olarak adlandırılır.

4 HANGİ DAVRANIŞLARI DAVRANIŞ BOZUKLUĞU İÇİNDE KABUL EDİYORUZ?
Saldırganlık Çalma Yalan Küfür Tikler Tırnak yeme Parmak emme İnatçılık Düzensiz ders çalışma

5 BİR ANNE BABA ÇOCUĞUNUN OLUMSUZ DAVRANIŞLARINI NASIL DEĞİŞTİRİR
BİR ANNE BABA ÇOCUĞUNUN OLUMSUZ DAVRANIŞLARINI NASIL DEĞİŞTİRİR? NASIL DÜZELTİR?

6 “Olumlu çocuk yetiştirmenin ilk şartı, olumlu anne-baba olmaktır
“Olumlu çocuk yetiştirmenin ilk şartı, olumlu anne-baba olmaktır. Hiç birimiz mükemmel değiliz. O halde çocuklarımızın da mükemmel olmalarını bekleyemeyiz.”

7 ANA BABALAR KURALLARINI NASIL ÖĞRETİRLER ?

8 ANNE-BABA TUTUMLARI BASKILI VE OTORİTER TUTUM
GEVŞEK TUTUM (ÇOCUK MERKEZLİ AİLE) DENGESİZ VE KARARSIZ TUTUM KORUYUCU TUTUM İLGİSİZ VE KAYITSIZ TUTUM GÜVEN VERİCİ,DESTEKLEYİCİ VE HOŞGÖRÜLÜ TUTUM BAKALIM HANGİSİ SİZE DAHA YAKIN???

9 TUTARSIZ AİLE YAKLAŞIMI
Genellikle genç ebeveynlerde ve ilk çocuğun yetiştirilmesinde görülür. Eski- yeni çatışması olur ve ailenin çocuğa karşı tavırlarında tutarsızlıklar olur. Tutarsız davranmanın nedeni genellikle eşlerin çocuk yetiştirmeye farklı bakmaları ve bunu çocuğa yansıtmalarıdır. Bazen de eşler çocuk yetiştirme metotlarında değişiklik yapma hususunda farklı düşünürler bu da tutarsızlığa neden olur.

10 ÇOCUK ÜZERİNDE ETKİSİ:
Buna bağlı olarak çocuk asi, hırçın inatçı olabileceği gibi içine kapalı ve pısırık da olabilir. Çocukta ana baba sevgisi azalır. Çocukta dikkat toplayamama ve uzun süre bir işe odaklanamama problemleri ortaya çıkar. Çocuk anne veya babadan birisine çok yaklaşırken diğerinden uzaklaşabilir.

11 GEVŞEK TUTUM (ÇOCUK MERKEZLİ AİLE)
GENELDE ORTA YAŞIN ÜZERİNDE ÇOCUK SAHİBİ OLAN AİLELERDE YA DA KALABALIK YETİŞKİNLER GRUBU İÇİNDE TEK ÇOCUK OLMASI NEDENİYLE RASTLANMAKTADIR. BU AİLELERDE ÇOCUK İNSİYATİF KULLANABİLEN TEK KİŞİDİR. HER TÜRLÜ İHTİYAÇLARI KAYITSIZ ŞARTSIZ KARŞILANMAKTADIR. SONUÇ:BU TÜR ÇOCUKLAR,YETİŞKİN OLDUKLARINDA DA TOPLUMUN VERMEDİĞİ HAKLARI KENDİLERİNE TANIMAYA BAŞLARLAR OKUL (TOPLUM) KURALLARI KARŞISINDA HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRARLAR VE KOLAY UYUM SAĞLAYAMAZLAR.

12 OTORİTER AİLE YAKLAŞIMI
Çocuk her kurala uymak zorunda bırakılır. Evde katı ve sert bir disiplin uygulanır. Ana baba sürekli araştıran , çocuğun her işine karışan bir tavır sergiler. Aile çocuğun her hareketini izler mutlaka onun hareketlerinde kusur bulur, olaya müdahale eder doğrusunu !! çocuğa öğretir. Çocuğun hata yapmasına fırsat verilmez. Kısa vadede bu yöntemle çocuğun bir disiplin altına alındığı görülse de uzun vadede bu yöntem sağlıksız ve zararlıdır.

13 ÇOCUK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ:
Çocuğun kendine olan güveni ortadan kalkar Sessiz, uslu, nazik ve dürüst olabilir ama küskün, silik, çekingen ve kolay etki altında kalan bir yapıya bürünür. Çocuk kolayca ağlar. İsyankar, inatçı, huysuz bir yapıya da bürünebilir ki bu durumda bu tip aileler genelde sorunu çözmek için baskı artırma yoluna giderler. Bu asiliği daha da artırır. Çocuk hırçın ve kindar, arkadaşları ile uyumsuz ve kavgacı olabilir. Hata yapmasına müsaade edilmediği için ileri yaşlarda hayatın sıkıntıları karşısında dayanıksız olabilir.

14 İLGİSİZ VE KAYITSIZ AİLE YAKLAŞIMI
Aile aşırı rahattır, çocuğun dünyasına girmek gibi bir kaygıları yoktur. Çocuğun sorumluklarından kaçma vardır. Ana baba çocuğa örnek bir model olamaz. Genellikle bu aile tipi davranış anne ve babada aynı anda görülmez. Çoğunlukla aile de çalışan fert hangisi ise ilgisiz aile davranışı onda görülür. Çok çocuklu ailelerde rastlanma ihtimali daha fazladır.

15 KORUYUCU AİLE YAKLAŞIMI
Bu aile tipi baskıcı otoriter aile ile karıştırılabilecek kadar benzer. Aralarındaki temel fark; bu aile tipinde şefkat, koruma güdüsü, disiplinin önünde gelir. Çocuğa gerektiğinden fazla özen ve kontrol gösterilir. Özellikle anneler bu tip bir tavır sergiler. GENELLİKLE ANNE-ÇOCUK İLİŞKİSİNDE ORTAYA ÇIKAN BU DURUMUN ARDINDA,ANNENİN DUYGUSAL YALNIZLIĞI YATMAKTADIR Çocuğun kendi yapacağı ve yapması gereken işler bile koruyucu ebeveyn tarafından yapılır.

16 ÇOCUK ÜZERİNDE ETKİSİ:
Çocuk aşırı duygusaldır. İleri yaşlarda bile etrafına bağımlı olarak yaşar. Kendi ayakları üzerinde doğrulması uzun yıllar alır. Çocuk toplum içinde kendi başına iş yapma cesaretini gösteremez. Çocuk anne babasından ayrı kalamaz ileri yaşlarda bile sürekli anne babasını yanında olmak ister.

17 HOŞGÖRÜLÜ AİLE YAKLAŞIMI
En sağlıklı tutum; yeterli sevgi, yeterli disiplin, yeterli eğitim, yeterli hoşgörülü tutumdur. Çocuklara şartsız sevgi gösterilir. Onların kişiliklerine ve bağımsızlıklarına saygı göstermek gerekir.  Normal başarı beklemek sureti ile çocukları kabul etmek gerekir. Demokratik anne ve babalar çocukları ile dürüst ilişki içindedir. Onlara sorumluluk verirler. Şefkatli ve tutarlı bir disiplin anlayışları vardır. Bu durumda çocukların kendilerine güveni artar ve daha gerçekçi olurlar.  Hoşgörü sahibi olmak: Anne-babanın çocuklarına karşı hoşgörü sahibi olmaları, çocukların bazı kısıtlamalar dışında, arzuladıkları diledikleri biçimde gerçekleştirmelerine izin vermeleri anlamına gelir. Anne-babanın hoşgörüsünün normal bir düzeyde gerçekleşmesi, çocuğun kendine güvenen, yaratıcı, toplumsal bir birey olmasına yardım eder.

18 Çocuklarınız davranışlarını kontrol edemiyorsanız;
o zaman bu davranışları onlar için, “SİZ ŞEKİLLENDİRMELİSİNİZ”

19 ANNE VE BABA ARASINDAKİ İLİŞKİ, EVİN GENEL HAVASINI BELİRLER!...
AİLE İÇİ İLETİŞİM ANNE VE BABA ARASINDAKİ İLİŞKİ, EVİN GENEL HAVASINI BELİRLER!...

20 EŞLER ARASI İLETİŞİM Ebeveynin aralarındaki iletişimin sağlıklı olması; yuvanın huzur ve güvenliği ile çocukların sağlıklı ruhsal ve fiziksel gelişimi için ön koşuldur. Anne–baba ihtiyaçları hakkında birbirleriyle ne kadar içten ve açık bir iletişim kurarsa çocuklar da bu oranda ihtiyaçlarını sağlıklı bir şekilde ifade edebileceklerdir. Ailenin sorunları gizli kalmayıp, konuşulabilecek müsait zemin oluşturulup, ortaklaşa çözüm yolları aranıyorsa sağlıklı aile iletişiminden söz edebiliriz.

21 Pek çok araştırmaya göre anne baba sevgisi ve şefkati ile doyan çocukların hem özgüveninin hem de okul başarısının daha yüksek olduğu ifade ediliyor.

22 Aile sorunluysa çocuk başarısız oluyor.
Başarısız, uyumsuz ve problemli öğrencilerin büyük bir çoğunluğu bölünmüş ve sorunlu ailelerden geliyor.

23 Aile içi ilişkilerin iyi olması,ailede şiddetin olmaması, çocukla sağlıklı iletişim kurulması, anne-babanın sağlıklı model olması,  ders çalışma ortamının sağlanması, başarıyı olumlu etkileyen faktörlerdir.

24 SORUN DAVRANIŞI MI. KİŞİLİĞİ Mİ
SORUN DAVRANIŞI MI? KİŞİLİĞİ Mİ? Can açgözlüdür Kişilik, Can başkalarının tabağından yiyecek alıyor Davranış.

25 OLUMSUZ DAVRANIŞI KALDIRMADA İZLENECEK YOLLAR
1-Olumsuz davranışın tanımı yapılmalıdır Sorun tanımlanıp davranış basit basamaklara indirgenmelidir. Böylece amacımız belli olur. Davranıştaki problem Nedir? (Kime göre problem öğretmene göre mi aile ye göre mi?) Can yaramaz bir çocuktur. YARAMAZLIK NEDİR?

26 2-Her bir basamağın eğitimine geçilmeden önce, çocuktan ne yapması istendiği açıkça KISA ve NET ifadelerle söylenmelidir. EVDE KOŞMANI İSTEMİYORUM.(Neden,Alternatif çözüm) Çocuğa ne yapması istendiği model olunarak (bizzat yaparak) gösterilmelidir. Dişlerimiz bu şekilde fırçalanmalı. -Olumsuz davranışın oluşum zamanı ,sıklığı veya süresi saptanmalıdır. KARDEŞİNİ CİMCİKLEMESİ Davranış zamanı; misafirler geldiğinde Davranışın sıklığı; kaç kere yapılıyor? Davranışın süresi: Davranış ne kadar sürüyor?

27 4-Olumsuz davranış sırasında ne olduğuna bakılmalıdır.
3-Olumsuz davranışın öncesinde ne olduğuna bakılmalıdır. SEBEBİ NEDİR? (Kıskanma, ilgi çekme) 4-Olumsuz davranış sırasında ne olduğuna bakılmalıdır. Kim? Nasıl tepki veriyor? 5-Olumsuz davranış sonrasında ne olduğuna bakılmalıdır. Her zaman aynı tepkiyi mi veriyorsunuz? 6-İstenen olumlu davranış gerçekleştiğinde çocuk ödüllendiriliyor mu?

28 UNUTMAYIN! İLK ZAMANLAR DAVRANIŞIN ŞİDDETİ (Kötüye gitmesi) ARTACAK SONRA İYİLEŞECEKTİR.

29 ÖDÜLLENDİRİN Çocuğunuzu başını derde sokmadığı için ödüllendirmeyin
ancak doğru davranış sergilediğinde ödüllendirin.

30 BU ÖDÜLLER ; Simgesel ödüller Sözel ödüller Etkinlik ödülleri

31 PEKİŞTİRME Olumlu Pekiştirme *Birincil pekiştireçler
(yiyecek,içecek,uyku) *İkincil Pekiştireçler Nesnel pekiştireçler (oyuncak,eşye,araç) Etkinlik pekiştireçleri (şarkı söyleme, oyun oynama) Sosyal pekiştireçler (gülümseme, okşama, övme) Sembol pekiştireçler (yıldız, kupon, marka)

32 Kontrol tekniği Anlaşılıp- anlaşılmadığını? Duyulup- duyulmadığını?
Davranışsal aşamaya geçme zamanının sınırlandırılmasıdır?

33 NASIL YAPILIR? Söylediğimi anladın mı? İsteklerim açık mı? Benim söylediklerimi duydun mu? Benim söylediklerimi kendi sözcüklerinle tekrarlar mısın? Örn: Ayşe, televizyonu kapatma ve elleri yıkama zamanı geldi.

34 SAKİNLEŞME TEKNİĞİ Etkili problem çözümünde kullanılan bir yöntemdir. Sakinleşme, benlik kontrolünün geri kazanılması için, öfkeli ve bezmiş tutum- davranışların durdurulmasında kullanılır.Bu durumu mola zamanı olarak da algılayabiliriz. Örn:” Sanırım her ikimizde biraz sakinleşmek için zamana ihtiyacımız var. Beni odanda bekle, beş dakika sonra konuşalım”

35 Tekrar Dene Tekniği Basit bir yanlış davranıştan sonra, kesin sınır koyulması ve çocuğun doğru davranışı ‘tekrar denemesine imkân tanınması gerekir. Eğer çocuk direnirse, bu teknikten esnekçe sınırlandırılmış seçimler ya da mantıksal sonuçlar aşamasına geçmeliyiz. Örneğin;Kapıyı çalıp girmesini isteme. Ellerini yıkayıp gel.

36 MOLA SÜRECİ Mola yöntemi çocuklara doğru mesajlar iletir. Yanlış davranışı durdurur.Mola, çok açık bir davranışsal mesajdır. Hepsinden öte, mola yöntemi süreçtekilerin hiçbirinin duygularını incitmeden amaca ulaşılmasını sağlar.

37 Ne yazık ki, mola yöntemi oldukça yanlış anlaşılmıştır Mola yönteminin cezası bir yaklaşımla sunuluş şekli şöyle olacaktır: (Ana-baba bağırarak) “Şimdi odana git! Sessizce yatağında otur ve ben sana söyleyene kadar da dışarı çıkma! En ufak bir ses duymak istemiyorum.” Cezacı molalar oldukça uzun süreli (birkaç saat veya tüm bir akşam) olur ve öfkeli bir hava ile sürdürülür.

38 Diğer aşırı uçtaki serbest ana-babalar ise;
(Ana-baba önerir) “Bence bir süre için odana gitseydin iyi olacaktı. Tamam mı? Hazır olduğunu hissettiğinde çıkabilirsin.” (Çocuk zamana karar verir ve bu da genellikle de çok kısa olur.

39 Mola aslında “pekiştireçlerden uzakta geçirilen zaman”dır.
Arkadaşlarla oynama, televizyon seyretme, eğlenceli işler yapma, oyunlar oynama, ailenin diğer üyeleriyle birlikte olma ya da her istediğini özgürce yapabilme gibi zevk veren etkinliklere harcanan zamanların tümü. Ödevin bitirmediğin sürece bilgisayarda oyun oynayamazsın.

40 Mola Kullanmanın Kuralları
Üç yaşından itibaren ergenlik yılları boyunca bile pek çok değişik durumda uygulanabilir. Molayı kararlılıkla sunar ve mantıksal bir sonuç olarak uygularsanız çok etkili bir yöntem olduğunu göreceksiniz.

41 1.Kullanmadan önce çocuklarınıza molanın ne olduğunu anlatın.
2. Uygun bir mola yeri saptayın. 3. Bir saat kullanın. 4.Sınırların test edilmesi durumunda, sınırlandırılmış seçenekleri olan bir mola uygulayın.

42 5.Kurallar ihlâl edildiğinde, mola yöntemini doğrudan uygulayın.
6. Mola yönteminden sonra temiz bir sayfa açın. 7.İhtiyacınız olduğu sürece mola yöntemini kullanın.

43 Molayı Ne Zaman Kullanmalı?
1. Sınırları test eden davranışlar 2. Saygısız davranışlar 3. Meydan okuyan davranışlar 4. Kin dolu ve inciten davranışlar 5. Şiddet dolu ve saldırgan davranışlar 6. Öfke nöbetleri

44 KURALLARIN SONUÇLARIN VE ÖDÜLLERİN TANIMLANMASI
Kuralları, kurallara uyulmadığı zaman sonuçlarını uyulduğunda ödülleri onlara anlatın.

45 ÇOCUĞUN UYUMLU DAVRANIŞINI ARTIRMA
Çocuk istenen davranışı yapmaya başladığı zaman onun bu davranışa devam etmesi yönünde pekiştirici sözler söyleyin.

46 İyi Davranışları Övün Başlarda, beklediğinize azıcık yakın olan davranışları bile övün. Ufak şeylerle başlayın; Verilen bir işi doğru yapma” Siz telefonda konuşurken sessiz kalabilme Uyarılmadan ödeve başlamak gibi. Davranış doğru olarak her tekrarlanışta övgünüzü belirtmekten çekinmeyin. Açık ve anlaşılabilir konuşun. Böylece çocuk, hangi davranışının ne sebeple övgü aldığını anlayabilsin ve tekrarlama isteği duysun; Örneğin: “Bu sabah pek usluydun.” yerine, “Bu sabah gürültü yapmadığın ve biraz uyumama izin verdiğin için teşekkür ederim.”

47 Rahatsız Edici ama Zararsız Davranışları Görmezden Gelin
Nelerin zararsız olduğuna karar verin ve onları görmezden gelin. Rahatsız edici davranışların aksini yaptığında övün; örneğin: Eğer çocuğunuz kapıları çarpıyorsa ve siz de bunu görmezden gelmeye karar verdiyseniz, kapıyı çarpmadığında, “Kapıyı yavaşça kapadığın için teşekkür ederim.” demelisiniz.

48 Çocuğunuzla Konuşurken Olumlu Kelimeler Kullanın
Son bulmasını istediğiniz davranışı tekrarlamayın. Örneğin: “Ona derhal sıraya geç!” yerine, “Lütfen sırana geç” demelisiniz. OLUMSUZ KELİMELER ÖĞRETMEMİŞ OLURSUNUZ.

49 İstenmeyen Davranışların Bir Bedeli Olsun ( tepkinin bedeli )
Sakın acımasız cezalar vermeyin. Odasına yollayın, kazanmış olduğu haklarında kısıntı yapın ya da anlaşma yoluna gidin. Ama asla kurallarınızdan ödün verip sözünüzden dönmeyin!

50 CEZA Cezanın etkili olabilmesi için;
Bir kez cezalandırılan davranış her zaman cezalandırılmalıdır. Ceza istenmeyen davranışın hemen ardından verilmelidir. Cezalandırılan davranış hiçbir zaman ödüllendirilmemelidir. Çok sık ve şiddetli cezalar verilmemelidir. Fiziksel cezaların, öğrenilebileceği ve şiddet olarak geri gelebileceği unutulmamalıdır.Unutmayın bu yöntem tehlikelidir.Şiddetin nasıl yapıldığını öğretiyor olmayasınız.

51 Eğer istenmeyen davranışlar, zaman zaman tepki verilmeyerek ödüllendirilirse (yani çocuk istediğini elde ederse) iş bir kumarbazın kumar oynama tutkusu gibi alışkanlık yaratacaktır, çünkü çocukta daima “ya bu sefer de görmezden gelinirse” düşüncesi yerleşecektir.

52 Tek Bir iş Verin Çocuğunuza isteğinizi bir kez de kendi ağzıyla tekrarlatın, işi bitirmesini bekleyin ondan sonra diğer bir iş verin.

53 ETKİN DİNLEME ALİ: Mehmet benimle oynamıyor.Benim istediklerimi yapmıyor. ANNE:Öyleyse sen neden onun yapmak istediklerini sormuyorsun? Senden küçüklerle geçinmeyi öğrenmek zorundasın.(ÖNERMEK-AHLAK DERSİ VERMEK) ALİ: Onun yapmak istediklerini yapmaktan hoşlanmıyorum. Hem o aptalla geçinmek istemiyorum. ANNE: Oyunbozanlık yapacaksan o zaman git, oynayacak başka birini bul(ÇÖZÜM ÖNERMEK AD TAKMAK) ALİ: Oyunbozan olan o ben değilim. Oynayacak biri de yok ANNE: Yorulduğun için huysuzluk yapıyorsun, yarın daha farklı düşünürsün. ( YORUMLAMAK GÜVEN VERMEK) ALİ :Yorgun değilim, yarın da farklı düşünmeyeceğim. O küçük sersemden ne kadar nefret ettiğimi anlayamıyorsun

54 ANNE: Ne biçim konuşuyorsun
ANNE: Ne biçim konuşuyorsun? Bir daha arkadaşların hakkında bu şekilde konuştuğunu duyarsam seni…..(EMİR VE GÖZDAĞI VERMEK) ALİ: (Annesinin yanından asık suratla ayrılırken) Komşulardan nefret ediyorum. Keşke başka bir yere taşınsak

55 Şimdi de annenin aynı olayda Etkin Dinleme yaparak çocuğa nasıl yardımcı olduğunu görelim
ALİ: Mehmet benimle oynamıyor.Benim istediklerimi yapmıyor. ANNE:Mehmet’e kızgınsın.(ETKİN DİNLEME) ALİ:Evet. Bir daha onunla oynamayacağım. Arkadaşım olmasını istemiyorum. ANNE: Ona öyle kızgınsın ki bir daha onu görmek bile istemiyorsun. (ETKİN DİNLEME) ALİ: Doğru. Ama o arkadaşım olmazsa başka oynayacak kimse kalmaz. ANNE: Arkadaşsız kalmak hoşuna gitmiyor. (ETKİN DİNLEME) ALİ: Evet. Galiba onunla iyi geçinmeliyim. Ama ona kızmamak zor olacak. ANNE: Mehmet’le daha iyi geçinmek istiyorsun ama ona kızmamak sana zor gelecek. (ETKİN DİNLEME) ALİ: Eskiden ona kızmazdım. Çünkü ne istersem yapardı. Artık onu yönetmeme izin vermiyor. ANNE: Mehmet’i etkilemek artık kolay değil. (ETKİN DİNLEME)

56 ALİ: Evet artık büyüdü. Ama şimdi daha çok eğleniyorum
ALİ: Evet artık büyüdü. Ama şimdi daha çok eğleniyorum. ANNE:Onu bu haliyle daha çok beğeniyorsun. (ETKİN DİNLEME) ALİ : Evet. Ama onu yönetmekten vazgeçmek bana zor geliyor. Öyle alışmışım ki! Arada onun istediğini yaparsak belki de daha az dövüşürüz. İşe yarar mı dersin? ANNE: Ara sıra boyun eğersen ilişkinize yardım edebileceğini düşünüyorsun. (ETKİN DİNLEME) ALİ:Evet deneyeceğim.

57 UNUTMAYALIM. ÇOCUKLARIMIZIN İLK DAVRANIŞ MODELLERİ BİZ AİLELERİYİZ
UNUTMAYALIM. ÇOCUKLARIMIZIN İLK DAVRANIŞ MODELLERİ BİZ AİLELERİYİZ. ONUN İÇİN ÇOCUKLARIMIZIN NASIL HAREKET ETMELERİNİ İSTİYORSAK ÖNCE BİZ O ŞEKİLDE DAVRANMALIYIZ.

58 DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM UTKU KOLEJİ REHBERLİK BİRİMİ BAHAR DOĞAN


"“ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİĞİ NASIL SAĞLANIR” BAHAR DOĞAN UTKU KOLEJİ REHBERLİK BİRİMİ." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları