Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ARAZİ DÜZENLEMESİNİN SOSYAL BOYUTU İşlerliği – Sorunlar - Öneriler

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ARAZİ DÜZENLEMESİNİN SOSYAL BOYUTU İşlerliği – Sorunlar - Öneriler"— Sunum transkripti:

1 ARAZİ DÜZENLEMESİNİN SOSYAL BOYUTU İşlerliği – Sorunlar - Öneriler
SORUMLU ÖĞRETMEN YRD.DOÇ.DR.Ali ERDİ Sunum: Cihat ER

2 2 SUNU PLANI Giriş Kırsal Alanda Arazi Düzenlemesi
Türkiye ve Dünyadan Genel Olarak Kırsal Arazi Düzenlemesinin Sosyal Boyutu Sonuç ve Öneriler 2

3 KIRSAL ALANDA ARAZİ DÜZENLEMESİ NEDİR?:
Prof.Dr. Holger Magel toplulaştırma yaklaşımını şöyle açıklıyor. ”Arazi düzenlemesi kırsal gelişimi iyileştirmeye yönelik bir dizi önlemle birlikte yeniden tahsisi içerir. Bu tür faaliyetlere örnek olarak köy yenileme, topluluk esaslı tarımsal işlemeye destek, kırsal yolların inşa edilmesi, sulama drenaj sistemlerinin yapılması ve yenilenmesi, erozyon kontrol önlemleri, çevresel koruma ile doğal koruma alanlarının belirlenmesi ve spor tesisleri ile diğer kamu tesisleri dahil olmak üzere sosyal altyapının oluşturulmasını içerecek şekilde ıslah faaliyetleri sayılabilir. Bu, bütün bir hayat zaten…. GİRİŞ 3

4 Bir kesimin bütün bir hayatının değişmesinde rol oynayan arazi düzenlemesi çalışmalarında son yıllarda büyük bir atılım yapılmıştır. Bugüne kadar kırsal alan düzenleme çalışmalarında edinilmesi gereken izlenim; arazi düzenleme çalışmalarında başarı katsayısının yüksek olması için tekniğin doğru uygulanması yanında en az onun kadar önemli olanın bu işi uygulayanların kırsal alan düzenleme konusunu benimsemeleri, bu işi heyecanla yapmaları ve çiftçiye olumlu yaklaşıp güven telkin etmeleri olduğudur. Yazar ve filozof Emerson ‘nun dediği gibi “ Yapılırken heyecan duyulmayan işler başarılamaz.” sözü gereği arazi toplulaştırma çalışmaları da heyecanla yapılacak ve sonunda bir eser meydana getirmenin iç huzurunu verecek çalışmalardır… GİRİŞ 4

5 Toprak; kayaların ve organik maddelerin fiziksel, kimyasal ve biyolojik ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar topluluğu barındıran, bitkilere durak yeri ve besin kaynağı olan ve katı yer kabuğunun, uzun zaman içerisinde belirli özellikler kazanan en üst kısmını saran doğal, dinamik yapıdır. Son yıllarda ülkemizde de topraklar hızlı çoğalan nüfusun gereksinimlerini karşılamak amacıyla artan yoğunlukta ve bilinçsizce kullanmaya başlanmıştır. Hatalı ve yanlış kullanımlar sonucunda en önemli doğal varlıklarımızdan birisi olan topraklarımız erozyon, sanayi ve yerleşim alanı, çoraklaşma ve kirlenme nedeniyle ya tamamen yok olmakta ya da toprak yapısı bozularak verimsiz hale dönüşmektedir. Toprağın aynı zamanda doğanın kendi değeri yok sayılmaktadır.

6 5403 SAYILI TOPRAK KORUMA VE ARAZİ KULLANIM KANUNU:
5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu 03/07/2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. *Amaç Bu Kanunun amacı; toprağın doğal veya yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyerek korunmasını, geliştirilmesini ve çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak, plânlı arazi kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemektir. *Kapsam Bu Kanun; arazi ve toprak kaynaklarının bilimsel esaslara uygun olarak belirlenmesi, sınıflandırılması, arazi kullanım plânlarının hazırlanması, koruma ve geliştirme sürecinde toplumsal, ekonomik ve çevresel boyutlarının katılımcı yöntemlerle değerlendirilmesi, amaç dışı ve yanlış kullanımların önlenmesi, korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulmasına ilişkin sorumluluk, görev ve yetkilerin tanımlanması ile ilgili usul ve esasları kapsar. TOPRAK KANUNU 6

7 Yıllardır tarım konusundaki yazıların çoğunda bahsedildiği gibi dünyanın önünde duran temel sorunların başında, hızlı nüfus artışına karşın artırılmayan tarım toprakları ile mevcut ve artan nüfusun beslenmesi sorunu gelmektedir. Tarım yapılabilecek alanların, nüfusun artışına göre çoğaltılması mümkün olmadığına göre, mevcut tarım topraklarından daha fazla miktarda verim alınmasını sağlayacak yol ve yöntemlerin bulunmasını sağlamak gerekmektedir. Ülkemizde az gelişmişlik sorunu genellikle kırsal kesimdeki sorunlardan ayrı olarak düşünülmekte bu durumda gerçek problemlerin düzeltilmesini engellemektedir. Kırsal kalkınmanın sadece tarım politikaları kapsamında değil; eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, istihdam, nüfus, kültür, konut, enerji, turizm ve çevre sektörleri açısından da dikkate alınması gerekmektedir. Kırsal kesimdeki söz konusu potansiyelin açığa çıkarılması; kırsal kesimin ihtiyaçlarını, hizmetlerin ve yatırımların gerçekleştirilmesini, kaynak kullanımının etkinliğini artırmak gerekliliği doğurmuştur 7

8 Ülkemizin işlemeye elverişli tarım toprakları olan I, II, III ve IV
Ülkemizin işlemeye elverişli tarım toprakları olan I, II, III ve IV. sınıf arazilerine bakıldığında, bu alanlar üzerine, arazi kullanım kabiliyet sınıfları dikkate alınmadan kamu ve özel sektör yatırımları yapıldığı ve bir daha elde edilmesi mümkün olmayan bu toprakların, imar planı uygulamaları ile amacı dışında kullanıldığı görülmektedir. 8

9 Ülkemizde Tarımın Temel ve Sosyal Yapı Sorunları Şöyle Sıralanabilir.
Kırsal toplum insanının önemli bir bölümünün hiç toprağı yoktur Halen geçerli olan kiracılık yarıcılık ve ortakçılık düzeni ekonomik ve verimli tarım yapılmasını engellemektedir. Tarım işletmelerinin büyük bir bölümünün toprağı bir ailenin geçimini sağlayamayacak kadar küçüktür. Tarım işletmelerinde toprak mülkiyeti dağılımı dengesizdir Tarım işletmelerinin büyük birçoğunluğunda araziler küçük parseller halinde dağınık ve şekilleri düzensizdir. 9

10 Araştırma; Erzincan-Güllüce köyünde yapılan bir araştırmaya göre arazi toplulaştırması sonucu ortalama parsel boyunun 98 m den 122 m’ye yükseltilmesi ile işçilik gereksinmesinde % oranında azalma olacağı saptanmıştır. (Dinçer ve Hakgören, 1970) Adana-Ceyhan-Doruk köyünde planlanan toplulaştırma projesinde tarım arazilerine yalnız pamuk ve soya ekilmesi halinde, işletme parsel uzaklığında meydana gelen azalmanın bir yılda Mj eşdeğerinde enerji tasarrufu sağlayabileceği hesaplanmıştır. (Küsek, 1988) 10

11 Tarımda sürdürülebilirlik kavramının güncel olduğu ve bu kavram etrafında yoğunlaşan tarımsal gelecekle ilgili en önemli çözüm yollarından birisinin Kırsal Alanın Geliştirilmesi olduğu artık dünyada kabul edilmiştir. Genellikle gelişmiş ülkelerin tümünde bitirilen ve oldukça önemli mesafeler alınan Kırsal Alan Geliştirme çalışmalarından bazı örnekler vermek gerekirse Almanya bu konuda artık çevre, peyzaj ve doğayı koruma amaçlı toplulaştırma çalışmaları ile birlikte köy gelişimi ve yenileşme projelerini yapmaktadır. Bir çok dünya ülkesinde milli gelirin temelini oluşturan tarımsal yapıda, arazilerin parçalanması sonucu tarımsal üretimin azalması olayı önemini gün geçtikçe artırmaktadır. 11

12 .. Bu sorunu çözümlemek amacıyla arazi parçalanmasına neden olan sosyal ekonomik ve politik problemlerin belirlenmesi ve çözüm yollarının aranması çalışmaları birkaç yüzyıl öncesine dayanmaktadır ve bu konuda çeşitli kanuni tedbirler alınmıştır. Avrupa ülkelerinde özellikle II. Dünya savaşından sonra giderek artan bir hızda kırsal alanlardan kentlere doğru bir göç akımı başlamıştır. Kırsal kalkınma sorunları Orta ve Batı Avrupa ülkelerinde özellikle Almanya, Fransa Hollanda, İsviçre ve Avusturya’da bu konuda yapılan çalışmalar oldukça başarılı olmuştur. Bu ülkelerde toplu olarak kırsal kalkınma projeleri genellikle kırsal alanlarda yaşayan çiftçi halkı ve onların işletmelerini büyük ölçüde iyileştirerek dağınık parsellerin bir araya getirilmesini sağlamıştır. Böylece Avrupa’da kalkınma çalışmaları Arazi toplulaştırma çalışmalarına dayanan yol, su ve sulama ağına bağlanarak işletmelerin verimleri birkaç kat artırılmıştır. Avrupa Ülkelerinde toplu olarak kırsal kalkınma projelerinde ihtiyaç duyulan bayındırlık planlarında spor alanları, rekreasyon alanları eğitim tesisi ve sosyal hizmet tesisleri için gerekli alanlar toplulaştırma planları içerisinde kamulaştırma yapılmadan gerçekleştirilmiştir. Böylece bayındırlık planları kolayca uygulandığı gibi pratik ve yasal bir yöntemle de gerekli araziler proje alanı içerisindeki işletmelerden temin edilmiştir.

13 Avrupa ülkelerinde toplu kırsal kalkınma projeleri içinde toplulaştırma ile ulaşım durumu yeniden düzenlenmiş, mesafeler kısalmış, zaman ve işgücü kaybı büyük ölçüde önlenmiş ayrıca gelecekte yapılacak düzenlemeler için arazi tahsisleri yapılmıştır. Böylece toplu kırsal kalkınma projeleri içerisinde arazi düzenlemesi, toplulaştırma ile tüm kırsal alanlar arasındaki yaşam standartları farkı en aza indirilmiştir. 13

14 14 Kırsal Alan Düzenlemesiyle Doğal Ekosistemin Korunması,
Düzenlemenin ekolojik görünümü önemsenmeden sadece verimi arttırmaya yönelik yapılması, birçok olumsuzluğun ortaya çıktığını göstermiştir. Uygunsuz olarak yapılan toplulaştırma, ekosistemlerin parçalanmasına yol açarken; bio-çeşitliliğin azalması, erozyon oluşumu ve su seviyesinin düşmesi gibi birçok önemli sorunları da beraberinde getirmektedir. Yoğun tarımsal üretimin yapıldığı bölgelerde, çit, çalı-çırpı, ağaçlar ve su kaynakları (kuyular vb.) gibi ekolojik yapılar korunmalıdır. Günümüzde kırsal gelişmede en önemli uygulamalardan biri olan toplulaştırma, tarım sektöründe üretim, verimlilik ve rekabetin artmasını sağlamaktadır. Geçmişten gelen tecrübeler, toplulaştırmanın ekolojik görünüm dikkate alınmaksızın üretimi arttırmaya odaklanacak şekilde yapılmasının, biyolojik çeşitliliğin yok olmasına, erozyona, kuraklığa ve toprak tahribatına yol açtığını göstermektedir. 14

15 Sürdürülebilir arazi, kültürel ve kırsal arazinin bir parçası olup; üretim alanı; ayrı ürünlerin bir araya getirilebilmesini sağlayan yük araçları, yollar ve arazi yollarını; temel fonksiyonu toprağı su ve rüzgar erozyonundan korumak olan çit ve diğer sınırlayıcı unsurları; su şebekesini oluşturan çay, kanal ve ırmakları; ağaçlıklar, küçük ormanlar, çalı-çırpılar, su birikintileri gibi diğer arazi yapılarını içermelidir ki bunlar tarımsal amaç bir yana tarımsal ürünlerin korunması anlamını taşımaktadır. Ekolojik fonksiyonların verimli ve hızlı şekilde çalışması için, bahsedilen yapıların ekosistem ağına bağlı olmaları gerekmektedir. Bu ağ ayrıca kırsal arazilerde biyolojik çeşitliliği koruyan bir durumdur. Türlerin yaşam ihtimallerini yükseltmek ve biyolojik çeşitliliğin devamını sağlamak toprak üzerinde giderek önemli hale gelmiştir. Çünkü tamamlanmış tarımsal üretim bitkilere zarar veren yırtıcıların (hayvanların) doğal kontrolüne, yararlı böceklerin büyüme hızına ve zararlı bitkilerin azalmasına bağlıdır. Örneğin Almanya’da eski toplulaştırmanın sonucuna bağlı olarak yapılan çalışmalar, kuş türlerinin %18’inin, kelebeklerin % 17 sini ve 100 den fazla bitki türünün tarımsal arazi üzerinden yok olduğunu göstermiştir. ELEŞTİRİLER 15

16 16 ÇÖZÜM YERİNE… İlk olarak;
*Erozyona duyarlı alanların belirlenmesindeki bölümün 15.maddesindeki “…işbirliği yapılır.” ifadesi yerine, yönetmeliğin orman ve su işleri bakanlığı ve Dsi genel müdürlüğü ile işbirliği içinde hazırlanması, havza bazında ya da noktasal olarak ilgili görev, yetki ve sorumlulukların açıkça belirtilmesi, bu çalışmaların çölleşmeyle mücadele ulusal eylem planı ile bağlantısının kurulması daha doğru olacaktır. *Arazi kullanım planlarının hazırlanması ve uygulanması yönetmeliği adı altında düzenlenmesi gereken bu maddede, arazi kullanım planlarında belirtilen kullanım şekilleri ile toprak ve arazi özelliklerinin tapu kayıtlarıyla ve kadastro bilgileri ile bağlantısı kurulmalıdır. *Arazi kullanım planlarının mevcut plan hiyerarşisindeki yeri ve yaptırım gücü açıklığa kavuşturulmalı ve çevre düzeni planı içindeki işlevi açıkça belirtilmelidir. ÇÖZÜM YERİNE… 16

17 17 SONUÇ Son Olarak; Planlama kararlarının sürdürülebilir olması,
Toprak-su Genel müdürlüğünden sonra Köy hizmetleri Genel Müdürlüğünün de kapatılması ile tarım arazileri sahipsiz bırakılmıştır. Böylece günümüzde Tarım arazilerinin amaç dışı kullanılmalarının önündeki en önemli engel ortadan kaldırılmıştır. Bu kuruluşlarının görev ve sorumluluklarına sahip yeni ve güçlü bir kurumun hayata geçirilmesi gerekebilir. Ancak bu da pek mümkün görünmemektedir. İnsanın doğayı yönlendirebileceği onu kaynak olarak kullanabileceği anlayışı insan-doğa karşıtını doğurur ve insanın doğaya hakim olabileceği anlayışına neden olur. Bu yüzden, doğadan bağımsız olamayacağımız algısının kazandırılması. SONUÇ 17

18 KAYNAKÇA %20zi%CC%87yaparlakk&source=web&cd=2&cad=rja&ved=0CCMQFjAB&url=http %3A%2F%2Fwww.tarimreformu.gov.tr%2Flibrary%2Fbelge%2Fb_sayi20.pdf&ei=JeKa UJmWBpDotQa91IGwDA&usg=AFQjCNHyozr1vEiou5rJu86kYQ_V4CsEVw %20sosyal%20boyutu&source=web&cd=4&cad=rja&ved=0CC4QFjAD&url=http%3 A%2F%2Fwww.hkmo.org.tr%2Fresimler%2Fekler%2Fe840aa e7_ek.pdf&ei=k -KaUKN2lLKEB7D2gJAN&usg=AFQjCNFitEjTfpjqeXpHcNlEVrygeQabIA ed=0CCQQFjAB&url=http%3A%2F%2Fwww.tarimreformu.gov.tr%2Flibrary%2Fbelg e%2Fb_Kirsal_alan_arazi_toplulastirma_ziya_parlak%2520.pdf&ei=kOGaUP2vPMjds gbG-IDACw&usg=AFQjCNHPCZJRkqmu2lCibBgwvpgog_0Ydg %20sosyal%20boyutu&source=web&cd=5&cad=rja&ved=0CDUQFjAE&url=http%3 A%2F%2Fwww.e-kutuphane.imo.org.tr%2Fpdf%2F9146.pdf&ei=k- KaUKN2lLKEB7D2gJAN&usg=AFQjCNFrEdS3J7RnZ5uEPti-zUUIHwnjIA

19 BENİ SABIRLA DİNLEDİĞİNİZ İÇİN
 TEŞEKKÜRLER 


"ARAZİ DÜZENLEMESİNİN SOSYAL BOYUTU İşlerliği – Sorunlar - Öneriler" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları